Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Gelsin Öpsün Kalbimi

@karainci

 

Yeni bir çevre için; faytona bindim, gidiyorum... Aksi gösterilmese de; siirlerle, şarkılarla kendini rahatlatır ya insan... Bende, öyle yapıyordum... Hayat; sakalin yok ki, lafın dinlensin dedi! Kaderini kötü yönlendirme yapmadan, iyi göreyim dünyayı... Ağabey; sen bana, bunu gösterdim... Yeni bir bakış açısı gerek, kişilere! Derin'de, böyle bir hayat yaşıyordu... Kötü kişiler ile kaderi, kötü gidiyordu... Sanki; Çanakkale de, gemisi batmıştı... Yazarımız; ona bir yardımcı gönderdi, onunda susman yakışır demedi... Bir ağabeyi vardı ki, herşey yerine oturuyordu... Yap boz gibiydi, kaderi sonuçta... Peki herşey gerçek yolunda; bir perde ise, onun için ki! Yazarımız; 100 bin oldu, ona hediye olsun... Bu ilk kısım... Derin niye demedi, hayatında? 17 yıl, yalan olsa da! O doğruyu, aramaya devam etti... Ağlama zaman aldı, benim için dediği an? Neler yaşadı; neler yaşayacak? Bunu görmek isterim; devam etsin, gerçeklik için ki... Buruk kız çocukları, nilüfer çiçeğidır benim içindir... Acıyan yanları; kendi ateşiyle, bataklıkta gösterir herkese... Yazarında böyle! Benim haberi yok; ama olsun, kıyıya karşı denildiği noktada? Yalanlar; sahte olan herşey, orada kalsa! Sende: Denize açılsan; rahatlasan, neden diye sorsam!? Geçmişten geleceğinden; sana, ne bundan desek ya! Ancak İstanbul, sana düşman olabilir... Sonuçta geçmişinde, mağduru oynasan da? Şu anda bataklığında batıp, çıksan da! Gelecekte: Okyanus bütünlüğünü ya da Anka hırçınlığını, gerçeklerden kaçış noktasında! Gözbebeğini kaybetme diyerek, bir hikaye daha bulmuş olabilirim... Düzmece bir oyundur hayat; dermiş gibi kişiyi, dumanın içinde bırakır... Yazarın hikayesi de; tam bunu yapıyordu, Miray! Gerçeklerden kaçmasının yolunun; tam dönüm noktası olduğunu, gösteriyordur... Nilüfer çiçeği gibi; evi olmadan, tek başına mücadelesini yapan kişidir... Dalgalandın da duruldun derken; anla güçlü yanı, yeni bakış açısı gerçek ailesiydi... Herbir yanını; kahramanlar doldurmuştu, yani! Cumhuriyet kahramanları; bunun için, ayrı teşekkür ederim... Fotoğraflarda; dört dörtlük değildir hiçbir kişi dedi, bu hikaye bana... Sigaranın dumanı: Efkârdan da; cefadan da çıkarmış, bunu anladım... Sağ ol yazarım... Zamanlar geçerken, her gerçek kovuktan çıkarken? Zarardan çok, yarar da verir... Sen hiç farkına varmaya bilirsin... Şer de, hayırda var dedin... Algılarımı, açmama yardım ettin... Farkındalık bu ya deyip; saymadı, bu bünye... Aydınlık; karanlıktan, gece evinden çıkarmış... Kıymet bu; kıyamet beklerken,? Bir hediye tutunmak için; bir dal bir dağ oldun ilgaz bey, teşekkürler de....Gül dedin: Git ama; kendini bil, güven dedin... Ülkü olsun dedin; yapabildim mi bilmem, kesin hayır ama! Limit bu ya; nefsin, ne zaman bitecek derken? Bana nefes oldun, teşekkürler camının içi kardeşim... Bir kamelya ya; mesken olmalı, merhem aramalı kendine kişi! Anlayın ya dedi karakter... Susturulan bir yanı yazdı, yazar hikayesinde... Bu; sana bana bize, bir yol göstermeli... Gösterge; bir yandan da, ama hayır! O: Bu olayı kapsamıyor; bataklıkta açmak da, yetmez gerçekliği bulmak için de! Zor geliyor; ah demek, ah diyen her kişiye? Delisin sen diyen; olursa diye, nilüfer çiçeği olup! Sigara dumanı zarar verir, sana bana herkese!...

