@kaleminsesi1905_01
|
Medya= Veysel Kozcuoğlu
Veysel duyduğu isim ile buruk tebessüm etti.
'Ağca Işık' bir zamanlar karısı olan ama ona inanmayan geçmişte dediği kelimeler.
Omzuna konan el ile düşüncelerinden çıktı.
"İstersen ben konuşurum."
Başını olumsuzca salladı.
"Kabul etmez bana yardım etmeye, boşuna yorulma. Havalimanında karşı karşıya geldiğimizde bana bir bakışı vardı o an gözleri ile nefretini kustu."
Haydar. "Bir şansını dene Ağca çok merhametli biri."
Veysel oturduğu yerden kalkıp kuzenine baktı.
"Sabah bir olsun sakın kafayla düşünürüz."
Aslan ile kaldığı odaya girdi annesi başında bekliyordu.
"Hı gel oğlum ne konuştunuz bir çözümü varmı?"
Annesinin yanına gidip oturduğu yatağın kenarına annesinin karşısına oturdu.
"Bir zamanlar beğenmediğin gelinin olarak kabul etmediğin bir bayan ameliyat masraflarını karşılayamayan kişilere yardımcı oluyormuş."
Dilsu hanım boğazında oluşan yumru ile yutkundu.
Geçmişite sürekli küçümseyen onun gururuyla dalga geçtiği günler geldi aklına.
"Ne ekersen onu biçersin, tam da bu atasözünü yaşıyoruz geçmişteki hatamızı şimdi yaşıyoruz."
Geçmişte kendisinden para istediği zamanı düşündü.
' "sana yalvarma mı istiyorsan yalvarırım bana borç, tek kuruşuna kadar ödeyeceğim Ender'in ameliyatı için lazım acilen ameliyat olması gerekiyor."
Veysel neredeyse ayaklarına kapanacak kadına baktı.
Dilsu hanım kapıdan çıktığında gördüğü manzara ile kaşlarını çattı.
İkilinin yanlarına yürüyüp Ağca'nın yanağına sert bir şekilde tokat attı.
Veysel engel olmak istedi ama kendisini tuttu.
"Seni gidi orusbu git kime sürtüysen ondan işte bizden bir kuruş bile alamazsın. Git bebeğin babasından iste." ' Veysel ile Dilsu hanım aynı olayı düşündü.
Ayağa kalkan kadın yanağındaki yaşı sildi.
"Sormaya yüzüm yok ama şimdi nasıl?"
Veysel duyduğu cümle ile sırıttı.
"Kızım ile sağlıklı görünüyordu."
"Ama sen-"
"Beni dinlememekle gayet güzel yaptı."
Ayağa kalkıp yatağın bozulmayan kenarına geçip battaniyeyi kaldırdı.
"Hadi anne havalar çok soğuk daha çok üşümeden yatağına git."
Yatağın içine girip oğluna sıkıca sarıldı.
Bugün olanları düşündü kızını ilk kez gördü keşke dedi içinden zamanı geriye alabilsem.
🌼
Ağca kızı ile kahvaltı yapıp şirkete geçti.
Odasında kızı için küçük oyun köşesi yaptırmıştı kızını onun içine bırakıp masasına geçti.
Kapı çaldığında komutu verdi.
İçeri giren Ender ile tebessüm etti.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum güzelim."
Dayısını gören Defne. "Tayııı"
Ellerini uzattı. Dayısı direk koltuğa oturmadan yeğeninin yanına gidip kucağına aldı.
"Dayın sana kurban olsun"
Küçük kız kıkırdayıp tekrar konuştu.
"Tayı çikito."
Ağca sahte kızgınlıkla kızına baktı.
"Hayır Defne karnın ağrır."
"Ama ayne men çikito iştiyoyum."
"Evet annesi biz çikiko istiyoruz."
"Hmm tamam bu defa izin veriyorum çikolata yemenize ama çok kaçırmak yok küçük hanım tamam mı?"
"Yamam ayne şöz."
Ender kucağındaki yeğeni ile odadan çıktı.
Ağca geri bilgisayardaki işlerine döndü E-mail'den gelen mesajlara cevap veriyordu ama tanıdık gelen isim ile durdu.
'Haydar Aybar.'
Üstüne tıklamak ile tıklamamak arasında kaldı.
Okumadan silip işine devam etti.
Geçmişe dair hiç bir şey düşünmek istemiyordu.
İşi bittiğinde neredeyse hava kararmak üzereydi bugün erken çıkmak istedi.
Ender'e yazıp odadan çantasını alıp çıktı.
Sekreteri geldi.
Beraber asansöre binip Sekreteri Ayşegül'e baktı.
"Ağca hanım yarın iki tane toplantınız var ekstra olarak beş kişi ameliyat olacak."
Kafasını sallayarak onayladı.
"Toplantıları iptal et ameliyata girecek olanları ziyarete gideceğim."
"Peki efendim."
Çıkış katta gelen asansör ile çıktılar. Arkasını dönüp Ayşegül'e baktı.
"Yarın izinlisin canım cuma günüde izin yazıyorum haftasonu ile dört gün şirkette yoksun annenin yanına git."
"Teşekkür ederim Ağca hanım annem sizin sayenizde sağlığına kavuştu."
