Yeni Üyelik
26.
Bölüm

Gözler Önünde

@karainci

 

Gündelik yaşamında; bana en iyi gelen şeyler kurgular, sağ olsun var olsun yazarlarım... İyi ki yazmışlar, gününü seslendirdiler... Kurulu düzen var mıydı hayatımızda, hayırdır? Uzlaşma benim için ters diyenlere, neden yaşadığım kanıttır! Limit zorlanmak için vardır, değil mi? Üsküp'e gitmeliyim; ölümü tatmamak için diyorlardı, galiba karakterler... Pespembe olamadı hayat bir türlü ki; hayat karakterlere farklı seçenek sunsada, ben neden orada değilim dememeli kişi... Keşkeleri olmamalı; yazar her bir satırda şunu gösterdi bana, sağ olsun var olsun... Yazmaya devam etsin... Ezgi şu ki: Sen ben o yok dünyada; düşmana karşı biz var tabi, düşmanda insan sende... Zaman; zemheri, her bir an tehlikeli... İyi niyet yoktur; bazen vurup kırıp, daha iyi yapacağını sanırlar... Yeti bu olsa bari: Kurtuluş yolu bulunsa; savaşla barış gelse, ama nerede? Ettikleri eziyet yeter mi; ettiklerini bulurlar mı, bilmem! Temiz yürekler vatan için şu an bile savaşıyor; kurtuluş yollarını kaybetmelerini istemiyorlar, iyi ki vardılar kalbimizde var olmaya devam edecekler... Eski bir film gibi; olsaydı yaşananlar, kimseye zarar vermeseydi... Burkuldu yürekler; aslında bugün, zafer bayramı 100 yıl olmuş... Ufkumuz bir asırdır açık; yolumuz sağlam görüşümüz özgür kaldı, özgürüz sağ olsun var olsunlar kurtuluş için çalışanlar... Limanlar sağlam gemiler gelse de; yıkılmaz kale gibi, sayelerinde... Umut her daim bizimle kalsın istediler; olgular karışsada işin içine, iyi ki yapmışlar... Rüzgar es, onlara selam götür... Belirli zaman aralıklarında, yaşamaya çalışmak... Ağır gelir, bedenlere de... Eskisi gibi esti rüzgar, daha güçlü yapar beni de... Ring değil yaşam; daha keskin, daha akıl almaz der karakter... İnceldiği yerden koptu; ip yıllar sonra, neden? Akıllanma olayı ister; insanlık ancak, olan biten bu... Karakter içinde kalan; güç kırıntıları için, bende tutum un kaleme... Kendi kalemini; yazarın kalemiyle attım, sağ olsun var olsun... Yetti artık denilen, noktada... Arka plan çalışır, nasıl mı? Nesli tükenecek mi; nesli kurusun topuna kibrit suyu denilen gibi; davrananlar canavarlar için, olsa gerek... Israr kıyamet; nereye kadar gider, herşey... Lüks yaşamı ben mi istedim; varoşluğumu ben getirir giderilir, kim bilir... Galip olunan bir yaşamda; zaman istediğim yönde olsa, keşke... Irkın yok senin denildiği gibi; Yalgı sıkıntı içindeydi neyse ki, karmaşık hayatta... Karakterler madalyonun arka yüzü gibi; davrandığını bana gösterdi, eskisi beni doğru yola itti... Heyecan dolu yaşam gibi; herşey yaşansa da, bil gör istedi... Ruhunu renklendirdi; umut doldurdu, sağ olsun var olsun... Ay ışığı, bilgini göstersin dedin... Yitik ruhunu, tedavi etsin dedin... Gün gelir anarsın; eski, bir umut kırıntısını... Ümitlenmek istersin, olunca gücünde... Neslin ne ki; geleceğin olsun demek istersin de, aileyi kelimelerinle sevdirdin bana... Sağ olsun var olsun yazarım; iyi var iyi ki kalemi devam ediyor, kelamın böylelikle son buluyor... Rahatlıyorum sayesinde, iyi ki tanıdım seni... Fener tut bana; seninle iyiliği bulayım diyeceğim, kişiler var... Enleri yaşamak için, kendimi tanıdım... Renkler mi; renksizlik mi bilemedim, günlerin nasıl olacaktı? İstemedim, hayat... Seni sevemedim...Adalet