Yeni Üyelik
22.
Bölüm

Evdekilere Söyle

@karainci

 

 

Kendini aforoz edene kadar bende metafor ederim kendimi... Maniple tam zıttı olmasa da, iyidir... Şimdilik Lal: Kendini gerçek anlama alıştırana kadar bende; oradan uzaklaşırır, öfkeni kusarım kendince... Haklı olarak ki; Lal de öyle yaptı ama, kendine... Kendince neyse, aklımda bir şey yok devamını getirecek kadar... Lâkin gücüne kavuşmadım, henüz de... Kararlığı kendine; karanlık, ona aydınlık olacak mıydı? Aşağı psikolojimin olduğunu: Ne zaman fark ettim; çıkıyor musun, seni arayıp bulduktan sonra? Rüzgarlar o zaman önemini buldu: Anlam kazandı; eserek seni bana getirdi, çünkü! Tahammül etmek: Bana göre değilmiş ama ne olduğunu anladım seninle; olgu benimle birlikte oldu, benliğin haline gelecek o da... Ben ben olabileyim: Liman ben olabilmek; bütün istek, bütün korku... Uygarlığım seninle olunca, bütün herşey iyileşir... Yaşamın seninle olunca; uzar, iyileşir... Gezegen gibi; bütün özelliğini, ezberlemek istiyorum... Aklın hayalin durduğu, en doruk noktadayım... Ressam gibi; seni yaşamak istiyorum diyordu kartal, lal hanıma... Haklıydıda bence: Bende sende o da; böyle bir aşk, sevgi güven ister... Ama nerede: Biz sadece hikayelerde oluruz; yaşamış kadar oluruz, teşekkürler yazarın... Kalemin güzel ruhun için; ışte mektubumu bu yüzden, yarım bıraktım galiba... Çiçeğin ruhunun; nasıl soldugunu, lal nasıl yeşerdiğini okusunlar istedim... Umarım başarmışımdır, de... Ben kimin için, kiymetliyim belirsiz... Herhangi bir isim yerine; tek isim gelse akla, allahım da nerede? Sanki o: Bizi dünyaya göndermemiş gibi; belirtec o değilmiş gibi, asla hatirlamayiz de... Bana; Ses söz müzik sana iyi geliyorsa... Kişilerin sana söyleyerek; sevdiği şarkılar vardır, ben böyleyim ondan gibi... Misal Atilla onlardan biri; öyle bir durumda kalırsın da, küçük olduğunu anlarsın... Dünyalı için; dünyevi için, ne yaparsan yap... Yaşa anla bil; oku gör hisset, tepki göster... Küçük bir öykü bu de, hiç olmasa da... Sahi: Öykün aşk üstüne olmak zorunda değil; şarkıdaki gibi, mert gibi dik dur yeter... Gökhan türkmen ile; bu şekilde de, tanıştım ya... İşte bu yüzden: Benim müzik kutun burada; öyle dansçı kız olamam, ışte burada başladı... Olamamak olmak yada olmamak meselesi de; burada farklı çatıda, olsun bir kerede... Yeri dolmayacak şeyler için; hayıflanmana izin vermiyor hayat, ışte bu süreçte... Yerine sevemem diyorsun galiba, Gökhan kırdar... Leyla olmak değil; mesele mecnun gibi, ilahi aşka ulaşabilmek... Onun için; dünya nimetlerinden, ağzında dilinde yanmalı... Sonun başlangıcını; başlangıcın sonunu, iyi bilmeli... Tezatliga alışmalı kişi; o yüzden vaveyla oldum, kimseye fark ettirmedin... Evim sensin diyeceğim kimse yok; evim ne, kim bilmem... Başlangıç; sonla başlar, anladım... Ailem tek öfken idi; neden kendine yedirenıyordun, en yakınana karşıydın da... Sen ben o: Ölümle burun buruna ise; ne aile kalır, ne çevre de... Dünyevi için; bir son değil, başlangıçtır herşey... Yüzyüze konuşuruz dermiş gibi, tanıdığım tanımadığım herkesle... İyi olmak isteyen; bir yapım oldu nedense, kime neyse de? İnsan insan olduğunu bilmeli; herbir gerçekte duvar örmemeli çevresine, dünyaya... En azından; pandomim yapmalı, herşeyi içine atmamali de... Merdivenleri çıkarken; elindeki ekmeğim düştü kaldırayım derken