 

 

 

Ben sen o demeyi özgüveni saygı duymayı bilmeli insanoğlu ki; kişiyi sıkıştırıp rüzgarında ezip esinti de yok etmez ki, kendini bilmek mühimdir sürgün yememek adına ki?! Kör olur görmezden gelirse yaşantıyı daha beter hale gelir yaşamı aslında; bugün burada ne olursa olsun iyilik için yaşamış kendini yok saymış sadece, karşıyı düşünen huysuz kişiye?! İyi ki doğdum diyecektim; unutulmayacaksın diyerek, noktayı koyacaktım ki?!

 

 

 

 

 

 

Ekim sonu, kasım başı derler!.... Vesikalık yar gibidir, hayat!... Luzum; aydınlık gelecek için, geçmişi iyi bilmek gerekir!... İncelik, insani değer olmalı!... Nefret, bir duygu belirtisidir!... Ancak, fark edilir?! Amaç; ölümü, benimsemek mi?! Duymak istediğini, dedirt o zaman!... Diyen, olur mu acaba?! Ismarlama hayat var sanki; ıskala dersin sen anca hayata, memnun muyum mesut mu belli değil de?! Muratı bekliyorum ben de yeter; ecel terleri dökmeden yaşamak olmazmış onu anladım de yeter, lazım olan lüzum görülen ne varsa yaptım yaranamadım de yeter?! Vücut vicdanla ne zaman dolacak de yeter: İtina ile dünyaya gelmiş gibi yapma yeter de; niyetim sevmek mi sevilmek mi onuda elinden alma de yeter dedi karakter, haklı galiba?! Yazarın düşüncesine kalemine sağlık iyi ki okudum onu; kalemin daim olsun yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam et, sağ ol var ol!... Ardıç gibi mis kokulu olsun hayat; iyileştirsin benlikleri, lüzumsuzsun sen diyemezsin hayat!... Aralık olan kapıdan; anı nasıl geçirebileceğini görsün dedi karakter, iyi ki okumuşum yazarının kalemini!... İyi ki var; sağ olsun, var olsun yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam etsin!... Muma çeviremedin beni hayat; iradem dışına çıkmadım bende, risk aldım!... Rıskı bekliyorum hayat; akıllan deme, aklım başında benim!... Karanlık aydınlık olduğu an; gelirim desek, aydınlıkları arasak yeter!... Raks ederim hayat seninle: Sen bana tahammül edebilir misin; asrın felaketi değil, mucizesi olurum desek?! Hıncını benim üstünde dememe diyordu sadace; anlatma dinle önce diyordu, nefret etme beni?! Sev diyordu sadece karakter ki: İyi ki okumuşum yazarımı; iyi ki var, sağ olsun var olsun yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam etsin!... Kırılan kalpleri; karanlıktan, aydınlığa çıkarmak gerek!... Ağlamış yürekler aydınlık için çırpınır; yaşayabilir miyim, demek gerek?! Anlatmak için; anlamak gerek, hülyalı bir yaşam dilemek?! Benim hakkım demek gerek; atlat anı demek gerek, nifak nida içinde olmamak gerek dedi yazar?! Kalemiyle karakterleriyle iyi ki karşılaşmışım; iyi ki okumuşum, sizde okuyun yazarım yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam etsin!... Aldığım ne deme; vereceğim ne olsun, beklemesinler!... Lüzum görülmez olan şeyler; karşıma çıkar bunu unutma, aklan dünyadan demek gerek!... Türü ne demesinler, Türk ulusu desinler!... Ürkme sadece; burada olduğunu belli et, ulu yeter!... Resmet yeter hayatı, dünyalar senin olur belki?! Kırılmaz değiliz de, yeter!... İnsanlığa kendisinin; dünyada olduğunu duyur, yeter!... Adamış ruhlar gibiyim; silmem gereken ne varsa göster, yeter?! Elinde her şey var, diyebil!... Limit kime alınır, yeter?! Kırık benlik, birleştirilemez!... ıstaka çıktım sanki, neden?! Rüyadan uyandım artık; kabustan ıska dünya beni, rahat bırak!... Karma bu an deme; yaşayabilen hangi noktada kalmalıyım demeliyim?! Anlat bileyim, demeyelim bir kez daha?! Yıkılma yeşer yeterli; karşıdaki kişilere dedi karakter, atlat dünyayı?! Yeni bir bakış kazan; iyiliği bul dedi karakter, tarumar olan bedenini ruhun tamir etsin bırak dedi karakter, haklı yazarım!... İyi ki okumuşum: İyi var; sağ olsun, var olsun!... Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etsin!... Yeşerir, umutlar dedi!... Anlatmalıymış, duymalı bilmeli dedi!... Rüzgar ne tarafa eserse; essin sen ayakta kal diye var dedi!...