içinde; deva da bulunur, cefada... Altın sevdan derler ya; içindeki mutluluğu söndürme de, milena öyle yaptı... Ne yaparsa yaparım: İçindeki ateşi söndürmedi; anadan sevgi görmese de, görmek bakmak arasında bir yerde milenaya babası yardım etti... Sahi kapatın perdeleri diyemez: Kimse de; bugün yeni bir takvim daha gelecek, yeni bir dünya olur mu? Bilmem de! İyi olsun herşey; Galataya çıkmak gerek, bu hayatta... De kendine liste yapmak gibi oldu: Olsun yeni yılda; yani takvim de olması gereken, buysa eğer... De: Sen bil sen seni demek gibi oldu; ne küçük ne büyük olgulara karşı duracaksın, sonuçta... Açık oturumda olsak; bu kadar kötü geçmezdi bir takvim, ben neden yıl demiyorum... Gel gel: Şenlik var der gibi oldu; ama ömür bitmiyor takvim bitiyor, yaş alıyoruz yıllar eklendi ise? Kim kirlenmiş çığlık, duymak ister... Sahi: Yiyin efendiler yiyin deyip; haksızlık olduğu, noktalarda oldu... Tavuklarına kışt demiyorum... Allah'tan bu biçim yaşamda; dünya demiyorum, dünyayı biz değiştirdik... Cünkü yaşamımızı değiştirsek, keşke... Bir selam sana diye: Sağ sol yap; doğaya göğe bak, değeri anla... Vay kurban, deme kendine... Bugün dönen dönsün şu an; yoksa inadına kapıları, kapatma... Money money de ki, ışte... Tıpkı hızır ve ılyastan istediğim gibi; sahibi geldi buraların, raconu kes desem... Yapamazsın, bilirim... Demedim mi demek istemiyorum; bu takvim, keşkeye dönüyor olay sonuçta! Ötme bülbül diye; kızmaya hakkım yok sonuçta, iyi bir anıyı hatırlattır sana... Belkı 68 de doğan babam gibi, türküler ile yaşa hayatı... Ayıpsın ayıp deme kimseye; yapmada, sadece iyi yaşa... Ne ola yar ne ola deme kimseye; demem, sevil be yar... Aynalı kemer; al yada aldır, kendine de... 2024 kadar; yaşayabil de, sen gün saymadı... Neden makara geri sarmasin; diye, değil mi? Kayalarda; kendini huzurlu hisset yoldayım, deme şansım olsun... Yol verin ağlar beyler diyebileyim, dik durayım... Allah emri desek de; kader bizi dik başlı mi, yoksa olurcu mu yapar bilmeliyiz... Kavaklap eserken; dur, diyemeyeceğimiz gibidir... Bağlar çözülmesin, sonuçta... Yıldızlar, sana yol göstersin... Sonuçta; dağlar dağlar deme, isteme yolunu kendin çiz... Türü olan varlıklara da; saygı duy, tıpkı insanlık gibi... Sevdan; doğa gökyüzü olsun bu sefer, hayır deme... Sevgiye; mutlaka beni bulmaz, deme... Mehmet ağa seni bekler; belki herkes o değil, bana iyi davranırlar de... Yoksulluk; yoksunluk, çekme... Elveda deme, bu sefer... De; Kelebeğin yaşam öyküsü muamması gibi, olmasın... Dans et, destekle... Kara kuru olmasa da; birşey bulursun, sen yeni bir güne takvime gülerek bak... Anlıyorsun değilmi, herbir isteği... Köy kasaba isteme; daha büyük um, sen ben o olmaz deme... Oh be bitti; bir takvim demek aklına gelmez, 2 ölüm olunca... 2. Yolculuk; orası da olsa... Olüm; dünyevi için, korkutucu... Kerem gibi, olmaz kimse... Sonuçta: Bir öğretmene ağıt yaksa; ne meslek kirlendi, 2 günde... Adıloş; ben gittim diyebileceğim, kişiler nerede? Ah mazi demesin, hayat... Kavga bitmedi, bende... Mirasyedi olamadı, ben... Sonuçta; kolların birleşmedi, düğmeleri olsun... Yine yeniden, hayat sen de... Kızılcıklar olana kadar, bekle... Değmez hayat; ama unutma, hayata geldin... Boğaziçi, seni beni alır... Karanlığın içinden, çıkartıp... Bebek gibi, bakar... Sır, dolu hayatın

