Yeni Üyelik
2.
Bölüm

GİZEMLİ KİŞİ

@kaplanfaruk

Hocamız bize çeviklik mührünü açıklamaya başladı

 

"Bu mühüre sahip kişiler mühürü aktifleştirdikleri zaman refleksleri en üst seviyeye çıkar, yüksek hız ve hareket kabiliyeti kazanırlar, ve yüksek hızda hareket ederken etrafı görmelerinde herhangi bir kayıp oluşmaz"

 

Yani bu mühür savaş sırasında oldukça kullanışlı olur ama mutlaka bazı zayıflıkları olmalı

 

"Peki bu mühüre sahip olmayan birisi düşmanla nasıl mücadele edecek?"

 

Diye sordu sınıftan birisi. Bu benimde merak ettiğim bir şeydi o yüzden hocanın cevabına odaklandım.

 

"Bunun için dayanıklılık mühürüne ihtiyaçları olacaktır. Çünkü o mühre sahip birisi üstün savunma yetenekleri sayesinde senin görüşünü bozabilir, yada altına sen fark edemeden seni savunmasız bırakacak tuzaklar yerleştirebilirsiniz" dedi.

 

Aslında biraz şaşırmıştım. Sonuçta aşırı hızlı birisinden daha hızlı davranıp altına tuzak yerleştirmek oldukça tehlikeli bir yetenektir. Ve boyga adındaki o gizemli kişinin sahip olduğu mühürlerden birisi de dayanıklılıktı. Eğer benimle kavga etmeye çalışırsa onu durdurmak için bu mühürün zayıflıklarını öğrenmeliydim.

 

Artık mutlaka sonraki derste dayanıklılık grubunda olmalıydım.

 

Hoca bu cevabından sonra bize mühürü aktifleştirmek için bize talimatlar vermeye başladı.

 

"Karşınızdaki bu engelleri sadece mühürü aktifleştirebilirseniz tamamlayabileceksiniz"

 

"O yüzden mührünüzü aktifleştirmek için elinizdeki mühüre odaklanın ve onu hissetmeye çalışın. Başarılı olduğunuz zaman mühürünüz parlamaya başlayacak" dedi.

 

"Ama ozaman bizim mühürümüzü bilmeyen birisi öğrenip ona göre strateji geliştirmezler mi?" diye bir soru sordu.

 

Hoca da cevap olarak " ileriki zamanlarda güçlerinizde ustalaştığınız zaman mühürü gizlemeyi öğreneceksiniz" dedi.

 

Hocanın bu cevabından sonra artık hepimiz mühürü aktifleştirmek için

uğraşmaya başladık. Mühürü aktifleştirmek tahminimizdenden çok daha kolaymış. Asıl zor olan kısım mühürde ustalaşmak.

 

Ben hayatımda beni bu kadar zorlayacak başka birşey yaşarmıyım zannetmiyorum. Gerçekten de kontrolsüz güç güç değilmiş.

 

Ben yine de diğerlerine göre daha hızlı ustalaşıyordum. Bunun nedeni bence benim ustalaşmaya çalışırken strateji mührünü de aktifleştirmem oldu.

 

Bu sayede hızlıca ustalaşmaya başladım. Ve diğerlerine ciddi bir fark atmaya başladım.

 

Hoca da benim bu ilerlememi fark edince bugünlük yeterince ilerleme kaydettiğimi ve kenara geçip biraz dinlendikten sonra başka gruplara katılabileceğimi söyledi.

 

Ben arkaya geçerken ayşilin mührü kullanma konusunda biraz sorun yaşadığını gördüm. Yanına yaklaşarak

 

"Yardım lazım mı?" diye sordum.

"Ahh tabi ki bu mühürü kullanmak gerçekten çok zor"

 

"Bencede öyle ama ben şanslıyım ki strateji mührünü de aktifleştirdim" dedim.

 

"Keşke ben de senin gibi hızla ustalaşsaydım" dedi.

 

"Aslında işin püf noktası var. Bunu strateji mühürü aktifleşince farkettim. Şöyle ki gücünü kullanırken kendini emekliyormuş gibi düşünmek zorundasın başka türlü olunca bu sefer tüm gücün hertafa aynı anda yayılacak ve sana zarar vericek" dedim.

