Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@kalinka.kalinkovq

Dünya gerçekten de küçükmüş şuan gördüğüm bu görüntüyle daha da emin oldum buna. O adama baktığımda onunda bana şaşırmış bir şekilde baktığını gördüm. "Hoş geldiniz Aysel." dedi Serdar bey olduğunu düşündüğüm adam. Annemde, "Hoş bulduk Serdar." diye cevaplayınca Serdar bey bizi içeri aldı. Tüm bunlar olurken ben şaşkın şaşkın bakıyordum etrafa, içeriye geçtiğinizde Serdar bey oturmamız için bir koltuğu gösterdiğinde aynı şaşkınlık ve heycanla oturdum koltuğa. Annem benim yanıbaşıma, Serdar bey oğlu ve kızıyla da karşımıza oturdu.

"Ah, sizleri tanıştırayım." dedi Serdar bey, "Bu oğlum Anıl ve buda kızım Selin." İkisine baktığımda ikisinin de yüzünde samimi bir gülüşle karşılaştım bu beni biraz daha rahatlatırken, "Bende Melisa, memnun oldum." dedim gülümseyerek. Annem de kendini tanıtınca ortamda gergin bir sessizlik oldu. En sonunda Serdar bey, "Eee, Melisa annen bir ara tasarımcılık okuduğunu söyledi ama bazı sebeplerden dolayı bırakmışsın. Peki şimdi nelerle uğraşıyorsun." diye bir konuşma başlayınca odanın içinde fır dönen gözlerim Serdar beyin gözlerinde durdu, "Anne parası iyiyorum efendim." dedim hafif gülerek oda şakama gülerek karşılık verdi ve, "Aklında bir meslek yok mu?" diye sordu. "Hayır." dedim dürüstçe, "Ama eğer iyi bir okul bulursam tekrar tasarımcılık okuyabilirim." Serdar bey kafasını sallayarak, "Selin de aile şirketimize çalışmak için tasarımcılık okuyor iyi de bir okul istersen bir görüşün. Ne dersin Selin? Bahsetsene biraz okuldan." Selin topun ona gelmesiyle geregince baktı babasının yüzüne. "Bahsedeyim tabi." Ne diyeceğini düşünerek bir kaç saniye sustu. "Öğretmenler iyi ve başarılı, okulda 2 ayda bir staj yaptırıyorlar ki tecrüben olsun, büyük bir okul, imkanları fazla ve bir kaç şubeye ayrılıyor. Bence düşünmelisin eğer gerçekten istiyorsan Melisa." dedi. "Düşünürüm, teşekür ederim." dedim bende samimi bir şekilde.

