@kaplummbaga_
|
Kapı zilinin çalmasıyla geçmişin anılarından sıyrılıp kendime gelmiştim. Fark etmeden gözümden süzülen yaş defterimi ıslatmıştı. İstemsiz halime gülmüştüm. Ben Ömer abiyi seviyordum yıllardır içerisinden çıkamadığım bu duygunun sebebi buydu. Ben kendimi Ömer abinin gözünde yetersiz hissediyordum. Onu seviyordum ve ona denk birisi değildim. Onun için en büyük hayal kırıklığıydım. Bu düşünceler kalbimi sızlatmıştı. Gözümden yine yaşlar süzülürken elimin tersiyle onları silip ayağa kalktım. Tamamdı, ben Ömer abiyi seviyordum bu kadar, daha fazlası da olmayacaktı. Bu duygu kalbimden gidene kadar yine bende saklı kalacaktı. Kendime gelip defteri yerine koyup kutuyu tekrardan yatağın altına koydum. Aynada kendime bakıp tekrar üzülmüştüm. Kendime gelmemi telkinleyip odadan çıktım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya inecektim. Salona girdiğimde babam tekli koltukta oturuyordu onun yanındaki tekli koltukta Zekeriya amca oturuyordu. Diğer üçlü koltukta abim ve Ömer abi onun karşısındaki koltukta annem, Zeliha teyze ve Zeynep oturuyordu. Tebessüm ederek "Selamün aleyküm hoş geldiniz." deyip yemek masasından bir saldalye çekip oturdum. Hoş bulduk kızım dedi Zeliha teyze ve Zekeriya amca. Zeyneb "Hoş bulduk kuşum neredesin sen, seni bekliyordum mevzu derin" deyip güldü. Ben de aynı şekilde güldüm "Geldim canım aynen öyle çöze bildiniz mi ?" dedim. Ömer abiye bakmamak için kendimi zorlarken en son dayanamayıp bakmıştım. Eskiden ona her baktığımda istemsiz tebessüm eden yüzüm şimdi ona baktığımda kalbime bir ok saplanır gibi açıyordu. Şimdi ise acı bir tebessüm oluşuyordu yüzümde. Sanki bu tebessümü anlamış gibi bakmıştı Ömer abi . Değişen bu tebessümü sorgular gibi bakmıştı ya da bana öyle gelmişti. Onunla ilgili her şeyi farklı da anılıyor olabilirdim. Daha fazla bakmadan gözlerimi çektim. Bu sırada abim " Tamam anne bir nefes alayım Allah aşkına" dedi ve bana döndü. "Sare sende mi aynı düşünüyorsun senin fikrin ne " diye bana sormuştu. Bütün gözler bana dönmüştü. Herkesin bakması değilde Ömer abinin bakması beni heycanlandırmıştı. Abime odaklanıp " Abicim annemler haklı. Bir konuşmanı istiyorum. Kız her haliyle çok güzel. Kendisi ahlakı huyu davranışları. Benim anladığım kadarıyla böyle. Aynı zamanda okumuş tahsisli sana da denk " demiştim özellikle belirterek. Göz ucuyla da Ömer abiye bakmıştım. Sanki bendeki bu hali anlıyor gibiydi ya da bir farklılık olduğunu sesmiş gibi gelmişti ya da bana öyle gelmişti. Ne değişirdi ki zaten. Ben hiç bir zaman istekleri doğrultusunda ilerleyen birisi olmadım ki. Küçükken parka gidelim dediğimde hayır denildiğinde ikincisi olmazdı. Mesela markete girdiğimde dondurma istediğimde şu an almıyoruz dediğinde ısrar etmezdim. Bir oyuncak istedim diyelim bir kez hayır denildi mi ikincisine ısrar etmezdim. Lisede güzel sanatlara gitmek istediğimde hayır demişti babam ısrar etmemiştim. Üniversiteye resim üzerine okumak istediğimde de hayır demişti babam yine ısrar etmedim. Hiç bir zaman istediğim şey için ısrar etmedim arkasından gitmedim. Şimdi de Ömer abiyi seviyorum ama ona denk olmadığımı için de vazgeçiyorum. Bu duyguyu da içimde bitene kadar tutacağım. Ben böyleyim işte Sare bu, hiç bir zaman isteklerinin peşinde giden birisi değildir. Pişman mıyım belki evet ama karakterim bu bir şey hayırsa hayırdır benim için ikincisi yoktur. En son abimin "Tamam konuşacağım hafta sonu bir görüşelim müsaitse" demesiyle kendime gelmiştim. Abimin bu lafından sonra annem sevinçle "Çok şükür he şöyle oğlum" demişti. Zeliha teyzeye dönüp sarılmıştı sevinçle "Ay arkadaşım çok şükür bizim oğlanı ikna ettik sonunda" demişti. Zeliha teyze de sarılıp " Çok şükür ahiretlik hayırlısı olsun " diye konuşmuştu. Zeynep onların bu haline kayıtsız kalamayıp kahkaha atmıştı. Zekeriya amcanın da ters bakışına da maruz kalmıştı. Ömer abi de abimin sırtını sıvazlıyordu. Hadi hayırlısı der gibi. Annem " Ben Nesliye diyeyim de haber salsın Melek'e" demişti. Nesli deyince nedense içimde bir kıskançlık olmuştu. Özellikle Ömer abiye bakmıştım ne hissedecek diye. Normal bir şekilde bakıyordu anneme olanları dinliyordu. "Söyle söyle Nurhan hem Nesli ile birlikte gelir Ömer de Yusuf'la gider