Keyifli okumalar ♥️

Caner önce Zehranın elini sıkıp "Memnun oldum." dedi ardından bana döndü ve dedi ki; "Hanımefendiyle bugün karşılaştık zaten, ayrıca pazartesinden itibaren kendisi müşterim sayılır." Elini uzattı "Memnun oldum, Melisa." Bekletmeden elini sıktım bende gözlerine bakarak, "Bende." dedim.

"Nerede karşılaştınız?" diye sordu Berat.

"Önce dövme için mesaj yazmıştım, ardından spor salonunda karşılaştık." diye yanıtladım. Zehra bana doğru eğilip sadece ikimizin duyacağı bir şekilde; "Neden anlatmıyorsun hiç?" diye sordu. "Gerekli bulmadım, önemli bir şey değildi." diye yanıtladım onu. Berat bize dönüp, "Ne içersiniz kızlar?" diye sorduğunda ben ağır alkollü olmayan kokteyllerden istedim motor kullanacağım için, Zehra zaten taksi ile geldiği için rahat rahat içebileceğni söyledi ve viski istedi. Caner ve Berat içkilerimizi almaya gittiğinde baş başa kalmıştık Zehra ile. Hemen yamacıma girerek, "Elbisene bayıldım çok yakışmış." diyerek koluma girdiğimde gülümsedim bende elimde olmayarak. Zehra benim doğdum doğalı hayatımdaydı, annelerimizin anlatığına göre beraber emekleyerek evden bile kaçarmışık. Tabi sonra büyüdük koşarak falan kaçmaya başladık orası ayrı konu.

"Teşekür ederim." dedim gülerek. Oda üzerine siyah boğazlı bir kazak ve kot etek giymişti, siyah külotlu çorapları ve botlarıyla oda çok güzel görünüyordu. "Sende çok güzel olmuşsun." dedim, gülümseyerek daha çok yanıma sokuldu.

"Nasıl buldun Beratı?"diye sordu heycanlı heycanlı, bu heyecanına gülmeden edemeden, "Dur daha kızım." dedim "Daha dakika bir, göl bir. Nasıl bir fikir edinebilirim görür görmez?" Onaylarcasına başını salladığında duramayarak daha da üsteledi, "Ama çok yakışıklı değil mi ya?" dedi hülyalı hülyalı. Bu haline göz devirmeden edemedim. Zehra çok iyi biriydi, ama çoğu zaman olmasa da bazen insanların dış görünüşüne fazla önem veren biriydi. "Önemli olan karakteri diye kaç defa daha söylemem gerek Zehra, zamanla tanıyacaksınız bir birinizi daha." Yine başını sallayarak beni onayladı. "Orası öyle tabi bebeğim ben aksini mi iddia ettim, ama yine de çok yakışıklı." Bu sefer bende kıkırdadığımda bundan yüz alarak daha da sırnaştı bana. O fazla temaz bağımlısıydı bense fazla elleşmeden hoşlanmayan o arkadaştım. Yine de Zehraya her zaman istisna yapardım. Zaten bir annem birde o bukadar dokuna bilir bana.

Berat ve Caner içkilerle yanımıza geldiler, Berat az önce ki yerine oturunca Zehra hemen bana baktı, 'yanına oturursam senin için sıkıntı olur mu?' dercesine. Varla yok arası başımı salladığımda, hemen biraz yana kayarak Berata yaklaştı. Berat'ta bu anı beklercesine elini oturdukları koltuğun başlığına attı ve oradan da Zehranın omuzuna. Zehraya baktığımda gülerek başını yere etmişti. Hemen anneye bürünürken onlara bakarak bir soru yönelttim. "Nerede tanıştınız?" Tabi ki Zehra a'dan z'ye her şeyi anlatmıştı, ama sorayım yine de.

Berat gülümseyerek öne atladığında, onunda bu ilişkide mutlu olduğunu Zehrya bakarken gözlerinin parlamasından anlamıştım.