 

Bana inanmayarak baktı ama ilk denemesinde başarılı bir şekilde mühürü kullanınca

 

"Gerçekten işe yarayacağını düşünmezdim" dedi.

 

"Neyse hoca benim başka gruplara katılabileceğimi söyledi o yüzden ben de dayanıklılık grubuna katılmaya karar verdim" dedim.

 

Amacımı anlayınca "Eğer Boyga'yı görmek istiyorsan önce şifa mührünü aktifleştir, çünkü sana birşey yaparsa kendini iyileştirebiliyor olman lazım" dedi ve " onu sinirlendirmeye çalışma" dedi. Ciddi bir şekilde.

 

Ben de onun uyarısını dikkate alarak

Şifa grubuna katıldım.

 

Şifa grubunun hocası benim gelmemiş beklemiyormuş gibi bir yüzle bana baktı ama ben durumu anlatınca beni de gruba kabul etti.

 

Gruptaki diğer kişilere hızlıca bir göz gezdirdim ama Ayşilin anlattığı tanıma uyan birisini göremedim. Belki de dayanıklılık grubuna katılmalıydım. Diye söylendim.

 

Ama bugün gayet uzun bir gün olmuştu ve artık bu antremandan sonra eve gitmeniz gerekiyordu. Ben de hocanın yanına gidip mühür ile ilgili biraz bilgi almaya gittim.

 

Hoca bana hemen mühürle ilgili bilgileri anlatmaya başladı.

 

"Bu mühür savaşlarda çeviklik mührüne sahip olanlar gibi şov yapmaz, fakat genellikle en çok hayatta kalma ve başarı oranı bu mühüre aittir".

 

Hoca ben çeviklik grubundan çıkıp buraya geldiğim için anlatımını hep çeviklik ile karşılaştırmalı yapıyordu.

Bu biraz rahatsız ediciydi bu yüzden hocanın azıcık ciddileşmesi için önce strateji mühtünü aktifleştirerek

 

" Bu grubun yüksek başarı oranının yüksek olmasını strateji mühürüne borçlu olmadığınıza emin misiniz?" diye soru sordum. Hoca tam da tahmin ettiğim gibi bu tür tartışmaları strateji grubuyla hep yaşamış. O yüzden de hocaya konuşma fırsatı vermeden çeviklik mührünü aktifleştirerek

 

"Belki de çeviklik grubu 'şov' yaparak düşmanın dikkatini dağıttığı için siz bu kadar başarılısınızdır" dedim.

 

Hoca benim mühürlerimi görünce nihayet ciddileşerek bu mühür ile ilgili detaya inmeye başladı

 

"Bu mühür adından da belli olacağı gibi iyileştirme amaçlı çalışıyor. Ama bu iyileştirme sadece kendi üzerimizde çalışıyor o yüzden hastanelerde bizi çalışan olarak göremezsiniz" dedi.

 

"Peki bu mühürün iyileştirme kapasitesi var mı yada herhangi bir sınırı?" diye sordum. Eğer aklımdaki gibi bir şey ise savaşlarda terminatöre dönebilirim.

 

"Gayet geniş bir sınırı var yeterince ustalaşırsan her türlü yaralanmalar ve bu yaralanmaların oluşturduğu acı hissi senin için hiç problem olmayacaktır. Ama kopan uzuvları iyileştirme işini kurucumuz hariç hiç kimse başaramadı" dedi.

 

Yani daha iyi şeyler bekliyordum ama en azından kopan uzunlar konusuna imkansız demedi. Eğer ben gerçekten de kurucudan daha iyi bir potansiyele sahipsem kopan uzuvları da iyileştirebilmem zor birşey olmamalı.

 

" Mühürleri aktifleştirme konusunda gayet ustalaştığın için sana herhangi birşey söylemeyeceğim. Ama aktifleştirdiğin zaman etrafında sadece senin gördüğün bir zar oluşucak. Eğer çok ustalaşırsan bu zar herkes tarafından görülebilen uzun açık renkli bir elbiseye dönüşücektir"

Dedi.

 

Bu açık renkli elbise işi baya hoşuma gitmişti acaba bunun siyah bir versiyonu da varmıdır.