 

 

 

Geldi mi geçmek bilmiyor denirse; ez geç denilen noktada, doğa zaten yaptı!... Cehennem de cennette bu dünyada; net gözüküyor sonuçta, eskiler ne derse?! Duy hisset ona göre yaşamayı bil; yıkım nerede gelecek belli değilmiş onu anladık, oldurtma hak ver yeter!... Lüzumsuz yaşam desek; hayat zamanı kısıtlamış olunur, cuk oturup hemencecik kalmak gerek!... Ufkum benimdir güzeldir yeter; limit arttırma yaşam dedik sanki, artık yetti daha fazlası olamaz denildiği an?! Dağ kırılır yen içinde kalır; rastgele burada zamanın kalmış denilmez ki, ıska nedendir yeterli bulunur?! Kan damlar toprağı suyuyla yetiştirir; incitme beni desek, nereye kadar koşar yüreğim?! Mahvol denmedi; bana bize herkese yetişiriz yüreğim, benlikleri yetiştiririz galiba?! İnecek inmeler var yüreğe; altından kalkarız ama, leyl yürek?! Geleceği bilmeden; şu anı doyasıya yaşasaydı bari, incir ağacı yüreklere meyve verselerdi keşke de?! Risk bu ya; yaşam çok kısaymış bilemedim, farkı fark etmek zor değil görülmez sadece?! İnsanlığı al bana; yaşamı ver de yeter, güzel günler seni beni alsın yeter!... Şu anı versin bana desek ya; üzüntüm sevincim bir şekilde atıyorum dedi yazar, bu günleri de atlatırız umarım!... Zemin saklanırken; yeni bir umutla geleceğe tutunmak ister yürekler, işte bende tutundun bir kaleme!... Sağ olsun var olsun yazarım; ruhlar özgür olmalı dedik te, andan kopmayarak dedim!... Yazarında öyle düşünüyor; anlatma bir şeyleri, yok etme dünyanı dedi yazar haklı!... Yazmaya; yaşatmaya, yaşamaya devam etsin yazarım!... Nihayetinde batsın dünya demiyoruz ama; battık gitti derim, yazarında bunu anlar umarım!... Zanlısı olma zamanın ona yenik düşme yeterli; aklan yaşamdan yeterli olsun yeter, lal olmak çözüm olsa yeterli olur mu bilmem?! İrdele yokluğunu belki; yaşamı bulursun, misak yeterli olsun yeter de?! Mutlu musun bugünden; orda yerin rahat mıydı diye sorsunlar, dinlet dinle zamanı yeter?! Şu ama elimden ne gelir dersek; kalemle yazılanlar bile yeter, sağ olsun yazarım var olsun!... Linç olan ben miyim sen misin bilemem de yazarın: yazmaya; yaşamaya, yaratmaya devam etmeli!... Bu olanlara inat; aydınlıklara adım atmalıyı bu yürek dedi karakter, dert olmaya değil çözüm bulmaya gidiyorum dedi haklı da!... Ertelediğin ne varsa; anında yaşamalısın yoksa, zamanın tükenir ya da karışır ayağına!... Nefer ol bütün kötülüğe dedi sanki karakter; iyiki okumaya başlamış, var olsun sağ olsun yazarım!... Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etsin!... İncindigim kadar incitebilirim; keşke kinci olabilseydim demiştir karakter, irkil demedi dünya ama?! Yerimde duramıyorum diyor karakter; niyet nefes alabilmekti, nefslerin kölesi olan kişilere düşman olmamaktı!... Cinnet nedir bilmekti; dünyada cenneti yaşamaktır, karakterde öyle yaptı!... İki üç adımın önemini bilmekti; yazarın kelimeleri de öyle yaptı, yaşama yetişmek için?! Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etmeli yazarım!... Arsız dünyada; uslu durdu karakter, renkli rüyalar otelinde olmak istiyordu karakter!... Aglatma dünya kişileri dedi haklı da; sınırları çözmek için, içinde olmak gerekir dedi kurguyla yazarın!... İyi ki okumuşum; ışık oldu bana, sağ olsun var olsun!... Mesut muydu dünya; üstün müydü insanlık, bilinmez!...

