#kadınaşiddetehayır #artıkdurde #1erkeğekarşıçokkadın

Bir anneye "keşke kurşunla vursalardı, çok acı çekmiştir" dedirdik ya yazıklar olsun bize...

Sınır :30 okuma

Lütfen sınırımız artık dolsun :)

29 Ekim Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun!

TUSAŞ 'a yapılan hain saldırıda şehit olan herkese Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Öncelikle yıldızıımızı parlatmayı unutmayın minik Bozkurtlarım 🐺🇹🇷

3.BÖLÜM :MAYIN

                                                     💣

🎶Murat Boz - Adını sen koy🎶

"İhtimaller bitince şehirler terk edilirmiş..."

​​​​​​ 🇹🇷🐺🔗

O bana şaşkınca bakarken, omuz silktim. Bir kaç askerin kıkırdamasını duymamla başımı onlara doğru çevirdim. Çevirmemle sustular. Gülümsemem yüzümden düştü, bakışlarım tekrar mayını imha etmeye çalışan askere çevirim, hepsinin yüzünde bitsekte artık gitsek diye bir. İfade vardı, gülseler ben bakınca somurtuyorlardı. Benden mi çekiniyorlardı?

Sustu, sustum, sustular...

Öylece tamı tamına 17 dakika 40 saniye 01 salise geçmişti. Dakikalar sanki yıllar gibi gelmişti bana üşenmeden birde saymıştım! İçim şişmişti,bir asker dakikalardır ayağımın altındaki mayını imha etmeye çalışıyordu ve benim ayağım uyuşmaya başlamıştı ayağımı bir milim kaldırsam Pühhh ben artık yokum, daha doğrusu bir asker dolu tim ve ben.

Hava hafiften kararmaya, ay kendini göstermeye başlamıştı bile....

"Asker!" dakikalardır duymadığım erkeksi sesiyle bakışlarımı ona doğru çevirdim. Bakışlarımı ona çevirmemle göz göze gelmemiz bir oldu.Mavi gözlerim onun karanlıktan dolayı zar zor görebildiğim ela gözlerine derinlikle baktı. Dudaklarımı aralamamla gözlerini dudaklarıma değdi, o dudaklarıma baktıkça içimden bir hisgeçiyordu ama buna anlam veremiyordum.

Bu adamın, beni bu denli etkilemesini can sıkıcıydı.

"EMRETİN KOMUTANIM!" hepsi bir ağızla, askeri selamlarıyla adını bilmediğim ama benim "öküz, kaplan" gibi lakaplar taktığım ve komutan olduğunu öğrendiğim bu adama cevap veriyorlardı.

​​​​​​Bu adam komutan olmasında ne olsun kız! Şu kaslarının üniformadan bile olduğu adam olucak tabii.

​​​​​"Haklısın iç ses, o olmasında kim olsun" diyerek içimden konuştum (!) birden karşımda onun bana bakarak gülmesini fark etmemle, kaşlarım istemsizce çatıldı. Eliyle beni gösterek, gülmesine devam etti.

"Komik olan ne? Söyle bana hep beraber gülelim." erkeksi kahkası ilgi çekiciydi, gülerken hareket eden adem elması, belli olan gamzesi ve o yakışıklı yüzü-

NE ŞAÇMALIYORUM BEN!

"Komik olan ne biliyor musun?" yavaşça adımlarını bana yöneltirken o bana yaklaşırken, kendimi yurtkunmadan edemedim. Bakışlarını yüzüme doğru çekti başını ağır ağır sallayıp, bakışlarını etrafına doğru çevirdi.

" 15 askerin senin için burada dakikalardır uraşması çok komik, bir ben ceylan görmüş kaplan gibi koşmadım." parmağını 1 işareti yaparak bana salmasıyla bakışlarımı parmağına doğrulttum. Bir insanın parmağıda kaslı olabilir miydi?

Saçmalama, kızım ilk defa erkek mi görüyorsun?

