Yeni Üyelik
30.
Bölüm

An'da

@karainci

 

Dedi haklıdır: Asla pes etme; pes edersen ölürsün dedi sanki, iyi ki okumaya başladım!... İyi ki var, iyi ki tanımışım!... Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etsin et!... Kemik meselesi bu; kıyma bize hayat, kıyamete kadar demek vardı ama?! İnsanlık nereye gidiyor bilmeli der galiba; minimum güven var yani, kıs kendini herşeyden!... Askıda geride kalmış yapamadıklarına git; yaşamaya çalış, sınav hayat sonuçta!... Mum gibi olmaktansa; ipe dizilme neden de, ıslan ama belli etme gibi!... Arka sıradayız biz hayatta; risk bu nefes almakta akıl ve kalp savaşında, linç etme kendini yani yeter!... Ilıca seninle olsun yeter; kesme sözünü yeter, kimsenin aksın zaman üzerinden!... Sayılma nedendir sanıp aldanma; için mi ırkçı değil günümüz neden, yok sayma var o zaman miktar bu dese de?! Nasır tuttum bilemedim; asil kanın mı gururun mu demek gerek, sıla demişler haklılar!... Ilık bir benlik de yeter; lale bul yeter kendine, asılan aşılır de yeter!... Şekil şart bu de yeter; keşmekeş zaman işte bilin yeter, heybetinle kötülüklerin karşısında dur uğursuz demesinler sana!... Alnın açık olsun; kotulukler yanaşmasın gosterge olmasın, sorun etme yörüngen belli ya sen ona bak!... Meymenetsiz hayatta; iyiyi bulmak zor, yorulma yaşa!... Unutursan fısıldanan ne varsa; seninle kalsın yeter, maksat günü bitirebilmek dedik ama?! Hayır uslu bir ben kimseyi korkutmamalıydı; risk değildim ben, zifiri karanlıkta aydınlık olmaya çalıştı sadece?! Aşkın ile yandım hayat sanki dese; neye zarar uzar gider bu ayrılıklar, memnuniyet yokluğu olursa kişiliğinde?! Uğursuz diyemez kimse sana bana bize; rastlantı bu ya ya yaşam ya ölüm arasındayım der kişi, tembel olma temel olan bu hayatta!... Anlat bana seni deseler; yaşamıyorum yazmaya çalışıyorum, benim hayatım bu derim!... Amacım deniz derya olsak; hayat bizi kurtarır mı bilmem, ıris ben de ıslahat olsun yeter!... Nesil nasır dolu ne yapsak; kurtaramaz bizi, liya seni bulsun yeter!... Leyla olur hayat sana bana bize; avla kendini atlat hayatı, ıskala beni diyemezsin sen varsın bir tek sonuçta!... Kendini kısıtlama yeter; titizlikle bende tarım de yeter, gül bana kimse sevmez senden başka kimse beni de!... Ülke sende varsın diye oluştu; lüks değil yaşama tutunmak istemek, viran oldu herşey de?! İrdeleme bir olguyu da de yeter; rüzgar seni nereye götürürse değil esintin ben olayın de yeter, gitme kalma gücünü kendinden bul yeter!... Ürkme ürktüğüm belli olmasın de; liman sende kalsın bitsin herşey koy yeter, oldu olacak deme dene!... Yok deme; yutma bir şeyi de, sınav deme çabala kurtulmak için!... Aklan; alnın açık kalsın, var yok deme dene derler ama?! Kaderin yolunu senden başkası bilemez; adres sorulmaz hayata yani diye, kabullenme değil bu desen de?! Şınav spor ile hazırlan herşeye; şakrak ol yeter yani, ağa bey olma diyemem!... Nefreti o çözerle eşittir sonuçta; oğlum kızım ayrımı gibi, kayırma yapma hayatta eşit diyemezsin güne!... Tahammül yok yani; amel defteri sonuçta, kıyma kendine yeter!... Oyun içinde oyalanma yani; yitip gitme kişiliğimle de yeter, biriktirme herşeyi!... Olan olacaktır sonuçta; Ali beye selamlar sayelerinde 74000 kutluyorum, umarım bunu okurken 75000 olur!... Filiz attın dünyaya, insanlığına!...

