Yeni Üyelik
5.
Bölüm

ANTRENMAN

@kaplanfaruk

Mergen sayesinde birsürü yeni bilgi edinmiştim. Meğerse beş tane mühürün olduğunu, bu mühürün çok güçlü olup ustalaşmasının çok zor olduğunu falan yani.

 

Neyse işte bugün ise dünden faklı olarak sadece konuşmak yerine antrenman da yapacağız. Benim yeni mührüme alışmam gerekiyor. Belki antrenman sırasında yeni bilgiler de öğrenebilirim.

 

Mergen ile evinin bahçesinde buluştuk. Antrenmanı burada yapacaktık. Hem bahçenin içinde bir yere zarar dahi versek mergen mühürü ile zarar gören yeri dokunmadan tamir edebiliyordu. (Bunu bahçesindeki çitleri kırınca öğrendim. O çitleri nasıl ve niye kırdığımı sormayın)

 

"Kendimi tutmayacağım. Eğer yaralanırsan sorumluluk bana ait değil"

 

"Şimdi sen mühürün sayesinde kendi bölgeni tamir edebiyorsun ya eğer senin evin ciddi hasar alırsa mesela araştırmaların zarar görse onları da mı tamir edebilecek misin?"

 

Hayır hiç sıkıntı değil yeter ki onları önceden mührümle beslemiş olayım"

 

Mergen bana tekrardan konuşma fırsatı vermeden direkt atağa geçti. Hareketleri çok hızlıydı. Ona ayak uydurmak için çeviklik mühürünü aktifleştirdim.

 

"Bakalım mühürde ne kadar ustasın" dedi mergen. Ve hızını daha da arttırarak bana saldırmaya başladı.

 

Ben de dayanıklılık mührünü aktifleştirip saldırısını engelledim. Ona hiç vurma şansım olmanıştı ama yine de mühürleri sayesinde onu engelleye biliyordum. Hemen strateji mühürünü aktifleştirdim. Mergen gittikçe hızlanırken benim de onun hızına ayak uydurmam lazım.

 

Uzun bir defans sürecinin sonunda ilk saldırımı gerçekleştireceğim. Ona savunmadaymış gibi davranıyordum ama halbuki onu tuzağıma çekiyordum. Mergen tahmin ettiğim gibi bana çok yaklaşmıştı tam bu sırada hızlıca saldırıya geçip bıçaklarımı ona doğru yönelttim. Ama onun kolu birden önce siyah bir sise ardından da bir kalkana dönüştü.

 

"Hahaha iyi denemeydi" diyip bana en güçlü yumruğunu geçirdi. O kadar güçlüydüki şifa mührünü aktifleştirmeseydim çok ağır yaralanabilirdim.

 

Mergen yanıma gelip beni içine girdiğim evin duvarından çıkardı. Allahtan dayanıklılık ve şifa mühürü aktifti. O iki mühürü beni mükemmel bir şekilde korudular.

 

"S-sen nasıl kolunu kalkana çevirdin?"

 

"Bu karanlık mühürün özelliklerinden biri. Gücünü kollarının ertafına akratıp şekillendirmenle oluyor. Benim mühürüm orijinal olmadığı için sadece kollarımı belli şeylere dönüştürebiliyorum"

 

"Eğer ben de ustalaşırsam ben de kollarımı siyah dumana çevirebilir miyim?"

 

"Tüm bedenini bile çevirebilirsin. Hatta benim muhtemelen bilmediğim bir sürü şeyi dahi yapabilirsin" dedi.

 

"Bir dahaki sefere karanlık mührü de aktifleştirmeye çalış. Unutma karanlık mühür kişinin yeteneklerine göre evrim geçirir. Sende tüm mühürler var bu yüzden eğer karanlık mühürü aktifleştirmeyi başarırsan bana karşı bi şansın olabilir"

 

"Nasıl aktifleştireceğim ki bu mührün varlığını bile geçen gün öğrendim?"

 

"Aktifleştirmek için içindeki tüm öfkene ve karanlık duygularına odaklan. Onları açığa çıkartısan başaracaksın"

 

Dediğini denemeye karar verdim. Önce tüm 4 mühürü aktifleştirdim. Ardından içimdeki tüm öfkeye odaklandım. İnsanların beni görmezden gelmesi, babamın bana kızması, boyganın ettiği küfürler....

 

Başarılı olmuştu karanlık mühürü aktifleştirmiştim. Hala daha 1. Aşamadaydı ama yine de çok güçlüydü. Etrafındaki siyah aurayı hissedebiliyordum.

 

Az önce duvara gömülmüştüm ama şuan aşırı hızlı bir şekilde iyileşiyordum. O yüzden vakit kaybetmeden tekrardan antrenmana başladık.

 

Bu sefer ben ondan daha hızlıydım çeviklik mühürü artı karanlık mühür o kadar güzel senkronize olmuşlardı ki reflekslerim artık mergenin hamlelerini 2 saniye öncesinden fark edebilmemi sağlıyordu. Tabi bunda strateji mührünün de etkisi var ama neyse.