 

"Ama bir mühürde tam ustalığa ulaşabilmek için diğer mühürlerde de ustalaşmak gerekiyor O yüzden bu elbise işini sadece kurucu yapabildi"

Diye bir ekleme yaptı hoca

 

"Bu sanırım benim için sıkıntı olmayacak" dedim ve antrenman alanına doğru ilerledim.

 

Antrenman benim yaşadığım macerayı anlatmaya yetmeyecektir. Şimdi boyganın neden şifa grubuna gitmediğini daha iyi anladım. Çünkü antrenman dedikleri şey şifa mühürünü aktifleştirip bir yerlerinde kesikler açmaktan ibaret.

 

Evet düzgün okudun bir yerlerimizden kesikler açıp şifa mühürü ile geri iyileştiriyoruz. Mühürde ne kadar ustalaşırsan açtığın kesikleri de o kadar büyütmen gerekiyor.

 

İçeriye geçip diğerlerinin yanına doğru ilerledim. Beni başta pek kafaya takmadılar ama iki kişi bana alay edercesine bakıp bakıp gülüyorlardı. Bunun nedenini az çok tahmin etsem de yine de başkalarına sorayım dedim.

 

Yani tamam insanların bana garip bakmalarına alışıktım ama bu biraz garip geliyordu.

 

Ben de yakınımda duran birisine yaklaşarak "Bunlar niye bana alay eder gibi bakıyorlar?" diye sordum.

 

O da " Bu ikisi boyganın arkadaşlardır. Bugüne kadar onlarla başa çıkabilecek kimse olmadıkları için de kafalarına göre davranıyorlar.

Sen onları yenebilecek bir kişi olduğun için sen güçlenemeden önünü kesmek istiyorlar" dedi.

 

Ozaman madem benden böyle bir çekinceleri var ozaman onların gözünün önünde birazcık şov yapayım.

 

O kişi ile konuştuktan sonra o çocukların beni görebilecekleri bir yere giderek antrenmana başlamaya karar verdim.

 

Ama bu antrenmanı onların gözünü korkutmak için aktifleştirdiğim diğer iki mühürü de aktifleştirerek şifa mühürünü aktifleştirmeye çalıştım.

 

İlk denemede zorlansam da ikinci denemede şifa mühürünü hali hazırda iki mühür aktifken aktifleştirmeyi başardım.

 

Bunu başarınca hocanın bahsettiği sadece benim görebildiğim o ince zar kalınlaşmaya soluk bir şekilde parlamaya başladı. Böyle birşey olunca sadece benim görebiliyor olmam gereken zardaki parlamalar diğer kişiler tarafından da görülebilmeye başlandı.

 

Öncelikle birşeyi açıklayayım zarı değil zardaki parlamaları gördüler.

 

Bunu o iki çocuğu korkutmak için yapmıştım ama sadece onları korkutmakla kalmayıp hocanın dahi ilgisini çekmiştim.

 

O parlamaları uzun süre açık tutmak zor olduğu için belli bir süre sonra söndüler ve geriye sadece benim gördüğüm kalın bir zar kaldı.

 

Bu gruptaki işkencem bitince biraz boyga denen kişiyi araştırmaya karar verdim. Bu yüzden de gruptaki kişilere boyganın nerede olduğunu, yarın hangi grupta olduğu gibi soruları sorarak geçirdim.

 

Tek öğrendiğim yarın da dayanıklılık grubunda olacağıydı. Yani yarın o gizemli kişiyi görebilecektim. Ama bir sıkıntım var. O da yarın bana özel bir eğitmenin gelip karanlık mühür ile ilgili eğitim alacağım olması.

 

O yüzden bugün direk eve giderek uyumaya çalıştım çünkü yarın koşuştutmalı bir gün olacağa benziyordu.

 

Sabah erken bir saatte kalktım, ve okula doğru yola çıktım. Batur ile komşu olduğumuzdan dolayı birlikte okula doğru ilerledik o sırada batur

 

" dün niye ayşilin gruba katılırken benimkine katılmadın" dedi.

 

Ben de " dün çeviklik mührü antremanını yaparken strateji mühürünü ne uyandırdığım için gerek duymadım. Ayrıca boyga adındaki benim gibi birden fazla mühürü olan kişiyi bulmak istiyorum" dedim.

 

"O çocuk hakkında birşeyler duymuştum ama yakından hiç tanımıyorum onu" dedi.

 

" Benim bildiğim şifa ve dayanıklılık gruplarında ve bana baya bi kızgın" dedim.