"Part taem çalıştığım kafede tanıştık. Zehranın üniversitesi yakınmış kafeye, öğle arasında geldiğinde ilk orada gördüm. Sonra ki günlerde de gelmeye devam etti. Zehra dikat çekici bir kız ona on saniye bakan biri onunla konuşmak ister. En sonda dayanamayarak çalışmadığım bir gün gittim kafeye konuşmak için. Oda oradaydı her zamanki yerine oturmuş bir şeyler yazıyordu. Hadi oğlum dedim kendi kendime. Ya bu gün, ya hiç diyerek gittim oturdum karşısına. Önce bir garipsedi tabi. Kafasını kaldırıp gözlerime baktığında kafamda kurduğum bütün konuşmayı unuttum ben." Bu kısım Zehraya bakarak söyledi, onlara bakarken gülümsemeden edemedim. "İlk başlarda sapık mısın sen? diyerek beni kovsada, öyle böyle konuşmaya başladık işte." diyerek bitirdi Berat.

Tekrar arkasına yaslanarak bu sefer daha çok sarıldı Zehrya. "Sen nelerle uğraşıyorsun Melisa?" Konun bana dönmesiyle elimde ki kadehi masaya bırakarak konuşmaya başladım, "Tasarımcılık okuyorum. Yani okuyordum bir kaç sebepten dolayı şimdilik dondurdum okulu. Bir de sosyal medya hesabım var, tam bir meslek sayılmaz tabi magazin sayfası. Şuan gelir kaynağım o tabi bir de annemin destekleri var. Öyle işte sade sıkıcı bir hayat." dedim gülümseyerek.

Caner karşımda biraz daha eğilerek, "Neden bıraktın peki okulu? Yani özel değilse tabi..."

Gülümseyerek cevapladım; "Hayır değil. Biraz okuldan kaynaklıydı öğretmenlerle sorun yaşıyordum, sonra aslında tasarımcılık ilgimi çekmemeye başladı okadar." Zehra konuşarak, "Aslında Melis gayet yetenekli ve istekliydi, ama okulda bir öğretmeni vardı, kadını görseniz resmen heves söndürücü hatta Hary Potterdeki o ruh emicilerden falan yani. Melisin sürekli bir kusurunu bulurdu. Benim bebeğim verdiği her ödevi eksiksiz ve kusursuz yapmaya çalışıyordu ama işte, kırdılar hevesini el birliğiyle sırf annesi-"

"Zehra!" dedim lafını bölerek. Her şeyi anlatmasını gerek yoktu. Özür dileyen bakışlarını bana döndürdüğünde sorun olmadığını belirtim başımı iki yana sallayarak. En sonda Caner ortamda ki sessizliği bozmak adına, "Kötü olmuş." dedi "Peki başka okula neden yazılmadın?"

Omuzlarımı kaldırıp indirerek cevapladım, "Dediğim gibi sonradan meslekle ilgilenmemeye başladım." Başını sallayarak tekrar bir soru yöneltti, bu sırada da Zehra ile Berat ta cilveleşiyordu, "Peki ne yapmayı planlıyorsun? Yani kariyer olarak?" Biraz düşündüğümde aslında ne istediğimi bende bilmediğimi farkettim. "Bilmem." dedim en sonunda. " Aslında hep tasarımcılık diye düşünmüştüm, hatta puanımı da istediğim yere alabilmek için çok çabaladım ve en sonunda başardım da ama sonuç bu." Sessizleştiğimzde Berat, "Caner de beden eğitimi öğretmenliği okuyor." dedi. Bir anda kendimi Caner'in vücudunu süzerken buldum ve köntrolüm dışında ağzımdan, "Yakışır." kelimesi döküldü. Hepsinin bakışları bana döndüğünde bende hepsinin üzerinde tek tek bakışlarımı gezdirdim ve en sonunda durumu toparlamak adına, "Yani tipine ve vicuduna yakışır demek istedim."dedim. Harika. Sıçtım sıvıyordum resmen.

Çok sükür kimse bu konun üzerinde durmazken bende kokteylimi kafama diktim. Telefonuma bildirim geldiğinde masanın üzerinde duran telefonumu aldım. Mesajın Canerden geldiğini gördüğümde bakışlarımın hedefi bu sefer de karşımda geniş geniş arkasına yaslanmış ve telefonuna hafif sırıtarak bakan Canere döndü.

Dövmeci: Her gördüğünde vicudumu süzecekmisin böyle?"