Yeni Üyelik
31.
Bölüm

Gımıldan

@karainci

 

Sorumluluk deme; insanlık bu ya de, iyiliğin varlığını göster!... Aycan ay olmayı seç; kimse zamandan korkmasın, dinlenmeyi öğren!... Anlamlandır olayları; mistik bir varlık gibi korur, seni korumaya yelten neydi diyerek?! Herkese inanmayin hatırlat; incelik ipten kaynaklanmayır nida, eden insani tarafları olsun da!... Yolları ateşler ile çevrili olsa da; haklarını aradığını onlara göstermek için, ateşleri şu ile söndür ve onlara uçup anka olma özgürlüğünü ver ki!... Hayatlar dan suç unsurunu atıp; kötülükleri iyiliklere çevirir ve insani taraflara dön demeyeceğim dediği zamanlar için, adalet kapanı oluştur insanların içinde ki?! Bunları bana empoze eden yazarımıza teşekkürler; ada içinde kalsak, demet demet yeşillik içinde daha mutlu daha huzurlu aydınlık olmalı ya herşey!... Leman seni bir rahatlatır; etme bulma deme işte, iste daha güzelini!... Temenni bul diye değil: Kır parçala yönet diye; açma canın yanar ise, parla herkese anlat herşeyi!... Niyetini belli etsin diyerek; bana öğrettin, sağ ol!... Yelkenli oldun bana; yanındayım dedin, özgürlüğe yeni bir imza attırdı bana ki?! Aldın aklımı başından; leylekler getirmedi senin diyerek bana, adımını doğru at dedin, esme rüzgar benim yanından ayrılma dedim!... Yıldız yıldırım çarpar diye korkmaktan; navigasyon gibiydin yeminle, aydınlattın anlattım kendimi içime!... Sağ ol; var ol teşekkürler, tanıttın beni bana!... Nilüfer ler arasında ki; nilüferi güçsüz kalan bir alanda, millet birlikte yalansız riyasız bir hayat için demem gerek ki?! Dünya hayat bir çukur şu anda ki; an içinde psikoloji insanları insani durumdan kurtarır mi bilmem de, altın rengarenk umutlu bir yaşam için hızmadan kurtulmalı!... İyiliği bulmalı insan ki; öğretmen olmalı insanlar ki, güneşi sadece kendi için açtırmama ki?! Bugün De yarınlar nefes almayı bilmeli; tarihinde olan neyi yaşaması gerekiyorsa eğer, bu evrende yaşanan bir alan olmaz ki?! İçimizdeki ozanlari susturabilmek için üste çık insanoğlu ki; insani hallerin rabbim tarafından sana verildiğini nasıl unutur kişi karakterin, kimin tarafından oluşturuldu acaba bilinmez mi?! Yoksa hiçe mi sayıldı şu ana kadar; hadi bakalım vay halimize serisi hayırlı olsun ki, şu dağı geçebilmek insanın içinde ki?! Kişiler yardım etse de; köstek olmasın temenni eder karakterler ki, insanoğlu çiğ süt emdi derler ki?! Cinsiyete saygı duymazsa; şiddet de görür hürmet de, herkesin elinde herşey!... Can çıkar huy çıkmaz derler peki; kişilerin huyu suyu neydi, eninde sonunda aşkından perişan olacaktır kişiler dünya ki?! Hikayende aşk var mıydı neydi ancak; perişan oldu kişiler ki, yaşamda her alanda kişiler olgulardan kurtulmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar!... Bu aile bildikleri olsa bile; liman benim diyen kişi ailen olsa da, sana kötü bir şey yapamazlar!... Anlatmak istediğin sen o olmasa da; ben ayakta dik durabilirim diyebileceksin, niye bunları bir akrostiş içine sığdırdım bilmem de?! Bir hikayeyi daha anlamlandırmak istedim; ceylan ne okyanusta boğuldu, ne de hüma olarak acıtan kişileri yaktı sadece?! Feryat etti kişilere; vay halime diyerek, sağ ol yazarın var ol iyi ki kalemine mühürlenmiş şekildeyim!... Ah yıllar, ürkek yıllar!...

