Yeni Üyelik
14.
Bölüm

Sev Beni!...

@karainci

Bir ben var: Benden içeri; senden dışarı derler ya hani, süpermen değilim hayat kurtarayım ya da?! Şair olsam: İnsan gibi yaşamayı bilirdim ki; bir adam çıktı meydan dayağı çekmiş kadar oldu ruhuma çünkü, ay yüzlüm diyerek?! Dünyanın döndüğünü gösterdi: Umarım gösterge olmaktan şaşmaz ki; şair olmak insandan önce, kendini tanımak tanıtmaktır ya?! Becermek gerek bazı şeyleri ki: Koray avcı demiş işte; özledim seni diyerek, seni beni bizi tanımak adanma yolunda?! İz bırakmaya devam eder umarım: O ışte gidiyorum ben demez derken; bir gidiyorum diye tutturmuş baktım ki, gerçi gitmek çözüm mü nereden kimden hangi olanaklar içinde gideceğimi bilmiyorum ki?! Gösterge olmasını bekledim: Bulmuş bulundum galiba ki; ayna olmak için çabala dense de, kendim için yaşamadım galiba ki?! İşte bu yüzden seçtim seni: Gidemiyorum gidiyorum karmaşık bir yaşamda; metaformaz yaşadım sayende sağ ol var ol!...

 

 

Israr mı, hayır?! Sen sevda mısın diyen, dünya olsa keşke?! Siz kimsiniz demeden önce?! Irgat olur musun demek, ne demek?! Zannetmek ne demek?! Olmadı ama: Senin için olmuş demek; Ankara canım orada iyi bak ona, neden arama duygularıma?! Kendim buyum demek, nerede?! Arka çıkmadı bana, deme!... Renk bu ya gökyüzü de ancak; kendine gelirsin şimdi, ıssız ankara benim için bir yol çizilecek plandı!... Sağ olsun, sağ olsun yazarın!... Biri yazmış; iyi ki yazmış, ben bu kadar iyi ifade edemezdim kendimi!... Sağ olsun, var olsun!... Sevda çok ağır benim için: Okundu anlaşıldı mı bilmem; kandırıldı benlikler nedendir bilemem, asil kan sen misin ben mi belli olur mu?! Kendi özgeçmiş elinde; gez uyu, hangi ara ihtiyacın olur belli olmaz?! Issız Ankara daha önce yazılmıştı ama: Yer mekan belli edilmediğinden karıştı dosyalar diyeyim; bir hikayeyi belirteyim, sokak bende yazmıştım iyi oldu!... Diğeri herkesleşti: Bu ise ben oldu; sürmedi gitti, bitti mi asla dersin?! Üzülsede, yansıtmaz olursun!... Rivayet gibi, her şey!... Men et kendini, uzaklaş!... Entrika bana göre değil de!... Naz etme, çekemeyen vardır!... Aman deme, ezme kimseyi!... Sadece iyilik iste, yeter!... Mantıksız gelirse kaçma, savaş ancak kendini bulursun!... Amacına ulaşıp, kendinle barışırsın!... Nar mevsimi, bolluk mutluluk de!... Arka çıkma kimseye demem, sıra sana da gelir kolaylıkla!... Tebessüm et doğaya; dünyaya, bende varım de!... Irgat ol çalış, katkım olsun de!... Rıza arama, çabala orada kalmaya!... Ismarlama olmadığını bil, istemi davranma!... Anka kuruşun, ben de!... Raks et döngünle, kendinle savaşmaya devam et!... Kimseye teslim olma, aslan olma demeyeceğim!... Dişin geçsin döngüye karşı, bende buradayım de!... Sonlar başlangıçlar arkadaştır, ısrar etme!... Orta noktayı sana veremem, renksiz dünya budur işte!... Asılan sen misin, ben mi?! Dağ çimen geze geze oy, diyenlere inat!... Ağlar hazır kaptan diyen olsa keşke; kıyamet az sonra diyen gibisin, insan inerek bilecek?! Çıkışı leylaklar dökülür de, kimse iyi olmaz!... Enjekte edilmiş gibi; rende sende olay bitmiştir, nazım nazına geçer mi bilmem?! Akın akın gelse üzüntüler neler olur kimbilir?! Zaman kimin yönünde alacak belli mi değil; ellerim kopuk, ellerin?! Uzak nehirler çağlar, sana doğru, dedim dedik ol yeter!... Enginler burada dursun, kurtar kendini!... Umut ararken, unutma benliğini?! Rüzgar bana doğru essin, yeter!... Bize tahammül ettim: Dünyaya sende bana et; sev beni de, renk senin herşeyin!... Lüzum konusuna geri dönmek gerek değil mi: Kestirip atmamak kurtarmak için; bir şeylerle barışmak gerek, ezilmek her şeyi görüp tatmak gerek!... Zenne gibi der dururum: Dokuz dogurdun derler dervişler; ok yaydan çıkmış dermiş gibi, kesişen yerler burada diyeyim bende sende!... Bende burada olsam yeter; anlat bileyim dermiş gibiyim, nerden başlasam derdi yok dünyanın!... Larda kaldım der gibi; arka dur bari, resmet beni kurtul bilmemezlikten!... Çoğunlukla derler; oyun oynarlar, cuk oturup kalmam gereken konular var!... Uyutma beni: Gizleme beni; uyma bana, yutma beni!... Umdugun bu kalsın yerinde; merhamet atlayin yeter, sen sen değilsin!... Eksen bulamazsın; kestirip atamazsın, son bu de!... Bir an endişe etme, nehir bulanmarın yeter!... Lüks olmasın hayat, ersin seninle!... Rüzgar essin, yeter bana!...