 

 

 

 

Yüksün diyen bir ses vardı ancak; her şey üzerime geliyordu sanki de, anlar içinde kaybolmuştum da?! Geçti o buhran zamanları sadece; arada unutama beni diyen an vardır ki, o anlar içinden kaçmak için yeri gelir geceden bile kaçarsın ki?! Orada seni emaneti gibi koruyan yıldızlar vardır ki sadece; soyut varlıklar olsun istersin bir an ki, hikayelere satılmanın sebebi buydu sanırsan?! Onunda senin gibi; içine ince ince kar yağar belliki kimse görmek istemez ki, son onun için bir anın başlangıcı idi!... Kimse görmedi; o dakika yok olmak istediği nokta vardı belli ki, neydi ne oldu diyeceği?! Hesap soracağı olaylar; tek tek aklanıp da yok olurken, rıza minnet neydi öğrenmek zorunda kalan?! Anlamak için; anlamlandır diye, deli divane olan sizin suçumuz yok mu?! O zaman ben neden böyleyim diyen; eninde sonunda olacağı varmış noktasında, noktanı alıp da gidip?! Beni bu dünya cenderesine bırakmasaydın demek isteyen; gitsekte kalsak da hayattayiz, tekin kaldım desek?! Üzülme gül diyen; hayata karşı dik dursakta, liman kim olsa da kaptan edepli olsaydı bari diyen?! Dur diyen hayata karşı ben birey olmuşum artık diyen; ülkesi canı bahçesi için bende varım heyecanı ile niye ben demek hak olsa başı ki, hayatı yaşamak için mi bu çileler ile birlikte olarak?! Kimseyi hiçe sayıp yok olmamayı seçmeyi öğreniyordu Ahu da; benim gibi ki yazarımıza çok teşekkür ederim, benim gibi bir sır kuşunu konuşturduğu için?!

