Yeni Üyelik
11.
Bölüm

★9. Bölüm★

@kaleminsesi1905_01

Kaan

 

Şuan balkonda oğlum ile oturuyorum son konuşmadan sonra ben ağzımı açmamıştım.

 

Yiğit beye abi dediğimin bile farkında değildim o an ona zarar gelmemesi için ayırmaya çalışıyordum.

 

Sırtımı koltuğa dayayıp bacaklarımı iki yana açtım. Efe çoktan uyumuştu omzuma doğru yatırdım afiftende sırtına vuruyordum.

 

Gece yarısını çoktan geçmişti benimde göz kapaklarım direniyordu.

 

Odama geçsem iyi olacak hem Efe'nin üstünü değiştirmem lazım takım elbise ile duruyordu.

 

Ama hiç hareket edesim yoktu bugün ateş beni çok yordu ilk defa bu kadar uzun alışveriş yapmıştım.

 

Gerçi ben bir şey almamıştım. O kısım sayılmazsa olur değil mi?

 

Yanaklarımı şişirip ağızımdan nefes verdim. İçimde bir sıkıntı vardı ve aklıma hiç bir şey gelmiyordu.

 

Altıncı his kuvvetim bana kötü bir olay olacağını düşündürüyor.

 

Gözlerim uykusuzluktan açıdığı için biraz dinlendirmek için kapattım.

 

Ama çoktan uyumuşum adım sesleri duyunca uyandım gözlerim hâlâ kapalıydı açacak güç yoktu.

 

Gelen kişi daha doğrusu kişiler Kerem bey ile Yiğit beydi.

 

Kerem bey yavaş bir şekilde oğlumu kucağımdan aldığını ve bana kızdığını hatırlıyordum.

 

"Ulan hava soğuk burada uyulur mu oğlum hasta olacaksınız."

 

"Baba tamam daha fazla durmayalım burada Efe'nin yanakları kızarmış soğuktan."

 

Belimde ve bacaklarımda hissettiğim dokunuş ile Yiğit beyin beni kuçakladığını anladım.

 

Kafam direk boyun girintisini bulmuştu çok sigara ile parfüm kokusunun karışık kokuyordu.

 

"Kaan'ın da yanakları kızarmış ne zamandır buradalar."

 

Nihayet gözlerimi biraz acımıştım.

 

"Abi" sesim boğuk ve tarazlı çıkmıştı ben baya uyuyordum galiba.

 

"Yok bir şey abim uyu sen."

 

Gözlerim hemen kapanmıştı.

 

"Sana ikinci defa abi dedi oğlum."

 

"Beni abisi olarak.kabul ettiği için çok mutluyum baba."

 

"Hadi hadi bir an önce yatıralım çocukları."

 

Vücudumun ısındığını hissettiğimde balkondan içeri girmiştik.

 

Kapı sesinden bir kaç dakika sonra sırtım yumuşak bir yere temas etti.

 

Ayağımdaki terlikler ile çoraplar çıkarılıldığını hissettiğim.

 

"Yiğit." Fısıltı ile konuşmaya başladılar.

 

"Efendim baba."

 

"Hadi Efe'nin üstünü halletik Kaan böylemi yatacak."

 

Kalkmaya çalıştım ama olmadı galiba hasta olacağım.

 

Çünkü ne zaman üşütürsem yatağımdan kalkamıyordum.

 

Kapı açılma sesi ile. "İlk Efe'yi halledelim sonra Kaan'ı hallederiz baba."

 

Yan tarafımda duyduğum ses ile Efe'nin üstünü değiştirdiklerini anladım.

 

Başımda hissettiğim dokunuş ile göz kapaklarım titredi.

 

"Babam hadi uyan da rahat bir şeyler giy."

 

Yutkundum boğazım ağrımaya başladı.

 

"Kaan iyi misin?"

 

Değildim bu normal üşütme değildi ne olduğunu bende anlamadım.

 

Anlıma konulan el ile.

 

"Yiğit Kaan'ın ateşi var. Biraz yüksek."

 

Yanaklarımda ve boynumda da hissettim aynı dokunuşları.

 

"Havale geçirmek üzere oğlum hemen doktoru ara."

 

Üstümdeki kıyafetler çıkarılmaya başlanmıştı sadece boxer ile kaldım.

 

Soğuk su ile titredim.

 

"Soğuk." Kollarımı ısınmak için kendime doladım çok kötü titremeye başlamıştım.

 

"Sana soğuk geliyor abim su ılık."

 

Gözümü var ile yok arası açtım. Abim de üstündeki kıyafetler ile ıslanıyordu Kerem bey başımdan aşağı su tutuyordu.

 

Zor bela abime sarıldım. Titreyen sesi ile konuştum.

 

"Çok soğuk abi."

 

Ve ondan sonrasını hatırlamıyorum.

 

' Burası bana çok tanıdık geliyor hayır hayır ben burada olmak istemiyorum.

 

Çocukluğum elimden alındığı yer.

 

"Baba kurtar beni baba"

 

Kahverengi ahşap kapının arkasında bağırış sesleri geliyor.

 

Ben girmek istemiyorum oraya ama ayaklarım beni oraya gönderiyor.

 

"Dokunma bana lütfen."

 

Odaya girdiğimde Metin eski koltuğa oturmuş para sayıyordu.

 

"BABAAA."

 

O adam oradaydı ve benim çocukluğumun alt tarafı çıplaktı.