 

 

Ken kör kuyu: Beni dünyadan kopardı; dünyevi boyutta yaşamaya devam ettim demek zorunda kaldı, Berkin Elvan... Kuyu; kurşun fark etmez, iyileri vurmamalıydı zamanında... Onunun için; kelam etmişim, şu an! Pek o anın atmosferini bulamam; ne olup bittiğini direkt yazarım diye, korkuyorum... O yüzden:Yine yeniden; eski kalemi paylaşıyorum, 3749 az ama... Neyse unutamadıklarımız; uğurlar olsun diyorlar mıdır, bilemem... Yitirilen herbir öge için; uğurlar olsun demek, uğurlamak kötü bir durum de... Eskitilmek kadar değil, galiba... Niye duyulmuyor sesim, diyebilmeliyim... İncilecek bir insanlık kaldı mi; sende bende bizde, diyebilmeliyim... Dinlet hisset; beni bizi sizi demem gerek, galiba... Ellerim bomboş demek, yerine? Neden boş doldursaydın demek geliyor, içinden... Neden niçin; kimin yaptığı belli değil, bu bedevi dünyada... O yüzden susuyorun... Kimliksiz benliği; seni beni bizi korur da, yasayabiliriz... İnceldiği yerden, kopmuş olgularla... Minnet eylemen dursun, olgulara karşı... Lüzum bu ya; yaz yaz bitmez, bir dünyadayız... İlkler çok biz kendimizi unutmuşsuz; onları mı hatırlayacağız, hayır yani... Kıyamet senaryosuna; gerek kaldı mı ki, her anı tehlike... Sonuç sonun, kıymeti özlendi... İşsiz ipsiz sapsız dolan dur, kime yararın dokunacak... Zannımca demek, âdet olmuş sonuçta... Bilgelik olmaz, o anda... İri yarı dünya; beni yutar diye korkan kişilerden, olmayalım... Riske atmayalım, zamanı... İnsanlığın ne olduğunu öğrenelim, yaşınız kaç olursa olsun? Varım demekle olmuyor; iş yap iş diyenlere söyleyemiyorsam, yazarak derim yanınızdayım diye... Anlatma: Anla diyenlere; hissettim görmedin mi deme, özgürlüğü elinde olur... Rıskı elinde olanın; sırtı yere değmez derler yoksa, riskle dolu hayatta yaşanmazdı... Israr kıyamet; zamanın doluyor, ama... Nasıl doluyor, kim bilebilir... Merdiven çıktım ama; nasıl yaş aldım, ama niçin kim bilebilir! O yüzden vavelayla diyorum, bu sesine ki... Daha önce dediysem: Tekrar olsun; benim yazım sonuçta, kimse karışamaz... Takip ediliyorum korkusu yok, sanal dünya da... Beğenen kaç kişi olursa olsun, kıymet önemli... Onlarda yok; benim için, onunda bir anlamı kaldı mı ki... Adam ölüyor; kadın öldürüyor, 2 yıl hatırla... Sonra unut; olur mu öyle, asla unutturma işi olmalı ki... Kimse işsiz kalmasın: 33 yıl çalışan değil vaziflı işi; eskiden daha iyi bilen, yenileri gelmeli... Benim onun bizim gibi; sizin gibi değil, ancak... Hangi birini deyim hakim bey; sahi hakim olmak isteyen bir yazan kalem vardı, ne oldu ki... Şebnem ferah; çakıl taşı hatırlamak gibi, bin kez de... Dostumla arama yıllar girse de; arkadaşım derim, yine de... Aklında bende kalmasa da, sahi... Aklıma çakıl taşı deyince, yeni bir sayfa feza anka daki... Karşıdan; bir bakış, şans istiyorum... Algıların beni de görsün istiyorum demişti kaya; bende o yüzden, akroptir yazacağım... Yaşama devam etmek; seninle akraba olunca, daha güzel diyebilmişti... Asrın suçu; derken, sen ben o ne yapmadı ki... Dar alanda kalma diye, kalabalığa alıştım... Eğrisi doğrusu, bana öğrettin... Mertte alış dedin; mert olduğumu öğrendim, gözünde... İnme ağaçtan; bende geleyim, çocuk olayım... Risk abilik dedim, kaçmıştım... Sinandim, aşkın sağ ol... Onaylanma ama, bende varım... Yıllar sonra benimsediğin, kuzenimin diyecektir ...sistem bunu getirir deme dene tüm şeylere karşı sen öndesin yeter liste buradadır sonuçta istemi buradadır bunu bil yeter sis perdesini kaldır hayatından temin süresi bunu gerektirir eklenti deme iste yeter başın ağırımaşin diye uzakSonuncu kullanıldı derler ya, seninki de o hesap... Ortanca olmanın yararı derler sahi; neden kardeş eş dost istemedim, bilmem... Ruhum çalınıyor sanki: Onu bilirim sadece; insanlığın neredeydi, ara dur? Mantık nefese bağlı değil; kullanmakta gerekir nerede, bilinmez... Anlat ıstanbul diyenler gibi; sadece dinlemek gerek diyerek, bir şarkıyı da yaptım iyi ki... Böyle rahatlayabiliyorum; sizde görün, bakın yeter... Bir yerden başlamış olursunuz; bana ne oldu demeden