gariptir bu yaşam ya hani?! Yanımda bulunan herkesten kaçtım kendime: Sanal bir aile çevre edindim sanki; kaleminin anası babası oluşmuş gibi ki, ağabey abladan çok beni leylasi olduğum için, sevecek bir mecnun aradığım doğrudur ki?! Doğu o zaman çıktı karşıma: Bana sanki bilim insanı imiş gibi davrandı; onun yanında yaşayamadığım bütün duyguları yaşatmaya ant içmiş gibiydi, yapamadığın bütün davranışları göstermek için beni iteledi!... Önde ben ardında o yaşamdan mutluydum ki: Bu manzarayı bana anımsatan bir hikaye var teşekkürler yazarlarına ama; kitap adı bana kalsın zira, hikayeyi tam yansıtamadım biliyorum!... Karakterlerin özü sözü bir olunca; ben ne yazacağımı bilemedim ki, bu seferde böyle olsun yoksa?! Hayatın sehvetini de tadacak insan ki aslında: Ben ne duygu düşünce davranış birliği isterdim sadece; insan gibi yaşamak rahatlık ile nefes almak istedim ki, hayatın akışına hasretinle yandı gönlüm demeyeceğim diyemedim çünkü?! Okudum kendini geliştirmeye çalıştım ancak; beceremedim neden mi, halen üniversite bitmedi ki?! Bir hikaye daha buldum: Tembelliğinde bana taş gibi gelen hikaye idi sonuçta; doğruluğu ile beni şu yola gir diyen bir hikaye sahi, karakterlerine sarardın da önce yapımı yapısı ile düzelttigi için ona bağlandın!... Gelelim hayatın gerçeğine ki; kız karakter gül kara isim benzerliği demeden önce, haşarı karakter bile bilgisayar mühendisi olmuşken?! Ben kim dediğim an aslında; onunda hasret kaldığı bin ton şey olduğunu öğrendim, herkesin hayatında cennette cehennemde zamanla kendini gösterir ki?! Gülün geçmişi: Cehennem idi ona ki; geleceğini kendine cennet yapacaktı hayatını ki, nuri tahir olsun isterdim ki?! Tahir kim mi, bu ucu yanik kalsın!? Mahvoldum desem, kim duyar?! Aklandım desem, kime ne?! Sudan sebep aramayı bırak, beni ara dünya!... Ustura; üstünlükle nefesimi kesti, anlaşabilirdik seninle hayat dememe kalmadı?! Murat vuslata erdirecek beni, değer kavramına girmeyeceğim dinlenmiyorum ki?! Efsane bir benliğin oldu denirse; kişiliğim insanlığın nerede kaldı derim, gidilmeyen köy yok diyenler utansın!... Köy insan kalmadı itina ile yapılan dünyam yıkıldı üstüme; neden hayatım, linç ye sorun değil?! Lime lime oldum sonuçta; itilen devrilen hayatın arasında nefesim vardı, misal dedik bitti dünya!... Bizim için temiz kavramı yok ki; endişe bitsin gitsin sevdiklerinizden nefes bitti, nefs kazandı ne oluyor demeden bitti!... An asrı bitsin, o anla kalmayın geride!... Yılmaz dedik yitip gittik, ısrar ne için?! Leyla olmam, leman toplayacağım ben diyor karakter!... Maksat aile olmaya devam etmekti asla dediler galiba; zaman değişkendir dedi karakter, ama haklı olarak!... Ancak derim: Ben dedi; insanlık ölmedi derim dedi, lime lime olmadım ama?! Linç edildi benliğin desin; kimse duymaz ama olsun, emin olduğum birşey var?! O da insanlığın dediği noktada; herşeyi unuturum galiba, sığındığım liman olun desem?! İncitme beni yeter der karakter: İyi ki okumaya başlamış; iyi ki tanımışım yazarımı, iyi ki diyorum yoksa?! Hayatında yenilikleri, iyilikleri göremeyecektim!... Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etsin yazarım!... Sez birşeyleri sarsilmadan, kaç andan diyemedim?! Evin yurdun ne ki, neredeyim desek?! Zindan olmak değil, zeyn olmak vardı şimdi!... Gidemem hayattan desek, an koparıp atar bizi neden?! İncelediğim gerçekler; yalanlarla harmalandı bizi, yaktı kül etti!... Kalp neden atar, yaşama ümidi var diye değil mi?! Aklın almıyor, mantığın işlemiyor işte anda!... Rıhtım ritim içinde beni dışarı attı, nedendir?! Silinen gelecekler için, ana tutunman gerekirdi!... Uyut beni, yaşama hakkını elinden alındı!... Umutlar yok oldu, bari uyuyalım!... Mavilik, mantığı aldı!... Üstünlük tasladı, okyanus beni aldı!... Nefesimi, başkasına verse bari!... Resmet beni, resmiyet değil mi yaşam sonuçta?! Varlık savaşında, kim kime dum duma?! Evvel zaman yanına aldı: İyi ki mi demeliyim; ben seviyordum yaşamı, öteki an nasıl yatmalı ruh?! Taarruz etme bana, düşmanın değilim!... Endişe bundan sonrası için, zaten sınır yok oldu yaşamla!... Artık özgür muyum sahiden; inanmak zor yaşamakta öyleydi ama, adlandır olan biteni?! Neye karşı olduğuna bak bir; titizlikle ele al bazı şeyleri, temizler sizi!... Edep ahlak gerek bize de; perişan olma insanlığı göster sadece, gitme kal durma yürü bu hayatta!... Anda azalıp çoğalan olamadı; zaman anı bana verirdi belki, zindan mı diye sormaktan kaçındı!... İtme beni ivme kazanamam anda; şakrak olamadık neden, andık anılmak istemiyoruz?! Nazar değdi bize deme, nedendir?! Leylaklar şans getirsin, elemanlar büyüsün!... Uslansın yüreğim, unufak olmasın kişiliğin!... Rüzgar essin yeter, ruhun rahat olsun!... Efkar nedendir demem, fırtınalar içinde kalırım!... Sunsun hayat, suyun içinde rahat rahat!... Unufak kal zamanda, rahat ol yeter!... Nasır tutana kadar, yardım et yeter!... Ruh gibi dolaşırım hayatta, rahat edemez yüreğim sonuçta!... Uzun karanlık geçmiş mi yoksa; gelecek mi bilmem, ukala değilim sonuçta!?