 

 

 

Şeyler olsaydı hayatında; ilk koşacağın söz edeceğim kişi, sen olurdun galiba ki?! Bana sorma hiçbir noksanımı ki; o olgularımı sen kapatacaksın denilen anlar oluyordur ki, bende yazarımızın bireyleriyle bu alanda buluştum galiba ki?! Birey olmak: Bir dik durursa; yazarın karakterlerine, böyle bilerek ılımlı bir noktada birleşti ki?! O kuşların vurulduğu an; özgürlüğümü elimden alıp, döngüye teslim etmek yerine?! Sana kuş olup; neseyi vermek, umut vadeunel isterdim der serra benim gibi işte bu yüzden vuruldum bu hikayeye ve yazarına ki!... Beni anlatmak bu kadar kolay olsun; bir sevmek bin defa ölmek demekmiş dememek için, kişinin kişiyi anlaması gerek değil mi?! Ama agah da bunu serra için denemek için hayatını verdi ancak; ışte hikayeyi okuyun anlayın beni benimde kişilere verdiğim değerde, özgür bıraksalar dı beni hayatın daha huzurlu olurdu!... Taki böyle bir kişi buldum; hemde yazar hemde ruhi bir arkadaş gibi geldi bana, sağ olsun var olsun!... Aşktır güzel bakabilmek ki; inşa etmek bu kadar zor olmamalı, insanın içinde kendisini dinlemesini ve sana hak vermesi gerek!... İnşa da kişilere bağlıysa demek; senin anlatımın kadar beni hissetmen önemli, giz iz bıraktığım kadar varsın!... İster benim sana anlam yükleme mi bekle; yada hislerimi birlikte yaşaya bilelim çınarın ki, herkesin çınarı çabasıdır!... Babanın tahtına aday olmak sana yetmek zorunda; benden bu kadar anlatmaktan bıktım kendini ancak anlayan yok nedendir bilinmez, bulut mu olsam demedim değil yani sadece?! Dönen duran olaylarla yaşamayı öğrenemedik diye indir her şey; boomerang gibi başında bekletilmesini istemezdim ki, bu çok can yakıcı olabiliyor imiş!... Bir iki üç tıp derler ya bende; o ana geri dönüp seni bana getiren esinti den, şimdide senin neslinde herkesi korumasını isteyeceğim!... Bir an yaşam piramiti içinde güvende mi dememek yerine; saat 4 olduğunda her dakikası içinde seni rahatsız etmek yerine, iki kelam duymak için can atsam da?! Güvenliğinden endişe etmeyi severim ki; üç vakte kadar hayırlı bir haber gelsin de, sende bende herkeste mutlu olsun!... Gerçi ben mutsuz da değilim ki neden bunları yazdığımı inan bende bilmiyorum; yeni bir bakış için içindeki tohumları kurut derler ya, bende onu yapıyorum sayende diyebileceğim dostlarım çevrem var allahtan ki?! Büyük insan içimizdeki yılan olan nefsimizi dileyeceksin ki; saatleri beklerken selvi ağacı altında böyle bizim şarkımız derken, bulursun kendini ki?! Selvi benim için: Baba demek güç demek yetenek demek süper yetileri beklemek demek ki; sana ona buna iyilik dilerken, babalar çocuklarını korusun demek istedim de becerebildi mi bu yürek bilemem?! Bir yelkenin olsaydı deneme gerek kalmaz sonuçta; kavak uğultusu seni korur ki, ben yalnız değilim dersin ayda bebek gibi annen kavak olur!... Her şeyin önüne set kurup seni onu herkesi korur ki; aydanın annesi de benim annemde böyle yapar, benim annem 50 yaşını babasız geçirdi ay da annesiz kimseyi sınama sin hayat ancak?! Allah'ım geride kalan bizleri korusun ki: Kalanların acısını dindirsin gidenler için ki; mekanları cennet olsun gidenlerin, allahım kendi tahtına komşu eylesin!...

 

 

 

