@kaplummbaga_
|
Her yeni bir gün insana sunulan en büyük nimettir. Sabah ezanı okunurken odama giren Yusuf abimin sesiyle uyandım. Durup düşününce bir kez daha şükür ettim. _"Fıstığım hadi uyan bakalım namaz vakti, biz camiye gidiyoruz babamla sen de kalk abdestini al namazını kıl hadi abim." _"Kalktım abim Allah kabul etsin bana da dua edin olur mu? " _"Sen her daim duamdasın güzelim" deyip alnımdan öpmüştü, sabahın serinliğinde içim o kadar sıcacık oldu ki yine şükür etmeden duramadım. _"Sen de benim duamdasın güzel abim hadi git geç kalma ben de kalktım şimdi kılıyorum namazımı " diyerek abimi gönderdim odadan. Ben de kalkıp abdestimi aldım ve camdan gökyüzüne baktım. Ay kendini göstermişti yine içimden yine duamı edip namazımı kılmaya geçtim. Sabah namazı tesbihatımı bitirmeden abimle babam gelmişti annem de aşağıya inip mutfakta çayı demlemeye konulmuştu. Yusuf abim birazdan Kuran okumaya başlayacaktı. Her zaman yaptığımız gibi Sabah namazından sonra babamla abim camiden gelince abim bir cüz okurdu biz de onu takip ederdik sonra kahvaltımızı yapıp abim ofisine babam da dükkana giderdi. Biz de annemle birlikte mutfağı toplar annem bir ev temizliğini yapar ben de odamda kendi okumalarımı yapmaya koyulurdum. Hemen seccadeyi kaldırıp Kuranımı alıp aşağıya indim her zaman ki tekli koltuğuma oturup annemin gelmesini bekledik. Annem de geldikten sonra abim kaldığımız yerden okumaya devam etti. Yusuf süresine geçiş yapınca yüzümde tebessüm olmuştu. En sevdiğim süre yusuf suresiydi hem abimin adı olduğu için hem de yusuf peygamberin hayatını defalarca kez okuduğum için . Yusuf peygamberin kuyu atıldığında oradan çıkıp mısıra sultan olacağını bilmiyordu ama onu o kuyudan kurtaracak bir Rabbi olduğu bilip ona sığınıyordu. Abim on üçüncü cüze geldiğinde sadakallahülazim deyip Kuranın kapattı. Babam da her zaman ki gibi Asr suresini okuyup okumanızı tamamladık. Annem "Hadi bakalım herkes hazırlanıp gelsin ben de masayı hazırlayım hadi kızım gel" deyip salondan çıktı. Ben de Kuranımı odama koyup anneme yardıma gittim. Masayı hazırladıktan sonra kahvaltımızı yapıp babam dükkana gitmek için ayaklandı. _"Hayırlı işler babacım kolay gelsin görüşürüz" dedim _"Sağ ol kızım, görüşürüz " deyip alnımdan öptükten sonra masadan ayrıldılar annem babamı geçirmeye gidince abimle başba kalmıştık. _"E Sare hanım bugün Zeynep ile birlikte derneğe gidecekmişsiniz" _"Öyle miymiş Zeynep bir şey demedi bana." _" Ömer abinle konuştuk da o söyledi bugün derneğe gideceğinizi belirtti. Akşam bize gelecekler sizi o alıp gelecekmiş eve." dedi. Ben neden bunlardan haberim yok diye düşünürken abim "Hadi fıtığım dikkat et kendine akşam görüşürüz." deyip ayaklandı. "Görüşürüz abicim " deyip ben de masayı toplamak için ayaklandım. Mutfağı hallettikten sonra anneme seslenip odama geçtim annem de tekli koltuğa oturmuş meal okuyordu. "Tamam kızım. " dedikten sonra ben de odama geçip masama oturdum. İlk olarak günlük meal okumamı yapacaktım. Her gün cüzümüzü okuduktan sonra o cüzün bir de mealini okurduk. Babam dükkanda abim ofisinde herkes mutlaka okumasını yapardı.Ben de meal okumamı bitirdikten sonra kırmızı kitaplarımı okumaya başladım. Ne demişti Zübeyir abi "Okumak, okumak, okumak, yine okumak...Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak veya Kitab-ı kebiri kâinatı okumak..." hergün yarım saat Risale-i Nur okurdum genel olarak hepimiz okurduk ama ben hep okurdum. Ruhumun sükuneti bulmak için bir nefes almak için okurdum. Liseden sonra okumak okula devam etmek istememiştim. Bu durum çevrem açısından biraz garip karşılanmıştı neden okumuyorsun diye herkes okumamı tavsiye etmişti. Okumak istememiştim ben de bilmiyorum ama içimde hep bir anlam karmaşası vardı ne istediğimi ben de bilmiyordum sadece resim karalamak bana huzur veriyordu ama bununla ilgili bir bölümde okumak istememiştim. Gideceğim üniversitede nasıl bir ortam olur bilemiyordum biraz da çekiniyordum babam da gitmemi istememişti zaten ben de okumak istemedim. O zamanlar ne yapacağı daha da bilmezken Ömer abim hat ile meşgul oluyordu bana da Zeynep hat yapmak istemisin sana gösterebilirim demişti. O zamanlar başlangıç olarak Ömer abimin öğrettikleri ile yetiniyordum sonra bir kursa yazılmaya karar vermiştim. Öyle devam ettim şimdi eğitimlerimi tamamladım hatta ders verebilecek konuma geldim ama cesaret edip hiç bir şeye adım atmadım. Neden diye soruyorum geldiğim bu noktada elimde hiç bir şey yok ne yapacağımı ben de hiç bilmiyorum. Düşüncelerden sıyrılıp okumamı yaptıktan sonra biraz uzanayım demiştim ki telefonum çaldı arayan Zeynebimdi. En büyük şanslarımdan birisi de Zeynep'di. Hayattımda tek dostum sırdaşım her şeyim. Daha da bekletmeden cevapladım. _"Alo, aleyküm selam Zeynep kuşum, elhamdülillah iyiyim sen nasılsın." _"Elhamdülillah ben de iyiyim Sarem bugün derneğe gidiyoruz unutma olur mu öğlen namazı orada kılarız. " _"Biliyorum Zeynep kuşum sağ olasın Yusuf abim söyledi" direk sahte bir tirip attım. _"Sarem diyecektim ama unuttum sabah haber veririm diye düşünmüştüm, bak görüyor musun Ömer abimi hemen yetiştirmiş Yusuf abiye bu erkeklerin dedikodu yapması da ayrı bir şey " diyerek güldü. Ben de gülüşüne eşlik ederek biraz daha konuştuktan sonra öğlen buluşmak için anlaştık ve telefonu kapattım. Mavişime bir bakayım dediğimde suyunu ve yemini abimin yine yenildiğini gördüm. Canım abim benden daha çok ilgileniyordu kıyamıyordu, abimin en çok merhametini seviyordum. Mavişimle biraz dertleştikten sonra biraz uzandım. Kurmuş olduğum alırım sesiyle uyanıp abdestimi aldıktan sonra hazırlanmak için dolabımın başına geçtim. Siyah ferace elbisemi giydikten sonra toprak rengi şalımı da omuzlarımı örtecek şekilde bağladım, çantamı da alıp aşağıya indim. -"Anne ben çıkıyorum Zeyneple derneğe gideceğiz." _"Tamam kızım dikkatli ol, çıkışta Zeyneple birlikte eve gelin akşama Zeliha teyzenler yemeğe gelecek." _"Biliiyorum anneciğim çıkışta Ömer abi alacak" dedikten sonra kapının onünde duamı okuyup dışarıya cıktim. "Allah'ın adıyla çıkıyorum, Allah'a güveniyorum, Allah'ım sapmaktan ve saptırılmaktan, doğru yoldan kaymak ve kaydırılmış olmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, cahilce davranmaktan ve cahillerin davranışlarına muhatap olmaktan sana sığınırım." Zeynep'le buluşup derneğe geçtik. Kızlar ile selamlaştıktan sonra bugünkü konumuz Filistin . Bizler bu dava için neler yapabiliriz onları uzun uzun konuştuk. En önemlisi de bu konuda boykot uygulamasıydı bunu gündemde tutmak için neler yapabiliriz onların hazırlığını yaptık. Zeynep çok güzel sunumlar hazırlamış onları anlatmıştı hepimiz onu dinleyip notlar aldık. Ben de küçük rozet hazırlamak için çizimler yaptım. Hepimiz dalmış elimizdeki işe odaklanırken Zeynep'in telefonu çalmasıyla Ömer abinin bizi alamayan geldiğini aldım. Kızlar ile vedalaştıktan sonra dernekten çıktık. Ömer abi arabanın yanında bizi bekliyordu. Ömer abiyi her gördüğüm de yüzümde hep tebessüm oluşurdu. Ömer abi de bunu gördüğünde tebessümle karşılık verirdi. Zeynep " Selamun aleyküm abim nasılsın " deyince