Yeni Üyelik
37.
Bölüm

Seni Bana Vermeselerde

@karainci

 

 

Açık adres; değil mi dünya olayları, sen ben o kaçmak isterken! Öteki varlıklar; ne olacak? Sen o; hukuki süreçten, yararlanırsın... Da; ya ötekinin adaleti, o halde bende... Kendi Mihriman'ımı; istiyorum der, tekrar filizlenmek için... Her şeyin: Bir çaresi bulunur diye; kandırdı kendini, kişiler... Sahi; bir ateş ver ahım geçsin, sigara yakayın... Bu kapkara dünyaya, demiyor mu kişiler... Gerçi: bütün varlıklar; değil mi sorunu açtığını fark etmeden, bir başka sorunla kapatan... Bende; böyle bir şey yapmıştım, karşılık ihtiyaç demeden önce! Ofkeni; nefrete dönüştürmek için, sen muhtaçsın demiştim... Bağımlısın herşeye... Gayri; hasret kaldım bu dünyada, diyeceğin hiçbir şey kalmamalı... Keşke; aldırma deli gönlüm dedirtmek, imkansız olduğu anı bekler dururum... Duruşuna bakarım, ne yapıyor bu diyerek? Halime görüş açınca; ne olmuş, bu duruma gelmişim demekten? Nefret öfke; imkan ihtiyaç, muhtaç benliği zorlarken... Zorlukların üstesinden; gelemedim mi, dediğimi ya da? Zamanını hatırlamıyorum ki; zor değil, sen başarırsın kelimesi... O an, ters tepti bu... Da bana şu an; yanan çiçeklerden çok, zamanında koparılan çiçekler aklıma geldi... Nedendir bilinmez, zaman çabuk ve aceleci davrandıkca? Kişinin yaşayışı; değiştiği kadar, vereceği tepkilerde değişiyor... Benim o an yaptığım gibi, de... Hayatı zindan ettim kendine, kişilere halbuki! Kendine yeni bir ben lazım dediğim; noktada, an be an hayatını karartıyordum kendine... Zindandan çıkmam, zor oldu. Ölüm zulüm gerekmişti, galiba ellerime... Sanki saz verip; kendin çal kendin oyna diyordu, galiba... Olay örgüleri de; iyileşiyorum dedirtebilecek mi, Allah bilir! Kötüleşmekte, bizim elimizde... Sonuçta dili; geçmiş zaman birtek insanlar için, işlemiyor... Baksana kara toprak alıyor, aldığı gibide veriyor... Sana, kıymetini bilene... Zamanında; kıymet hikmet ikilisine taktım kafayı, mecburuz diyemem hiçbir şeye... Karakterleri; küçüğüm ama, kendimi yerli yerine koyabilirim diyerek!? Sezen esti bana ki; bir yazar canının doğum günü, iyi ki doğdu iyi ki tanıdım onu... Var olsun; güçle dolsun, sağ olsun... İyi ki doğdun.. De kimseyi görmezse; gözün, kendini görsün... Hayat; sende varsın, bu evrende desin sana... Aşktan vurgun olmaktansa; sevgi nedir bilelim, bu saatten sonra... Sorun hemen çözülsün, iyilikle... Kişilerin; benlikle savaşına daha gelemesem de, ömrümü yaşıyorum desin kişi... Sonuçta; hayatta kalmak ve yaşama tutunmak farklı bir konu değil mi? Ruya da mı insanoğlu; yaşamayı, tam öğrenir kim bilir... De tumba yatak der gibi; ayağı yorganına göre uyutmayı bilmediği an, öğretir hayat yaşamayı... Sanki; armut piş ağzıma düş denilmedi, hiç bu topraklarda... Zafer kokusu için; nice kanlar döküldü, canlar feda edildi... Teşekkür etmeli herkes, bugün... Once Allah'a sonra Atatürk'e! Oyle birini sevdim ki diyebiliriz, ancak? Gözümüze göz değmiş, sanki... Nasıl mi? Egitimimiz; bizle ortak noktada gidemiyor, bazen... De; odalarda ışıksız kalacağım, haftasonuayat