"Tek benim sayemde değil Ender'in ve başarılı bir şekilde ameliyatı gerçekleştiren doktorların sayesinde, hadi sen odana git eşyalarını al doğru annenin yanına."
Kız geri asansöre binince Ağca binadan çıkmıştı ki gördüğü kişi ile dondu.
Hareket edemedi. Donuk bir şekilde karşısındaki kadına baktı.
Dilsu hanım.
"Ağca kı-"
Kendine gelen Ağca direk elini susması için yukarı kaldırdı işe de yaradı.
"Lütfen o kelimeyi ve adımı ağzınıza almayın. Sizinle konuşacak herhangi bir şeyimiz yok."
Oradan uzaklaşmıştı ki Dilsu hanım kolundan tuttu.
"Özür dile-"
"Kolumu bırakın."
Bırakılmayan kol ile kuvvetce kendisine çekti dengesini sağlayamayan Dilsu hanım yere düştü.
Yere düşen kadına baktı Ağca o onun gibi merhametsiz değildi.
Elini uzatıp kalkmasına yardım etmek istedi.
Kendisi kaç kere onun yüzünden yere düştüğünde yardım etmeden oradan uzaklasıp giden kadına yerden kalkması için yardım etti.
Ama Dilsu hanım pişmanlık ile o eli tutamadı.
Kucağındaki Aslan ile annesini arayan Veysel gördüğü görüntü ile orada durdu.
Yere düşmüş annesi ve onu yerden kaldırmaya çalışan Ağca.
Aslan babaannesini gördüğünde direk eli ile gösterip babasının yanağına dokundu.
Ona bakmayan babası ile iki elini tutup kendisine bakmasını sağladı.
Ona bakan babası ile tekrar babaannesini gösterdi.
Veysel gidip ile gitmemek arasında kaldı.
Burun çekme ile direk oğluna baktı ağlıyordu.
Eli boğazında ağlıyordu.
Babaannesine seslenmek istedi ama yapamadı.
"Canın yanıyor oğlum lütfen bir daha yapma."
Kafasını salladı küçük Aslan.
Beraber Ağca ile Dilsu hanımın yanına gittiler.
Ağca zor bela kaldırdığı kadın ile baktığı yöne baktı.
Onlara yaklaşan Veysel ve kucağındaki küçük çocuk.
Aslan direk ellerini babaannesine uzattı.
Veysel Ağca'ya, Ağca ise kucağındaki ellerini Dilsu hanıma uzatmış çocuğa bakıyordu.
Hiç bir şey demeden oradan uzaklaşmak için arkasını döndü ama arkadan gelen ses ile durup döndü.
"AYNE BAK TAYIM BAYA NE AYDI."
Veysel'in yüzüne bakmadan Ender'in kucağındaki kızına baktı.
Elinde küçük oyuncak ayıcık vardı.
Yanlarına gelen Ender kaşlarını çatarak Veysel ile Dilsu hanıma baktı.
Dilsu hanım torununa Veysel kızına baktı.
Ağca kızını kucağına aldı.
Ama Aslan elindeki küçük oyuncak ayıcığa bakıyordu.
Babasına eli ile gösterdi.
Kendisine bakmayan adam ile iki elini yanağına koyup kendisine bakmasını sağladı.
Defne Veysel'e baktı.
"Ayne men bu amcayı biyoyum."
Elindeki oyuncak ayıcığa ışıldayan gözlerle bakan çocuğa baktı.
Direk uzattı.
"Ay şenin oyabiyiy. Menim büşşüyü vay."
Aslan hemen babasına döndü.
Babası kızından gözünü çekip oğluna baktı.
Babasından onay bekliyordu.
Veysel Ağca'ya baktı ama o kendisi kucağındaki oğluna bakıyordu.
Boğazını temizleyip konuştu.
"Almak istiyorsan alabilirsin küçük bey."
Geri babasına baktı. Babası başı ile onayladığında elini hemen uzattı.
Defne'de oyuncağı uzattı.
Gözleri ile teşekkür etti ama onu Babası ile Dilsu hanımından başkası anlamadı.
"Teşekkür ederiz küçük hanım."
Kıkırdayarak karşısındaki adamı babası olduğunu bilmeden baktı.
"O neden etmeydi."
Aslan konuşmak için ağzını açmıştı ki acıyan boğazı ile boş elini oraya götürdü.
Bu hareketi Ender ile Ağca'nın gözünden kaçmadı.
"Hadi kızım gidelim." Ağca direk kızı ile uzaklaşıp arabanın arka kapısını açan Kerem ile bindi.
Kızı için olan koltuğa oturtup kemerini bağladı kızının.
"Kerem abi bir an önce buradan uzaklaşmak istiyorum."
Kerem kafa sallayıp arabayı çalıştırdı.
Ender motoruna atlatıp arabanın arkasından gitti.
Arkasından yaptıkları için pişman olan kişileri bırakıp uzaklaştılar.
Yeni bölüm bekleyenler için çok özür dilerim bir takım işlerim vardı gel git işleri çok şükür bitti.
Biliyorum sizi çok beklettim yarın diğer iki kitaba bölüm yazıp atacağım hem yorgunluktan hem uykusuzluktan ölüyorum.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊
Seviliyorsunuz ❤️ Mutlu kalın ❤️ |
0% |