 

 

 

Kirli düşüncelerinle; asık suratıyla tehlikede olsan da, tepkisiz kalma!... Ismarlama anla; ıskala anı çatık kaş ile hayat yaşanmaz derlerse, aklın kalbin açıklama içinde ananı öyle an yeter de!... Tahmin et; tavan sana açık bak, ıslak olan ruhunla hayatını kurabilir misin bak?! Aklan aklınla kalbin arasında kalma; lezzet keyif bu dünyada kıymetini bilene, efes diyarlarında kalmışken yıl dönümüne yetişmek gerek!... Yıl baştan sayacak bakalım; aynı çarklar mı dönecek kim bilir, naz yapacak nazlı olacak kişilerle tanışacak mıyız acaba?! Asr değişecek değil ya deme; dene aynılık içinde tepinme diyerek, hem günümüzü hem yılımızı!... Hemde arkadaşımı hemde okuduğum karakteri yazdım; iyi ki tanımışım, iyiki okunuşum iyi ki yeniliklere yeni yıla giriyoruz!... Umarım eskisini aratmaz hiçbir şey; Alçak öğeler varsa yaşama tutunma diyemem; leke son buldu desin kimse, olay büyümeden yaşamayı bilelim!... Memnun değil misin: Merhamet yok mu her şeyi iyi edecek ruhun seninle ama; ilkelerinden şaşma yeter, doğru değişmez sonuçta!... Nasip nefesten gelir; ruhun rabbimle ise bilemedim ne yapmam gerekirse diye, lüksün yok yani!... Asla durma yürü; yurdu koru yeter, aldığım nefes iyiliğe yeterli mi de yeter!... Lezzet dolu hayat bir nefsi yeter de; mahrum olduğum ne var ki, göremediğim insanlık olsun de?! İlerlediğim bu hayat beni kabul ediyor mu de; lakırdı bu de yeterde artar bir nokta da, sende koydun!... Aşağı çekilmeyeceğin; seni çekeceğim de, kötülüğe girdiğim deliğe seni geri sokacağın de yeter!... Mutlumusun hayattan; evvel yaşama inandığım kadarsın, sura üflendiği zamana kadar iyilik için çabalayacağım de yeter!... Uslu bir çocuk olduğum kadar; hırçın bir genç ruha sahibim de, tepkime öğretmenlik yaptı beni de yeter!... İyi ki tanıdım sizi; iyi ki varsınız, yeni yıla geldi kutlama ama olsun?! Merhamet timsaliyim de kendine; uslu kal bul bizi de yeter, raks etti hayat de bil kıymetini!... Öğrettiğin bir şekil de yeter; hayat veriyorsun farkında değilsin, aklın bende kalmasın, bizde yeni heyecanlı ruhlar vereceğiz yeterli olacaktır hayata!... Tahammül yeterli değil ama; yeni öğeler için bu yeter bize, öğretmenin sanki öğrenmek her ana odaklı kalsın yeter!... Gerilme bu anda yeterli; eksik ne varsa tamamlanır sayelerinde, senden benden bizden ötürü anladığım ne ki?! Anlattığım ne olsun kandırma beni de; kendine benliğin varsa aklına sahip çıkıp oturursun, emin adım atarsın hayatta!... Yılmadan yıkılmadan aldığım ne ki; limanda bekleyenin olsun, eline doğru düzgün bir şey geçsin!... Raks et diyecek şevk olsun; aklın yerinde dursun de yeter, kılınç övünç kaynağı ol yeter!... Bakış açımı değiştir hayat desek de; aklın ve beynin ince çizgisi var sonuçta, yenildi dedirtmez hayat sana!... Kendini korur hep; linç etmez kendini hiçbir zaman, arslardır seninle nasıl olsa?! Burası rüya dedirtir sana galiba; eni boyu ne hayatın diye sorgulama, kendince melul melul değildir hayat!... Sakinliğe alışma; enlerde bugün de yeter, lansman bugün çok güzel olur de limana sığın!... Ekler burada yardımda; linç deme, lime lime olma!... Çim ek yeterli olur hayatta; inme indirme hayat de, nereye kadar böyle de yeter!... Sen ben misin diye sor yeter!...