​​​​​​Parmağında kası olur mu hiç akıl kalmadı sende içses.

​​​​​​" 15 kişi arkamadan koşarken ben put gibi dursamıyıdım? Biliyorum bana kaç dakikadır yardım ediyorsunuz teşekkür ederim ama sanki bu olanların tek suçlusu benmişim gibi davranıyorsun. Eğer sende bir insanı bak beni demiyorum bir insanı," elimle ona altını çizdiği belirterek koşmama devam ettim" arkasında 15 kişi hatta ellerinde silahları var durursun değil mi? " Öfkem ona değildi, öfkem hayataydı ve ben öfkemi çıkaracak kişiyi o olarak kabullenmiştim.

​​​​​​" Seni karargaha görürmemiz gerekecek " demesiyle ne ben ne de o tek kelime etmedik. Çavuş olarak tanıdığım Ali yavaşça malzemelerini toplamaya başladı. Herkes o kadar sessizdi ki çırçır böceğinin sesini hatta nefes alışverişini bile duyabilirdiniz. Askerlerde bir haraket için komutanlarından komut bekliyorlardı. Benim ela gözlüm ise elini çenesine koyup yavaş yavaş çenesini okşarken derin düşüncelere dalmıştı.

(Karargaha giderken)

Eren 4x4 Müdahale araçına binmiştik, bu araçın iki kapısı vardı dışarıdan araçın önü büyük gözürken, araçın arkası ise küçük, dar gözüküyordu. Ama gözüktüğünün aksine arabanın geniş ve ferahtı. 3+Şöför, komutan olmak üzeri toplam 5 kişilikti bu araçlar,bu yüzden askerler farklı araçalara dağılmıştılar.

Yaklaşık beş dakikadır yoldaydık ve kimseden çıt çıkmıyordu. Sıkılmıştım hatta sıkıntıdan patlıyıcaktım. Yanımda komutan karşımda da ise 2 asker vardı. Hepsi askeri üniforması içinde mühteşem görünüyordu.

Ama şimdi komutanında hakkını yemiyelim canım

Bencede yemeyelim içses o da ayrı bir taş

​​​​​​"Adınızı öğrenebilir miyim acaba, yani merak ettiğimden değil can sıkıntısı?" diyerek başımı ona doğru çevirdim. Kavisli elleri dizlerinin üzerinde duruyordu, işi gereyi elleri nasır tutmuştu. Üniformasından bile belli olan dik omuzları ve kasları insanın gözünü doyuracak cinstenti.

​

​​​​​​" Adımı öğrenmene gerek yok, ben bir askerim, gerisi teferruat. Ayrıca şuan senin bir hain olup olmadığını bilmiyorum, o yüzden sana bilgi vereceğimi düşünmen çok saçma." bakışlarını bana doğru yöneltirken ağzım açıkta kalmıştı bana hain damagası vurmuştu! Şerefsiz. Sanki benim nabzımı ölçmek için yüzüme uzunca baktı, kelimeler ağzımda dolanıyor dilimin dışına çıkamıyordu.

Daha sonra konuşmasına devam etti konuşurken ellerini kullanıyordu, mimiklerini de kullanıyordu fakat beresinden göremiyordum, o birşeyler söylüyordu ama ben transa geçmiş gibi duruyordum. Ne dediğini anlamıyordum.

"İyi misiniz?" dediğinde girdiğim transtan çıktım fakat arabanın sarsılmasıyla birlikte koluna elimi sardım. Sarsıntı bittiğinde kapattığım gözlerimi açtım. Bakışlarım onun erkeksi yüzüne kaydığında onunda bana baktığını gördüm. Askerler sarsıntının neden kaynaklandığını öğrenmek için dıları çıkmak için hazırlanırken dudaklarını saçıma doğru bastırdı ve fısıldadı:

"Korkma, ben yanındayım rufeyza..."

Yazım yanlışım varsa affola.

Nasıl buldunuz?

.