Ayşil ile boyganın çeyrek final maçı başlamıştı. Mergenin böyle bir karşılaşma listesiyle neyi amaçladığını gerçekten merak ediyorum.

Mergene pis bir bakış attım. Bakışımı farketsede hiçbir şey yapmadı. Çeyrek final maçları başlıyordu. Yapılan birkaç maçtan sonra sıra ayşil ile boyganın maçına gelmişti.

Ayşil çeviklik kullanıcısı olduğu için dezavantajdaydı ama şifa mühürüne karşı mutlak bir avantaja sahipti. Çünkü normal şifa kullanıcılarının belli bir iyileşme hızı vardır ve çeviklik kullanıcısı iyileşme hızını aşıp seri ayaklarla şifa mührünü etkisiz bırakabilir.

Ayşilin tek dikkat etmesi gereken şey dayanıklılık mühürü.

Dövüş sonunda başlamıştı boyga baturda uyguladığı taktiğin aynısını uygulayacak gibi duruyordu. Şifa derslerine neredeyse hiç katılmadığı için çeviklik mührüne karşı şifa mührünün dezavantajını muhtemelen bilmiyordu. Ayşil boygaya hiç durmadan zayıf veya güçlü durmadan saldırıyordu. Ayşilin staminası batura göre daha fazlaydı. Bu sayede daha uzun saldırılar yapabiliyordu.

Boyga ayşilin saldırıları karşısında şifa mührünün etkisiz kalmasına şaşırmıştı. Boyga şifa mührünü aktifleştirdikten sonra herkes gibi kendi mührü hakkında genel anlamda bir sürü bilgi aklına kazınmıştı.

Yine de boyga şuana kadar ayşilin aksine yorulma belirtileri göstermemişti. Bunu farkeden batur biraz kirli oynamaya karar vermişti. Eğer ayşili durduramazsa şuana kadar şifa mührüne güvenmenin bedelini oyunu kaybederek ödeyecekti.

Boyga ayşili durdurmak için garip bir şekilde kendini kasarak tuzaklar yerleştirmeye başlamıştı. Kendi kendime nedenini sorgularken benim geçen gün mergenle birlikte şehire giden gölge savaşçım birden ordaya çıkıp bana rapor vermeye başladı.

Zihnimde gölge savaşçımın gösterdikleri canlanıyordu. Boyga ayşili durdurmak için yasak olmasına rağmen fiziksel tuzaklar kullanmaya başlamıştı. Normalde turnuvada dayanıklılık kullanıcısı kurduğu tuzakları mührünü kullanarak kurmak zorundaydı. Fiziksel tuzaklar yasaktı eğer boyga yakalanırsa direkt diskalifiye edilecekti.

Kafamı kaldırıp etrafa bakınca mergenin doğrudan bana garip bakış attığını gördüm. Hem sinirli gibiydi hem de şaşkın gibiydi. Benim güçlerinin sınırlarını o da tahmin edemiyordu. Gölge savaşçıma aynı raporu mergene de göstermesini isteyecekken boyganın tuzağı patladı.

Ayşil tuzağın etkisiyle hem yavaşlamış hem de yaralanmıştı. Boyga bunu fırsat bilerek ayşile sert darbelerde bulundu. Boyga durduğu zaman ayşil hareket edemeyecek haldeydi. Sinirle ayağa kalkıp mergenin yanına koştum.

"Sana hemen birşeyler göstermem lazım!"

"Benim de sana söylemem gereken şeyler var. Mesela niye burada çıkartıyorsun o 'gölge' yi!?"

"Konu bununla ilgili zaten hemen arka tarafa gelmen lazım!"

Niye beni Dinlemiyordu ya. Ayşil göz göre göre hileyle kaybetti maçı.

Mergen sonunda ayağa kalkıp benimle arka tarafa geldi. Ona hemen boyganın yaptığı hileyi söyleyecektim ama mergen benim konuşmama ile izin vermiyordu.

"Sen ne yaptığını zannediyorsun! Burada kontrolünü kaybedersen başına geleceklerden haberin var mı?"

"Bak orda onun çıkma nede-"

"Beni dinle! Eğer ki karanlık mührü bir kez daha aktifleştirirsen seni direkt diskalifiye ederim! Anladın mı beni?"

"Ahh tamam!"

Boyganın hileli zaferinden sonra boyganın yarı finaldeki rakibi turnuvadan çekilme kararı aldı. Bu yüzden boyga ilk finalist olmuştu"

Turnuva alanında benim adım anons edilmeye başlanmıştı. O yüzden boyganın hilesini gün yüzüne çıkaramadan sahneye doğru gittim.

Ben sahneye çıkınca çok da büyük bir coşku olmamıştı. Beni sadece ayşil, batur, ailem, mühürsüzler ve bir de şifa grubundaki öğrenciler tezahürat ediyorlardı.

Şifa grubunun beni desteklemesini beklemiyordum. Onların yanına sadece bir defa katılmıştım ve o derstede dıştan görünebilen bir zar oluşturmuştum.

Karşımdaki rakip sahneye çıkınca seyirciler daha gür bir şekilde coşkuyla tezahürat etmeye başladılar.

Onu görünce hemen tanıdım. Bu boyganın en yakın arkadaşlarından birisiydi. Boyganın yaptığı hilenin sinirini bunun üzerinde geçircektim.

