Yeni Üyelik
8.
Bölüm

KABUS

@kaplanfaruk

Eve gelince beni kardeşim ayla karşıladı hemen.

 

Onun başını biraz sevdikten sonra yorgun olduğumu söyleyerek odama gittim. Bir süre sonra odanın kapısı çalındı ve annem içeri girdi.

 

"Kerkes senin ile biraz konuşmak istiyorum"

 

"Ne oldu anne bir şey mi oldu?"

 

"Hayır oğlum sadece geçen sefer eve geldiğin zaman kız kardeşinin odasına bıraktığın o gölge şeysi hakkında konuşmak istemiştim"

 

"Onu benim yeni 5. Mühürüm sayesinde yapabildiğim bir şey hala öğrenme aşamasındayım ama onunla ben uzakta dahi olsam ayla benimle iletişim kurabilecek yada onu koruyabilecek"

 

"Biz de zaten o 5.mühürün hakkında biraş endişeleniyorduk. Kurucunun öğrencisi ile konuşurken bize ayrıntılı bir şekilde bahsetmişti ve sen o mühürü kullanınca kontrolünü kaybedebiliyormuşsun. Yine böyle birşey olursa kardeşine zarar vermezmisin?"

 

"Kontrolümü kaybedebildiğim doğru ama o kontrolümü kaybettiğim zaman bilincim kaybolmuyor. Sevdiklerime hiç zarar verirmiyim ben"

 

Bunu söyledikten sonra annem yanıma oturdu. Ve birbirimize sarıldık.

 

"Bugün turnuvada çok iyiydin"

 

"Bir dakika beni izliyormuydunuz? Ben niye göremedim sizi?"

 

"Biz kurucunun öğrencisi tarafından özel bir yere oturtulmuştuk. O yüzden bizi görememişsindir"

 

"Yarın da gelicekmisiniz beni izlemeye?"

 

"Tabiki en ön sıradan izleyeceğiz hem de. Oğlum bazen sana kızdığımız zaman yada az önceki gibi sorular sorduğumuzda bize kırılma tamam mı? Ne olursa olsun biz seni hep destekleyeceğiz"

 

Hiçbirşey demeden sarıldım anneme. O da birşey demedi ve bana sarıldı. Bir süre öyle kaldık. Sonra beni uyumam için yalnız bıraktı.

 

Bugünkü dövüş beni cidden yormuştu. Uyuyana kadar karanlık mühür hakkında düşündüm. Gözlerimi gecenin karanlığında açtım. Hava almak için biraz dışarı çıktım. Dışarıda huzursuzluk veren bir sessizlik vardı. Sanki beş dakika sonra kıyamet kopucakmışta bu da o kıyametin habercisiymiş gibi.

 

İçimi rahatlatmak için birkaç tane gölge savaşçı oluşturdum. Kimse fark etmesin diye insansı bir görünümde değilde yerdeki bir karaltı gibi duruyorlardı. Hava da karanlık olduğu için hiç belli olmuyordu. Gölge savaşçılarıma etrafı ve turnuva alanını kontrol etme görevi verdim. Ben de mergenin bölgesinde olan gölge savaşçıma bağlanıp ona da mergenin bölgesinde ekstra turlar atmasını ve mergeni kontrol etmesini söyledim.

 

Dışarı çıkmaya karar verdim. Belki de ben kafayı sıyırmaya başlamışımdır.

Yollar bomboştu sanki ölü şehirde yaşayan tek kişiymişim gibi hissediyordum. Huzursuzluk içimde daha da yayılmaya başlayınca eve dönüp tekrardan uyumaya karar verdim.

 

Evimizin bahçesine girdiğimde kardeşim aylayı beni beklerken buldum.

 

"Abi niye beni bırakıp gidiyorsun?"

 

"Ne diyorsun sen ayla ben niye seni bırakayım?"

 

Kardeşime sarılmak için hamle yaptım ama elim içinden geçti. Kardeşim konuşmaya devam ediyordu

 

"Hani beni hiç bırakmayacaktın"

 

Annem de birden kapıya gelip

 

"Hani sen sevdiklerine zarar vermezdin? Baksana neler yaptığına!"

 

Hemen ellerine baktım. Ellerinden kan damlıyordu şehirdeki herkesin kanı hem de. Şehirdeki bu ölüm sessizliğini anlamıştım sonunda. Sonra mergenin sesini duydum

 

"Sen baygınken seni öldürmeliydim. Kurucu senin iyi biri olucağını düşünerek hata yapmış. Derhal öldürülmen lazım"

 

Yaşadıklarıma anlam veremiyordum. Deliye dönmüş gibiydim herkes gelip bağırıyordu bana. Kimseye dokunamıyordum ellerim içlerinden geçiyordu.

 

"Kerkes!"

 

"KERKES!"

 

"KENDİNE GEL HEMEN!"

 

"KERKES!