"Aslında Melisayla bu gün pek hoş olmayacak bir şekilde karşılaştık biz." dedi Anıl ve saniyesinde dikkatleri üzerine çekti. "Küçük bir kaza yaşadık motoruyla arabama çarptı kendisi." Annem kaza lafını duyunca hemen öne atlayarak, "Ne kazası? Bahsetmedin hiç. Bir yerine bir şey oldu mu?" diğer yandan da Selin, "Oha motor mu kullanıyorsun? Ayy, lütfen beni de gezdir hatta bana da öğretsene. Baba alırız değil mi bana da motor." demeleriyle iyice gerildim. "Melis kime diyorum kızım?" Annem de hala cevap beklerken" Hayır anneciğim bir şey yok ufak bir kazaydı sadece." dedim sakinleştirmeye çalışarak. "İyi olduğuna sevindim, ayağın motorun altında kalınaca ben bile endişelendim." Dedi Anıl genişçe sırıtarak. Annem bunu duyunca daha da endişelenerek, "Ayağın motorun altında mı kaldı bir de? Kaç kere dedim sana motor yerine araba alalım diye! Korkuyorum başına bir şey gelecek diye. Hayır, bir de deli gibi süruyorsun ki sen onu." söylenmeye başladığında sakin bir ses tonuyla konuşmaya çalıştım, "Anne abartma lütfen! Hiç bir şeyim yok dedim ya hem bu konuyu şimdi mi konuşalım?" dedim bulunduğumuz yeri hatırlatarak oda sağolsun uzatmayarak tekrar önüne söndü. "Siz nasılsınız çocuklar?" diye sordu annem kısa bir sessizlikten sonra, Anıl sıcak bir gülümsemeyle, "Teşekür ederiz Aysel abla bildiğin gibiyiz hep." diye cevapladı. Annem ve Anılın şirketten dolayı tanıştığını annem söylemişti zaten yani ortama yabancı kalan tek ben ve Selin vardık. Bu düşüncelerle bakışımı ona çevirdiğimde oda saniyesinde bana baktı, bakışlarımız kesişince bana samimi bir şekilde gülümsedi bende aynı şekilde karşılık verdi. Odaya bir kadın girip sofranın hazır olduğunu söyleyince hepimiz ayaklandık. Annem, Anıl ve Serdar beyin arasında işle alakalı bir konuşma başlamıştı ve üçü de yan yana yürüyerek yemek salonuna ilerledi, Selin yanıma gelip koluma girince biraz şaşkına uğradım. Temastan çok hoşlanmıyorum ve ayrıca Selinin bana karşı olan tutumu beni istemsizce şaşırtıyordu, bakışlarım gözleri ve koluma girdiği kolu arasında gidip gelirken birden elini geri çekti, "Afedrsin ben biraz lap diye dalarım da böyle, rahatsız mı ettim?" Deyince onu gerdiğim kendime küfürler sayarak, "Hayır." Dedim sakin bir şekilde, "Hatta mutlu oldum sadece biraz şaşırdım okadar." dedim pekte yalan sayılmayarak. Bunu duyunca Selin yine koluma girdi, "Sonunda evde benimle aynı cinsiyetten iki kişi daha olacak diye çok heyecanlıyım." Diğerleri yemek salonuna çoktan varmıştı ama biz hala kapının önünde dikiliyorduk, "Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun?" Diye sorum az önce söylediğine karşılık. Bekletmeden yanıtladığında, "Çünkü babamı bilirim, eğer ciddi bir yola girmeseydi en başta o yolda yürümezdi. Öyle olsaydı bir sürü kadınla yatıp kalkardı ama annem bizi terkettikten sonra hayatına aldığı ilk kadın senin annen ve belki de yakında benim ve abimin annesi olacak kim bilir." İçimde bir şeyler hissettim aile olmak, kalabalık bir aile olmak, kardeşlere ve bir babaya sahip olmak, tüm bunlar içimde bir karıncalanma hissi oluşturdu. Şuan ne hissetmem gerekiyor bilmiyorum sadece her şeyin iyi olmasını dileyerek Selinle beraber masaya geçtim ve annemin yanına oturdum.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Selinme baya iyi anlaşmıştık bir birimizin numara ve sosyal medya hesaplarını almıştık, muhabbeti de saran bir kızdı. Diğerleri yemekte iş konuşurken bizde arkadaş çevremizden falan bahsederek vakit öldürüyorduk, yemeğin iyi geçmesi beni mutlu ederken bir yandan Selinle sohbet ediyor arada bir de whatchappa girerek Canerin bana 10 dakika önce attığı mesaja bakıyor, ne cevap versem diye düşünüyordum.

Dövmeci: Sen var ya sen! Elime geçme kızım! O nasıl tekmeydi öyle hala sızlıyor senin yüzünden ilerde çocuk sahibi olamazsam yandın sen! Bulurum seni!

Gülsem mi, korksam mı, gerilsem mi diye düşünürken 10 dakikan ardından parmaklarımı klavyde oynatmaya başladım, o sırada da Selin bana okulda olan bir olayı anlatıyordu. Bir çiftin olaylı geçen her gününden birini anlatıyordu.

Melisa: Ne abartmışsın be! Duyan da kestik sanacak.

Dövmeci: Ne diye tekme atıyorsun sen?

Melisa: Pis egoistin teki olduğun için! Mecburmuyum ben senin egonu tatmin etmeye be!?

Dövmeci: İstersen başka şeyimi tatmin edebilirsin. ;)

Melisa: Böyle laubaliliklere gelemem diyen adama da bakın siz!

Dövmeci: Aynı şey mi? Ozama daha tanışmıyorduk.

Melisa: Öyle mi? Peki şimdi ne kadar tanışıyoruz?

Dövmeci: Gerçekten bunu mu tartışacağız?

Melisa: Haklısın seninle tartışmanın daha fazla bir önemi yok zaten.

Melisa: Artı olarak bir kez daha bildriyeim dövmemi sana yaptırmıyorum.

Telefonumu sessize alıp masanın üzerine koydum ve tekrar Seline odaklandım.

 

🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗

Loading...
0%