 

 

 

Güller insanlara benzer çabuk solar; üzüntüm kendine değil yaşamı kısıtlayanlara de, linç edilen ruhun lime lime olan bedenim de?! Edilen dualarda kalmak ne yıkıcı; rengini aldılar senden deseler de, sığmadı koskoca dünyaya!... Öldük öldük desek yeridir; limanda beklerim dururum ama, ölümün geleceğini bilemezdim!... Direnç sahibi insan değilim de yeterli; olmadı uğurladığın ruhun oldu nedense, Nefs nefes arasında neredeyim diyebilmek önemli!... Mapus kalma; maruz kaldığın ne varsa, yaşamasınlar!... Uslu uslu dingin dingin yaşayanlar; sevdalı hayatları mahvetme yani, vicdan yoksunluğu burada dursun!... Ah ettim ana; kurtulamadım, zindan oldu zaman neden diyenin olmadı?! Geçmişin geleceğimize feda oldu; erdin eridi umutların, bedeninde çile oldu ruhun galiba bu hayata!... Tamam dediğim zamanlarda; neler olacak acaba, insani duygu varsa?! İnsanlığını yok etmezdi; metnetsiz derseler, kendimize bakın derin!... Hadi oradan dünya demek vardı ama; âdet yerini buldu mu şu an, dert bir ben miydim?! İlken vardı belki ancak; baba olamadım dünya, bana akli melekeler yerinde kalsın!... Kırdığın kalp varsa dersek; adam olacak çocuk varmıydı, leylaydım geleceğin belki!... Isın bana karşı demeyeceğim artık kimseye; mısralarda kalan hayatın yüzünden tuttuğu yeminler gibiyim, hayatın umutlarını aldı benden sonuçta!... Tahammül ettiği zamana kadar; vardım yokum şimdi saklanamadım kötülüklerden, asildin kaldım zamanla kırıldım sana?! Hayat nefes olsaydın ya; hayat bana nefesimi verseydin, ellerinden kayıp gittim!... İnsanlığın kaydı gitti yıldız oldu desinler bari; avcıdan kaçamadım olan oldu demesinler, veda değil yeniliklere kapı olsaydım?! Geçmiş kahraman olaydı; adalet nerede, ağla dünya sıralı değil ölüm!... Evim tahtın oldu; vade doldu demesiydi zaman, damla damla kan bana abi ver desem?! Niyetim gülüp eğlenmek desem; etki derler, aman boşver hayatınızı mutlu yaşamaya devam edin!... Esin olsun anım yeter size; ruhu güzel pınarlar bana arkadaş oldu, pişman değilim zamanından!... Şimdi yada sonra olacaktı olsun; ey dünya senden razıyım diyemem galiba, yitip gittim sonuçta!... İnsani duygular olsaydı; anda kurtulup barışırdım belki, doğa beni itti!... Evim neresi gidemem diyemedim; ektiği çiçek ne denmesin, ring burada mı ben hazır mıydım bilmem?! Mısralar yazsa ne demeyeceğim; adalet gelir belki dünyaya, insanlık neydi sahi?! İrdele dedi; rıskı bul dedi, fark bu dedi!... Yaşadığım yer; anlat anlamaya çalış bu sayede, yaşamı öğrenirler belki!... Niyet deme; dinlet de herkese, evim neresiydi dedim!... Özgecan için son nefesinde neler anlatır dedim; minnettar kaldım der miydi yaşama, asla!... İnci idi; inciltiler nihayette, adalet yerini bulamadı bu dünyada neden dedim?! Doğa içinde kaldı ama; nefesi yetmedi yaşamaya, eğer diyemedi!... Gezmesi tozması; anı yaşayamadı, incindi!... Söyleyemedi resmedenedi neden; men etti kendini, endişesi geleceğe idi galiba?! Nehirler onu aldı; kayboldu, cennette tahtı vardı!... İnsanlık için diyemedi galiba; çapa çaba oldu mu ki, artık yeter demek için pişman olmayalım diyedir herşey!... Aklın kalmasın demek gerek galiba; birçok kişiler yardımıyla yazdım, nedenini bu serilerin?! İyi ki diyorum; iyi ki adalet savaşı var, devam etsin!...