önce, sonun?! Bir başlangıcı olduğunu, unutmamalı kişi... Asi olup da arı gibi çalışmak; sadece sana yarar, diğerlerini umursama... Şimdi ya da sonra fark etmez; yaşamak aynıdır, her daim... Lama gibi olmasın insanlar; lama, insanlıktan iyidir ama... Arkamda bırakan; kim olursa olsun, an ilerliyor sonuçta... Naz etme; gül dersen, kim der derim... Git yada kal diye şarkıya; kendimi hapis etmeyeyim, değil mi yani? Israr etmemek gerek bazen; nedendir, bilmem... Çektiğim ne var; bilemedim, de... Başlangıcı zamanında yazmıştım: Şimdide vaktinde gelen duygular gibi; 2 hikaye okuyorum, 2 hikayede bana? Geçmişin gerçekliğini: Su yüzüne cikartiyorlar; haklı olarak bunu bana, bakış açın böyleydi diyerek gösterdikleri... Kendimi geliştirmene yardım ettikleri için; sağ olsunlar var olsunlar, yazmaya yaşamaya devam etsinler... Kelimeleri; ruhları tedavi etmeye, devam etsinler... Kırık vazo, gibiyim! İrdeleme diyenlere inat; insanlık için, çalışıyorum... Raks et; kötülük iyiliğe dönüşeme, kadar... Al basması olma; dünyadan, utanma... Lansman güzelliği gibisin; hayatın, kişilerine karşı... Islak gözler, olmamalı... Ağlamak güzeldir diyenlere inat, ağla... Kalbim; geçmişin, tatlı çadırı gibi... Şurada durayım yeter bana derse biri; çık karşıma de, herşeyi... Karışmak için; birey kişi değilsin, hiçkimsesin de yeter... Yaşamın kiralık yanına bir bakış olsun; aşk duygu yoğunluğu, neye karşı olur bilmem... Ama iyi şarkıydı: Dönemi şenlendiren diziydi; anneannemle olan sondan bir önceki anındı, herşeye onunla göğüs gerebilirim... Sağ olsun; var olsun aydilge, iyi ki var... Memnunluk mu yaşamak: Seni mest mi etti an; hayır ben neden yaşıyorum demekten, uzaklaşımıyorum nedense? Ettiğini bulup: Çektiğin acısını hafifletip; yaşamı seversin umarım demekten, gına geldi... Geçmeyen çok şey var ama; su içmekten birşey yapamıyoruz, neden? Edep bu derlerse eğer; sende insanlık, bu muydu dersin... Ruhlarını hatırlatırsın; reklam arası gibi hayat zaten, bir şekilde unutursun değilmi dedi candan erçetin?... Gerçi çok şey söyleyip; yapmamızı beklemişti, çoğu şeyi yaşayacağımızı bilerek... Gerçi küçük bir çocuk olup; düz duvarlara onun sesini duymak için, çıkamayan ben... Ölmemek yaşamı sevmek için; onun sesine, şarkılarına muhtaç oldum... Sağ olsun var olsun; kalemi daim olsun, iyi ki var... Kestirme, bu... Üstünlük taslayış, üzgünlügü örtmek gerek... Çöktüntü bu, desende... Ülkü bu herşeyi, sırtlan diye... Kırma, kırılma yeter... Bir varmış bir yokmuş gibidir ışte, herşey... İrdele kendini, diye... Renk bu, sevgi gibi... Oydu beni de; bağır çağır, belli et... Yutma, savaş yeter... Uyma, uzlaşma... Nereye gitsem bulur beni de; kişi olgu fark etmez, ki... Şarkıların: Anasını ağlattın deseler yeridir; özdemir erdoğan emniyi, unutursan olmazdı... Saygılı olmak gerek, iyiTanıyacağın kim varsa; öz güvenli olup, her şeyin üstesinden gelebileceğine ınan... Kişileri dışlama; geçer diye geçiştirme, hayat bu belli olmaz da!... Ben: Bir tek şuna tutunup; yasayabilirin diyenlerden oldum da, ne oldu? Çayeline kadar yolum var, sanki... Ne uzadın ne kısaldım, hayatı deyim gibi yaşıyorum... Diyeceğim şu ki: Gribin alırsın geçer ya; bazı kronik ağrılar, bazı olaylarda kişilerde öyledir... Çile bülbülün çile desen bile: Bazı şeyler olur; gitme kalma noktasına gelirsin ya, ha ışte ondan... İlahi aşk denilen noktada: Eskiden kalma bir alışkanlıkla; gökyüzüne bak dedim kendine, sizde öyle yapın bence... Kara kasıma kara gözüne diyerek, çocukları bir arada tutmayı bilmek gerek... Kahvenin yüz temizleyici olduğu gibi; insan kimseyi üzmemeli, kırmamalı kırılmamayı öğrenmeli... Durum davranış birliğinde; madem ki doğdu bu evrene, yaşaması için bir zaman verildi ona... Dedemin geceleri saymadığı gibi: Yaşı başı almalı; kendini bilmeli, yuh yuh demeden hemde... Bu ne diyemeden, beklemek yerine!? Hazır olmalı herşeye, şerefi dimdik durmasını sağlamalı...! Sahi şeref neydi; duygu durum, değişmiyor muydu? Herkeste yıllar geçsede; bilmeli herşeyi, aynılık farklılık çiçek gibi