 

Hızla ona karşı hamle yapmaya başladım ama garip bir şekilde mergen hep savunma halindeydi. Durumu farkedince hemen kaçmaya çalıştım ama tuzağa düşmüştüm. Mergenin gölge savaşçıları etrafımı sarmıştı. (Evet gölge savaşçılar. Bunlar karanlık mührü kullanarak bir kuklayı beslersen ona komutlar veya kısıtlı bir bilinç verebiliyorsunuz. Yapay zeka gibi oluyorlar)

 

Renkleri adlarına yakışacak şekilde simsiyahtı. Bahçeye biraz gölge oluşsa fark edilmeleri neredeyse imkansızdı. Ama şuan hava gayet aydınlıktı. Peki bunlar nerden çıktılar? Doğru cevap yeraltı olacaktı. Mergen bana bakıp sırıtıyordu. Durum beni sinirlendirmişti. Zaten karanlık mühür aktifti kontrolünü kaybetmemem gerekiyor. Eğer duygularımdaki dengeyi koruyamazsam herşeyi mahvedebilirdim.

 

Gölge savaşçılara saldırmaya başladım hızla kollarını kafalarını kopartıyordum. Bazen tam göğüslerine yumruğumu yapıştırsam da sis kısa süreliğine etrafa yayılıp kuklayı tekrar birleştiriyordu. Bu sefer farklı bir strateji denemeye karar verdim ama önce mergenin o kuklalara güç vermesini engellemem gerekiyordu.

 

Sadece bir kuklaya odaklandım bu sefer onu direkt parçalayıp mergene hamle yapacaktım. Ama tam o kuklayı geçince sırtımda akan bir sıcaklık hissetmeye başladım. Dönüp bakınca kuklalardan birinin elinde bir mızrakla bana saldırmış olduğunu gördüm. Mızrağı sırtımda görünce acı artmaya başladı. "Aahhh" diye inlemeye başladım şifa mühürü iyileştirmeye çalışıyordu ama mızraktan bir türlü kurtulamamıştım. Kan artık okadar fazla akıyordu ki yerde küçük bir gölet oluşmaya başlamıştı. Direkt mergene baktım. Mutlu halinden eser yoktu demek kuklaların bana bu kadar zarar vermesini planlamamıştı.

 

Görüşümü bir sis kaplamaya başladı. Kontrolünü kaybetmiştim. Artık bambaşka bir kişiye dönüşmüş gibiydim. Gaddar,öfkeli ve sinsi birisine.

 

Karanlık mühür daha da karanlıklaşmaya başlamıştı. İçimde biriken gücü birden dışarı saldım. Küçük çaplı bir enerji patlaması yaratmıştım. Gücün etkisiyle hem sırtımdaki mızraktan kurtulmuştum hem de bazı kuklalar benim gücümden beslenmeye başlamıştı. Bunu farkedince gücümü tüm bahçeye aktarmaya başladım. Mergen beni tek başına durdurmaya çalışıyordu. Nedense yüzündeki sinir çok hoşuma gitmeye başlamıştı.

 

Onunla oynamaya karar verdim. Bana yaptığı gibi bu sefer de ben ona gölge savaşçılarla etrafını sardım. Zevkten dört köşe olmuştum. Yerimde duramıyordum. Hahahaha

 

Mergen bahçenin hala kendi kontrolünde olduğunu ispatlarcasına tüm bahçeyi kendi gölge savaşçıları ile doldurmuştu. Yine enerji patlamaları yapıp birçok gölgeyi kendi tarafıma çekiyordum. Ama bu eğlenceli değildi artık onu daha da umutsuzluğa sürüklemeliydim. Bu yüzden kukla kullanmadan gölge savaşçısı yapmaya karar verdim. "Hahahahaha bu çok eğlenceli"

 

"Bak bak kuklasız gerçek gölge savaşçıları yaptım. Hahahahaha"

 

Mergen gölge savaşçıları kuklasız yapınca çok şaşırmıştı.

 

"KERKES KENDİNE GEL!" diye bağıyordu mergen. "Ben gayet kendimdeyim. Ne oldu ölüm korkusu mu sardı seni hahahahahaha"

 

Gardımı indirmiştim. Mergen artık çok çok daha çevik hareket ediyordu. Birden aynı anda dört kılıç saplanmıştı bana şifa mührüm aşırı hızlı bir şekilde iyileştiriyordu ama mergen daha hızlıydı. Bana sert bir tokat atıp.

 

"KERKES KENDİNE GEL SENİ ÖLDÜRMEK İSTEMİYORUM!"

 

Gözlerim kararmaya başladı sanırım kendimi çok zorlamıştım. Ah be daha yeni eğlenmeye başlamıştım.

 

Gözlerimi açtığım zaman hava zifiri karanlıktı. Saat kaç diye kafamı kaldırmaya çalıştım ama kollarım ve bacaklarım zincirlenmiş başımdada gölge savaşçı vardı. Benim uyandığımı anlayınca alarm çalmaya başladı.

