Yeni Üyelik
7.
Bölüm

5. Bölüm

@kaoscandiraskiimm

Doktorun söyledikleri ile 17 yıldır yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Çalınan çocukluğumu, mutluluğumu, sağlığımı. Hepsi bir hemşiren yada doktorun hatası mıydı?

 

Doktor bizi yanlız bırakmak için odadan çıkığında üvey babam "Herkes kendi kızını alsın" demişti. Ama bunun kurtuluşum olmadığını biliyordum. Bir şekilde beni kontrol etmeye devam edecekti.

 

Üvey babam, üvey abim ve benimle karıştırılan kız odadan çıkarken bunu düşünmemeye çalışıyordum.

 

İsmini bile bilmediğim kadın (annesi) konuşmaya başladı, gözleri dolu doluydu "Kızım biz sana ismimizi söylemeyi unuttuğumuzu fark ettim. Kafamız o kadar dolu ki herşeyi unutuyoruz." Hafifçe kıkırdayıp gözlerinde yaşlarını sildi "Benim adım Umay, babanın adı ise Halit." demişti. Kısık ve içime kaçmış bir sesle "Tanıştığıma memnum oldum" dediğimde Halit Bey "Kızım bizimle gelmek istermisin?" diye sordu. Zaten istemesem bile onlarla gitmek zorundaydım, henüz reşit değildim ama ya onlar da üvey ailem gibi beni döverse diye düşünürken risk aldım ve kafamı onaylar anlamda salladım.

 

Bu cevabımı gören Umay hanım ve Halit bey mutlulukla gülümsemişlerdi.

 

Umay hanım "Kızım bilmen gereken bir şey daha var." dediğinde merakla ona bakmaya başladım. Halit bey derin bir nefes alıp "Kızım senin 5 abin, bir ikizin ve bir kardeşin var." Dediğinde şokla Halit bey ve Umay hanıma baktım.

 

İç ses: Umay hanım tavşan falan mı acaba? 8 çocuk ne? Hadi onlara da tamam ama bu kadın nasıl bu kadar genç duruyor?

 

İç sesime hak verirken Umay hanım ve Halit bey şaşkın yüzüme bakıp gülmüşlerdi.

 

Sağıma Umay hanım, soluma ise Halit bey geçti ve hastanenin çıkışına doğru yürümeye başladık. Hastaneden çıktıktan sonra büyük bir arabaya bindik ve yola çıktık.

 

Yaklaşık 45 dakika sonra arabanın durmasından geldiğimizi anlamış ve Halit bey ile Umay hanım arabadan inince ben de arabadan inmiştim.

 

Karşımdaki eve ev demeye bin şahit isterdi çünkü burası bir ev değildi. Her şey olabilirdi ama ev olamazdı. 4 katlı ev mi olurdu?

 

İç ses: Ailemiz zenginmiş lan

 

Fark ettim

 

Umay hanım tebessümle bana bakmış ve "Hadi içeri girelim kızım." dediğinde kafamı onaylar anlamda sallayıp Hali bey ve Umay hanımla birlikte eve doğru yürümeye başladım.

 

Evin önüne vardığımızda Umay hanım zile basmıştı. Birkaç saniye sonra o gün kafede gördüğüm adamların arasından biri kapıyı açmış ve Umay hanım ve Halit beye sarıldıktan sonra dik dik bana bakmaya başlamıştı.

 

Bakışlarını benden çekmezken huzursuzca kıpırdandım. Karıma ağrı girmeye başlamıştı. Her stres olduğumda karnıma ağrı girerdi.

 

Halit bey ve Umay hanım yürümeye başlayınca arkalarından yürüdüm.

 

Salona girdiğimizde abilerim, ikizim ve kardeşim olduğunu düşündüğüm adamların hepsi oturmuş dik dik bana bakıyorlardı. Bununla birlikte karnımdaki ağrı daha da şiddetlendi.

 

Halit bey ve Umay hanım bir koltuğa oturduğu sırada ne yapmam gerektiğini bilmediğim için ayakta dikiliyordum.

 

O sırada Umay hanım yanını göstererek "Otursana kızım." dediğinde dikilmeyi bırakıp Umay hanım'ın yanına oturdum.

 

Abi takımına baktıkça karın ağrım dayanılamacak seviyeye geldiği için o tarafa bakmamaya çalışıyordum.

