@kaplummbaga_
|
Çantamı acele bir şekilde toplamaya çalışırken sınıfa Selin girdi "Hocam vermiş olduğunuz münazara kokusunun süresi iki haftaydı değil mi ?" "Evet canım iki haftalık süreniz var, sonra sınıfta arkadaşlarınıza sunacaksınız. Dönem sonunda en beğenilen konuyu tekrar bir sunum hazırlayacağız canım. Müdürle konuştum."
_"Tamam hocam teşekkür ederim iyi günler çıkıyor musunuz?"
_"Rica ederim canım, evet çıkıyorum ."
_"Tamam hocam görüşürüz. " diyerek yanımdan uzaklaştı. Kitapları çantaya koyduktan sonra sınıftan çıktım. Bugün yetişebilirsem Zuhal teyze uğrayacaktım. Uzun zamandır gelmiyorum diye şikayet ediyordu. Vaktim olursa geleceğimi söylemiştim ama bir türlü fırsatım olmadı. Gerçi her gün görüşüyoruz. Üst komşum ve ev sahibim oluyor kendisi ama iki haftada bir hep birlikte toplanıp gün havasında bir arada oldukları için beni de orada görmek istiyordu. Bugün için söz vermiştim işimi halledip uğrayacaktım. Arabama bindikten sonra avm ye uğrayıp hediye alacaktım arkadaşımın doğum günü için uzun zamandır istediği bir kitap vardı onu alacaktım.
Avm' ye geldiğimde arabamı park edip asansöre doğru ilerledim. Mecbur olmadıkça gelmiyordum böyle kalabalık yerleri pek sevmiyorum ruhumu sıkıyor gibi hissediyorum. Neyse çok oyalanmadan almam gereki alıp gidecektim.
Kitaplara bakarken istediğim kitabı sipariş etmiştim ve onu alıp çıkışa doğru ilerledim. Arabama bismillah deyip bindikten sonra park ettiğim yerden çıkarmak birazcık benim için zor bir işti ama bunu da yapabilirim diyerek arabayı çalıştırdım. Geriye doğru ilerlediğimde önünü alamıyorum. Arka tarafını da tam olarak ayarlayamıyordum. Beş dakika bununla mücadele ettiğimde arabanın camı tıklatıldı.
_"Hanın efendi müsaadenizle size yardım edebilirim " dedi birisi bu teklifine şaşırdım. " Teşekkür ederim ama hallediyorum sağ olun. " dedikten sonra adam "Emin misiniz yarım saattir uğraşıyorsunuz . İsterseniz yardım edeyim dedi gülerek. " dediğine biraz sinirlenmiştim ama yardım etmesi de iyi olabilir diye düşündüm. " Yok gerek yok teşekkürler." dedikten sonra tekrar denemeye çalıştım. Adam da kenara çekip izlemeye koyuldu aksi bir şekilde. Her şey üst üste gelişmiş gibi bir de arkadan araba geldi. İçlerindeki beyefendi biraz sinirli şekilde "Hadi seni mi bekleyeceğiz, beceremiyorsanız sürmeyin kardeşim acelem var." Diye söylenmeye başladı. Her zaman böyle durumlarda daha dik bir şekilde durmam gerekirken sinirden ağlamaya başladım. Bizi izleyen adam ağladığımı görünce beyefendiye kızarak " Bekle birader ne diye bağırıyorsun iki dakika beklesen ölecek misin." Dedikten sonra arabanın kapısını açıp müsademi isteyerek arabadan inmemi istedi ve arabamı kolay bir şekilde park yerinden çıkardı. Mendilini de uzatarak " Ağlanacak bir durum yok hanım efendi olur böyle şeyler sizde böyle durumlarda sakin olun ." dedi. Mendili istemsiz bir şekilde alarak teşekkür edip arabama bindim. Eve doğru giderken neden hemen ağladığımı düşünüyordum ya da ilk başta yardım istediğinde red etmeyip müsade etseydim ya da ben neden park yerinden arabamı çıkaramadım diye düşünüyordum. Düşüncelerden sıyrılmak için kısık tonda müziği açtım. Bu şarkının tınısı kulağıma çok hoş geliyordu. Şarkı "Ya laytahou yaalam" bunu üniversite de okurken arkadaşlar ile dinlerdik. O zamanlardan beri hala dinliyorum.
Eve geldiğimde arabamı park edip binaya girdim. Direk Zuhal teyzelere çıkacaktım ama bir kendime geleyim diye eve uğradım. Hemen bir banyoya girip üzerimi değiştirdim bu sırada ikindi namazını da kılıp üst kata çıkacaktım. Umarım geç kalmamışdır. Yine söylenir bu sefer gönülü de alamazdım daha fazla oyalanmadan evden çıktım ve üstü kata Zuhal teyzelerin dairesine geldiğimde zili çaldım. Karşılayan Melisa olmuştu. Melisa Melike teyzenin kızıydı Zuhal teyzeyle 20 yıllık arkadaşlıkları vardı. Melisa uzun boylu güzel bir kızdı. Saçları uzun ve bukleliydi. Gözleri boncuk boncuk gülüşü de güzel bir kızdı. Ben de seviyordum Melisa' yı ama bazen çok dobra bir kız oluyordu özguveni fazlaydı bu hali kendisine de çok yakıyordu. Melisa aynı zamanda mimardı kendi küçük bir ofisi vardı ama Konya da tanınır bir mimarda sayılırdı. Maddi durumu gayet iyiydi. Daha da bekletmeden selamlaşıp içeriye girdik.
_"Selamün aleyküm " diyerek içeridekileri bir göz gezdirdim herkes de buradaydı. Melike teyze, Harun Nisa , Ayşe teyze , Amine teyze maşallah herkes buradaydı.
Hepsiyle birbir selamlaştıktan sonra Zuhal teyze " Yine gelmeyeceksin sandım kızım bu sefer kızacaktım." Dedi tebessüm ederek " Ben de gelemem diye çok korktum Zuhal teyze ama bak yetiştim. " dedi bacağıma hafiften vurup ben sana bir tabak hazırlayayım dedi. "Dur Zuhal teyze ben kendime bir tabak hazırlayayım sen zahmet etme" diyerek mutfağa yöneldim. Zuhal teyze de onaylarcasına tebessüm edip Melike teyzeye dönüp konuşmaya başladı. Ben de mutfağa geçip kendine bir tabak çıkardım. Yine hanımlar döktürmüşlerdi. Kendime bir börek biraz sarma alıp biraz da salata koyup çayı doldurmak için bardak çıkarttım. Çayı doldurduktan sonra masaya yönelecektim ki balkondan birisi " Bana da bir çay doldurur musun ?" diyerek içeriye girince elimdeki bardak yere düştü.
|
0% |