 

 

 

 

 

 

Sen ben; naza çekip, bir kişiyi yakabilirız de... Karşıyı; tam olarak bilemeyiz, üzüldü mu- kızdı mi? İyi ki; beni bıraktı, rahat ederiz demek yerine! İyi ki tanıdım; farklı bir pencere oldu, demek gerek... Dünya da; dönemleri gecmezsen, olmaz... Zaten; evlerin önü temiz olmalı kişilerin, yani? Bir ışık içinde, olduğunu unutmamalı kişiler... Bireyler; hiçlik içinde bulunması gerektiğini, saygıyı sevgiyi dürüstlüğü unutmamalı kişiler... Bir tek kişilere olduğunu unutmamalı; üzdüğü kırdığı kişiler varsa bile, telafi etmeli... Acem kızında, böyle olmalı... Mantık çerçevesinde; unutma beni çiçeğini, dağıtsak da! Bu gece: Farklı mi olsa; karabasan değil, pembe rüya da olur mu? Bilmem de! Sen kehanet; bir hayal, dua mı olacak? Gerçeklik kucağında; gerçekleşeceği günü mü bekleyecek, kim bilir? Kader çizgisi; bizi umutlu mutlu olmaya iter de, tanıdığımız kişilere iyilik sunar mı? Bilmem de! Aşk ilahi noktada kalsın, bana da... Derliyim bu gece: Son defa; bin ah etmekten iyidir denir, ancak? Sen sen ol, kendi duvarını ör... Karşıya rahatsız bir durumda, kalma da... Girizkâh gibi olsun, bu sana... Karşıya; karşı hatalarını telafi et, af dile herkesten... Yine yüce beni buldu; sağ ol, şükret hamd et diye... Takılma, iyi gitmeyen zamana... Güneş doğacak; bilinci, sana da geçsin... Gerçi; tekrar eden bir ritüel gibi, her şey bu aralar ama? Olsun; kırmızı mor mavi derken, gök yüzü seninle... Gülen; ağlayan varlık olur, iyi ya da kötü olsan da! İnsanlığa karşı, o seni bırakmaz... Sonsuzluk içinde; mavilik, beni korur diye... İnsanlara; istediğini yaptırabileceğini zanneten, kişiler var... Misal Adelya'nın anası; kendisi bir başarı gösterememiş şimdi de, kızının? Ay gibi: Parlamasını istemek gibi; bir kapalığı yaparken, kızının! Gece karanlığına, mahkum olduğunu unutuyor... Bir gösterge; bir okyanus ya da her bir olgu, kızınıza geçerdi ama? Gerçek ailesini buldu; teşekkürler yazarına, daha binbir şeyler var da! Lazım olan; şehri değiştirmek dedi, Adel... İstanbul'a geldi; gerçekliğe alışabilecek mi, kendi de? Görecekti hüma olarak; perişan hallerinden, kurtarılabilecek mi? Zamanla yazarı ile göreceğiz; sağ olsun, var olsun... Gök yüzünü tekrar bana verdiği için, mızıkçı çocuk olmayalım... Gökkuşağının ardında; altın bulalım, mutlu olalım... Huzur dolalım; bu andan, hiç gidemem diyelim! Aynadır ya: Dünya insanlık için; ister eski, ister yeni sevgiler olsun... Sen ben bizim oğlan; herkes dik baskı yerine? Ilımlı olsa; iyi olmaz miydi, sizce de? Yalnız değiliz diyorsun, o vakit... Allah'ında: O zaman taşını da toprağını da sevebilirsın; sen benim yegane varlığımsın diyordur, dahası...! Sev bakalım diyerek; sana, sevapta gunahta işletiyor... An be an; yollara düşen bin kare, hayatını düzeltir mi? Bilinmez, ama! Seni seviyorum; herbir varlığa denilebilir, şekilde olsa da... Eşikten geçilirken; kime yanlış yapılırsa, düzeltmeden cennete ayak basılamaz... Bunu unutmamak gerek; insanlık herşeye kanabilir ya... İşte gerçek ailemde; böyle bir kurgu, kız karakter? İyisiyle kötüyse; nefes almaya, devam ediyorken? Aile kavramı değişti; küçük bir renk katıldı, sanki? Hayatındaki kahpe yan bitip; herşey yerli yerindeydi artık, teşekkürler yazarım...