 

 

 

Pandora kutusu gibi, hayat!... Anlık gerçeklikle, burada yanında!... Nefret edemezsin bile, nefesinle!... Doğru yanlış, nerede aramaktan!... Oğul olmayı becerdi mi, ki?! Rastlantı gereği, susma!... Akım yolu, bir sonuçta!... Yaklaşımın, ne?! Aklın, benle dolu değil mi?! Nefes dolu herşey, rahatlık batar!... Kestirip atılan ne varsa seninle, en çokta kotulukler!... Izdırap dolu sanki, nedense?! Patlama derler, patlak vermiş dünyada!... Artık gün gibi, aştığız dünyanın!... Perişanız ama, perişahının kıyıyız sanki!... Aklın almaz, dünyada!... Tıkalı anda, dünyaya gelmiş gibiyiz!... Yandık Allah'ın topuna derler, haklı olarak!... Affet beni dünya: Deneyeceğiz sadece; hak arayacağız, olan bitende!... Fani dünya diyerek; zamanınızı kısıtla, neden?! Aştık, dediğimiz ne varsa?! Lime lime ettik; linç yemedik, neden derlerse?! An dünyada unutulur, o yüzden diyelim!... Resmet hayatı deseler; yok sayarım anı, devam derim!... Eskisini düşünmek için, zaman yok derim!... Nasır tutar nefis, nefes vermez!... Hayata, askıya almakla!... Olmayacağına göre, hayatta sadece çalış!... Sev!... Set kurmasına, izin verme hayatın!... Anın, hiyanet içinde!... Yaşam askıda, asılı kalır zaman!... Yetişen tohumlar, gibi!... Üzüldüğüm, kadar!... Üzüntü yoktur, hayatta desek!... Yengesı burada kaçmaz, senden de yeter!... Nakarat dolu hayatta, nidalar atarsın yeter!... Anı kurtarmak için; yağdı gurledi, canına yetti!... Rüya misin, raks mı belli değil!... Zerk etmiş midir, belli değildir!... Nara at, rahatla!... Iskala yeter, hayat için!... Servet seviliyor, aynı hayat gibi!... Ismarlandı her an, insanoğlu için!... Leyla mısın; Mecnun mu, belli değil!... Askıda kalmış yeterli değil, hayat için denir!... Seneden; ayrı mı kalsam, yeterli!... Eklenti oldum, dersen!... Neslin tükenmedi ya derler, hayatta!... İğreti durup, kaçar zaman!... Sayman gibiyim hayatta, ardına bakamıyorum!... Evlen, etken madde ol yeter!... Veda etme erkenden, hayat sana yetişsin bırak!... İncilerin dökülmesin yeter, ilk anda!... Rus ruleti olmuş hayat, zaten!... Saygı duyma; kıyamet başlamadı derler, yalan!... Açık olacağım, size!... Kendine karşı!... Linç olmadan önce, lime lime oluyor insan oğlu!... Aklanmak için; yıllarını veriyor, bu dünyaya!... Neden bilmişlik taslamak, niyetiyle gelmez insan!... İlgi alaka, nedendir dünya!... Lal kalır an; herbir olay için, neden! İrdeler misin gerçekleri de, yeterli!... Rüzgar ne yöne eserse, gitmeyi bırak!... Ruhunun, anlamını bu!... Gel yada git demişler!.... Raks et benimle, renklerinle yarış der hayat!... İliklerine kadar alış bana der hayat, haklı olarak!... Püsküllü yalanlarla, dolu hayatlar!... Lüle ışığında, yaşayalım daha iyiydi!... Çoğal eksil, hepsi bu hayatta!... Farkındalık bu hayatta, anda dışlanırsın ya!... Eskitme atasözleri; dost kara gün içindir demişler, haklı olarak!... Randevu bu ana deseler, raks etmiş midir hayat!... Penceresi varsa hayatın, gökyüzünü de görebilirsin!... İncele anı, işe yarayan birşeyler bulursunuz galiba!... Nokta mısın hayatta; virgül mü dedim, durdum kendime!... Ondan sonra, pinokyo çıktı karşıma!... Kırılmaz vazo idim, galiba!... Yeterli olusmuyun, bu hayata de yeter!... Oldu olacak; nereye gidiyoruz, nereden geldik bunlar önemli... Dert yüklü dünya: Renklisin de; bunu kendin bilse, yeter!... Evel senindir, yeter!... Vesvese de, yeter!... Esti gürledı; havalar de, yeter!... Balon gibi, söner hayat!... Oldu olacak, o kadar yeter de!... Şakrak bul, kendini !...

