@kaplanfaruk
|
Mahkeme beni mergenin bölgesinde göz hapsine alınma cezasından sonra mergen tarafından derhal yola çıktık.
Mergenin bölgesine girdiğimiz zaman mergen beni hızlıca bir odaya yönlendirip kendisi de girdikten sonra arkasında kilitleyerek kapattı.
"Şimdi bana turnuvada olan herşeyi anlatacaksın! Kurucuyla nasıl bir bağlantın var!"
Bu tür sorular sormasını bekliyordum da içeri girer girmez başlamasını beklemiyordum.
"Aslında ben de pek birşey bilmiyorum. Çünkü kontrolüm dışında gerçekleşti tüm olaylar."
"Devam et. Kurucuyla olan bağlantını anlatmaya başla."
"Yani kendimi 500 yıl öncesinde bulmadan önce senin karanlık mührümün üçüncü aşaması aktifleşmesin diye koyduğun baskılama kırıldı. Bu yüzden de normalden daha çılgınca kontrolümü kaybettim. Karanlık mühürün kontrolden çıkması bir süre sonra aydınlık mühürlerimi de etkilemeye başladı."
"Yani tüm bu olaylar aydınlık ve karanlık mühürlerinin aynı anda kontrolden çıkması mı? Bu seni nasıl 500 yıl öncesine gönderebilir söylesene bana"
"Tüm mühürlerim konrtolden çıktıktan sonra bilincim kararmaya başladı. Gözlerimi açtığım zaman kendimi senin bölgenin yakınındaki bir meydanın ortasındaki ağacın altında buldum. Şuankinin aksine oldukça canlı bir yerdi."
"...."
"Orada bir hayalet gibiydim. İnsanlara dokunamadım bile. Sonra birinin sana seslendiğini duyduktan hemen sonra yanımdan koşarak şuan bulunduğumuz eve girdin. Ben de seni takip edip arkandan girdim. Orası aynı başkent binası gibiydi."
"Niye kimse seni göremedi de gizemli bir şekilde sadece kurucu gördü seni? Nasıl bir senaryo uyduruyorsun bana!?"
"En başta o da beni görmedi. Bir gün odada tek başınayken kurucu bir aletle uğraşıyordu. Kendi kendine bu alet için karanlık mühüre tepki verebildiğinden bahsedince ben de alete dokunup biraz gücümü aktarınca alet kırıldı. Hemen ardından da kurucu beni görebilmeye başladı."
"Hatta bir keresinde senden kaçmak zorunda kalmıştım. Karanlık mührün vardı sende. Nedense geldiğini hissetmiştim."
"Ozamanlarda benim mühürüm daha yeni oluşmuştu. Ozaman muhtemelen seni sadece karanlık mühüre bağlantısı olanlar görebilir demek. Peki oradayken fiziksel bir değişiklik yapabilidn mi?"
Sanırım konuyu dün okuduğu mektuptaki gölge savaşçı olayına getirmeye çalışıyor.
"Geri dönmeden önce arkamda gölge savaşçı bırakmıştım. Şimdi muhtemelen kurucunun mezarının içinde olmalı."
"Ne! Mezarın yerini bulabilirmisin!?"
"Mezarı bulmak mı? Yeri belli değilmi zaten?"
"Hayır. Mezarın olduğu söylenen yer benim uydurduğum bir yer. İşin aslı biz kurucuyu gömdükten sonra mezar ortadan kayboldu. Birisi kucaklayıp taşımış gibi görünüyordu. İşi hiçbir zaman açıklığa kavuşturamadım."
"Yani eğer mezarı taşıyan benim gölgemse mezarı bulabilirim."
"Ozaman yarından sonraki gün seninle gizlice mezarı bulmaya gidiyoruz."
Mergen cümlesini bitirir bitirmez beni odada kilitli bırakıp ayrıldı. Çok geçmeden mergen geri gelip bana kurucunun mektubunu verip geri gitti.
Yaklaşık iki saat daha zaman geçtikten sonra kız kardeşimle konuşmak için gölgemi kullanmaya karar verdim.
Nedense bizim evin etrafında çok fazla kalabalık toplanmış yuhalıyorlardı.
Tamam nerdeyse boygayı ve bazı askerleri öldürüyordum da bu niye evin etrafını sarıp magandalık yapmanıza bahane olabiliyor ki? Mergen demedimi benimle aynı mühüre sahip diye. Zamanında o da bazı olaylar yaşamış. Kimse niye umursamıyor ki.