açmaz... Haylaz olup: Sahillerde hayat süreceksin; hiçbir şey olmamış gibi, birçok şey olacak gibi beklentiyle... Bende gündelik; günlük olayları, sayarız ya hani... An be an şafak gibi ki; şahit olunan ne varsa, yolcu yolunda gerek derken bile... Al yazmalı; Yolda sağdan mı soldan mi demek bile, kader tesadüf den uzak herşey... Yanlık ve doğruluk gibi, ayna olur her kişi! Sana nenni olur ya, herşey... Sana: Çocuk ruhun; erçetin olup, seni dimdik korur herşeye karşı... Son mektup yazılırken bile; yazılıp silinen tekrar edilebilen, ne varsa...? Fiko gibi; gol atabilirsin güne; yaşanılana istiyorum, ne olursa olsun diyebilene... Korkup sinmeyene; aşkı için direneme de, bir ah ile insanın ayıbı yok diyene... Kapın açık olsun... De evcil bir kuş; dışarıyı tanımazsa, grip nedir bilmez... Aynı: Eskilerin üstü kapatılıp; gününü gün ediyorsan, derleyip topluyorsam... Her şeyi; yine deyimlerden medet umur hale geliyorsan, tamamdir herşey... Yazboz tahtası bile işe yaramaz, özleyiş içinde kalmasın... Kuyu içine düşmüş gibi; yürekte bir ateş var demek, gereksiz... De bu kimi mutlu edecek; İstanbul'da bilinmez değil mi; yer yer gezsende?... Kimi bu; kimi şu severlerle, sevap işlersim bilinmezdi.... Savaş içinde: Bir bakış açısı; seni beni onu iyi eder, değil mi? Yakılardan çıkıp; sapkın olmayıp, her adımı düşünmek gerekirdi... Yarası ne olursa olsun: İnsanlık mümkün değil; yok olur sanıyorsan, yanılıyorsun... Her hikaye; buna çıkıyordu, bir süre yazmayacağım... Yaşayacağım, ama? Bu anlarda: Bahsettiğimi unutmayıp; yine de erir diyerek, suya yazmadım ya! Sizinde söz etmeniz için: bakıp sonradan göreceğim; yeni türkü ezgilerine, yıllar sonra geri dönse... De; sınıfta kalınan noktalar varken, iyi olur... Benim onun için; memet, sen burada ne ararsın demek gereksiz... O olmasa; sende olmazdın, bunu bilerek göç dünyadan... Bil anla; bildir anlat, bakış açısı oluştur... Anlarsa ne âlâ; anlamazsa, su bilir... Ali: Seni bu dağdan tepeden; hiç gocunmadan, çelik gibi yürekle... De; benle onun arasında, uçurum olmAslında: Dev olan sen; çocukluğumda, beni korkut du... Mahallenin göçebesinde de: Böyle bir olay vardı da; kızın da, böyle bir sorunu vardı... Diyen duyulan; ne varsa, diğer kısma artık? Sadece: Bir defaya mahsus; ben doğdu ve hep hor gorulsem de? Ey sarhoş gülme haline diyerek! Zaten her yaptığının; gözüne batması gibiydi, göçebe durumunun... Sözü özü bile: Tepki gibi görünse de; insanoğlu bu, ayakta kalmalı idi...Yaşadığı mahalle; canı idi, ailesi olmasa da! Ağabeyin arkadaşı, ruh taşı oldu... Ki; ailesini anlatmaya çalıştı, ona! Ben: Şarkıya başlayayım, sonuna siz getirin... Aslını bilerek, beni dinlemeyin... Har olup, okuyun. Öykü; gerçek hayata bu kadar yakın olunca, ben ben olmaktan çıkıyorum! Siz takip dediyorsünüz... Sonuçta yaşamda; her şey geçer insanoğlu için, ki? Ölümden öte bir olay olamaz zaten... Göçebe de: Nehir öyle düşünmüştü; dövül ise sözülse, bir bilinen bir şey vardır diye! Sineye çekiyordu; yalnız insanım ben çekerim diyordu... Bu yönü; beni kendine çekti, galiba! Korkma şöyle içindekileri ki! Çekinik, gergin olma de! Nehir; kime söyleyeceğini bilemedigim den, mahkum dediyor du kendini... Bilemediği her kişinin; üstüne gelmesini, engelleyemiyor! Ancak yaşamak istiyor ki; bu da çevresindeki kişilere, bağlıydı... Sahi bağlı olmak birşeye ihtiyaç duymak hem kötü hemde ılımlı bir olgudur ki olaylara lamba bulmak gerek; dört duvarda tek kalmamak, adına ki! Bu: Bir metafor olmuştu insanlık için; ki şans bir destek gibi, ona tutunmayı sağlar... Sevdalıyım hayata denilen noktada gibiyim, çünkü? Yeni bir bakış açısına göre: Şekillenen bağlılıktır; aşktır yönelmektir, vefa etmektir kendini... Bir rüyanın içindeyim ben diyen kişi: Gerçek hayattan çıkmak için; aklını o rüyaya kilitler ki! Hakkıdır... Bende kişiliğinden çıktım; kimliksiz olmak istedim! Aklında; tatlı tınılar var, onu seslendirenlere teşekkür ediyorum... Bakın bakalım; kişiliklerini, maskeli nasıl göstereceğim? Hayat bir dans yarışması olsaydı, tango