Yeni Üyelik
9.
Bölüm

7. Bölüm

@kaoscandiraskiimm

Sizce ilk kiminle yakınlaşacağız?

Yorum yaparsanız çok sevinirim iyi okumalar.

---------------------------------------------

Bardağın kırılmasıyla daha da titremeye ve telaşla yere çöküp kırık cam parçalarını toplamaya başlamıştım.

 

Mutfağa abi takımı (Aras ve Mert dahil), Umay hanım ve Halit beyin girmesiyle elimdeki cam parçalarıyla başım yere eğikken ayağa kalkmıştım.

 

Umay hanımın endişeli bir şekilde "Ne oldu, iyimisin kızım?" demesiyle "S-su içmek için mutfağa gelmiştim, t-tam suyu içecekken bardak elimden kaydı ve kırıldı. Ö-özür dilerim." demiştim.

 

Miraç bey bana doğru yürümeye başladığında geri geri gitmeye çalışırken topallayıp yere düşmüş ve ellerimi yüzüme siper ettikten sonra "Ö-özür dilerim, y-yemin ederim y-yanlışlıkla oldu." demiştim.

 

Gözlerimi sıkıca yumup bir darbe beklemiştim fakat hiçbir darbe gelmediğinde ellerimi yüzümden çekmiş ve korkuyla onlara bakmıştım.

 

Hepsini yüzünde şaşkınlık vardı. Yaptığım şeyi fark edince hızlıca ayağa kalkmış ve "Özür dilerim, yanlışlıkla oldu." demiştim.

 

Miraç bey hızlıca yanıma gelmiş ve bileğimden tutarak elime bakmıştı. Elimde cam parçaları varken yumruğumu sıktığım için elime cam parçaları girmiş ve kanıyoru.

 

Elimi geri çekmeye çalışınca acıtmadan bileğimi sıkmış ve "Yapma" dedikten sonra beni salona yürütüp bir koltuğa oturtmuştu. Biz salona giderken herkes peşimizden gelmiş ve salondaki koltuklara oturmuşlardı. Miraç bey salondan çıktığında kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.

 

Bir keç saniye sonra Miraç bey elinde bir ilk yardım çantasıyla gelmiş ve ayakta duran Cihan beye verip yanıma oturup kanamayan elimi tutmuş ve güç vermek ister gibi sıkmıştı.

 

Cihan bey ise diğer tarafıma oturup kanayan elimdeki kanları sildikten sonra ilk yardım çantasındaki cımbızla cam parçalarını çıkarmaya başlamıştı.

 

Böyle yarlara alışık olsam da canım hala yanıyordu.

 

Canımın yandığını anlayan Miraç bey elimi biraz daha sıkmış Cihan bey ise "Biraz dayanman gerekeniyor." dedikten sonra daha yavaş ve nazikçe cam parçalarını çıkarmaya devam etmişti.

 

Umay hanım ve Halit bey tebessüm ve endişeyle, Mert bey ve Baran bey endişeyle, Aras bey, Pars bey ve Eren bey ise umursamazca bizi izliyorlardı.

 

Cihan bey elimdeki tüm cam parçalarını çıkardıktan sonra bir bandajla sarmış ve "Daha dikkatli olmalısın." demişti.

 

Miraç bey elimi bıraktığında Cihan beyi başımla onaylamıştım.

 

Salonda derin bir sessizlik vardı. Bana soracak bir sürü soruları vardı fakat sormaktan çekiniyorlardı. Bunu görebiliyordum.

 

Bir süre daha sessizce oturduktan sonra Umay hanım "Saat çok geç oldu, hadi herkes odalarına." demişti.

 

Umay hanımın söyledikleriyle kıkırdamamak için kendimi zor tutmuştum. Aramızda kocaman adamlar vardı.

 

Hızlıca odama çıkıp kapıyı kilitledim ve yatağa uzanıp uyumaya çalıştım.

 

Yaklaşık iki saat boyunca yatakta dönüp durduktan sonra uyuya kalmıştım.