Zaman; benim elimden, ne gelir konusu olmamalı? Yani ötme bülbül deme; kimseye, o lüksü verme! Herkes dünya üstünde; rahatlıkla yaşamayı, öğrensin... Birbirine zarar vermeden, yarar bağlayarak... Bir varmış bir yokmuş demesin, kimse... Lokum gibi; saf ve tatlı olabilse keşke her kişi, er meydanı gibi oldu.... Ama; olmak zorunda, ağlama yar denemek içindi... Zevkine; yapılmış öğelerin sonu, kötü bitince! Suçlu sen olmuyorsun, neden başkası hep göze batıyor de? Önce aşk sana benzer; sonra dünya işleyişine ayak uyduramadı diye! Kökeni sensin, suçlusun de... Zevk ile sevgi, bu noktada karışıyor... Saygı ve özbilgi; karıştığı gibi, neden niçin diye sormaz insan? Eyleme geçmeden önce; hayat, bir bahtın kara edebiyatıdır... ki Hayatında; bir hikaye dinle o zaman diyerek, aden hikayesi!... Ailesinden; kendini çıkaramamıştı bir şekilde, çünkü?... Gerçek ve sahte kelimesi; aile kavramıyla, onu bulmuştu... İnsani değerlerin; kendiliğinden geldiğini unutmuştur, kişiler de... Bir hıçkırık tuttu beni diyerek: aile ortamı olmasa da; ebeveyn olurdu, insan bari diyerek? Kendi annesi istemedi; önce, sonra! Sonra; hayat beni kabul eder, diyerek! Dünyevi olaylara tutundu; doktor oldu... Binbir serisi mi deseydim; okyanus serisi ve nilüfer serisi, Cumhuriyet kadınları serisi... Herbir seride; kendini buldu aden, yazarına teşekkür ederim... Binbir hâl içinde: Olduğumuzu hatırlattığı için; ruhu ince düşünce ile bu hikayeyi yazdığı için, iyi ki var... Sahte ile gerçek arasındaki hayatta; güzel günlerde var demek, içimden gelmeyecek desem? Yeni tanıştığım karakteri, anlatmaya başlarım... Melına bir tanrıça güçleriyle: Yüce gönlü ile yetiştirme yurdunda; kaldığı anları mazide kaldı diye, unutamadı... İntikamını önce: Kişilerden sonra; meslek sahibi olarak ve de dik durarak bunu başardı... Hayattan hıncını aldı... Sahi o bir kardelendi; kişilere inat, okyanus turna balığıydi... Son defa yalnız yüzdü, herkese inat... O bir hüma kuşu idi, özgürlüğü için savaşmıştı... O bir niluferdi; daha önce yaşadıkları içinde olsa da, kendini fanus içine hapis edip? Bende binbir hâl, durumuna girdi... Gerçi dönemde: Mazi; gelecek arasında, ne yaşanırsa yaşansın? Nefesin son bulmadığını; teyit ettiğim için, karakterlere teşekkür edeyim... Ben buraya nasıl geldim; sözünden, çok?! Ben buraya ne zaman geldim demek!? Senden önce: Şevk sefa zevk için; tam dört yıl oldu bugün diyenlerden, hesap sormalı kişi! Benliğin ki; binbir hale, kılıf çıksın... Herşeye inat de; duymak istemediğin şeyler yapabilir de, diyebilir de... Hastalık ve ölüm misali; ince bir çizgi de-yürüsek de, gelsin hayat bildiği gibi diyemiyoruz? Neyseki ahir hayatın; dünyevidem daha vicdanlı, davranacağını biliyoruz da... Onun için, yaşayan kişiler var mi! Bence; olgu mücadelesinden, unuttu insanlık...! Nedeni bilinmez bir şekilde; hemde sadece kağıt evler gibi, yok olabilir insanlar... Soy ağacı kavramı nedendir, bilinmez? Dayanak olur insanlara; belliki, şu bu o da var... Tek kalmam, bu hayatta diyebilirler de... Kırım kirim kırmasa bari; olgu bütünlüğü, korku bu ya! Hemen çöreklenir içine, bu bir başkaldırı olsa keşke... Ama bir çarpışma, bir yok oluş gibidir... Sahi insanlar; olgu butunlugunde, ayağa kalkmaya çalışır ...

 

 

 