birinci olurdu! Ancak; hayat, iki kişi derler ya... Ben öteki kişiyi bulamaz, idim ki? İsyan etmezler mi dersin kişiler bana; yazdıklarım okunsa bari! Anlatmaya değil, anlaşmaya odaklı olabileceğim... Zamanlarda: Yiğitlik taslamak; gereksiz ki, içindeki aslan küse bilirde ki? Anlar içinde: Yiğidim aslanım burada yatıyor denebilir ki; halim ne ki, git ya da gidiyorum der büyükler... Keyif meselesi aslında! Karşılık ve imkan bütünlüğü olmadan; kişiden de, kendinden de... Bir şey isteyemez halde olursun ki? Kişiye olaya isim bul dense bile; çıkmaz sokakta, ne yapacağını nereden bileyim ben dersin! Anca yaşadım; alt üst oldum ben der... Susar vaziyette beklerim ki? Annesine kavuşmayı bekleyen; bebekler gibi, olacağındı kesin... Kişiler ya bana hoşgeldin derler mi, dersiniz ki? Buraya kadar fazla denilen noktada; dünya sana ne kadar eksik dönmüş, bu dünya senin için der o zaman... Ki; yaşadıklarımız hiç azda değil, olaylar saçma olursa? Arapsaçı o kadar garipser isek; neden ben, neden o değil diye? Bütün kötülüklerin; başkaları tarafından geldiğini, inandığımız bir dönemde yaşıyoruz ki? Memik oğlan bu değildir aslında ki... Yaşamı nefesinizle güçlendirebiliriz! Ne diye söyleceğin sSekli yerinde, olunacak mi dersin? İmrenilen bir hayattı, benimki... Nispetin ailem ise, ne olacak siz okuyun? Kıskanılacak bir hikaye mi değil mi bilinmez... Isındı için derse kişi, o bana yeter... Zindan hayatta, bir biz olalım... Işığın size yetti der; yazarımız sağ olsun, var olsun... Papatya gibisin, derdim... Ama çiçeklere, değmek istemem... Pırlanta gibisin; doğada nadir bulunan, naif saf de... Açıklanabilir herbir durum; sevdiğim sen dur, ben bakayım durumunda değil bu... Aile meselesi; patırtı olmadan bir günü geçmiyordu, izelin ki... Askerdi kendi anlatmaya gerek yok, hergün görüp yaşıyordu herşeyi... Taki ailesi çıkana kadar; tamucs olmuş bünyeleri, bütünlüğe inandırıyordu... Yaşanabilir bir avuç toprağa; yeniden vatan demek için, uğraşıyordu... Anlatamadığı ne varsa anlamlandır diyordu, kendine... Kıyamet kopsa; ayrılmayacağı olgular vardır, elbet... Olacak olan; ölüm olmasa demekten, kendini alıkoymuyordu... Kurtarıcı aranıyor, oluyordu... Umut, ufuklardadır diyordu... (Bahadır Tatlıöz gibi,de)... Lüzumsuz işlere; kimse yoksa, ben yaparım diyordu... Umut oluyordu, herkese... Mutlu olmak etmek için, herşey yapıyordu.. Sağ olsun yazarım, iyi ki yazmış... Vicdan hürriyeti ile vatanı korumaya çalışıyor, kişiler... Anlat ceylanim diyorlar mi; bilmem, ancak! Tan ağrımca; ben buradayım, derler mi... Anlamadığım, ayna olmayı da... Niyetim, bu değildi... İçimde, ne var ne yok? Çıkarları için kişi, cehennemi cennete çevirir... İnsanlığı, sen bu de... Ne için buradayım demeden önce; iyi ki toprağı koruyorum der, iyi ki... De yazarımı, tanımışım... İncelikler için; incisi olmak gerek, sağ ol var ol yazarım... Eskidendi çok eskiden derler ya!... Zaman gezgini oldum, ben... Riske atılmam, diyemem... Eminim, güzel günler çok yakında... Ferahlık, bizi bulacak... Yerine seveme, desende... Aslında yasta tutarım, söyleyin bana... Sevmek emektiş, sonuçta... Esti rüzgar... Fırtınasında; nereye giderim, belli olmaz.. İşte yazara, bu yüzden tutuldum... Susmuş ruhlun, benim ki... Emin adımlarla; çıplak ruhumu, kapatacağın tekrar... Sis, beni onu sararken... Sır perdesini, aralıyorum... İz bu ya... Zindanda, beni bırakır... Liman ben miyim? İnsanlığı bulur muyum? Güzel günler, nerede? İnde gör desek... Niye dersin? Meyhanede bulurum, kendini... Elinde tutulan gerçek, yok ortada... Linç edilmiştim, dersen... Eninde sonunda, yaşıyorsun... Gitme kal diyenlerde; incelikli ailede bulur kendini, hayatında yaşıyorum diyenlere... İnat yazanlar, var... Sağ olsun, var olsun yazarım... Köprüden geçti gelin, hemen işi bitti dermiş gibi... Anlamadıkları çok, sustuklarında... Niyet belli... Aslında insan gibi: Yaşam alnında; ne yazılmışsa, onu yaşarsın lafı bitsin... Dinle, duyan yok... Iska olamazsın... Kırdım kendini, boşver... İsında görelim der, gibi... Risk