 

"Benim de bildiğim fazla egolu olduğu ve geçen yılki turnuvada az kalsın birisini öldürmesi" dedi.

 

"Neredeyse birisini mi öldürdü. Niye peki, yada niye kimse onu durdurmadı?" diye sordum.

 

Eğer böyle bir kişiliği varsa benimlede turnuvada ölümüne dövüşmek isteyecektir. Ben öyle birisine karşı şuanki halimle pek birşey yapamam.

 

"Merak etme seni öldüremez senin şifa grubunda neler yaptığını duydum nerdeyse dışardan bile görülebilecek bir zar oluşturmuşsun. Bu demekki seni öldürmeye çalışsa bile bunu başarana kadar muhafızlar onun etrafını sararlar" dedi.

 

"Muhafızlar mı?" dedim.

 

Onun benim görülebilir bir zar oluşturduğum hatasını düzeltmek istedim ama vazgeçtim.

 

" Olur da birisi kontrolden çıkarsa birisine veya bir yerlere zarar vermesini engellemek için kuruldu" dedi.

 

"O yüzden için rahat olsun kendine biraz güvenirsen dayanıklılık mühürünü de açarsın zaten o zaman üstünlük sağlarsın ona" dedi.

 

"Sen gerçekten de mühüründe baya bi ustalaşmışsın" dedim

 

"Tabi lan ne sandın beni" dedi gururla.

 

Okula varınca ayşil ile karşılaştık

 

"Günaydın" dedi mutlu bir sesle.

 

"Günaydın" dedik

 

"Bugün keyfin yerinde bakıyorum" dedim

 

"Evet dün sen ayrılmadan önce verdiğin taktik sayesinde sınıftaki en iyi skoru yaptım" dedi.

 

"İkinci en iyi demek istedin herhalde" dedim.

 

"Hayır birinci benim hocamız öyle söyledi senin adın listede bile yok" dedi ayşil.

 

Kızın moralini bozmak istemediğimi için konuyu kapattım ama hocanın bu tavrı direk bana karşı bir taraf alma gibiydi. Bunu en kısa zamanda büyüklere ileteceğim. Çünkü bu ilerde daha büyük şeylere yol açabilir.

 

Bugün de öğleye kadar normal derleri aldıktan sonra mühür eğitimimize başladık.

 

Ben direkt dayanıklılık grubuna geçtim. Oradayken dünkü iki çocuğun tam da ayşilin tarif ettiği kişiyle konuşuyorlardı o kişi mutlaka boyga olmalıydı.

 

Konuşmaları boyunca hep bana bakıp durdular boyganın arkadaşlarının konuşma şekline bakarak benim şifa grubundaki yaptıklarımı anlatıyorlardı.

 

Boyga nefretle bana baktı ve kafasını çevirdi. Bana küfrettiğine eminim.

 

Sonra boyga da dayanıklılık grubuna geçti. Yürürken bana omuz atmaya çalıştı, ama ben bunu farkettiğim için sıyrılarak bana omuz atmasını engelledim.

 

Onun yanında daha dikkatli olmalıyım.

 

Antrenman alanında tam yanımdaki yere geçti. Beni izlemek istiyordu.

 

Hoca dayanıklılık mühürünü anlatmaya başladı.

 

"Dayanıklılık mühürü, şifa mühüründen sonra en çok hayatta kalma oranına sahiptir. Bunun nedeni bu grubun tamamen savunma odaklı olmasıdır. Teke tek kapışmalarda dayanıklılık grubunun kaybetmesi neredeyse imkansızdır. Neredeyse tüm grupların saldırılarını durdurabiliriz. Bu yüzden aktifleştirmesi en zor mühürdür" dedi.

 

"Bu grubun antrenmanları tek kişilik yapılamadığı için herbiriniz iki kişilik gruplara ayrılacaksınız" dedi.

 

Söz alıp konuşmaya başladım

 

"Tüm grupların bir dezavantajı var. Peki bu grubun dezavantajı var mı?"

 

"Bu grubun tek bir dezavantajı var, o da kurduğumuz savunmaların ve tuzakların mantığının önceden fark edilebilir ve çözülebilir olması. Ama şu ana kadar bunu sadece strateji grubu başardı. Şanslıyız ki strateji mührüne sahip insanlar nadir doğarlar" dedi.