 

Halit bey gergin havayı dağıtmak ister gibi oğullarına bakıp oğullarını tanıtmaya başladı "Bak kızım, bu en büyük abin Baran, bu 2. abin Eren, bu 3. abin Cihan, bu 4. abin Miraç, bu 5. abin Pars, bu ikizin Aras, bu da kardeşin Mert." Hepsine kafamla ufak selamlar versem de ya görmezden geliyor ya da göz deviriyorlardı.

 

Bu yüzden onlarla göz teması kurmak istemediğim için yere bakıyordum ve karın ağrım o kadar çoğalmıştı ki miğdem bulanmaya başlamıştı.

 

Umay hanım'ın "Bize kendini tanıtırmısın kızım?" dediğinde başımı kaldırman olumlu anlamda sallamış ve içime kaçık bir sesle konuşmaya başlamıştım "Adım Açelya, 17 yaşındayım, herhangi bir hastalığım yada alerjim yok" bu söylediklerimle Aras bey'in göz devirdiğini görmüştüm.

 

Halit bey bana bakıp "Hobin yada yapmayı sevdiğin bir aktivite var mı kızım?" diye sorduğunda kafamı hayır anlamında salladım.

 

Bunun ardından Eren bey "Kesin sen de Naz gibi para avcısı bir f*hişesindir" dediğinde kırılmıştım. Neden kırıldığımı ise bilmiyordum zaten 17 yıldır bunları duyuyordum... Ama belki bir umut gerçek ailem beni sever diye umut etmiş ve her seferinde olduğu gibi hayal kırıklığına uğramıştım.

 

Eren bey'in dediği şeyi duyan Umay hanım'ın gözleri dolmuş, Halit bey ise sinirle Eren bey'e "Ağzını topla Eren! O senin kardeşin!" diye bağırdığında irkilmiş ve kafamı daha da yere eğmiştim.

 

Bunun üzerine Aras bey Halit bey'e hayal kırıklığı ile bakıp "Birkaç saatlik kız için 29 yıllık oğluna mı bağırıyorsun baba?" dediğinde bu söylediğini düşünmeye başladım. Haklıydı, onların düzenini bozamazdım.

 

Bağırışkar devam ediyordu ama ne dediklerini anlayamıyordum.

 

Sanırım üvey abim haklıydı ben gittiğim her yeri lanetliyor ve nefreti sonuna kadar hak ediyordum.

 

~Açelya 8 yaşındayken~

"Annemizin neden öldüğünü biliyormusun?!" diye bağırıyordu Faruk (üvey abisi) küçük Açelya'ya. Küçük Açelya göz yaşlarını tutmaya çalışırken burnunu çekti ve konuştu "E-evet babam yüzünden." dedi masumca. Faruk ise daha da bağırarak "Hayır! Babam yüzünden değil, senin yüzünden! Sen lanetlisin ve tüm bu nefretleri hak ediyorsun!" diyip küçük Açelya'nın kırık camlı odasından çıkmış ve kapıyı dışarıdan kilitlemişti.

 

Küçük Açelya bir hafta boyunca o buz gibi odada bir şişe su içerek ve hiç yemek yemeden kalmıştı.

 

(Günümüz)

Şu anda bu evden çıkıp gitmek istesem de gidecek bir yerim yoktu.

 

Kimsenin duymayacağını bilmeme rağmen başım öne eğikken kısık bir sesle "Özür dilerim" dedim.

 

Kavga devam ederken koltuktan kalkıp Umay hanım'ın yanına gittim ve kısık bir sesle "Kavga çıkardığım için özür dilerim ama odamın yerini söyleyebilirmisiniz?" diye sorduğumda kavga sesinden hoşlanmadığımı hatta ürktüğümü görmüş ve tebessüm edip konuşmaya başlamıştı "Senin özür dilemene gerek yok kızım hatta ben abinler adına senden özür dilerim. Ayrıca seninle odana kadar gelmemi istermisin?" Tebessüm eder ve "Teşekkürler ama yerini tarif etmeniz yeterli." dediğimde tebessüm etmiş ve odamın yerini söylemişti. 2. katın sağında merdivenlere bakan yerdeydi.

 

Odaya girdiğimde odanın beyaz ve bej rengi ağırlıklı bir oda olduğunu gördüm. Çok hoş duruyordu.

 

Hemen kapıyı kilitledim ve yatağa uzandım. Pijamalarımı giymek istesem de yanımda değillerdi ve buradaki kıyafetleri giymek

istemiyordum. Bu yüzden bu gün olanları düşünmeden hemen uykuya daldım.

-------------------------------------------------

Umarım güzel yazabilmişimdir

883 kelime

Loading...
0%