@kambersizyazar
|
35.bölümden kısa bir önyazı.
"Onların elinden kurtulmak için çabaları boşa gitmemiş ve özgür kalmış. Sonra onun en zor anında, yanında olmayı başaramayan patronundan nefret etmiş. Bence girdiği şok yüzünden nefret etmiş." diyerek Melek'in yüzüne bakmak için durdu. Murat'ın kalbi git gide onun varlığına ait oluyordu. Melek'in gözlerine düşen hüzne küfürler ederek devam etti. "Sonra ona yaşatılan tüm acının diyetini yanında olmak için geç kalan adamdan almak istemiş." "Haketmiştir, sekreterin canı mutlaka çok yanmıştır." dediği gibi oflayarak devam etti. "Yoksa boşu boşuna kimseye acı çektirmez." Kendi hikayesi olduğunu biliyordu. Dudaklarını ıslatıp merdiven boşluğuna dalmaya çalıştı. Can kulağıyla dinlediğini anlamasını istemiyordu. "Haklısın, devamını dinlemek ister misin?" diyerek meraklı gözlerle Melek'e bakarken, Melek başını belli belirsiz onaylar biçimde sallayıp devam etmesi istedi. "İyi kalpli olmak için çabalayan bu adamın. Sekreterinin onu kötü biri olarak görmesi canını çok yakmış. O yüzden kötü adamları gözünün önünde dövme fikrine sıcak bakarak uygulama yolunu seçmiş. Sekreterin yine hoşuna gitmemiş. Oysa adamın tek istediği onun canını yakanların canı fazlasıyla yanacağını göstermekmiş. Güçlü sekreterin, kendisi gibi güçlü bir koruması olduğunu bilmesini istemiş." Bittiğini söylemeden elini göbeğinin üstüne koyup eğilerek selam verdi. "Hikayemiz bu kadar..." dedi, Melek hikayenin bitimiyle ayağa kalkıp duvardan destek alarak yürümek için adım atmıştı ki bacağının ağrısı bir kat daha arttı. Bazı şeyleri abartıyordu belki de. Belki yaşadıkları olayları başkasında çıkartmak, psikolojik açıdan iyi geliyordu. Düşünmek için zaman ayrılsa, bu şekilde davranmak yerine anlayışlı olabilirdi. Anlayışlı olmak... Zordu ama imkansız değildi. Gözleri yine buğulanmıştı ve ağlamak şu anda ihtiyacı olan tek hareketti. Herkesin gözünde güçsüzlüğüyle anılmak istemediği için ağlamak gibi bir hata yapmamalıydı. Hızlı nefes alışverişleri yaptıktan sonra soğuktan akan burnunu çekip arkasına döndü. "Beni taşır mısın? Ayağım adım atmama daha fazla izin vermiyor." dedi, utanarak söylemişti, söylediği gibi de pişman olmuştu. "Eğer taşımak istemezsen sorun etmem." "Büyük bir zevkle." dedi Murat incitmeden kucağına aldı. |
0% |