 

Hoca bunu anlattıktan sonra hepimiz gruplara ayrılmaya başladık. Ben boygayla grup olmayalım diye başkalarının yanına gitsem de sanırım boyga ve ekibi herkesi korkutup benimle grup olmamalarını tembihlemiş.

 

O yüzden istemeden de boyga ile grup oldum. Antrenmanın amacı tamamen savunmaları oluşturabilme amaçlı. Yani kısacası iki kişi birbirine saldıracaktı ve karşıdakinin saldırısına karşı savunma oluşturacak.

 

Bu bir antrenmandan çok kavga olacaktı. Umarım hoca bizi izler de ayırır kavgamızı. Çünkü ben daha dayanıklılık mührünü aktif kestirme dim.

 

Boyga hemen iki mühürünü de aktifleştirerek bana saldırmak için hazırlık yaptı. Ben de ona karşı çeviklik ve strateji mühürünü aktifleştirdim. Şifa mührünü zorda kalınca aktifleştireceğim. Çünkü hala tüm mühürlerim aktifken şifa mührünü uzun süre aktif tutamıyorum.

 

Boyca işe beni kızdırmaya çalışarak başladı. Olur da işler çığrından çıkarda suçlu olmak istemiyordu.

 

"Seni öyle bir dövecğim ki ayaklarıma kapanıp yalvarıcaksın"

 

"Önce seni sonra arkadaşlarını sonra da kız kardeşini dayak manyağı yapacağım"

 

" Kardeşin de şifa grubunda zaten ne zaman başlar ha 2 yıla mı 3 yıla mı? Hahahahahaha"

 

Beni sinir etmeyi güzel başarıyordu istediğini başarmak üzereydi. Eğer beni sevdiklerimle tehdit etmeye devam ederse ona tüm gücümle dalacaktım.

 

"Dilini mi yuttun lan. Bana yaşattıklarını yaşamak istemezmizin. Beni o kahrolası mühürsüz salakların önünde küçük düşürdüğün gibi ben de seni milletin önünde rezil edeceğim"

 

"Sadece seni değil arkadaşlarını kardeşini hatta o mühürsüz annenle babanı da rezil edeceğim. Hahahhahaha"

 

Onun bu salak gülüşlerine dayanamıyordum. Ben de artık dayanamayarak ona karşı atağa geçtim. Öfke beni elegeçirmeye başlamıştı. O an tek istediğim ona o sözlerini yedirmekti.

 

Önce ona önden saldırır gibi yapıp hızla arkasına geçtim

 

Saldırımı ustaca önledi, ve bana karşı saldırıda bulundu çeviklik mührünün dezavantajını anlamış oldum. Ama bende strateji mührü de var onun saldırılarının mantığını çözebiliyorum.

 

Onun saldırısını durduramasam da bana fazla zarar vermemiş gibi duruyor.

 

Öfkeye karşı kontrolümü daha fazla kaybetmeye başlamıştım artık hareketlerimi kontrol edemiyordum.

 

Hızım da çeviklik mühürü olan birisine göre ciddi bir şekilde artmıştı. Artık boyga ile olan kavgamız sadece ikimiz arasında değildi. Tüm dayanıklılık grubu ve şifa grubundan ve diğer gruplardan da bazılarının dikkatini çekmiştik.

 

Boygaya olan saldırılarım daha da hızlanmış ve güçlenmişti. Sahip olduğum tüm iradeyi kullanarak elime baktım. Çoktan dayanıklılığı etkinleştirmiş üstüne diğer mühürler de aktifti. Ama bir gariplik vardı

 

Normalde açık renkli parlarlardı ama bu sefer gri renkliydi ve gittikçe karanlık bir hale gelmeye başlamıştı.

 

İlk defa mühürüm ile ilgili bir olayda ne yaşadığımı bilmiyordum.

 

Hocalar ve birkaç muhafız yanımıza geldi ve bizi ayırmaya çalıştılar bizi ayırmaya çalışırken boyga ile birbirimize küfürler savuruyorduk.

 

En sonunda sakinleştim ve mühürlerim normale döndü. Sonra da boyga ile birbirimize turnuvada yarım bıraktığımız işi tamamlayacağı mıza dair meydan okuduk.

 

Loading...
0%