Ağça

Yanağımda hissettiğim acı ile Veysel'e baktım soğuk bakışlar atıyor ve bana inanmıyordu.

Elimi yanağıma getirerek Dilsu hanıma baktım kesin beş parmağın beş izi geçmiştir tenim çok hassas.

Dilsu "Utanmaz arlanmaz seni sürtük bu aileye leke getirmeye utanmıyormusun."

Ben bir şey yapmamıştım ki. Veysel yine hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti.

"Kısır olduğun yetmezmiş gibi birde başka adamların altındasın."

Duyduğum cümle ile şok oldum ben kimsenin altında değildim ki.

Yüzüme çarpılan fotoğraflara baktım bakmak için eğilmiştim ki Dilsu hanım saçlarımı tutup çekmeye başladı.

Annemden aldığım kızıl saçlarım.

"Bu evden defolup gideceksin anladın mı git kimin altına yattıysan ona git orusbu seni."

Hilmi abi zar zor beni Dilsu hanımın elinden kurtarıp oradan uzaklaştırdı.

Başımdaki ağrı ile yere oturup başımı ovaladım.

Veysel'i sevdiğim için iki yıl annesinin hakaretlerine göz yumuyordum.

Bakışlarım yüzüme çarpılan fotoğraflara kaydı.

Bir tanesini elime alıp baktığımda şok ile elimle ağzımı kapattım.

Ben ve tanımadığım bir adam ile çıplak şekilde yataktaydım.

Bu doğru olamaz ben iki yıl boyunca evden hiç dışarı adımı mı atamazdım ki.

Sadece market alışverişi için çıkıyordum.

Önümde çift siyah ayakkabı geldi bakışlarımı yukarıya çıkarıp baktım Veysel.

Elindeki kağıdı bana uzatığında elime alıp baktım boşanma dilekçesiydi.

Yerimden ayağa kalkıp yüzüne baktım en ufak bir sevgi aradım ama yoktu.

Gözlerinin içine bakarak kağıdı yırttım.

"Sen ne yapıyorsun Ağça."

Buruk tebessüm oluştu yüzümde.

"Hiç araştırdın mı bunları hı gerçek olup olmadığını."

Konuşacaktı ki elimi kaldırıp susturdum.

"Sen den boşanacağım ve tek bir kuruş almadan."

Kollarını göğsünde birleştirdi tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Gerçekler elbette ortaya çıkacak er ya da geç. Ama ben o adamı tanımıyorum."

Oradan uzaklaşıp odama çıktım daha doğrusu eski odama çekmecede ki benim aile albümü ile telefonumu alıp aşağıya indim.

Koltuğa oturup bekledim Hilmi abi ile avukat gelmişti.

Sözleşmeyi hazırlayıp bana uzattı. Veysel'e baktım bana hiç bakmıyordu.

Dudaklarımı birbirine bastırıp avukatın elindeki sözleşmeyi aldım ismimin altına imzamı atıp Veysel'e uzattım.

Elimden aldığı gibi imzasını attı.

Evin kapısından çıkarken Hilmi abi ile onun arasındaki konuşmaları duydum.

Umarım umarım ki pişman olmazsın çünkü bu saatten sonra seni asla affetmeyeceğim.

Gelen araba ile şoför koltuğunun yanımdaki koltuğa oturdum.

"Kardeşim sonunda kurtuldun."

Süt kardeşim Ender'e baktım.

"Lütfen biraz da olsa bu konulardan uzak durmak istiyorum."

Başıma öpücük kondurup arabayı çalıştırdı.

"Mahkeme ne zaman."

"Yarın."

Direksiyonu tutan eline baktım eklem yerleri sıkmaktan beyazlamıştı.

Elimi uzatıp elinin üstüne koydum.

"Senden kurtulmak için gün sayıyor şerefsiz."

"Lütfen Ender."

"Güzelim uyu hadi."

🌼

Sabah Ender'in beni kaldırmasıyla kalktım.

Bugün öğlenden sonra mahkeme vardı.

Ender "Gerçekten mi hiçbir şey istemedin."

Önümdeki kahvaltılıkla oynamayı bırakıp ona baktım.

"Evet Ender hiç bir şey istemedim."

"Ben bu işin arkasını bırakmayacağım güzelim o photoshop değilse benim adımda Ender değil."

Annem beni dünya ya getirdiğinde ölmüş babam ise anne süte ihtiyacım olduğu için süt anne aramaya çıkmış dedemin tanıdığı en yakın arkadaşının kızı bir ay önce doğum yapmış ve ben onun sütünü kabul etmişim.

Babam bir kere olsun hiç beni suçlamamıştı. Gözünden sakınırdı beni.

Ama bu 10 yaşıma kadar devam etti.

Babamı 10. Yaş günümde kayıp ettim. Bir trafik kazasında.

"Ağça sana diyorum."

"Özür dilerim dalmışım. Ne diyordun."

"Diyorum ki bu akşam biraz eğlenmeye gidelim ikimizin arasında bir küçük parti Kozcuoğlundan kurtulduğun için."

"Peki."

🌼

Boşanmıştım Kozcuoğlu değil Işık oldum bu kadardı karşılıksız sevgi.

Akşam biraz unutmak için kendimi alkole vermek istedim.

Ender yanımda olacağı için kendimi sarhoş etmek istedim.

Barmenin bana uzattığı shot bardağında uzattığı alkolü aldım ve tek seferde içtim.

Ender "yavaş bebeğim hemen sarhoş olmak istemezsin."

İki yıl hiç ağzıma sürmemiştim. Özlemişim.

Sorun değil der gibi kafamı salladım.

Kaç bardak içtim bilmiyorum ama mide bulantısı ile tuvalette koştum.

Az bir zaman olsa da unutmuştum kafamın içi bulanıktı.

Lavabondan çıkıp elimi yüzümü yıkadım ağzımı çalkalayıp çıktım.

Kolumdan tutulması ile neye uğradığımı şaşırdım.

Kolumdan tutan kişiye baktım orta yaşlarda bir adamdı ve kendisini tanımıyorum.

"Bu geceyi benimle geçirmeye ne dersin güzelim."

"Bırak beni."

Kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum ama olmuyordu hem sarhoştum hem benden güçlüydü.

"Şşşt sakin ol güzelim çok eğleneceğiz."

Kafasını boynuma koyup öpmeye başladı.

"BIRAK BENİ."

Üstümdeki ağırlık gittiğinde derin bir nefes aldım birisi o adamı dövüyordu.

Ben hemen oradan uzaklaşmak için arka kapıdan dışarıya çıktım dengemi kaybetip düşecektim ki belimde hissettiğim el ile arkamı döndüm.

Ondan uzaklaştım.

"Ağça sarhoşsun."

"Hayır gayet ayığım." Elimi kravatına atıp kendime çektim.

"Eski kocama çok benziyorsunuz. Ama o bana öpmeyi bırak dokunmadı bile."

Kravatı bırakıp arkamı dönüp sallana sallana uzaklaştım.

" Bunu yapabilecek bir erkek bulmak istiyorum..."

Eski kocama benzeyen adam bir hışımla önüme geçti kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Ne olduğunu anlamadan ayaklarım yerden kesildi dışarıya çıktığım kapıdan içeriye girdim.

Boynumda hissetiğim nefes ile "bu söylediklerinin bedelini ödeyeceksin."

Ne diyor bu adam ne bedeli. Aşına olduğum parfüm kokusu ve sarhoşluk etkisiyle gözlerim kapandı.

İlk bölüm ile karşınızdayım 🥰

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Mutlu kalın ❤️

Ender SOYLU