Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Gözlerin ve bakışların

@kanliiviskii

Neden ... bazen sadece neden diye sormak istiyorum cevabını almayacağımı bile bile

 

Sormak istiyorum sadece

 

Neden... yaptın

 

Neden... gittin

 

Neden... görmedin

 

Neden... duymadın

 

Neden... hissetmedin

 

Neden... anlamadın

 

neden... SEVMEDİN

 

Neden ,Neden, Neden

 

Soruyorum ama cevap veren yok

 

Ben nasıl bir illetin içine düşmüşüm böyle

 

Ben sevda denen ateşe düşmüşüm

 

Hayır düşmedim ben kendim bile bile atladım

 

Çünkü...

 

Çünkü çok sevdim...

 

Senin aksine

 

Senin de herkes gibi kahverengi gözlerin var

 

Ama başka bakıyordu

 

Belkide sadece bana öyle geliyordu

 

Kafam basmıyor artık seninle ilgili hiç bir şeye

 

Uzun zaman oldu yıllar oldu

 

Merak ediyorum

 

Neredesin, ne yapıyorsun, kiminlesin

 

Peki ben hiç aklına geliyormuyum ?

 

Ama... Sen hep aklımdasın

 

Bu hiç adil değil

 

Gitmeni istiyorum hayatımdan gittiğin gibi

 

Aklımdan ve kalbimden de gitmeni istiyorum

 

Rica ediyorum aklıma ve kalbime kurduğun yuvayı yakıp yakıp çekip git

 

Bir daha da gelme

 

Ama sen yanlış yaptın

 

Senin ruhunu benden uzaklaştırman gerekirdi bedenini değil

 

Bedenin uzakta ama ruhun hâlâ benimle

 

Beynim acıyor bak başım değil beynim acıyor

 

Seni düşünmekten

 

Kalbim acıyor

 

Seni sevmekten

 

Yüreğim kanıyor be adam gör artık gel artık

 

Anla artık bu kadar mı zor ?

 

Duy istiyorum sadece feryatlarımı ...

 

Ama duymazsın

 

Gözlerin farklıydı

 

Farklı değildi işte herkeste olan kahverengi gozlerdi nesi farklıydı

 

Belki sadece sana ait oldukları için öyledir

 

Bilmiyorum

 

ama ya bakışların?

 

Onlar farklı işte farklı bakıyorsun

 

Çözemiyordum

 

Hep çözmeye çalıştım

 

Artık istemiyorum

 

Feryadımı duyarmısıns bilmem

 

Ama ...

 

Ben...

 

SENİ SEVMEK İSTEMİYORUM SEVGİLİ

 

Ama seviyorum...

 

Gözlerin ve bakışların bir gün sonum olacak

 

Gözlerin ve bakışların

 

   

Kêvokê

( güvercin)

 

  

Başımı arkamdaki duvara yasladım. Bu gün yerde yazmıştım bu mektubu

 

Acaba bir gün bu mektubu yazmasam ve o eve götürmesem ne olur ?

 

Bana küser geldiğinde hatta kırılabilir bile

 

O asla dönmeyecek kendimi buna inandırmam çok acınası özlemekten nefret ediyorum ama özlüyorum. Bu illet duygunun malesef ki bir çözümü yok.

 

Mektubu cebime atıp hiç bir şey söylemeden evden çıktım zaten kimse de ' nereye gidiyorsun ' diye sorgulamadı

 

Yolda yürürken arkamdan gelen ayak sesleri ile arkama döndüm şaşkınlıktan dilimi mi yutsam bilemedim

 

Şaşırmış olduğum belli olan sesim ile " güney? " dedim. Soru sorar gibi.

 

Arkamdan gelen ayak sesleri güney'e aitti demek onu burada görmeyi asla beklemiyordum

 

Yarım bıraktığım cümlemi kaşlarımı çalarak bitirdim " senin burada ne işin var sana bir daha gelmemeni söyledim özellikle yanıma gelmemeni söyledim neden geldin güney "

 

" bir hoş geldin bile yok mu manolya ? Bu kadar mı gözünden düştüm? Özür dilerim gelmek istemezdim ama özledim. Özlem duygusunun ne kadar lanet bir şey olduğunu söylememe gerek yok sen zaten çok iyi biliyorsun "

 

" bak güney sebep ne olursa olsun sana bir daha karşıma çıkma dedim " her kelimenin üstüne bastırarak söyledim.

