Keyifli okumalar ♥️

Yüzüne şaşkınlıkla bakmaya devam ederken o yine konuştu. "Önüne bakmaya ne dersin? Kaza yapmanı istemem."

Konuşmasıyla kendime gelirken kaşlarımı çatmadan edemedim.

"Yine mi sen?" dedim. "Karşıma sürekli çıkman bence bir işaret." dedim üstüne bir de göz kırptım.

Sırıttığını kısılan gözlerinden anlamıştım.

"Gerçekten de aklına gelen diline yansıyormuş. Ama bunu sevdim." Telefonuma baktığında, "Aynı yere gidiyorum." dedi. Bende onun telefonuna bakarken gerçekten de aynı yere gittiğimizi gördüm. Şaşkın bakışlarımı önüme çekerek konuştum. "Bir de arkadaşımın sevgiliyle tanışmak için gidiyorum de tam olsun."

"Evet." dedi "Onun için gidiyorum."

Ciddi mi diye baktığımda kasktan anlayamadığım için sesli de sordum.

"Ciddi misin?"

"Evet." Bunun üzerine büyük bir kahkaha attım ve tekrar ona döndüm. "Demiştim. Bence daha sık karşılaşmaya devam edeceğiz." Gaza basmadan önce son söylediğim de "Yetişmeye çalış." oldu. Gaza sonuna kadar yüklendim. Neredeyse hiç araba ve yaya olmadığı için fazlasıyla rahat bir şekilde gazlamıştım.

Çok geçmeden onun motoru yine bana yetişti. Yanımdan geçmeden önce bana baktı ve Gaza basıp uzaklaştı.

Anlaşılan oyun istiyor. Peki madam.

Gaza yüklendim ve yetiştim ona, aramızda çok az bir fark vardı ve o öndeydi. Karşıdan araba gelince uzaklaştık ve araba aramızdan geçti. Bir kere daha gazlayınca bu sefer öne ben geçtim. Telefona baktığımda bir dönemeç olduğunu gördüm. Arkaya baktığımda bana yetişmeye çalıştığını gördüm, ama yol biraz kalabalıklaştığı için ikimizde hızımızı düşürdük. Bunun avantajıyla önde olduğum için yüzümde bir tebessüm oluştu. Dönemeçi döndüğümde mekana varmama çok az kalmıştı. Ona baktığımda neredeyse bana yetişmişti biraz daha bastım ve evet, artık tamamen öndeydim.

Çok geçmeden mekanın önüne vardığımda motorumu uygun bir yere parkettim. O hala görünürde yoktu. Muhtemelen araba kalabalığından olsa gerek fazla geride kaldı. Kaskımı motorumun direksiyonuna bağlayıp içeri girdim. Zehrayı masallardan birinde görmek adına etrafıma bakındım ve en sonda onları kenarda bir masada gördüm. Yanlarına yörüdüm ce Zehraya seslendim. Bana dönüdü ve beni yüzünde kocaman bir gülümsemeyle karşıladı. Kollarını açıp kocaman sarıldı. Benden ayrıldığında yanında ki adama döndü, "Berat." dedi eliyle Beratı göstererek. "Sevgilim. Ve buda en yakın arkadaşım Melisa." Bunu derken bir kolunu da omuzuma atmıştı, Berat yerinden kalkarak elini bana uzattı.

"Memnum oldum. Zehra her fırsatta senden bahseder yani önceden tanışmış gibi olduk neredeyse." dedi, yüzünde dostça bir gülümseme vardı, bende aynı şekilde tebessüm ederek, "Kıskandın mı yoksa?" diye sordum. Hepimiz masaya oturduk.

Beratın, "Arkadaşımı bekliyoruz şimdi de. Gelir birazdan." demesiyle gözlerim kapıya ilişti ve onunla karşılaştılar. Yüzünde hoşnutsuz bir ifade vardı. Bizi görüp yanımıza doğru geldi. Biraz yaklaşınca Berat arkadaşını farkederek ayağa kalktı, Zehrada kalkınca el mecbur bende kalktım. Berat ona sarıldı oda karşılık verip kısa bir sarılmanın ardından ikisi de bize döndü. Berat eliyle ilk önce Zehrayı göstererek, "Sevgilim Zehra." dedi "Ve buda arkadaşı Melisa. Kızlar buda arkadaşım Caner."

Sonunda ismini de öğrenmiştim. Caner.