alma; bulma dünyası... İskân buldum mu? Kırma, kimseyi... Kuşun; humayı, bul beni... Ufkun açık... Simdi şurada; teşekkür et, yazara... Açıkla bana, hayat... Damla damla gelen acıların beni, niye? Eskiciker gibi; mutluluk aramaya, yönetti... Limanda(Leman Sam dinlerken),. gerçek ailemi bulurken... Yaşadım mı; yaşamadım mi bilmem... Ama yazarla; öğreniyorum sizde görün, tüm olgulara inat... Senden ayrı... Enler yaşarken? Riskle; resmini, unutmazlen... Konuk olduğum hayatlar gibi, volkan konak dinlerken... Simdi süreç seller gibi, ilerle ...Eşsiz bir yazar, daha buldum... İyi ki tanıdım yazarımı; kelimelerini okunuşum, sağ olsun var olsun yazarım... Ceren ve Emre'yi yeniden; yazmak istemem ama, ileriki vakitte abileri yazarın... Cin çıkacak: İn misin cin misin derler galiba; haklılar korkutuyorum insanları, neden diyemem? Andı olsun, ahtı değil... Nispet iyisi olmayın, bir gün kötü olayın... Aaa; ak bastı, âlâ bulandım!... Nedendir keşke; herbir dakikada, yanında... Ah demem; çünkü, o anlar çoktan geçti... Yıkık bir enkazın; ben diyor, hikayeler... Asla ağlama; isyan etme derler, kime göre neye göre? Şen benliğin, herkes tarafınca çekilmiyor... Arıkan ben miyim; sen mi, gereksiz... Neden: Her şeyi ben çekiyorum; suçlu kim diye, soramadim bile... Maksat hayat bitirmek mi, başarıyorlar... Aklı selim kalmamandan, korkuyorlar... Memnun değil giden yerinden derler ya; tam tersi kalan memnun mu, asla... Islak zeminde kal; hayat, seni kabul eder dediler... Şıngır mıngır hayat ışte; insanoğlu, acısını tatlısıni görmek istemiyor... Linç kültürü, bu sonuçta... Issız bir sokakta kalırsın, sesin duyulmaz... Kıyamet ne deneme; gerek kalmaz ışte, yazar bunları... Karakteriyle bana empoze etti; çok güzel yazmış, yazmaya da devam etsin... Sağ olsun, var olsun yazarın... Mızrak mübarek dilin, derdim de... Yaşamın; nefes almam seninle başladı, iyi ki yani... Hınç yeme diye: Sana kötü davranama; sen iyi davranma, bu kuralı unutma... Oldur, herbir olguyu... Pisliğin içinde, temiz sen çık... Emin ol; yaşam için, iyi bir yoldur... Sınam, sevgi ile belki geçer... Lezzet, senin elindir... Eski, bir rotasın sanki... Sevgi, senin adımdır... Sınavın aşkındır, belki... Lime lime ettiler beni; sesiniz çıkmadı, ısrar kıyamet niye... Aile olamadık, anlayın artık... Kal deme; Rüzgarla, gitme vakti belki... Onda bunda şunda, neredeyim bilmem? Perdeyin arala; beni dedin, sanki... Hayat, seni asabilir de... Ufkun geniş olmalı mı, bilemedim... Sevdan; kara sevda oldu, onu bilirim dedi karakter... Deniz yıldızım sayesinde; sağ olsun, var olsun yazarın... Mum gibi erir; minnet diyerek, susarsın... Eğle kendini, eğlence çıksın... Hayatta mahsun yan; senle körelir, daha açık kişi olurum... Memleket kokulun değilim: Ama memleketimin; gökyüzünü, seninle gördüm... Er kişi olarak kal: Dağ gibi şu an; ardında olan, olmayan bütün Mehmet'lere gelsin... Timurlar gibi: Savaşçı ol; olmaya devam et, hayatla savaşanların yanında ol... Sen olguları; barış yönüyle, bakmaya devam et... Açık sözlü; görüşlü, olmalıyız... Damdan düşmeye devam etmeliyiz: Hayata karşı olgularla savaşmalıyız; kuş bakışla bakarak, küçük ayrıntıları karıştırmadan... Ir de; zamananın canavarlarına karşı, hazır hale getir kendini... Nüksetti deme; dene, yaşamayı bil... Senden; sizden öğrendigin, öğrenecegin çok şey var... Sağ olsun, var olun... Cız etti ruhum sayende: Demem diyemem; onun için, kendimi mutlu etmeyi... Görmeyi bilmeliyim: Et bul; gör yaşa, diyorum... Artık belirtec hayat; beklentiyi geriye burak diyor, haklı... Esti gurledi yerine; ettiğini buldu demekte, ne bileyim!... Ah be hayat; ak su gibi ol de, tekerrür et bari... Yetin yerinde olsun: Olgulara karşı gel; güçlü ol diyenlerin, yanında ol... Kendini güçlü bul böyle diyen, dostlar... Arkadaşlar kardeşler bulduğum için; sağ olsunlar, var olsunlar... Camlar kırılsa; yenilenir yada yapıştırılir, ancak... Amaç bu mu; af gibi: Zehirli bir hayatın olurda; seni gerçekliğe iterse diyerek okuyorum ben o hikayeyi, sizde okuyun!...