 

 

 

Akıllanman; neden bu kadar uzun uzak kalır, bilinir mi hayır?... Limit neydi limitsiz yaşardım ben; her bir gün geldin gösterdin gerçeği, neden sorgula dedin bilmem... Çiğnenen yollar gibi; bedenler olsun, günü kurtarmaz nedendir!... Israr mı değil, nefesi izlemek doğru... Nefs demişken; nefes, nesilden gelme... Taktım, olur bir gün... Yalçın benim arkadaşım; çocukluğun iyi ki var, var olmaya da devam etsin... Gezegen demişken; bize 3. Gezegen sizsiniz dendi, haklı olarak... Öğüntü ne için verilir, bilinir mi asla... Küskün durma dünya da, hayatın anca öyle devam edebilir... Hanın var değil mi; kaldığım yer, kişiler yoğunluğuyla han olur... Akışına bırak derler ya; sen yinede savaş, herşeye rağmen... Normal olan bu; insanlığını, ruhunu hisset.. Gökhan: Kuzenim arkadaşım dostum; benim elimi bırakan tutan, dağ olan çığ olan herbir davranışta bulunan kişiler vardı... Yinede; var olsun, sağ olsunlar... İnsanlık neydi, bilinmez mi!... Boşlukları; beklentilerle, doldurur hayat... Rant konu olmamalı yaşamda; bu da, vakti kısaltmasın dememeli kişi... Ad günün yaklaşıyor bilirim; ancak bir kişinin de ölüm günü, vah ki vah... Heves değil mi yaşam, anlayabilene... İnme inmesin; akıllanmak için, nefes yeterli olsun... Merhamet: İnsanlık için sorun olmamalı; iyilik aranmalı, kötülük bulunmamalı... İbrahim: Dedem; manevi amcam, kuzenim... Hım ne desem boş; neden bir kelime bile edemiyorum, bilemedim... Olur olmadık zamanlarda, hatırlarım... Sevgi mi emek mi demeyi; herşeyin sırası olduğunu bilirim, sonu olmasın dilerim... Men olmamak gerek: Merhamet gibi duygulardan bile kişi; katı olmamalı yoksa, merdiven çıkamaz yaş alamaz... Artık biten yok olan; neden kötülük değil, insanlık oluyor... Neden niçin ölüm var bilemem: Başlangıç neden var o halde; doğum ölüm döngüsünde, insanlık dünyevi arasında kalmasaydı... İnsan iyiydi neyse; osman dedem, amcam kuzenim... Birine birşey desem; diğerini hatırlar ağlarım, susuyorum o halde... Sen insansın... Uslanma, savun kendini... Sonu düşünme durma; bugün için var olmaya çalış, savaş günün için... Musalla taşı diye diye herşeye, boyun eğmemeli kişi... Usul usul; direnç soluksun sana, dayanıklıdır ulusun... Yaşamayı bil, gör öğren... Oldurt herşeyi... Resim çiz geleceğin... Ufkunu gör, gül... Misafir olduğum hayata; sen bana savaş açamazsın, de ne olur... Yetişsin bana kurtarsın beni dediğim; kim ne varsa, seni bulsun... Endişe seni terk etsin, yeter bana... Sanma korku kötülük tek seni bulur; hayır uzak tutmak için, çalışacağım galiba... İbretlik bir yaşam senin ki, bende konuk oldum desem... Rende değil hayat ama; seni üzmesin diye savaşırım diyordu, karakter... İyi ki okumuşum, yazar iyi ki yazmış... Yazarlar demeliyim; bir kişi, bin karakter var tanı dığım...