 

" üzgünüm manolya... gerçekten çok özledim... seni... özledim " son kelimede sesi fisıltıdan ibaret çıkmıştı, ama ben duymuştum.

 

" güney geldiğin gibi gitmeni istiyorum ne sen beni gördün nede ben senin söylediklerini duydum bitti tamam mı şimdi git lütfen " dedim sakince genelde sakin kalmazdım ama onu anlıyorum hak da veriyordum ama engel de olmam gerekiyor.

 

Bu zordu onun için biliyorum anlıyorum ama bu olmak zorunda. Çünkü onun benden istediği şey asla olmayacak bir şey

 

Güney benden onu kalbime almamı istiyor ama kalbimin sahibini biliyor

 

Biliyorum bu onun suçu değildi insan seveceği kişiyi seçemiyordu ama onun istediği de akıl alır gibi değildi

 

" peki manolya istediğin gibi olsun ama şunu unutma seni çok seviyorum ben ve seni o adamdan daha mutlu ederim onun gibi serefsiz değilim ben "

  

Sözünü bitirmesi ve yüzüne tokat atmam bir oldu

 

İşaret parmağımı sallayarak konuştum " sakın sakın güney bir daha onun hakkında böyle konuşmaya kalkma konu o olunca yapamayacağım şey yok biliyorsun "

 

" biliyorum manolya bilmez miyim " biraz bana yaklaşarak devam etti sözlerine " ama senin bilmediğin bir şey var bende senin için her şeyi yaparım "

 

" herşeyi " diye tekrar etti

 

" Güney çekil önümden ve git buradan daha fazla konuşmak istemiyorum git lütfen " dedim

 

Gerçekten gücüm tükenmek üzereydi beni anlaması gerekirdi ama anlamıyor... herkes gibi

 

" tamam gideceğim ama bir şartım var " dedi

 

" saçmalamayı bırak güney git artık "

 

" bir kere sadece bir kere sana sarılmama izin verirsen giderim bir daha karşına çıkmam yemin ederim " dedi çaresiz bir sesle

 

Elimi tokat atmak için tekrar kaldırdım ama vurmadım tepkilerini izledim ne geriye gitti ne bileğimi tuttu hiç bir tepki vermedi bakışları sanki ' her şeyine kabulüm ' der gibiydi

 

Bu saçmalıktı benden uzak durması gerekiyor

 

Arkamı dönüp yürümeye başladım arkamdan geleceğini bildiğim için son kez konuştum

 

" sakın arkamdan gelmeyi yada karşıma çıkmayı aklında geçirme yoksa o zaman sen asla yüzümü göremezsin yaparım dersem yaparım güney biliyorsun benden uzak dur "

 

Bu sözlerden sonra arkamdan gelmeyeceğini biliyordum.

 

Tekrar bir zamanlar cennetim şuan cehennemim olan evin önüne geldim mektubu yavaşça içeri ittim ama bir şey fark ettim kaşlarımı çatrak dizlerimin üzerinde oturdum ve kapının altından içeriye baktım sadece kapının eşiği gözüküyordu ve ...

 

Yıllardır bu Kapının eşiğine bıraktığım hiç bir mektup burada değildi

 

Neler oluyor böyle?.

 

Her mektubu bıraktığımda mutlaka ufak bir ucunu dışarıda bırakırdım böylece içeriden kimsenin almadığını anlardım.

 

Ama şimdi sadece son mektup değil hiç bir mektup yoktu.

 

Yılardır bu kapıdan içeriye ittiğim mektuplar nereye kaybolmuştu ?

 

Ne işler dönüyordu?.

 

İşte bunu zaman gösterecekti.

 

_______________________________________________________________

 

Bölüm sonu...

 

Loading...
0%