Evin içinde annem ile babam tartışıyorlardı. Ayrıntıları vermeyeceğim ama konusu babamın beni yabancılayıp kız kardeşimin bana abi diyememesi üzerine kurulu.
Aylanın odasına girince aylayı yatağının üstünde ağlar vaziyette buldum. Gizliliğimi bozup gölgeyi aylanın önüne getirip
"Ayla ağlama kardeşim ben iyiyim hem ba-"
Cümlemi bitiremeden ayla gölgeme sarıldı.
Ağlayarak "Hani bırakmıcaktın beni! Yalancı yalancı!"
"Şşt ne bırakması ayla ben seni hiç bırakmadım ki bırakmam da. Kim söyledi seni bıraktım diye?"
"Babam dedi. Abin bir daha bu eve dönmeyecek bıraktı seni. Ona abi bile diyemezsin dedi bana"
Anlamıyorum ki babam niye böyle bir şey yaptı ki. Sanırsın adamın düşmanıyım.
"Tamam sakinleş artık ben buradayım. "
Ayla sonunda sakinleşene kadar ona sarılmaya devam ettim. Normalde ayla ile vakit geçirmek isterdim ama onu böyle görünce biraz yanında oturmak ve birşey söylememek daha iyi duruyor.
Aylanın yanından ayrılınca boygayı birisiyle bizim eve bakarken görünce onları dinlemeye karar verdim.
"Baba dövüşün ortasında birden karakter değiştirmiş gibi davranıyordu. Mühürleri siyah renge döndü ve beni nerdeyse öldürüyordu!? Onun yüzünden hem turnuvayı kaybettim hem de aramızdaki iddia yüzünden dayanıklılık mührüm baskılandı."
Bir dakika babası beni muhaliflere katmaya çalışan komutan değil mi!?
"Mührünün baskılanmasının onunla bir ilgisi var mı?"
"Hayır zannetmiyorum. Biz birbirimize meydan okuduktan sonra mühürlerim tepki vermişti. Kerkesle bir alakası yok."
"Baskılamayı kırmanın bir yolunu araştıracağım sen merak etme"
"Baba kardeşime verdiğim sözü tutamadım. Yanımda ne kadar ağladığını tahmin bile edemezsin. Onun da öyle ağlamasını istiyorum! Beni yendiğine bin pişman olnasını istiyorum!"
Yani batur beni babasına mı şikayet etti şimdi. Hmm babası muhaliflerden birisi. Umarım boyga yüzünden başıma kötü şeyler gelmez. Yoksa ona bunun bedelini misliyle ödetirim.
"Şimdi sen bunları kafana takma boyga birazdan muhaliflerin toplantısına katılacağım. Orada mutlaka birşeylerin çaresine bakacağız."
Bak şimdi güzel bir bilgi öğrendim. Komutanı mutlaka toplantı yerine kadar takip etmeliyim.
"Baba peki nezaman şehri tamamen kontr--"
"Şşt! tek kelime daha etme burada fazla kaldık gitmemiz gerek."
Komutan birden bakışlarını benim gölgeme doğru çevirdi. O yüzden hemen gölgemi uzaklaştırdım.
O da neydi şimdi! Beni nasıl fark etti? Çeviklik mühründe yeterli bir düzeyde kontrol sahibi olanların algı yetenekleri keskinleşir ama benim gölgemi bile algılayabiliyorsa bu onun korkunç derecede güçlü olduğu anlamına geliyor.
Off onu takip etmek istemiştim. Gölgemle bağlantımı kestikten sonra odayı incelemeye başladım. Sanırım mergen ben gölgeme bağlanmış haldeyken birkaç defa odaya girmiş. Çünkü bir kapta biraz yemek ve uyumam için malzemeler getirmiş.
Mergenle tekrardan görüşebilirsem ona muhaliflerin toplantısından bahsetmem gerektiğini hissediyorum.
Bu bölüm diğerlerinden yaklaşık 250-300 kelime daha kısa oldu. Artık farketmişsinizdir muhalifler harekete geçme kararı aldılar. Bakalım ileride neler yaşanıcak.
Bölümü sevdiyseniz bölümü oylamayı ve beni takip etmeyi unutmayın.
|
0% |