Yıllar yılı yüzün gülmedi diyenlere gelsin bir bildirge ki; keşke olmasın dediğimiz ne varsa olmuş, lütfen olsun dediğimiz ne varsa kadere bırakılmış durumda!... O yüzden koy ver sen dokuz sekiz ile oyna hayatın olgularına; çirkin olaylarına karşı sen dönmeden uyumam ben demek için, gecenin gündüze geçmesi gibi olurdu herşey ki?! Elbette bir an seni beni düşünecek ama nerede; galakside bol yer var nasıl olsa diyor iç sesim, mümkün değil olmaz diye bir şey yoktur?! O yüzden ben kimin diye zamanın olmayacak; bunun yanında yalnız sahi, baha öyle hissediyordu!... Anası babası onu bırakıp gitmişti diğer dünyaya ki; beni de yanınızda götürün diyemezdi, o da askerdi sonuçta ki herşeye rağmen ayakta tutuyordu kendini!... Vatanı için bu gerekliydi de; aile kavramı yine değişecekti ama, bu seferde sensiz kaldım ben diyeceği kocası yanında yoktu?! Herkes veryansını eder ya bende veryansını; cumhuriyet kadınları gibi dik gösterge gibi aile olmayı başardığın için, aris cumhuriyeti yazarına teşekkür ederim!... Onlar yanlış biliyor; çık gez gözlem yap insanlara açıkla ki, yağmur seni beni onu esir almasın!... Parçala kendini nereye kadar; kırık kalpler durağı sen dur sen geç diyemeyeceğine göre, bekle gelecek zamanı dedi kenan doğulu!... Bende onu listeme aldım iyi yaptım umarım sahi; şık insanlar ben neyim ki, kimlere kimlere ellerimi uzatıyorum diyerek adnan babayı dinliyor yazıyordum!... Yaşamayı beceremeyen ben de kahvem ile kıyameti beklerken; ufkumu açmak gerekirdi, bir anda bir yazarla karşılaştım!... Rüya olmayacak kadar gerçek beklentileri vardı hayatta; umutlu ol dedi bana, hediye de verdi nerede bu yoğurdun bolluğu derseniz?! Beğeniler ve görülme sayısı derim; tuttu dileğim iyi insanlarla karşılaştım, sağolsun ufku açık olsun ki?! Yazmaya devam etsin!... Hile kin yok olsun dedi galiba; ay bana şans getirsin istedi, yaşanabilir bir an diledi!... Anlatmaktan çok anlamayı görev bildi; tükenmemek için tutundu herşeye, iyi ki karşılaşmışım onunla derken?! Aklına meral geldi; kuruntu yapacağımı bile bile, bana mesaj atmayı kes dedi!... O gün bu gündür: 3 senedir ne ediyorsun ne diyorsun hayatta diye sormadı bile; insanlar geldi bunu şunu yaptı, bunu şunu istedi diyemiyorum bile neden çünkü?! Hoş geldin diyeceğim kişi varlık kalmadı; hoş ister mi yapabilir miyim bilmem, ileride hasretle beklediğim kişi varlık giden kimse olmasın da?! Benden uzak olsada olur; yokluğunda diyebileceğim anlar olur, hem özlem özenti üzüntü her şeyi anlatır!... Meraklı işte ne olacak; o bu şu günü nasıl geçiriyor iyi mi demekten, kendimi alamadım!... Hızlı ol uzaklaş oradan diyemedim; iç sesimi dinleseydim, bir tanemle nasıl ayrıldığımı hatırlar!... Bir duraklardin: Sevme değil mi bu kısıtlama mi bilemiyorum; sende başını alıp gitme ne olursun demedim neden, hasret kokar her an giden kim varsa?! Hemde sustum ne oldu kabullendi benden uzaklaştı diyorlar; oh çekiyorlar sahi, ömürlük değil mi bunlar herşey!... Görüp çekilmiyor mu geçiştirilen; duygu durum olmuyor muydu, kazman gereken ne varsa?! Önce görülür; bu ne dersen ozanın ömrü derim, benim kalbim sıkışırken onlara ses edememem!... Sayesinde, kelimeden tiks içtim..

 

 

 