yalnız olmamışlar olur" demişti. Şimdi buna ne gerke vardı Melahat teyze neden Ömer abi de gitsin ki demiştim içimden. Tabi onunda niyeti Ömer abi ve Nesli'yi yan yana getirmekti. İstemsiz sinir olmuştum. "Ben giderim Melahat teyze gerek yok yalnız kalmazlar" demiştim istemsiz. Herkes bir anda bana bakmıştı bu çıkışı kimse beklemiyordu benden. Ben de kendimden beklemiyordum utandım birden istemsiz olmuştu. "Tabi senin gitmen daha uygun olur" demişti babam. Bunun üzerine de kimse bir şey diyememişti. Demeseydim keşke diye geçirdim içimden. Durduk yere ne gerek vardı şimdi buna .Zeynep " O Sare hanım hemen görünceliği başladın bakıyorum da " dedi gülerek. Onun bu tepkisine ben de gülmüştüm. " Ne alakası var Zeynep ondan demedim " dedim. "Tabi tabi anlıyorum " dedi gülmesine devam ederek. Ben de gülmesine eşlik ettim. Bizimkiler kendi arasında konuşmaya başlayınca biz de Zeynep'le mutfaktaki balkona geçtik. "E Sare kuşum sen ne diyorsun şimdi bu olanlara " dedi Zeynep keyifli bir şekilde. Her zaman mutlu bir kızdı yüzü hep güler hayata pozitif bakardı. Onunla birlikte olup da tebessüm etmemek mümkün degildi. Ben de tebessüm edip " Olumlu düşünüyorum canım Melek'i sevdim. İyi bir kız abimin artık kendi yuvasını kurmasını da istiyorum her ne kadar abimi paylaşmak istemezsem de" dedim gülerek ama bu bir gerçekti. Abimi çok seviyordum ve ben kendimi bildim bileli abimi kıskanırdım. Daha doğrusu sevdiğim herkesi kıskanırdım. Zeynep'i bile kıskanırdım o benim en yakın arkadaşımdı. Benim en yakın arkadaşım başkasının değil dedim içimden bu halime de gülerek devam ettim sözüme. "Nasıl gelişir anlaşırlar mı bilmiyorum ama güzel olmasını istiyorum her şeyin" dedim. "Tabi hayırlısı olsun canım Yusuf abi için her şey, annemin anlattığı kadar biliyorum ben de aynı Nesli gibiymiş anem söyleye söyleye bitiremedi. Sanırım bizim de bir takım gelişmeler olucak " dedi. Ben bu durumu nasıl aşıcaktım, nasıl üstesinden gelecektim bilmiyorum. Yine kalbimdeki bu sızıdan Allah'a sığındım. Rabbim Kerim bana bir yol gösterirdi elbet dedim içimden. Bu sıra da abim ve Ömer abi gelmişti yanımıza. "Selamün aleyküm gençler ee ne konuşuyordunuz." Dedi abim. "Neyden konuşacağız Yusuf abi sizin mürvetinizi konuşuyorduk" dedi Zeynep gülerek. "Bizim derken " dedi abim. " Senin ve abimin Yusuf abi annem de abimi Nesli ile yakıştırıyor büyük ihtimalle abim de bayrakları indirecek" dedi gülerek. Ben neden bu durumdan keyif almıyordum. Birden ayağa kalınca bana baktılar. "Şey su alacaktım ister misiniz " diye soruverdim . Tamam der gibi bakıp devam ettiler muhabbetlerine bu sırada Ömer abi ben de bir bardak su alayım Sare dedi. Kafamı tamam der gibi sağlayıp mutfağa girmiştim. Tezgaha yaslanıp bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim. Kabullenenince her şey geçer diye düşünmüştüm. Ama daha zor olacağını bilemedim. İçimdeki bu duygu kıskançlık mı sevgi mi bilmiyorum ama beni maf ettiğinden emindim. İçimden bismillah çekip bu da geçecek diyerek bir bardak çıkardım. Suyu kalarak balkona geri döndüm. Bardağı Ömer abinin önüne bırakıp yerime oturdum. Olanlar üzerine onlar konuşurken ben de Ömer abiye bakıyordum. Bir insanın her hali mi güzel olurdu. Saçları biraz gür ve dalgalayıydı. Sakalları uzamış ama düzgün ve nizamlıydı. Siyah bir tişört girmişti üzerine. Abimle arada sproa gittiklerinden vücudu da kaslı ve formundaydı. Ben ona baktıkça içimde çiçekler açıyordu sanki. Yüzümde tebessüm oluştuğunun bile farkında değildim. Birden kendime geldim Sare sen ne yapıyorsun, harama baktığının farkındamısın diye uyardım kendimi içimden Estağfurullah çekip daha fazla uzatmadan Zeynep'e odaklandım. Biraz daha oturduktan sonra Melahat teyze seslendi. Ömer abi ve Zeynep müsade isteyip kalktılar. Ben de odama geçicip balkona çıkmıştım. Olanları düşünüyordum. Bu kadar zor mu olacaktı bu süreç diye düşünmeden edemedim. Şimdi ben ne yapacaktım. Nasıl bunun üstesinden gelecektim. Sessizleşip geceyi izledim bir müddet. Sanki uzun uzun baksam içimdekileri akıp gidecekmiş gibi hissediyordum. Bu da geçerdi ya, bu da geçerdi. Benim Rabbim vardı. O bana yardım ederdi bunun da üstesinden gelirim deyip. Gökyüzünü izlemeye devam ettim. Bu da geçerdi elbet.. |
0% |