 

 

 

 

Maaile; pikniklerde toplanır ya, neşe huzur sağlık paylaşılır... Bende; kitabımda bunu yapmak istedim, eminim olmuştur... İnsanoğlu; bir lokma sevdan beni del eyledi diyerek, vasiyet şarkılarını dile getirdim... Deliler hep benimle: Şunu da yapmasam olmaz denilen noktada; deli kızın türküsünü, avazı çıktığı kadar dile getirdim... Geriye minnet duygum kaldı, çünkü? Bütün haylazliği yaptım, bana bir masal anlat baba dedim... Umarım, ruhumuza iyi gelmiştir... De sen kaybı olduğu an; neler oluyor bende, gör de kişilere? Listem; daha bitmedi, dünya bir ormansa! Bizde bazen av, bazen avcı olabiliyoruz... Ben zamanında; yaşadığım ana kinlendigin kadar, kimseye kin tutmadım... O an yanında: Zeynep vardı; hıncını ona yansıttım, ama olsun... Geçti, gitti... Geçmiş: Geleceğe ayna oluşmuş; doğru şimdi, avcı ile sana değer diyeyim bari! Dostlarım diyeceğim; kişiler gibi, mutluyuz sanki... Sahi, mutluluk neydi? Model bulup; ona takı yapacağım ben diyebilmek, mi! De: Sonu nasıl; hesap defteri ile son buldu, bende anlamadım... Size anlatabilmek için; model şarkıları buldum, umarım hayalinizi gerçekleştirirsiniz... Gözlerinde anlam taşıyan; neler var yok bilinmez, ama! Eve dönmek ister; bazen kişiler, anlamlandıracak olaylar çoğalıyor da...! İnsanoğlu ışte; bilemez kıymeti, farikasıni... De; sen ah neriman de ki, herkese bir avaz da kendini anlattabil... Uçurumda var: Deme diyeme; olmaması için, çalış çabala sevdim de... Sonuçta; ölümle yaşam arasında, unutamayacağım bir çizgi var... Her an; ensen de soğuk nefes tabiri, gibidir... De; sen uzak değildir, hiçbir şey... An be an; neler olacağını bilemezsin... İstanbulda yaşama hayalinin: Tuz ile buz olması gibi; ya da birinin beni sevmesini beklemek gibi, ne zordur... Olmayacak şeyleri: Beklemek istemek; bu da, bir nevi keşke demenin bir yolu değil midir? Keşke demeyeceğim: Diye diye; ki ki deyip durdum, yıllarca... Sahi: Hiçbir şey; herşey gibi, diline yapıştılar çıkmıyorlar... Bu söyleyişi; değiştireyim dedim, ama aynı yöne bakıyordur... Herşey bende! Misal haykır dünya duysun sesini: seni denilen yıllarda; insanları kaybederim diye, yalnızlığa hapsolurum... Diye susmuşum; şimdi niye öyleydim, yerine! Şu an öyle mi yapmak, istiyorsun diye, sorulmalı bana? Cevabı değiştirmek için; neleri vermezdim, sahi neyim var ki? Ah ah eski ben, ah

 

 

 

 

Ters gitme bana hayat der, nedendir acaba?! Açılma bekleme, kapıları zorla!... Eninde sonunda, gideceğim yer belli de?! Derin nefes değerin belli ki, dünyadasın de!... Kendine, eminim kendinden de!... Güven kendine, gurur yapma yeter!... Belirsiz ben deme, niyet arama!... Edinilen bilgilere göre, lime lime olma!... İrdeleme kendini, rüya görme yeter!... Sıyrık olmasın insanoğlunun de yeter, zaman aksın!...