 

Gözlerimi bu sefer gerçek dünyaya açmıştım. Başımın ucunda annem, ayla ve mergen vardı. Kapının yanındaysa birkaç tane gölge savaşçı vardı.

 

"Abiiii sonunda uyandın! Beni bırakıcan sandım!"

 

"Hey hey ben seni asla bırakmam tamam mı? Bir daha bana beni bırakma deme tamam mı?"

 

O kabustan sonra bu kelimeyi bir daha duymak istemiyordum.

 

"Ne oldu?"

 

"Benim de sana aynı soruyu sormam lazım Kerkes" dedi mergen.

 

"Rüyadaydım galiba da siz niye başımdasınız?"

 

Annem cevapladı sorumu hemen

 

"Kardeşin sen uzun süre uyanmayınca seni uyandırmaya çalışmış ama sen uyanmamışsın bir türlü o da beni çağırdı. Ben de geldiğimde elindeki mühürler simsiyah bir şekilde parlıyordu. Sonra da kurucunun öğrencisi eve gelerek senin gölge savaşçının onu çağırdını söyledi"

 

Bunlar kafamın hemen sindirebileceği bilgiler değiller biraz üstünde düşünüp sindirmem lazım.

 

"Öncelikle rüya gördüğünü söylemiştin ne gördün?" diye sordu mergen

 

"Gecenin bir yarısında uyanmıştım. İçimde garip bir huzursuzluk vardı dışarı çıkıp hava almak istedim. Dışarı çıktığımda dışarda ölüm sessizliği vardı. Ben de birkaç tane gölge savaşçı yapıp şehiri kontrol etmelerini söyledim. Sonra da senin bölgendeki gölge savaşçıya bağlanıp daha fazla tur atmasını ve seni kontrol etmesini söyledim"

 

Kalanını anlatmamaya karar verdim. Zaten mergenin rüyamın kalanını dinlemeye isteği yok gibiydi.

 

"Ben de evimdeyken içeri senin gölge savaşçın geldi ne olduğunu sorunca bana bazı görüntüler göstermişti ben de apar topar kalkıp buraya geldim. Demek ki gördüklerim senin rüyanın bir parçasıymış"

 

Mergen susunca kapının yanındaki gölge savaşçılarım yanıma gelip bana rapor vermek için yanıma geldiler.

 

Bana gösterdiklerini ben gerçekten de rüyadayken verdiğim emirlerdi. Gölge savaşçılarımın bir kısmı şehirin içini didik didik araştırmışlar ve şüpheli birşey bulamamışlardı. Turnuvaya gönderdiklerim ise boyganın bir zamanlar yerleştirdiği fiziksel tuzaklar vardı. (O tuzakları hemen bozdurttum merak etme)

 

Mergen ve ailem bir açıklama bekliyorlardı benden.

 

"Rüyadayken verdiğim emirlerimi yerine getirmişler sadece"

 

"Peki bu ne anlama geliyor?" diye sordu annem.

 

"Bunun tek bir mantıklı açıklaması geliyor aklıma o da karanlık mührünün aktifleşmesi 3.kademeye ulaşması" dedi mergen.

 

"Yani artık 3. Kademem de aktifleşince ustalaşmaya çalışabilirim mi demek oluyor bu?"

 

"Hayır karanlık mühürü kullanabilmenin için karanlık ve aydınlık duygularında bir denge sağlaman lazım"

 

"Karanlık ve aydınlık duygular arası bir denge mi o ne demek?" diye sordu ayla.

 

"Karanlık duygular kişinin sahip olduğu tüm olumsuz duyguların birleşmiş hali. Aydınlık duygular da aynı şekilde tüm aydınlık duygularının birleşmiş hali"

 

"Peki dengeyi sağlayamazsam ne olur?"

 

"Yaptığın hareketlerden aldığın kararlara kadar hepsi karanlık duyguların etkisinde kalarak almış olursun. Hiçbir şeyin etkisi altında kalmamak için dengeyi sağlamak zorundasın"

 

"Ama ben sadece karanlık mühüre değil tüm mühürlere sahibim. Belki de asıl enlil gücü bu tüm mühürleri birleştirince ortaya çıkıyordur"

 

"Mantıklı bir hipotez ama bunun gerçekliğini sen kanıtlayacaksın"

 

"Kaç saattir uyuyorum peki?"

 

"Yaklaşık 18 saattir uyuyorsun. Bir saat sonra turnuvada olman lazım"

 

"O kadar oldu mu ya off "

 

Hazırlanmak için kalktım. Bu aralar karanlık mühürle ilgili bir sürü olay geliyor başıma turnuva bittikten sonra mergen ile uzun uzun antrenman yapmam lazım. Gerçi karanlık mühür ile ilgili mergenden öğrenebileceğim bir şey kalmadı.

 

Üstümü değiştirdikten sonra kardeşim ve annem ile birlikte turnuva alanına doğru yola çıktık.

 

Loading...
0%