seni de... Boşluğa bırak kendini, daha rahat edersin diyor ruhun... Eklendiğin yer; seni kabul eder mi bilmem, diyor kişiler... Havalar nasıl oralarda diyen; yanlar gibi olgular, bizi alt etti... Aşkla bakamıyoruz, bakmak istesek ne olur sanki? İşte; kişiler engeller sunar gibi, bende? Bunun için; hikaye arayışındayken buldum yazarı, iyi ki okumuşum... Gökyüzün genişledi; sağ olsun, var olsun yazarım... Can mühimse, ruhu neden öldürüyorlar... Asla yenilmeyeceğim, sana diyeceğim... Nehirler aksa da, biz göremeyecek miyiz? Ismarla, ruhun güzellikleri... Nesli konusuna; takma- tak, umurum yarın olsun... Sığ, yüreklere selam olsun!... Ağlama; ruh insanlığı unutmadın, bileyim... Gitmem için: Elinden geleni yapsan da; ben kalıp, seninle savaşacağım hayat... Ondan uzaklaş derler: Korumacı kahramanlar him-şimdi ne değişti dersen; hayatın ters döndü kimseye güven kalmadı, ah etmek kime... Lüks hayat mi kaldı dünyada diyerek; kaldıralım kendimizi sev beni diyemez hayat, neden? Ulus: Uluyan kurt gibi tetikte ya; kendi gidecek ya da karşısındaki kişi, zarar var yarar yok bu dönemde... Nefret yeniden aktif; umut yok oldu, olacak yani... Ergin olma, meselesi... Raks ettim hayatla; bugünde, yaşıyorum... Dilim ne der; kulağın ne, dinler... Ender bir varlık; yok artık, bunu bilir bunu derim... Merhamet nerede kaldı, kimse bilmez... Kuzen; bunları seninle açıkladığım için, kızma ne olur bana... Hayat ışte; iyi ki varsın ama, seviliyorsun yaşam bu... Ahla çıkmaz, zamanın acısı... Nereden geliyor, güç kuvvet... Keşif bu bendeki... Israr etmek, işim... Eziyet etmem, güne... Kabullenirın... Sağ olsun; var olsun dostum, tekrar yazdım galiba... Ancak yazarın; iyi ki yazmış, kelamı bizde okuduk... Vaktimiz değişti sayesinde; iyi ki varsın, iyi ki tanıdım seni... Akıl oyunları dedik; ancak bizi kurtarır deriz, ancak... Leman: Sen burada kal; ben gideyim diyeyim, bir kere... İl il gezeyim bari, gökyüzü değişsin... Gökyüzü demişken; yeniden bakış açısı demişken, beni rahatlatır... Özün ne ki, özgür olasın... Kusurlar insanlar için; insanlığı hatırlamak gerek, kusurlarla yaşamalı... Yer gök birdir derler ya, hani... Üzülmek, zerre yarar getirmez... Zeynep olmak için, savaşmak boşa zaten... Üstün yönleri buldum bir yazarla; daha bütün kötü yanları, kusurları örter mi elbette!... İşte: Gökyüzü hikayesi böyle yapıyordu; sağ olsun var olsun, ben anlatmayın daha fazla... Siz okuyun... Yer yüzü; sizi kabul etmedi, demek bahane... Ermiş olmak; şahane diye bilmek, sonu bilmek iyi olurdu... Nirvana; seni beni paklar mı, elbette... Eğdi, başını... Rahat etti ici derler ya, ışte o gibi... İrkilmek gereksiz; neden mi, ip ince boyun kalın demişler... Pek güzel bir an; yakalamak ister canım, bilir misin? Ektiğin gülleri, sulamak gibi derim... Kıymet bilmek mi; görmek mi dersen, bak-gör derim... Yener ve ipek ikizlerdi; bana uzak olsalar da, kendilerine yakınlardı... Bir ton öğe öğrendim; onların davranışlarından, gözlemlerinden... Sağ olsunlar, var olmaya devam etsinler... Yanlız ben miyim, sen mi ?

