Yeni Üyelik
3.
Bölüm

BÖLÜM 2: TEKLİF

@kalkoyum

Müthiş bir heyecan ve korku ile mektubu elime aldım. Sanki bir düşmüş her an kaybolabilirmiş gibi sıkı tuttum. Mektubun ilk cümleleri dışındaki ile aynıydı. Tuttuğumu fark etmediğim nefesimle okumaya başladım:

"Sayın Gloria Berry

Şu zamanlarda bu ismi kullanmadığınız için korkmuş olabilirsiniz fakat korkmayın sizin gibi bir cevheri asla Kraliyet'in iğrenç ellerine bırakmam. Ah kabalık ettiğim için üzgünüm kendimi tanıtmam gerekirdi fakat bu mektubun size ulaşmama ihtimalinden ötürü bunu yapamam. Size bir iş teklifi ile geldim. O harabeden kurtulmanız için size bir fırsat sunuyorum. İki gün içinde zarfın içindeki diğer kağıda yazdığım konuma gelin bende size işinizi ve Çıntalarınızı vereyim. Bence gayet iyi bir anlaşma. Sizi bekliyor olacağım Bayan Berry. Gelmemeniz halinde ailenizin kalanı gibi Bayan Starr da ölür.

Ve bu mektuptan kimsenin haberi olmayacak asla. Buna Bayan Norali Starr da dahil.

Okumayı bitirdiğimde imzaya baktım.

Size iş vermek için istekli ve harcayacak fazla Çıntası olan biri

Zarfın içinde gerçekten bir kağıt daha vardı ve üzerinde denizci koordinatları ile yazılmış bir yazı vardı. Ensemden aşağı doğru soğuk bir ürperti geçti. Yazan kişi her kim ise benim hakkımda fazlasıyla şey biliyordu. Denizci dilini bilmem de buna dahildi. Benim yerimi Kraliyet görevlilerine söylemesi hiç iyi olmazdı. Ondan öte Norali'yi asla tehlikeye atamazdım.

Bu bir tuzak olabilirdi fakat bunu umursamadım. Oraya gidecektim.

Yazanları hızla çevirirken ellerim titremeye başlamıştı. Hızlı olmam gerekiyordu. Norali ve ben başkentin alt tarafında bir şehirdeydik. Mektuptaki konum ise diğer taraftaydı. Başkentten geçemezdim kesin yakalanırdım. Etrafından dolanmam gerekiyordu.

Norali'yi oturduğumuz kısımda buldum elindeki atkı ile uğraşıyordu. Rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Norali bir şey söyleyeceğim."

Anında kafasını kaldırıp bal rengi gözlerini bana dikti. Gözlerinin renginden mutlu ve sakin olduğunu anladım. Tüm peratuların göz rengi ruh haline göre değişirdi. Bu renkler çocukluktan renklere verdiğimiz anlamlara göre herkeste farklı olurdu.

"Dinliyorum."

"Sana bir iş buldum desem?"

"Ne işi?"

"Fazla Çınta getirecek, belki aylarca bizi geçindirecek bir iş."

"Tuzak olmadığına emin misin?"

Asla hoşuma gitmese de yalan söyledim.

"Evet, eminim."

Bir süre düşündü. Nerede ve ne tür işler olduğunu sordu fakat ustalıkla geçiştirdim.

"Demek uzun süreli bir iş ha?"

Başımla onayladım.

"Benim gelmemi istemediğine emin misin?"

"O kadar da uzun değil, en fazla bir kaç ay olur o yüzden gerek yok."

Biraz daha bu iş hakkında konuşmuş ve en sonunda onu ikna etmiştim. Yarın sabah yola çıkacaktım.

O gece zaten az olan eşyalarımı toplamış, yarın sabah erkenden yola çıkmak için hazır hale gelmiştim.

Endişe ve korkuyla huzursuz bir uykuya daldım.

Loading...
0%