Ömer abi de "Aleyküm selam iyiyim güzelim hadi geçin arabaya da gidelim." Dediğinde arabaya binip yola koyulduk. Zeynep'le Ömer abi aralarında sohbet ederken ben de camdan dışarıyı izliyordum. Bugün dernekte konuştuklarımız insanların bu kadar duyarsız oluşu oradaki kardeşlerimizin hali beni üzüyor elimizden de bu zulmü sona erdirmek için hiç bir şey gelmiyordu. Kendi içimde yine derinlere dalarken Ömer abinin seslenişi ile ona döndüm. "Sare sen neler yapıyorsun" dediğinde düşündüm ben neler yapıyordum hiç bir şey hep aynıydı. Yine aynı cevabı vererek " İyi Ömer abi bildiğin gibi" dedim. Ömer abi bu dediğme kızar gibi baktıktan sonra gözlerini yola çevirdi eve varana kadar da kimse konuşmamıştı. Kapının zilini çaldığımda bizi karşılayan abim olmuştu. Ömer abi " Selamün aleyküm" deyip içeriye girdi abim de "Aleyküm selam Ömer'im hoş geldiniz" diye karşıladı. Biz de Zeynep'le birlikte içeriye girip odama geçmiştik. Zeynep mavişle ilgilenirken ben de ona bakmıştım. Çok güzel bir kızdı ortalama bir boyu vardı beyaz tenli her zaman tebessüm eden bir kızdı. Gözleri boncuk boncuk bakan güldüğünde gamzesi bizi karşılayan çok güzel bir kızdı. Aynı zamanda çok da başarılı bir sınıf ogretmeniydi. Arkadaşıma baktığımda yüzün tebessüm doldu. O benim çocukluğumdu en büyük şansım. Ben ona hayran hayran bakarken o da mavişle ilgileniyordu. Kapı zili çalınca Zeliha teyzelerin geldiğini anlayıp aşağıya indik. Annem misafirleri karşılarken bizde Zeynep'le sorhrayı hazırlayıp hep birlikte masaya geçmiştik. Zeliha teyze de aynı Zeynep gibi güler yüzlü bir kadındı. Onun yüzüne bakınca insanın hep tebessüm edesi gelirdi. Zeliha teyze de ev hanımıydı onlar için en önemli meslek anne olmaktı gerçekten de annemle ikisi bu konuda çok iyilerdi. İlimle meşgul olup çocuklarını güzel bir şekilde yetiştirmeye çalıştılar Ömer abiye , Zeynep'e, abime bakınca da ne kadar başarılı olduklarını görmüştüm. Hepsi de birbirinden güzel pırlanta gibiydiler. Zekeriya amca ise esnaftı babamla dükkanları yanyanaydı. O da Ömer abi gibi mizacı sert birisiydi ama kalpleri yumuşacık insanlardı. Ben yine masada hepimize bakıp düşünürken Zeliha teyzenin seslenişi ile ona döndüm. "_Zeynep kızım nasılsın" _"İyiyim Zeliha teyze sen nasılsın " dedim. _"Ben de iyiyim kızım, bana yine şöyle güzel bir ayetler kursi tablosu yapar mısın diyecektim " dedi. _"Tabi Zeliha teyze yaparım" diye karşılık verdim. _"Zekeriya amcanın "Kızım bunları değerlendirsene çok güzel yapıyorsun, bunları sergilesen satışa çıkarsan, ya da istek üzerine bir şeyler yapsan olmaz mı dedi." Bunu deyince Ömer abiye bakmıştım. O da her defasında bana bunu değerlendirmem gerektiğini söylerdi ama hiç bir zaman içimden gelmiyordu. _"Zekeriya amca o kadar güzel yapamıyorum şimdilik böyle kalsın belki ileride düşünürüm " deyip tabağıma odaklandım . Herkes kendi halinde sohbet etmeye devam etmişti. Çayları koyup oturma odasına geçmiştik. Erkekler bir köşeye oturmuş sohbet ediyordu. Annmler de bir köşe de kendi arasında konuşuyordu . Onların yanına gittiğimde abim için bir kız bulduğunu söylüyordu Zeliha teyze ben de merak etmiştim. Abim böyle şeylerden hoşlanmazdı ama yine de annemler vazgeçmezlerdi.Yarın cumadan sonra kızla annesi de güne geleceklermiş, o zaman daha detaylı konuşuruz deyip konuyu kapattılar. Çayları içip sohbet ettikten sonra Zeliha teyzeler evlerine gittiler. Ben de odama geçip yatsı namazını kılıp mülk suresini okuyup yatağıma geçtim. Bugün uzun uzadıya düşünüp gözlerimi daha fazla tutmadan uykuya geçtim.
|
0% |