 

 

 

 

Ardışık kişiliktik, biz... Rıza beklemez hayat, seni benden aldı... Aldı verdi savaşı bu sanki, benliğin ortada sonuçta... Zindanda kaldım 18 yıl, gel çıkart beni diyorum... Ahu'ya Araz demişti, haklı da... Yazarımın ruhu şifa bulup, geri döner büyülü yazılarına umarım... İşte bende; böyle böyle kelamı kaleme çevirdim, rahatladım...18. Yaşında; benliği yazdım, umarım iyi yapmışındır... Felaketin ne derlerse, issizlik derim... Çünkü: Doğum doğalı yalnızım; yani ailem dışında ancak, bunu anlamam yıllarımı aldı...! Uğur benim yıldızım oldu; bunu çizdi gözlerine, tekrar iyi ki tanımışım diyorum... Yoksa nefret serisi; her şekilde devam edecekti, iyi ki etmedi... Uzaklara gitmek, nefrete çözüm olabilecek sandım... Şehir olmasa da, mahalle mahalle dolandım... Acı sevgi nefret; hep kişi için mi olmalı, dünyevi binbir olgu var belliki... Kişilik denemeleri de; onunla birlikte başladı, haksız da sayılmaz... De ki; ben hikâyelerinle günce mi, nasıl birleştirdin... Hep o; Onur kişisi birilerinden bir şeylerden nefret etmek için, yol arıyordu ki... Belki nefretine, kılıf bulabileyin... De Aslı vasfı neydi... Cok kızgın olunca, dünyayla ilişiğini kesiyordu... Haklı olarak... Bende nefret etmemek için, yol arıyordum... Hakkım varmış gibi, yok muydu... O yüzden, oykunu yazdım... Galiba: hem göz hastalığı vardı; bir uyduğun da, kimisinin yüzünü hatırlamıyordu... Hemde unutmak istediği şeyleri, unutmuş rolüne bürünebiliyordu... Hem kendimi; oyum oyum oydum, hemde ne inatçı çıktın sen diyebildim... Unutun mu bilmem, ama... Ne zaman insanlığı sevebilecegimi, bende bilmiyordum? Halende sevdiğimi, söyleyebilir miyim bilemem... Bir gün ben herşeye; göğüs gerebilecek miydim, hayır asla... De sen; kendine yeni kimlikler verebilmek için, herbir şeye inat etme sen dedim ancak... Senin rol model aldığın: Bir yazarın isimlerini alarak; yeni bir hikaye yazmıştın, devrim ve deva... Sahi sen devrim ne bilir miydin, ya da birine deva olabildin mi? Anca uzaklara inat de gitmeye çalış, belliki kurtuluş olur diye... Toprak ve su olsun istedim, belliki seni seviyorum diyeme neden ancak... Belki karakterlerin der diye düşündüm, yanıldım... O anda nedendir dersen; karakterlerini bile ya töre yada aileye kurban gittiriyordun, anca... O an o günlere göre: Bir çıkıştı bende afşin gibi; laciverte kurban gitmemek için, kaçtım... Nefretimi: Öfkeni nedenlerini inatlaştığım ne varsa; bırakıp mutlu olmak için, renklere sığındım... Ama asla dünya olgularından kopamadım ve de kendime sığındığım halde... Kadın cinayetleri: Doktor cinayetleri; polis cinayetleri, hiç bitmedi... Nedense; kırmızıya güneşe sığındığım an, bir dakika... Kurguya döneyim diye; hayatın ta kendisi diye, diziyi çevirdim... Kendine göre: Ne karakterim afşini; ne de münevver karabulutü unuttum... Sadece doktorlara, kadınlara el kalkmasın... Onlarda; Senin benim bizim gibi, birey... İnsan kendine kıyar mı? O zaman canavara dönersin ışte, dünyada yaşanmaz bir hal alır senin yüzünden... De terzi kendi söküğünü dikemediği anda; afşin gibi, ancak... Daha acısı, zerrinin hayatını anlatmak istiyorum... Benim değil, ama benimseyerek okuduğum bir hikaye... Sakın, böyle hikaye olsun demiyorum... Anne gibi; anne olduğu için, seviyorum... De töre kurbanı; sadece kızını ,

Loading...
0%