 

 

 

Bir ablam; fulu diye bir hikaye yazmıştı, karanlıkların ne kadar zifiri olduğunu göstermiş... Aydınlatmaya çalışmıştı günleri; bende aydınlık günlerimi, nefretle görmeyip karanlığa itmiştin kendimi.... Bu yüzden; flu yapmıştım seriyi, yazar ablamdan esinlendigim doğrudur... Hayata, devam edelim... Aydınlatılma için, anlatmak gerek... Men etme kendini, bir şekilde hayattan... Akla kendini, anlatmak için... Nehirde yıkansan; yutar mısın laftaları, neden diyerek... Cephe al... Ev ne nerede, belli olsun... Varlık ne, varlığını belli et... Araştır; açıklama ışte, anı bil... Perde vurmalarını, engelle... Sınırı; sen çiz, sonuna sen git... Iraz, sen ol... Zenne ol, ilk kez... Sen ben o ayırma, herkesi düşün... Onda bunda medet arama, bil bul öğren gerçekleri... Nefret çözüm değil de, benliğe... Umut arama, unut geleceği yaşa... Niyaz etme; mutlu et, uyutma yutma... Yaşa; yat kalk, şükret dediler... Asla: Kişilerin dediğini yapma aklın var senin; asılan yürek canavar değil insan bunu anladığında, ruhunu kabul edersin... Şimsek çak, aydınlat bari... Anlamıyorlar, sonuçta... Tarumar olduk; sorun olmadı mi dedikleri, duyulmadı duyulsun istedi... Sadece karakter diyeyim; kendimi yaşamdan, soyutlayayım ki... Melek karakterini gözlemiştim, bakamamisim yüzüne demek ki... Ben o insan mi diyerek; tekrar yazarın sağ olsun, var olsun kalemi ışıkla dolsun... Bizim yolumuzu, aydınlatsın... Damlalar bizi yıkar, temizler içimizdeki kötülükleri... An gelir, anlar mi kişilik... Mevla gibi; neyzen eder mi bireye, inat... Lezzet nerede, dünyada herşeyin tadı kaçtı değil mi? Aklaya paklaya geçirmeliyiz de; liz de kendine, birkez daha unut herşeyi... Ardına önüne bakma, birkez daha... Rüzgar essin, sadece yeter... Yani ablamı; bu yola alet ettiğim için, kızmasın lütfen... Laz olsam; koca karı inanışları, beni paklar mı hayır... Evlat olmayı beceremedim hocam, ev arayışına o yüzden girdim... Veda edemedim; sonsuzlukla bakışamadım, nefretle gözledim kendimi neden? Ender bir birey değilim; ruha inanmadım, insanlığa gülen olamadım? Nereden geldi cesaret bilmem ama? Ben kendimi eve kapatıyorum dedim, geleceği gerçekliği unutarak... Tartakladın kendini: Yeter zarar verme desen de; hocam ben buyum, sağ olsun var olun... Bugüne kadar geldim; yarının ne olur, gelecek anı istiyor muyum bilmem de? İyi ki seni tanıdım; levent doktor ki, dizide de vardı... Herkes dalga mi geçiyorsun derse; vallahi hayır aaa, Levent yüksel ve Haluk levent de var... Onlarda müzikleriyle; şarkı sözleriyle bana, yepyeni bir dönem açtırdılar... Doktorun sende yaptım; kızsan bağırsan da, iyi ki iyileştiriyorsunuz beni... Dedirtme, beni... Ehle sadece... Lüzum yok, küsmelere... İnceldiği yer, neresi? Kıyma bana, deme... Irgalasın, bir şeyleri... Zan ol, bitsin... Islak imza benimki, daha dayanıklı de... Mert ol yeter, hersekinde... Dert nedir? Eğri doğru... Reklam bu... Temiz yanım, olsun... Benlik bu... Emin, adım... Nesli yıkık... İklim, bu ya... Memnun et bari derler, öyle olsun bari...

Loading...
0%