 

"Neler oluyor yaa" diye şikayette bulundum.

 

"Uyanmışsınız" dedi mergen. Sesi biraz sitemliydi. E normal tabi ortalığın içinden geçtim sonuçta.

 

"Neler olduğunu hatırlıyormusun?" diye sordu.

 

"Evet. Hem de tüm ayrıntısına kadar hatırlıyorum"

 

"İlginç. Ben kontrolümü kaybettiğim zaman hiç bir şey hatırlamamıştım"

 

"Beni zincirlerden ne zaman kurtaracaksın?"

 

"Senin düzeldiğine emin olduğum zaman. Önce bahçede ve evde zararı düzeltmen gerek"

 

"Sen düzeltemezmisin. Sonuçta beni yendiğin zaman buranın hala senin bölgen olduğunu göstermiştin"

 

"Evet hala benim bölgem ama yarısının kontrolünü kaybettim. Buranın yarısı artık senin gücünle besleniyor"

 

Kafamı çevirip dövüştüğümüz yere baktım gerçektende düzelmemişti. Hala yıkık döküktü. Hatta duvardaki boşluklardan oluşturduğum gölge savaşçılar hazırda beni bekliyorlardı.

 

Nereye baktığımı farkedince mergen

"Kuklasız gölge savaşçıyı nasıl başardın bilmiyorum ama onlar dışındaki tüm kukla savaşçıların kontrolünü geri aldım. Benim kontrolüme geçtikleri için mutsuz gibiydiler"

 

"Bak gerçekten özür dilerim. O mızrak bana saplanıncaya kadar gayet iyiydim"

 

Mergen sonunda beni zincirlerden kurtarmıştı.

 

"Normalde benim kontrolümdedirler ama orada bir anlığına benim kontrolümü reddettiler. Sanki gerçek sahiplerinin ortaya çıkmasını ister gibiydiler. İlk defa onların böyle davrandığına şahit oldum"

 

"Kurucu gerçekten de haklıymış senin kötü bir kişiye dönüşmen durumunda seni kimse durduramaz"

 

"Peki verdiğim hasarı nasıl düzelticeğim. Ve gölge savaşçıları yok ediceğim?"

 

"Gölge savaşçılarını yok etmek istersen onlara aktardığın gücü geri çekmen lazım. Benimkiler öyleler. Verdiğin hasara gelirsek te bu bahçeye ilk girdiğinde 'sanki tüm gücümü aktarabilirmişim gibi' demiştin ya gerçekten de gücünü aktarcaksın ve düzelicek"

 

Tamam deyip hasarlı alana gittim. Burası hasarlı olduğundan diğer bölgelere göre daha çok gücümü istiyordu. Ben de odaklanıp gücümü aktarmaya çalıştım. Sanki elimden su akıyormuş gibiydi. Yavaş yavaş etrafın eski haline döndüğünü gördüm. Gölge savaşçılarım yanıma geçmiş onlar da gücümden bir parça istiyorlardı. Ama bunu yapmadım bunun yerine onların tek tek güçlerini çekmeye başladım. Tüm güçlerini çekince siyah bir sise dönüşüp yer altına çekiliyorlardı. Bu bölge benim kontrolümde olduğu sürece asla yok olmayacaklardı. Mergen

 

"bir tanesini yer altına gönderme incelemek istiyorum" dedi. Ben de tamam deyip gölge savaşçımı onun yanına yolladım. Gölge savaşçılarım emrim altındaki itaatkar insanlar gibi hissettiriyorlardı bana canları pahasına sadık askerler.

 

Mergenin kuklaları benimkinin önünü kestiler ama durduramadılar. Gölge savaşçım anlık sise dönüşüp kuklaların arasından geçti. Gölge savaşçıma ben aksini söyleyene kadar mergenin emirlerini de dinlemesini emrettim bu sayede bahçenin içinde iki farklı tür gölge savaşçı mücadele etmeyecekti.

 

Mergen yeni bir not defterine notlar almaya başlamıştı. Ben de onun eski bir not defterini aldım ve okumaya başladım.

 

Kerkes Enka: Enka milletinin arasında en saf enlile sahip üyesi.

 

Yaş: 13

 

Boy: 165cm

 

Kilo:52.5kg

 

Güçleri;

 

Çeviklik Mühürü: orta seviye ustalık

 

Dayanıklılık Mühürü: orta-başlangıç seviye ustalık

 

Şifa Mühürü: orta- ileri seviye ustalık

 

Strateji Mühürü: orta seviye ustalık

 

Karanlık mühür;

 

1.Kademe: orta-ileri ustalık

 

2.Kademe: aktifleşme aşamasına yeni geçildi

 

3.Kademe: aktif değil

 

Yetenekleri: karşısındakini itaatkarlaştıran özel bir güç, gölge savaşçı, mühür gücünü nesnelere aktarabilme...

 

Tehlike seviyesi: Göz hapsi ve mutlak gözetim. Yüksek tehlike

 

 

Loading...
0%