Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@karaamless

"Bende bir resmin var yüzüme bakmıyor." şarkıyı mırıldanmaya devam ederek önündeki kağıtlara odaklandı. Hakan Taşkın. Bu isim ona göre değildi. Bartu Kaleli. Bu olabilirdi. Anıl Can Yıldırım. Bu ona yakışıyordu. Daha fazla isimle uğraşmak istemedi ve sağ kolu koruması olan Polat'a sormak istedi. "Polat." diye bağırdı kapıya doğru. Polat kapıda beklediği için anında gelmişti. "Buyurun efendim?" dedi. Adam ise "Anıl Can Yıldırım mı yoksa Bartu Kaleli mi?" diye sormaktan kendini vazgeçirememişti. Polat şaşkınlık içerisinde patronuna baktı ve sonra ise "Anıl Can Yıldırım size göre yaşlı duruyor fikrimce ama Bartu Kaleli size daha uygun efendim." diye yanıt verdi. Adam her zamanki gibi güvenip bu ismi seçmeye karar verdi. "Bu isimle kimlik çıkart bir takım işlerim var bu gece başlıyoruz intikamımız henüz alınmadı gereken bedel neyse son damlasına kadar ödeyecekler." dedi. Polat ise emri alıp dışarı çıkmıştı. Adam düşündü intikamı nasıl en acı şekilde alabilirdi?Hayat onun en kıymetlisini elinden 15 saniyede almıştı. O başkasının canını saniyelere sığdırabilir miydi? Bu acıyla nasıl yaşayacaktı?

Yolda yürürken kolundaki saatine baktı kız. Yolun bitmesine 12 dakika kalmıştı hastaneye yetişiyordu. Babasını günlerdir görmemişti bugün gitmeye karar vermişti. Yolda yürürken rastgele bir şarkı açıp dinlemeye karar verdi. Melodi usul usul kulağına ulaşırken sözleri kulaklarını doldurmaya başlamıştı. Ezberden sözleri mırıldanmaya başlamıştı. "Bu ev bu nağmeler peşimi bırakmıyor." söylemeye devam ederken yoldaki kedinin bacaklarına sürtündüğünü fark edince durdu ve yere eğildi. Şarkının en sevdiği yeri gelirken mırıldanmaya devam etti. "Bende bir resmin var yüzüme bakmıyor." kedinin kafasını usul usul okşarken hastaneye geldiğini fark etti. Kalkıp yavaşça kaldırıma oturdu ve telefonundan babasını aramaya başladı. Hiç şaşırmadığı gibi babası üçüncü çalışta müzik eşliğinde telefonu açtı.

Nilüfer.

Babası yine bu şarkıyı dinliyordu. Annesinin ismiydi babasının en değerlisi zamanında her şeyini bırakıp terk edip kızını ölüme bırakan annesinin ismiydi.

Bakışlarından hüzün geçti kızın ama babası görmediği için şanslıydı. Sessizlik olduğunu fark ettiği için konuşma ihtiyaci hissetti "Babacığım." dedi. Babası ise anında "Kızım, neredesin nasıl gidiyor?" diye sordu babası. Her zamanki gibi "İyi gidiyor." diyerek geçiştirmeyi seçmişti. "Hastaneye geldim oradasin değil mi" dedi. Babası ise "Evet. seni görebiliyorum gelmek istersen gelebilirsin." diyip telefonu kapattı.

Kız ise kucağındaki kediyi bırakıp hastanenin yolunu tutmuştu.

Sonunda babasının kapısına vurmadan içeriye girdi ve kendini koltuğa bıraktı. "Naber baba?" dedi. Tekrarlayan şarkı iliklerine kadar üşümesine sebep olmuştu ama yine de belli etmemeyi seçmişti. "İyi, devam ediyoruz öyle gördüğün gibi." dedi. En sonunda dayanamayıp aklındaki soruyu sormak istedi. "Baba." dedi. "Efendim kızım?" dedi babası. "Annem bizi bıraktı ve sen hâlâ onu seviyorsun. İçinde ona karşı hiç nefret veya kin yok mu?" Babasının gözlerinden hüzün geçmişti. "Gönül kimi severse aşk onda güzeldir derler kızım. Ben anneni isteyerek sevmedim bana onu kader karşıma çıkardı ben de kaderimin sonunu bile bile onu sevmeyi seçtim inan gitmesi benim için önemli değil. Asıl annen benim onu içimde bitirdiğimde gider. Annen benim kalbimin en derininde." dedi.

Sahte kimlik gelmişti. Bartu Kaleli. Güzel isimdi. Çok üstünde durmadan korumasına arabasını hazırlamasını söylemişti ve araba hazırlandığında arabaya çoktan binmişti.

Hedef belliydi. Doktorla görüşecek yakın olmayı deneyip onun zaaflarını elinden alacaktı. Diri diri mezara koyacaktı onu.

Bu gece yapacaktı.

​​​​​​⚡

 

Bölüm sonuuu.. Biraz kısa oldu sanki ama belirli bir düzene girdiğimizde diğer bölümler de belli bir uzunlukta gelecektir.

Şimdiden yorumlarınızı bekliyorum. Sizce nasıl devam etmeli?

Saygılarımla ve sevgilerimle..

                                                                ~⚡

​​

 

 


​​​​​

Loading...
0%