Dövüş başlamıştı. Kendimi hiç tutmayacaktım hızlı bir şekilde bu dövüşü bitirmek istiyorum.

Hemen dört mührü de aktifleştirdim.

Bu sefer şifa grubundaki olaydan farklı olarak bedenimi kaplayan zar artık bir elbise gibi görünüyordu. İnsanlar -özellikle şifa grubu- heyecanla ve bağırmaya başladılar.

Demekki bu sefer herkes görmüştü. Hahaha rakibine güzel bir üstünlük sağlamış oldum.

Normalde olsa şifa mührünü diğer mühürler açıkken diğer uzun süre açık tutamıyordum ama karanlık mührü aktifleştirip bir de kontrolümü kaybettikten sonra böyle bir problemim kalmamıştı.

Rakibim usta bir dayanıklılık kullanıcısıydı. Ama her halükarda ben daha üstündüm. Hızla ona doğru ataklara başladım onu sürekli savunmada tutuyordum.

Sinirli olduğum için daha agresif saldırılarda bulunmaya karar verdim.

O yüzden durup geri çekildim. Bunu hemen fırsata çevirip hem tuzaklar kurdu hem de yakın dövüşe girerek benim hareketimi durdurmaya çalıştı.

Kafamı bir saniyeliğine kaldırınca boyganın dikkatle izlediğini fark ettim. Ozaman ona biraz gösteriş yapalım.

Rakibimin saldırıları güçlü dahi olsa bana göre baya bir yavaş kalıyordu. O yüzden onun kurduğu tuzaklardan sıyrılıp sert bir şekilde gövdesine yumruk indirdim. Sonra da kafasına bir yumruk indirdim. Saldırılarımdan dolayı rakibimin ağızından kan gelmeye başlamıştı. Karşımdaki dayanıklılık değilde başka bir mühre sahip olsaydı muhtemelen şuan hastanede yoğun bakımda olurdu.

Boyga sinirle ayağa kalkıp etrafına birşeyler söylemeye başladı. Bense kesin zafer için hala ısrarla ayakta olan rakibime son vuruşu yapıyordum. Son yumruğumu da yine rakibimin kafasına indirdim ve rakibin yere devrilerek ağzı yüzü kan içinde yere devrildi.

Maçı ben kazanmıştım. Tek bir maç oynayıp finalist olmuştum final maçı yarın yapılacağı için dövüş alanından ayrılıp yukarı çıkmaya başladım.

Yukarı çıkınca boygayı sinirli bir şekilde turnuvayı yöneten yetkililerle tartışırken gördüm.

"SİZE SÖYLEDİM ORADA ONU ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYORDU!"

"Bak sen ayşil ile dövüşürken sen ayşili daha kötü bit hale getirmiştin. Kız şuan hala hastanede"

Boyga benim geldiğimi görünce daha fazla konuşmayıp yanımdan geçti ve bana

"Yarın seni bugünki hilen yüzünden cezalandıracağım"

"Asıl hile yapan sen olmayasın boyga? Fiziksel tuzaklar yasak diye biliyordum"

Boyganın yüzü şaşkınlıkla sinir arası bir ifade aldı ve hiçbirşey demeden hızla uzaklaştı.

Batur hızla yanıma geldi

"Ona az önce ne söyledim öyle hızla kaçtı?"

"Benim hile yaptığımı iddia ediyordu. Ben de ona gerçeği anlattım"

Yüzünde hafif bir gülümseme yerleşse de hızlıca kayboldu.

"Ayşil ne zaman hastaneden çıkıcak?"

"Bilmiyorum boyganın tuzağından çok fazla etkilendi. Bugün taburcu olamaz. Belki yarın seni izlemek için erkenden ayrılır.

" Kerkes buraya gel sana söylemem gereken şeyler var" seslenen mergendi.

"Neyse yarın görüşürüz batur"

"Görüşürüz"

"Ne oldu mergen?"

"Turnuva sırasında neredeyse kontrolünü kaybedecektin"

"Hayır ben kontrolünü kaybedeceğim zaman hissedebiliyorum. Turnuvada yaptıklarımı tamamen bilinçli yaptım"

Mergen biraz şaşırmıştı ama konuşmaya devam etti

"O beyaz elbise tüm mühürleri aktifleştirince ortaya çıktığı zaman tamamen açık renkliydi. Ama dövüşün sonlarına doğru rengi koyulaşmaya başladı. Sen farkedemeden oldu bunlar"

"Eee yani ne diyorsun ben sinirlenince hep karanlık mühür aktifleşmeye başlar. Tamamen aktifleşmez sadece siyah parıltılar oluşmaya başlar. Eminim ki yine aynısı olmuştur"

Mergen daha derin düşünmeye başladı. Herhalde bana hak vermeye başlamıştı.

"Ozaman kendine hakim ol ve bir daha mühürünü aktifleştirecek kadar sinirlenme. Diğer insanlar öğrenirse seni öldürmek bile isteyebilirler. Bak son zamanlarda büyüklere karşı muhalif bir grup oluşmaya başladı. Onlar seni bir tehlike olarak görüyorlar. Onların eline koz verme"

"T-tamam mergen"

Bu muhalif gruptan tam olarak haberim yoktu. Ama mergenin söylediğine bakarsak gayet tehlikeliler demekki.

Yolumu eve çevirdim. Kardeşime bugünü anlatmam lazım.