@kaoscandiraskiimm
|
Sabah uyadığım ve yatakta doğrulmak için harekete geçtiğim sırada vücudumda hissettiğim derin acıyla inledim ve yatağa geri uzandım.
Tüm gün boyunca yatakta uzanmak istiyordum fakat bunu yapamazdım. Eğer mutfağa gidip kahvaltı hazırlamazsam daha bu yaralar kapanmadan yenilerini yapardı babam.
Bu yüzden yavaş yavaş yataktan kalktım ve üzerimi değişip kapımın kilidini açtıktan sonra odamdan çıkıp mutfağa girdim.
Yaklaşık yarım saat kahvaltıyı hazırladıktan sonra kahvaltıyı masaya dizdim ve odamdaki çantamı alıp iş yerime doğru yürümeye başladım.
Çalıştığım kafeye geldiğimde içeri girdim ve kadın soyunma odasındaki bir dolaba çantamı koyup çantamın içinden aldığım önlüğümü giydim.
Depoya girip temizlik malzemelerini aldıktan sonra etrafı temizlemeye başladım. Bir kaç dakika sonra mutfakta çalışan kişi (patronum) gelmişti.
Kafenin açılış saati geldiğinde temizlik malzemelerini depoya geri bıraktım ve masaları temizlemek için gerekli olan malzemeleri alıp oturmaya başladım.
Genelde sabah saatlerinde pek müşteri gelmezdi, gelse de masada yemek yerine paket alırlardı bu yüzden sabahları genel temizliği yaptıktan sonra pek bir şey yapmama gerek kalmazdı. Zaten kafe de ufak tefek bir yer olduğu için pek müşteri gelmezdi.
Sabah saatleri tahmin ettiğim gibi sakin geçmişti, öğlen bir kaç müşteri gelmişti, şimdi ise kafenin kapanmasına (16.30) bir saat vardı. İçimden bu saatte müşteri gelmez diye geçirirken içeriye 7 kişilik bir erkek grubu girmişti. Bir masaya oturduklarında hemen ayağa kalkıp yanlarına gittim ve "Ne alırdınız efendim?" diye sordum.
İç ses: Senin de ne iş yaptığın belli değil. Bir bakmışım temizlik yapıyorsun, bir bakmışım garsonluk yapıyorsun, bir bakmışım bulaşıkları yıkıyorsun.
İç sesime göz devirme isteğimi zor da olsa bastırdım.
Sanki ben cevabı biliyorum da. Ne iş bulursam yapıyorum işte.
İç sesimle olan ufak sohbetimizi bölen şey masadaki gruptan birinin sesiydi. Aralarından en büyük görünen "Ben bir çay, bir de simit alayım" demişti. Yanındakiler de isteklerini söylediklerinde onların yanından ayrılıp sparişleri hazırlayan kişiye isteklerini söylemiştim.
Masadaki grup aralarında sohbet ederken onları çaktırmadan incelemeye başladım ve aramızdaki benzerlik dikkatimi çekti. Anormal bir şekilde çok benziyorduk, özellikle içlerindeki birine, resmen benim erkek halimdi.
Buna aldırmamaya çalışırken hazırlanan siparişleri bir tepsiye dizmiştim. Masanın yanına gidip tabakları dizdikten sonra afiyet olsun diyip kasanın önünde dikilmeye başlamıştım.
Müşteri yokken oturabilirdim ama müşteri varken ya onlara hizmet etmem yada böyle dikilmem gerekiyordu.
Üstümde bakışlar hissettiğimde yerimde rahatsızca kıpırdanmış ve o erkek grubuna bakmıştı sanırım onlar da aramızdaki benzerliği fark etmişlerdi.
Bakışlarına aldırmadan o şekilde dikilmeye devam ettim ve onlar da birkaç dakika içinde yemeklerini bitirip masadan kaltılar.
Kafeden çıktıklarında rahatça nefes aldım ve masaları temizleyip birkaç dakika oturdum ve mesaim bittiğinde soyunma odasına geri gidip önlüğümü katlayıp çantama tıkıltırdıktan sonra kafeden çıkıp eve doğru yürümeye başladım.
Evin önüne vardığımda dünkü gibi çantamdan anahtarlarımı çıkarıp eve girdim.
Eve girdiğimde hızlıca çantamı odama bıraktım ve akşam yemeğini hazırlayıp masaya dizdim. Bunları yaptıktan sonra hemen odama girdim ve üzerimi değiştirdim.
Bu gün hiç bulaşıkları yıkamak istemiyordum. İçimden keşke bir kez bulaşıkları onlar yıkasa diye geçirdim ve derin bir iç çekim.
İki saat sonra mutfağa girdim ve hızlıca bulaşık makinesindeki temiz bulaşıkları raflarına yerleştirdikten sonra kirli bulaşıkları sudan geçirip bulaşık makinesine dizdim.
İşimi bitirdikten sonra tualete girdim ve dişlerimi fırçaladım sonrasında hızlıca odama girdim ve kapımı kilitleyip yatağıma uzandım. Bir süre sonra gözlerim kapandı ve uykuya daldım. --------------------------------------------------- Umarım güzel yazabilmişimdir 💝 491 kelime |
0% |