 

 

~Miraç ÖZTÜRK~

Eve gelmiş ve odamda üzerimi değiştirdikten sonra yemeğe inmiştim.

 

Yemeği yedikten sonra Açelya hızla odasına çıkmıştı.

 

Ona güvenmek istiyordum. Fakat o da Naz gibi ailemizi parçalamaya çalışabilirdi. En iyisi mesafeli olmaktı.

 

Derin bir iç çektikten sonra hep beraber salona geçip sohbet etmiş, saat geç olunca da odalarımıza çıkmıştık.

 

Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattığımda bir bardak kırılma sesi duyduğumda hızla odamdan çıkmış ve herkesin yaptığı gibi aşşağı kata mutfağa inmiştim.

 

Açelya bardak kırmıştı ve toplamaya çalışıyordu. Biz geldiğimizde elindeki cam kırıklarıyla başı yere eğikken ayağa kalkmıştı.

 

Başını yere eğmesini sevmiyordum, kendini ezdirmemeliydi.

 

Elini yumruk yaptığında elindeki cam kırıkları eline batmaya başlamıştı.

 

Annem endişeyle Açelya'ya bakmış ve "Ne oldu kızım, iyimisin?" diye sorduğunda "S-su içmek için mutfağa gelmiştim, t-tam suyu içecekken bardak elimden kaydı ve kırıldı. Ö-özür dilerim." demişti.

 

Elindeki cam parçalarını almak için yanına gittiğimde geri geri gitmeye çalışırken topallayıp yere düşmüş ve ellerini yüzüne siper ederek "Ö-özür dilerim, y-yemin ederim y-yanlışlıkla oldu." demişti.

 

Şaşkınlıkla ona bakarken bir süre öyle durdu. Sonra ellerini yüzünden çekip korkuyla bize baktı.

 

Onun bize böyle bakmasına sebep olan şey neydi? Geçmişi mi? Geçmişinde onu bu kadar korkutan ne vardı?

 

Bir şey yapmadığımızı görünce hızla ayağa kalkmış ve "Özür dilerim, yanlışlıkla oldu." demişti.

 

Yanına biraz daha yaklaşıp avuç içini görebilmek için bileğinden tutup hafifçe kaldırdım.

 

Avcu çok kötüydü. İçine bir çok cam parçası saplanmıştı ve kanıyordu.

 

Elini geri çekmeye çalıştığında bileğini acıtmamaya özen göstererek sıktım ve "Yapma." dedim.

 

Açelya'yı salona yürütüp bir koltuğa oturmasını sağladım. Herkes bizim arkamızdan salona gelip koltuklara oturduklarında salondan çıktım ve tualetten ilk yardım çantasını alıp salona geri döndüm.

 

Salona girince ilk yardım çantasını Cihan abime verdim ve Açelya'nın yanına oturup kanamayan elini tutup güç vermek için sıktım. Cihan abim de Açelya'nın diğer yanına oturup ilk olarak kanları sildi sonrasında da ilk yardım çantasındaki cımbızı çıkarıp elindeki cam parçalarını çıkarmaya başladı.

 

Açelya, belli etmediğini sansa da canının yandığını gizleyemiyordu.

 

Bunu görünce acıtmadan elini daha çok sıktım. Cihan abim ise "Biraz dayanman gerekiyor." diyip daha yavaş ve nazikçe cam parçalarını temizlemeye devam etti.

 

Cihan abim tüm cam parçalarını çıkardıktan sonra bandajla elini sarıp geri çekilmiş ben ise elini bırakmıştım.

 

Uzun bir süre sessizce oturduktan sonra annem "Saat geç oldu, herkes yataklarına." dediğinde hepimiz hızlıca odalarımıza çıktık.

--------------------------------------------------

Neden bilmiyorum ama bu bölüm hiç içime sinmedi. Çok kısa ve kötü oldu ama elimden ancak bu geldi.

721 kelime

Loading...
0%