Padişah mı olsa diyerek: Öğrenemedigimiz ne varsa; tarihe gösterici olsun diye, tarihçi olmasan da....! Gazetecisin, misal? Herşeyden biraz değil, tamsın bence... Herkese dokunabilmek için; elinden geleni yaptın, sağ ol var ol... Beyaz atlı ol, kurtarıcı olmaya devam et... An yaşanabilirliğe, devam edebilsin.. Bi Yaşıma Daha Girdim dün neden mi?! Yazmayacağım dediğim noktalardan; vuruyorlar bu yazarlar, sahi! Ahan5354; Aslı ablam bilmeden, 25 11 gününü unutmamış... Ailenin can damarı; kadınları (Anneleri), korumalıyız... Bunu en iyi şekilde anlattı var olsun sağ olsun... Ay karanlık diyemesin kimse, adı anılan bir çoğu kimse ile yolunu kaybetmesin de... Kaybetmelere, sebeb olan kimselere... Günahkar Kırıldığım için; asıl günahkar ben mişim gibi, artık hikayelerin ayrıntılarına inmeyeceğim... De; Hasan kalesinde, sonsuzluğa kadar çürüyebilme yetisi versin... Cünkü onlar; bir canavar, cani hakları olamaz... Darağacı; bazı kişilere rahatsızlık vermemek için, kendimi astım... Of ceksen demesin kimse; yani, anneannemin bir lafı vardır... Of değil, Allah'ım şükür derdi... Anılardan açıldı ya: Konu; ilk başlangıcı benimle yap diyor bazı kişiler, haklı olarak... Erik dalı; uzatmayacağım, bu sefer... De; zeytin dalı değil mi o, deseler de? Sizce: Karşı taraf; yaptığı şeylerin, farkında olabilir mi! Bence, hayır... Cünkü; bir şey olsun isteyen kişi, bunca zaman bekler mi? İş güç; herşey olur, derdim... Dereleri tepeleri aştı da geldi; bu hale, kim bilir? Aşmak derken; bugün kuzenimin, doğum günüydü?! O da; ne zorlukları aştı, memur oldu... Kendi çıkıp de; doğum günü, önündeki güzel günleri kutlu olsun de... Taki; bu anlarla, unut beni silsilesini hatırlamayalım. De kalbim: Bu kez inanma diyor; yoldan geçen adama sor diyor, dışarı çıktığım bir anda yapacağım... Sonuçta beni tanımaz; tarafsız bir cevap verir o, ya da!? Gel gel: Güzel günler; seni iple çekiyorum, yinede gelmiyorsun... Bir ruyada, olmayı dene... Cünkü: Ne psikoloğsun; ne de tasarımcı, hayır ama!? Ben baltaladı isem; hayatımı kötü olsa da, bana göre... Bu pencereden; bana bakan insanları, üzerim.. Aşk olsun demek bir yana: Dememek için; günün içindeki güzelliği, zamanında gören gözler şimdi nerede? Asla; aslında dememeliyim, sonuçta! Aslı ablamı taniyamazdın; iyi bugünde, bu anı yaşıyorum.... Yoksa; nasıl, iyi ki doğdun derdim... İyi ki var; kan ağlayan içimi, bir yandan merhem olarak iyileştiriyor... Ona; vah tüh dememi, engelleyerek... Hasret kalınan ne varsa; birde hasret kalmadan, anlayamayacağın olgular olmamalı... Ancak giden; kim ne varsa, burada duracağım yinede.. Kalamadım ben; bu hayatta diye, veryansıma devam etmemi durdurdu... Zararı tekrarlamami, istemedi.. Bugün böyle olmaya devam ediyor: Kadınlara yönelik şiddete hayır gününde; hiçbir erkek bana, sana ona hoşgeldin kadınım demese de olur... Gelme demedi; gelmesin sana ona kimseye, kötülük dedi haklı olarak... Hak için: Nefese sahip çıkmam gerektiğini; bir kere daha hatırlattığı için, var olsun sağ olsun... Hemde çok güzel olur... Kız çocuğu; doğurmakta olmuyor, evet yine? Aile kitapları okuyorum, vazgeçmedin de..Seven kimse varsa; dünyayı, beni de sever... De yanlışı olursa; yazma dedim, bunca zaman... Taki; zararlı olana, kadar görmezden geldim... Ancak bir bakmışsın; dusuncob düşmek istemediğim içindir, yok saydım herşeyi... Kara bahtın kör talihim; demeyeceğim, okuduklarından sonra!? Gündelik hayatta; görmesinde olur dediklerim var, o biçim dünya.. Geçmişte yaşamak istemediğim gibi, en derin acılar diyerek... Yerin 40 dibine gömdügümüz gibidir... Sonuçta çivisi çıktı tabiri; ışte burası için, almaya gelinmeyen ne varsa? Verilme heyecanında; takatin kalmadı, belliki de! Birde; şeytan azap da gerek diyerek, dizginlemeye çalışıyorum kendimi... Ancak; yağma sofrasında, olduğunu unutmada... Sana o bu şu kişiler; herkes gibisin, ifadesiz ruhsuz, yardım etmiyorsun kimseye. Yokluğun zulmü olmasın: Kimse keşke demesin; iyi ki sözüne küsmesin diye, birçok şeyi geride bırakmaya çalışıyorum... . Neden ister; şu bu o sebep olsun, ben kendime güveniyorum diyemiyoruz... Sabah erken güneş doğarsa; sana ona neler diyebileceğimi, bilemezsin... Yanyana yürütmek zor, ama imkansız değil! Dikenlerin; neler yapacağını bildiğin gibi, hayat de?! Barış gelsin: Diken zehiri bana merhem gibi gelsin; günü geldiği gibi, karşılayın de!... De gülsün sana hayatin anlari...

Loading...
0%