 

Ben bu sahneyi görmek istemiyorum.

 

Hayır istemiyorum ben bunları unutmak istiyorum.

 

"Baba kurtar beni lütfen baba ne istersen yaparım."

 

Küçüklüğüm gibi benimde yanaklarımdan yaş gelmeye başladı.

 

Gitmek istiyorum buradan.

 

"BABA LÜTFEN."

 

"Şşş sakin ol güzelim."

 

'

 

"Kaan uyan oğlum kabus görüyorsun. ben buradayım."

 

"Baba kurtar beni."

 

Bana sarılan beden ile kulağıma fısıltıyı duydum.

 

"Özür dilerim babam çok özür dilerim hepsi benim yüzümden dikkatsizliğim yüzünden oğlum."

 

Burnuma gelen tanıdık koku ile kendime gelmeye başladım gözlerimi açtığımda karşımda gözleri dolmuş aslan ailesi vardı.

 

Bana sarılan beden Kerem beydi direk kollarımı beline doladım.

 

Sağ kolum biraz acımıştı. Kerem bey benden ayrılıp yüzümü elleri arasına aldı.

 

"Aslanım iyi misin?"

 

Kollarımı belinden çekip tıpkı onun gibi yüzünü avuçladım baş parmaklarım ile göz yaşlarını sildim.

 

Oda benim göz yaşlarımı siliyordu.

 

"Size ağlamak hiç yakışmıyor."

 

Kurduğum cümle ile buruk tebessüm etti.

 

"Sana da yakışmıyor babam."

 

Ellerimi yüzünden çekip tekrar beline doladım.

 

Kabusun etkisi ile titriyordum.

 

"Oğlum titriyorsun bırak beni."

 

Kafamı boynuna sokup olumsuz anlamda salladım.

 

Beni kendisinden ayırmaya çalıştığında sımsıkı sarıldım.

 

"Lütfen gitmeyiniz." Neden o kelime ağzıma gelmiyordu baba demek neden çok zor.

 

Ayrılamayacağını anladığında sarıldı.

 

Saçlarımın içine buse kondurduğunda kendimi güvende hissettim.

 

Titremelerim yavaşladı kendimi çok kastığım için vücudum gevşemeye başladı.

 

Artık güvenli yerdeyim beni yatağa uzandırım kalkıyordu ki çeketindeki elim engel oldu.

 

İlk tutuğum yere sonra bana baktı.

 

"Lütfen gitme..."

 

Ağzımı açıp tekrar kapattım.

 

Olmuyordu diyemiyordum.

 

"Tamam oğlum buradayım gitmiyorum bir yere."

 

Üstümdeki battaniyeyi kaldırıp yanıma uzandı ben hâlâ sımsıkı tutuyordum çeketini.

 

Yiğit abim gelip anlıma dokundu.

 

"Çok şükür abim ateşin düşmüş."

 

Ateş "Ben doktorun söylediği ilaçları almaya gidiyorum."

 

Kerem bey onayladığında odadan çıktı.

 

Abim başıma öpücük kondurup dikleşti.

 

"Benim göreve gitmem gerekiyor abicim."

 

Boşta kalan elim ile hemen kolunu tuttum. Bu hareketim ile bakışları bana döndü.

 

"Dikkatli olun abi."

 

Yüzündeki oluşan tebessüm ile beni onayladı.

 

Ahmet abimde gelip saçlarımı karıştırdı.

 

Arkasını dönüp gidecek Ken onunda kolundan tuttum.

 

"Lütfen sende dikkatli ol abi."

 

Tebessüm ederek saçlarımı iyice karıştırdı tekrar düzeltti.

 

"Bana şans verdiğin için teşekkür ederim abim."

 

Yiğit abimin çağırması ile odadan hızlı bir şekilde çıktı.

 

Şuan odamda yatağımda Kerem beyin kucağında yatıyordum oğlum ise kendi beşiğinde uyuyordu.

 

Ömer abim ise koltukta oturuyordu ve bizi izliyordu.

 

Haştalığımdan dolayı sesi çok tuhaf çıkıyordu.

 

"Abi."

 

Hemen ayağa kalkıp bize doğru geldi.

 

"Abin sana kurban olsun aslanım."

 

Yatağın diğer boş tarafını gösterdim mesajı anladığında kafasını sağ sola doğru salladı.

 

"Benim şirkete gitmem gerekiyor abim ama söz başka zaman."

 

Kafam ile onayladım. Ağrıyan koluma dokunduğunda oraya baktım serum takılıydı ve ben şimdi farkına varıyordum.

 

Serumu çıkarıp pamuk koydu.

 

Başımı okşayıp buse kondurdu. Boş olan serumu alıp Kerem beye döndü.

 

"Baba ben çıkıyordum."

 

Kerem bey onayladığında tekrar başımı okşayıp odadan çıktı.

 

Yönümü Kerem beye dönderdim.

 

Kafamı göğsüne koyup gözlerimi kapattım.

 

Sol elim ile sanki elimden kayıp düşecekmiş gibi ceketinin ucunu tutuyordu.

 

Üstümdeki ağırlık ile gözlerimi kapattım.

 

Güvenli limanım da çok rahat uyku uyudum.

 

Selam canlarım ben geldim 😊

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

 

Mutlu kalın ❤️

 

Yazım hataları kontrol etmeden atıyorum.

 

Loading...
0%