 

 

 

Evin etin nerede ki; yaşam seni bulsun, veda et kişilere!... Tek başına ayakta kal dendi sanki hayır; lime lime olsan da ses etme, atıl geleceğe geçmişi bir kenara bırak yeter!... Tımarhane içinde kalmış deme kendi dünyanı oluştur yeter; liya et ben buradayım de yeter, ısrar kıyametle yaşadığını cola yeter!... Kıyma kendine; kızma olgulara, dünyayı tersine çevir belki düzünden daha iyidir bilemezsin!... Bırak düşünmeyi; harekete geç ardına bakma, devam et risk mi yaşamak istemek olabilir?! An içinde kalırsın bilemezsin; ne yapacağını niye nihayete erdiremiyorsun, kendini kırma beni!... Baharın gülsün; adım atıyorum sana, sende at!... Umarım raks ederim senin için ama; bana gelmen gerek, arar bulurum seni diyebileyim yeter!... Sela değil; selam olsun dünyaya, evim burası bırakmam leylaklar olana kadar!... Leylekler terk etti; aklın yerinde fikrin nerede, mıknatıs gibi yapış bırakma!... Seslendim duymadın neden; öyle yada böyle bu an bitiyor, yapamadıkların değil yaşanmamış ana odaklan!... Limit dolmasın; yaşama sevinci olsun, geleceğe umut olsun dedim!... Evvel zaman tekrar olur; ben anı yaşayın da dedim, hayat küçük umutlar büyük ayrılık baki!... Aydınlık az yılmadan; yenilenerek geldik bu güne, dert yeni bir umut ise?! Geçmişi silemezsin ama devam edersin; insanlık bu an içinde an yaşar, içinde bulunduğun durum gereği çıkmazda olursam?! Çekemediğin yükleri at derler; elzem olan şey acılar unutulmalı, tekrar yaşandığında keder vermemeli?! Limit gereği dedim ama; asla öyle değilim, insanlık hali!... Pınar Emine Irmak neden gitti demesinler ya da desinler; okudukları bilinsin, mesut muyum asla!... Münevver de değişecek; intikamı alındığı gibi ki, keşke intikam kötülük olmasa!... Mutluluk huzur sağlık olsa; hendek hepyek gibi olur hayat ancak, elinden alınan şeylere?! Emin adımlarla yapabilirim diyebilir miydim; lekelenmiş hayat, sen temiz kal yeter de kendine!... İnci gibi gösterge ol yeter; nihayete ne zaman verebilirim diyebilirsin, neyleyım halim bu de!... Aşkı sevdayı da yaşayabilir de; zaman ilaçtır diyenler ancak, bulur bir açığı?! Nifak girmesin araya yeter; kırmızı neden buradayım diyemez, artık yeter deyime?! Rota belirlensin de yeter; adım at geleceğe geçmişi kenara it yeter, erdiği ne sen ne olsun!... Rüzgar gelme diyemezsin; mutluluğu unutma umutlan anda de yeter, istek ihtiyaç bu tarafta de yeter!... Şurada şöyle dur yeter de dedi yazar; kız kardeş iyi ki karşılaşmışım, gri hayatta bembeyaz sayfada yeri var her daim!... Benim gelip geçer hayatta; kelimelerine uğradığım, rüya takımı vardı taki?! Beni o kelimelerden uzaklaştıran; insanoğlu olmasaydı daha iyiydi, kırmızı çizgi yorum diyenlere!... Hayatını ortaya koyduğum bir noktada; asla oy vermem diyerek kaçanlara, resmi gökyüzünden hapis körlüğüme itenlere!... Akla hizmet isteklerle; yok ben istemem tanıtımı diyenlere, o söz olmadı diyenlere?! Geleceği nasıl çizdiklerini gösteriyorlar; kara gri liste benliğin kelimelerinde, elinde hayatim var dedim!... Mistik güzelliktesin diyeyim; yaz çiz bende izleyebileyim diyeyim, ağlamak değil güleyim diyeyim!... Zinde kalayım diyeyim kelimelerle; beyaz liste sayesinde, sağolsunlar varolsunlar!... Yazmaya; yaşamaya, yaşatmaya devam etsinler!...