 

 

Baba mesleği gibi oldu bu; gerçeklerle yüzleşmek, hayattan sorgu istemek ki?! Deli ailem merhem gibi hikayeler: Hatıra içinde; sigaranın dumanı gibi, hayattan intikamını almak isteyenler gibi oldu da?! Neden niçin 5 köşe bucak arayalım: Sadece sonuçta ben sessiz kadınım; içindeki hâlâyı olan olaylara ses cikartmiyorum, gerçeklere neden orada duruyorsunuz demek yerine?! Alışmış şekilde onlarla dost oldum ki: Sen ben bizim oğlan bağlanabildiği her şeye; canim didim gerçekler bana çarpması, hasret hayatı yaşayabilmek de, yapamadığın bir gerçeklik soyutlukla kavga eder de haberin olmaz?! Sen olmasan sen diyerek: Hayatın serseri mayınlar dan kaçmak için; yeni bir sayfa mı gerekirdi, işte karakter onu yaptı bu hikayede ki?! Yeni bu kelimelere bağlayan: Aslında ne nilüfer ne de sigara dumanı serileri ki; güçlü kadınlar güçlü adamlar serilerin helâl olsun yazarımıza, o kadın diye?! Dışlama kimseyi varlık olduğu için; benimse, yardım et iyiliği bulması ya da sana taşıması için ki?! Bu günlerde nerelere gitsek ihtiyacımız var; bazen gerçeklerden kaçma yolumuz, bende bu yolu bir arkadaşımla buluşmak için kullanacağım!... Bir yıl bir yaş daha umutla: Kamelya ve nilüfer çiçekleri dışında; dik durduğu için, hayata karşı teşekkürler iyi ki hayatıma girdi!... Bu kadar güçlü yüce yürekli olduğu için: Tebrikler yeni yaşı kutlu olsun ki; bu gün 10 05 2021 11 girdik ama, babamın doğum günüydü!... O gece yemin ederim ki: Böyle bir mektup aklına yeni düştü; daha önce yok mu idi vardı ancak, gizli aşk bu başka bakış açısı ile ki?! Çevrem ne kadar değişse de: Beni bana verecek kişi ailem; anam babamdı ki, beni en son yazdığım çiçekler serisinden korur ya da onlarla birlikte, daha güçlü olmamı sağlarlardir!... Benim çınarın olduğum için: Sağ ol babacığım ki: Cesaret bu ya; kişiler yakıp yıkmak istedikleri olaylar bulabilirler, ya da olaylara çiçekler serpecek durumda olabilir!... Çamların ardından ki: Anka hiçte iyi bir yoldan çıkmamış gösterge olacak ebeveyn olamayacağı için; her kişi er kişi değildir ya anka bu yüzden binlerce kez yandı, of demedi demez de inşallah ki?! Ben olayların iç yüzeyini: Az çok anlattım; siz okuyun anka feza yı, teşekkürler yazarım ki?! Ferah dersem kendime yalancı olurum der mi bilmem?! Ev bulmak ister mi kişi bilmem, barınak olsa adı der?! Zindan kılıç olsa, boğazlara dayansa der kişiler!... Aman ha Allah'ım intihar günah mi diye sorgula kişilerin; aman der kişiler ki, opera dese hayatında feza anka rahatlar mi hayat?! Okuyucusu olan bende belli ki; olan hayat bu değil, hayal etmeye devam diyerek karakteri!... Gerçek hayata; sokma somutla olayı olsun istedim, teşekkürler yazarın!... Çıkart aklından her şeyi der hayatımız ki; pirleri niyaz et hiçbir olayı büyütme küçült ki, geçenlerde?! Analar günüydü; kutlamadın mi dersen gönülden gönüle geçti de, yazıya geçmedi çünkü?! 1000 ana yok oldu dünyadan belli ki de; hem savaş atışma varken, ben mutlu olsam ne yazar?! Gerçekler: Pembe yalanlar gibi olsa, ne yazar ki?! Daha kötüsü varken, pir alnı kimde vardır ki?!

