Dövmeci: Ne?

Dövmeci: Ne saçmalıyorsunuz acaba?

Melisa: Hiç, sadece sabah, sabah gözüm biraz ptofil fotoğorafınıza kaydı ve sizi biraz süzmek süretinde bulundum.

Melisa: Yanlış anlamayın lütfen! Sandığınız gibi biri değilim, sadece aklıma gelen dilime yansır okadar.

Melisa: Ve şuan aklımda hiç iyi şeyler yok. :)

Dövmeci: Anlıyorum.

Dövme: Ama tekrarlanmazsa sevinirim. Bu tür laubali sevmiyorum.

Mesaja bir yanıt veremezken ilk defa da düşünmeden söylediğim şey için utanmıştım. Haklıydı çocuk. Sabah sabah ağızımın tadı kaçmıştı resmen.

Melisa: Haklısınız. Özür dilerim.

Mesajı görüp görmediğini bile bakmadan uygulamadan cıktım. Hızlı bir şekilde kahvaltımı yapıp mutfağa topladım. Sonra banyoya gidip güzel bir duş aldım ve spora gitmek için hazırlandım.

Üzerime bir de motor kullanırken giydiğim ceketi giyip, çantamı ve kaskımı alıp çıktım.

Bebeğimin yanına vardığımda gülümsemeden edemedim. Resmen parlıyordu.

Motora binip çalıştırdım ve yolda bir çevirmeye denk gelmemek için dua ede ede spor salonuna sürmeye başladım.

Motorla yolculuğum fazla uzun sürmedi. Spor salonuna varınca kaskımı çıkarıp kolumun altına aldım. Adımlarımı hızlı hızlı spor salonuna doğru atmaya başladım. İceriye girdiğimde fazla kalabalık olmayışı beni bir tık sevindirdi. Böylece aletleri kullanırken sıra beklemiyorum. Vakit kaybetmeden soyunma odasına girdim ve ceketimi çıkarıp dolaba koydum kaskımla beraber. Çantamdan da suyumu alıp çıktım. Tam koşu bandında gidiyordum ki karşımda ki görüntüyle bir tık şoka uğradım.

Dövmeci. Elinde ki kaskıyla içeri girmiş ve biriyle konuşuyordu gülerek.