 

 

 

Niyet bul; ukde kaldı deme, kızdırma hayatı!... Langırt oyna benimle; edilen zaman ersin sona der gibi, resmet hayatını!... Kendi başına dik durabilecek misin sen demek yerine; ıskalama hayatı şu yönüne de bak demek gerek, zaman zebani olmamalı hiçbir şekilde kişileri ona destek çıkmamalı!... Kötü anlamda baktım olmadı; görüldüğü gibi olmalı derken, alplerde bu kadar şen yaşar kişi ol yeter!... Leman da var; leylakta ışığın seni aydınlatsın, kaçma hiçbir şeyden!... Lal olma laklakçı ol; ısrarcı hayat bunu gerektirir, perişan pazar gibi kalırsın işte neden mi?! Pazarları çok sevilir ama; yalnız kalır hep ertesi gün yüzünden, alacaklı gibi gelen iş temposu!... Pazartesi sendromu var ki; muradına erip mutlulukla adam akıllı dinlememe durumu vardır ortada, umutla bu anı beklersin!... Halbuki 48 saat sadece yatacağın dersin ama; nerede kalırsın dört başı mamur şekilde, şekil şartlar düğün dernek dersen yatak yorgan!... Eller havaya sesi duyarsın; elleri yorgandan çıkarmak istemezsin, kaçamazsın geçmişinden!... Çocukluk arkadaşın evlenmiştir; kestiremezsin olacakları, keşke bende dans etseydim ukdesi ile kalırsın!... Halbuki ne çabuk geçti zaman dersin; esen rüzgarda sana birşeyler yapmadığının kanıtıdır, resimde sen olmayacaksın hiçbir zaman!... Bunu unutma; aklına kazı, pamuk şeker yaptım çünkü?! Güncemin bir parçasıydı; iç dünyamda bir çocuk gördüm onun kanıtı olsun, ayrıca 24 senenin ispatı!... Çok mutlu olsunlar; saygılarımı sevgilerimi devam ettirmişler, problem yaşamasınlar!... Eğer sen bulursan beni; gitmemi bekleme yani, iç sesim de elim kolum bağlı deme sonuçta!... Sınırlarıyla yüzleşemiyorsan diyeme bana; 24 yılıyla yüzleştin, neden yapmadım bugüne kadar dedim!... Rüyadan uyandım bir nevi; soğuk bir su çarptın yüzüne de, tek adım atacak takatim kalmadı!... İnsanoğlu yan taraf bilemeden geçer güne; seçemez iyiyi kötüyü severse eğer, temiz yan bulamazsın bir an gelir de?! En içten zamanı; değersiz anlarda harcarsan ne olur bilir misin, rivayet gibi oldu anlatımın!... Sen sen olamadın; kendini ayağa kaldırdın ya, yazıklar olsun sana diyeceğim de?! Erdinç misin bilgiç mi bilemem; 30 senedir yapamadığını, 60 senede yapamazsın belli değil mi?! Niyet neydi; her düğün dernekte yok artık diyorsun neden, 5 ne bir kim kıvamındayın acaba?! Niye ar çatlamış derler; şimdi şurada benimse, kestirme anı bitirme!... Laklak öncesi; lal olmasaydım iyidir, anlat anı yaşat!... Fener ol kişilere; Tan yeri gelse yeter; adlandırma bir şeyi, naylon hayat mısın derler!... Anlamaz misin; nehirde yüzen balık olursun, leylak olsun yeter!... Aman demez; maksat sen olunca az gelir zamana yeter, gelip gör halimi rüyalarda mıyım değil miyim bilinmez?! Pespembe hayaller gibiydim; inecek yer bulamadım, neredesin sen?! Diyar mısın de; gelir misin, insanoğlu olduğunu hatırlar mısın der misin?! Lafını yutma hiçbir şeyi diye; iş işten geçmesin yeter, yorma beni yeter!... İpte cambaz gibiyim; ortada kalma sana göre değil sonuçta, renkli rüyalar oteli der gibiyim!... Umduğum ne bulduğum ne olsun yeterli; memnun muyum asla, yanlış şeyleri doğru gidip göremediğindir!... Bugünlerde neler gördüm yaşadım bilemedim ki; neler söyleyebilirim de, bana görmediğim ne var diyemezsin!...

Loading...
0%