 

 

 

Ah etsem, aşman için gereken... Hendekleri kaldırırdim; niyetim iyi düzenli, bir hayat... Bir sen aklımı alır, geri vermedin... Ettiğini bulsun herkes, sayende... Yıkılma dağ gibi; kal benim için, ne olur dedi yazar... Sağ olsun, var olsun... Riske attım, aile resmimizi de... Üstün kalma; ağla yıkıl, sen bir insansın... Yaşamda sen varsın; herbir olgular, geleceğini oluşturur... Anma demem, unutma lütfen... Hafızam herbir noktaya; seni sürüklerde, hiçbirşey diyemezsin... Bu noktada; iyi ki yazmış yazarın, bende yeni bir bakış kazandım... Sağ ol var ol yazarın... Yitik zamanlar, gibiyim... Ağlarım istikbaline; çalışmadığın yerden, denildiği nokta gibidir herşey... Sınavlar bunlar; sağ çıkacağım, gerçek değil... Eklem yerlerin; herbir noktada, bizde senin uzvunuz diyordu... Minnet değil; mevzu sen ol, mahsun kalma herşeye karşı... İstektir beklenir ancak, şu an değil... Bir iki tıp, ettiğim ne var? Beklentim, ne olacak! Limanda; kendini beklenen değil, yelken açan ol... Linç yeme dedim kendine; sayemde kendini açtım, kapatmıştı bir yanım... Asla asla deme; her şekilde yaşa de, kendince... Işık saç, ben buradayım diyerek... Şekil şartlar; ne olursa, yaşa... Israr kıyamet; sende buradan git diye, dizilmiş sahneler... Kırmızı batan güneş; ya da vatan için, yaşasamıydık... Sarsıldın, diyemedim... Aklanmadım mi, bilemem... Çıkarları var miydi; emin değildim der, Ömrün ki... Hikayesini: Siz okuyun; sağ olsun, var olsun yazarın... İyi ki yazmış... Başlangıç bitiş çizgisi, iyi değildi benim? Av mıydım; avcı, anı bekledim... Levhalar içinde; ismim yazacak ünlü olacağım, hayalin var... İrgat yerine koyduğunuz; anam için, herşeyi yaparım der balım... Nesrin sen değilsin, benim der karakter... İyi ki okunuşum; sağ ol, var olsun yazarım... Heves niçin var, bilemem... Üstün görmek gereksiz... Maske değil, gerçeklik... Ahkam kesen herkes anlasın diye yazıldı galiba hikaye... Sağ olsun; var olsun yazarın, devamını siz okuyun... Zamanında sen ben yoktu; bir dönem kölen olan, benliğim vardı... Eskitilmiş anlamları; tekrar ortaya dökmen, gereksiz dediler... Renkler lime lime olmuş beni; sana düşman ediyordu, kızımı kurtardım dedi zerrin... Risk balın için, alınmaya değer miydi? En iyisini; zerrin bilirdi, evladızdi sonuçta... i0İncelik niye bize yaramadı dedi zerrin? Nesrin olmak mı gerek; nevra mi diyordu zerrin... Gerçek hikayeyi siz okuyun: Karar verin lütfen; sağ olsun yazarın da, ben? Tevazuyla yaşamında olanları; zerrinle yazdım, sağ olsun var olsun... Az önce; tak etti canıma derler ya, hani ışte o an? Anla butonu; anlat olamadı, nedense! Yazarlarında sağ olsun; bir şekilde kelimeler geri geldi, gerçeklikle buluştular... Sağ olsun, var olsunlar... Anlat diyen; olmadı anana der araf, haklı olarak... Rengin neydi soran olmadı anana der araf; bizimki hep siyah idi der, haklı olarak... As kendini kurtul diyemedi; ancak aklan dese, kime göre neye göre? Fırtına seni beni bizi sürükledi; iyi mi etti der anam, ama bence o? Babadan daha iyidir derim, ben... ypYazarımı siz okuyun; ben dün yazamadığını yazdım, arafın sesi olmak istedim... Nerede gençliğim dermi, gereksiz... Eşsiz hayatın varda; espiri yapacak gücü atlayin der, nese... Sinhir mıngır hayatın: Ben kimin bilmiyorum; sormayın da cevaplamayın da der, neşe... Ev mi; av mi bilemem, e

Loading...
0%