Keyifli okumalar ♥️

Telefonda gördüğüm resimle birlikte hemen bileğime baktım. Yoktu. Eline nasıl geçtiğini düşündüğümde aklıma yanından geçerken kolumu çarptığım an geldi. O bana Zehranın hediyesiydi onda da aynısı var, düşürdüğümü duysa ağızıma sıçar büyük ihtimal.

Melisa: Madem düşürdüğümü gördün niye vermedin geri bana?

Dövmeci: Unutmuşum. :)

Melisa: O gülücüğü attığın için inanmadım şuan.

Dövmeci: O benim mahçup olmuş gülümsemem.

Melisa: Nedense bunada inanmadım.

Dövmeci: Başka ne gibi bir sebebim olabilir ki? Çok saçma.

Melisa: Peki madem. Getir onu! Hemen, şimdi!

Dövmeci: Nereye getireyim?

Melisa: Evime.

Dövmeci: Beni eve mi atmaya çalışıyorsun? Sabahta zaten imaların vardı bir takım.

Melisa: Ne atıcam be seni eve!? Eciş bücüş bir şeymişsin zaten. Shop mu yapıyorsun sen fotoğraflarına?

Dövmeci: Eciş mi? Bücüş mü? Ben mi? Ha!

Unut kızım sen o bilekliği. Dövmeni falanda yapmıyorum.

Melisa: Aaaa aaa! Deliye bak! Mecburmuyum oğlum ben seni beğenmeye. BEĞENMİYORUM!

Dövmeci: Bende vermiyorum bilekliği!

Melisa: Ne istiyorsun sen ya? Çıldırtma beni, hediye o bileklik. Zehra bana zehir eder önümüzde ki günleri. Hadi gel getir bana onu.

Dövmeci: Getirmiyorum. Gel sen al!

Dövmeci: konum*

Çevrim dışı olmasıyla telefona baka kaldım öylece. Gidecektim. Gideceğim ve canını okuyacağım.

Dolaba gidip hızlıca üzerime giyinmek için siyah crop, siyah kargo pantolon ve siyah desenli ceketimi aldım. Giyndikten sonra çantamı ve motorun anahtarlarını alıp çıktım.

Yola çıktığımda her şey sorunsuz gidiyor derken ilerde çevirmeyi farkettim, ben farkedince onlarda etti. Bir iki saniye vizörün altından amaçsızca bakıştık. Tabi jeton köşeli olunca biraz genç dank etti ama sonunda motoru gittiğim yolun tersi yönü hızla sürüp uzaklaştım. Arkaya baktığımda aslında uzaklaşamadığımı farkettim, çünkü peşimde bir polis arabası vardı. Siktir. Gerçekten koca bir siktir yani. Bir bu eksikti şuan. Gaza daha çok yüklendim onlar arabayı daha hızlı sürdü. Sanırsın hırsız kovalıyorlar. Hayır yani suçluların peşinden de böyle gitseler iyi, ama söz konusu motorcular olunca maşallah amerikan polislerine bağlıyorlar.

Son bir kez dadaha gaza bastım kurtulmak amacıyla bu sırada telefonumdan sürekli yeni rota oluşturuldu demekle meşguldü. Trafiğin yoğun olduğu bir yola girdim arakaya göz ucuyla baktığımda neredeyse kaybolmuştular. Ama başı dertten kurtulmayan sevgili ben arkaya baktığım için önde ki arabanın durduğunu görmedim ve bodoslama arabaya çarptım. Çarpmanın etkisiyle motor yan düşerken bende motorla beraber düştüm, ayağım motorun altında kalınca fazla hareket edemedim, ama bir şekilde kontağı kapattım. Şimdi bir de motorun patlamasına hiç gerek yok. Ben hala motorun altından çıkmaya çalışırken arabanın kapısı açıldı ve hızlı adımlarla yanıma bir adam yaklaştı. Harika, gerçekten harika.

"İyimisiniz?" diye sordu adam motoru kaldırırken kaskatan boğuk çıkan sesimle, "Evet, bir şeyim yok." dedim. Arabaya dönüp baktığımda ise çok şükür bir hasarı yoktu. Kafamdan kaskı çıkararak önümde ki adama döndüm, yüzüne bakınca biraz tanıdık geldi ama çıkaramadım. Bunun üzerinde çok durmayarak motorumun yanına geçtim, bu sırada da adam çatık kaşlarla beni izliyordu. "Özür dilerim beyefndi, acelem vardı biraz ve kısa bir süreliğine arkaya bakmam gerekti." diyerek kendimi açıkladım, buna rağamen adamın çatık kasları hala düzelmeyince bende kaşlarımı çattım ve biraz yükseldim, "Kusura bakmayın tekrar isterseniz arabanızı kontrol edin ve bir kadına işte bu yüzden ehliyet verilmemeli konuşmanızı bu seferlik yapmadan hasarı karşılamamı ve yoluma devam etmeme izin verin lütfen." dedim. Adam bu sefer hafif tebessüm ederek, "Sorun değil, insanlık hali olabilir. Dikkatli olun." deyip arabasına ilerledi. Arkasından baka kaldım, nasıl yani kavga etmeyecekmiyiz? Omuz silkerek tekrar motoruma bindim ve polisler gelmeden haritanın yeni oluşturmuş olduğu rotadan yoluma devam ettim. Bütün bunlar başıma o dövmeci yüzünden geldi zaten onun canını okuyacağım.

Aksiliklerden dolayı uzayan yol yarım saatken bir saat oldu, telefonumdan saati kontrol ettiğimde saat ona geliyordu.

(Çünkü o saate gelemiyordu fghashsgaj)

Konumu kontrol ettiğimde doğru yerdeyim zaten genel olarak sokak mütevazi evlerden çevriliydi. Canerin bana attığı konumda ki ev numarasını görünce adımlarımı oraya yönlendirdim kapıya gelip aralıksız zile bastım. Uyuyor olması hiç umrumda bile değil şuan, kapı homurtular eşliğinde açıldığında karşımda yarı çıplak, hatta yarı değil tamamen çıplak bir şekilde, belinde sadece havlusu olan bir Canerle karşılaştım.