 

 

 

 

 

Bana; tekrar renklerin gücünü hatırlattığın için , sag ol yazarım!... Salık bırak kendini der hayat, insana!... Akıl akçesi olsun sana der hayat, insana!... Fikrini belirt der hayat, insana!... İklim sıcak olmalı der hayat, insana!... Rüzgar esmeli der hayat, insana!... Körük bul, hayatta der insan!... Övülen kişi ol der hayat, insana!... Kıskanma der hayat, insana!... Zifiri karanlık olsun der hayat, insana!... Aklı selim olmalı kişi der hayat, insana!... Lüle bul hayatta der insana, dünya!... Onlarla aynı yerde der hayat, insana!... Nefes al der hayat, insana!... Yedi içti geçti deme hayat, insana!... Ekilen ol; etki bırak hayata der dünya, insana!... Diyar diyar gez der hayat, insana!... İkilemde olma der hayat, insana!... Tamamlan der hayat, insana!... Ortalıkta dolanma der hayat, insana!... Muhattap olma der hayat, insana!... Rıskı alma hayattan, insan!... İsteği olsun der hayat, insana!... Seçim yap der hayat, insana!... İnce ol der hayat, insana!... Neden deme der hayat, insana?! Cengaver ol der hayat, insana!... Eğlen der hayat, insana!... Raks et der hayat, insana!... Amaca giden her yol mübahtır der hayat, insana!... Muhtaç olma der hayat, insana!... Bertaraf olma der hayat, insana!... Erdik der hayat, insana!... Rüzgar hangi yönden erecek acaba der insan, hayata?! Kitap okuma; kitap ol der hayat, insana!... Ahı alma; ahir zamanda yaşa der hayat, insana!... Hikaye olmak gerek der hayat, insana!... Veda etme; vefa gör der insan, hayata!... Anlattığım herşey burada var de insan, hayata!... Yine ben: Yine deneme yanılma; yazarımla iyiki tanışmış, iyiki okumuşum onu, iyiki var!... Sağ olsun, var olsun!... Yazmaya: Yaşamaya; yaşatmaya devam etsin, bizde okuyalım!... Olay olsun der hayat, insana!... Nefret et der hayat, insana!... Sekme der hayat, insana!... Ekim der hayat, insana!... Kist olma, hayatta der insan!... İyi ol der hayat, insana!... Zeybek oyunu der hayat, insana!... Onlar bunlar şunlar der hayat, insana!... Normali yaşa der insan, hayata!... Dokunma bana der insan, hayata!... Okunma der insan, hayata!... Kundaklama der hayat, insana!... Unufak olma der hayat, insana!... Zeyrek olma der hayat, insana!... Bire bir der hayat, insana!... İlim sahibi ol der hayat, insana!... Resmi hisset der hayat, insana!... Endişe etme der hayat, insana!... Benlik durum de hayata, insan!... İrade sergile diyor hayat, insana!... Rest çek diyor hayat, insana!... İclal dedi sana hayat, insan!... Cengaver ol ister hayat, senden!... Leyla gibi, güçlü ol ister hayat!... Aldın aklımı der insan, hayata!... Lazım olan benim de hayata, insan!... Aykırı olmamak gerek der hayat, insana!... Yenilik ister hayat, senden!... Dingin bir hayat ister dünyada, insan!... İskele olsa bile; beni beklemezsin bilirim der hayat, kişilere!... Nefes de, nefret gibi bir ihtiyaçtır dememek gerekmiş de insan!... Yendi beni de hayata, insan!... İstekli ol hayattan der dünya, insana!... Rengarenk gökyüzünü hayatı gör der dünya, insana!... Merhamet bekleme der hayat, insana!... İlimi ara bul der hayat, insana!... İkilemde bulunma der hayat, insana!... Kıskaç olmasın; hayat sana der dünya, insana!... İklimde bulun der hayat, insana!... Arasında kalma kimsenin der hayat, insana!... İlgilen benimle der hayat, insana!... Lüks deme; lütuf de yeter hayata, insan!... Endemik deme hayata, insan!... Yakınma hayata der dünya, insana!... İrade sergile hayatta, insan!... Rüzgar ersin der hayat, insana!... Miktar de hayata, insan!... İncele der hayat, insana!... Belli der hayat, insana!... İlgili der hayat, insana!... Ruh der hayat, insana!...

Loading...
0%