 

 

 

 

Biri var desen; irade beyanı sorarlar size, rüzgarlar ruh birliği getirir size!... Şükret ki; şen şakrak hayatta sana da bize de bir yer var, ilgilenmek gerek!... Anla insanı duygular için; raks eden olgulara yetişmek gerek, lamba altında kalsak da!... Az çok biter hayat; zamanın geçer bir şekilde, ısrar etmek zorunda kaldiysak eğer!... An bilinir memnun değilse; zaman bizi dışlar ya hani, bırak beni desek de!... Kaderimiz yanı başımızdadır; iz peşinde sanki, önce uzay sonra biz zemin!... Beni yerinden ederse eğer; en çok o uğraşır, alçak aşağı derken bile!... Lila rengi beni açar de; yaşam seni beni bulur mu bilmem, avluda yalnızlığa ağlarsın sesin duyulmaz!... Azat et kendini; limitin zorlanmasın, lütfen lal ol bil!... Yarış bitti mi; anda yaşama dört elle yaşadın mı, hiç asr oldu herşey!... Kendin bile dermiş; dertleri dervişlere sor bakalım, emin adımlarla ilerle!... Rendelendi hayat sanki; yandı bitti herşey, ak al karışır bu noktada!... İstedi olmadı; umut bizi bulmadı, pek yakında denildiği gibi!... Sağlıkla huzurun seni beni bizi bulmasını beklerim; ertelenmiş hayaller varsa yeter bize, kaybetme benliğini yeterli!... Koz kupa senin elindedir; oruç bu de yeter, zanlısı ol yeter!... Adlandırma yeter; gider yapmak için yer ararsın belki, ızdırap geçti yetti dersen inanırım!... Sendele yokuş yukarı çık; tek kelime etme, lime lime etsinler seni!... İz bırakmasın sende hayat; sende ondan al yeter, zinde kal bırak gün üstünden geçsin umursama!... Ekilen çiçek gibi; eklenti mi olursun yoksa, o mu baş konuk sen mi bilinmez!... Onu sor hayata; dediğimi yap yaptığımı yapma demişler, denileni duy yeter yani!... İnilecek yerler görülecek günler var ki; insu magarası bunlardan biri, linç kültürü seni beni içine almasın desek de!... Şu an onlardan biridir galiba; eski zamanlardan bugüne çok şey değişti, nefes buradan başlar işte!... Nefer olursun anında; indirim mi asla indirde nereye, kuzey rüzgarı vardır heryerde!... Aydınlanma ne zaman olacak öyleyse; yiğitlik mi o ne, ısrar yaşamak mı niye!... Tahammül sınırları nerede; eski püskü neredeyse dikme yaşam sanki, inim inim inler mi benlikler!... Lezzet koku hayattan gelir; emin adımlar nerede, nilüfer burada desek niye!... Memnun musun bu hayattan asla; olgular kötülükle harmanlanmış sonuçta, affın yok dediğinde!... Nesnel konuşmamak mı gerek; kendine bakmak için, için bir hoş görüp bakamadıgin içindir!... Fiske dedikleri şey oldu galiba; bu dünyaya saygı duymadık o da hayatımıza kötülüklerle saldırdı, esirgerin yas getirmesin!... Kötülük de; sığınak kimdir nedir, iyi bilinmeli anlaşılmalı!... Senin tarafından; tonlarca ağrılık seni beni bizi bulmamalı, oldum olası deyimi gününüzü kapsamıyor!... Kestirip atma kestirme yollar bulacağım diye; uzlaşma olamaz aramızda, dünya de zannetme ki!... İyilik var anda nerede diyorum sadece; güne bakan çiçeği kadar umut olsa içinde, uykuda bütün umutlar nefes aldığına şükür diyor!... Nefsin sonuçta; çırpı bacak olmuş çelimsiz seni hayat ne yapsın, ömrünü iyiliğe adasan bile yoktur çözüm!... Pırınıpırtını al defol demek istediklerim var; anlatmak anladığımı duyurmak istiyorum, dinletmek dinlenmek istiyorum!... Andı olsun ki; mertlik bozulmayacak diyebilmek istiyorum, sadecede!...

 

 

 

 

Şerde hayır da bu dünyada der hayat!... Efelendi insanoğlu der hayat!... Ferahlık bize gerek der insanoğlu, hayata!... Tazelemeli gün gelecekle der insanoğlu, hayata!... Azı çoğu ile günü geçirmeli insanoğlu der hayat!... Limit koymamalı hayata, dünya!... İnsani değere saygı duymalı hayat!... Dünya ile için için yanar içtiği geçip gittiği yerleri unutmaz insanoğlu, hayatta!... Çektiği şeylerin hesabını sormayı bekler insanoğlu, hayattan!... İstek ihtiyaçtır kurgu içine durmak der hayat!... Mum yak der insanoğlu, hayata!... Değer ver bana der insanoğlu, hayata!... Eki yoktur insanoğlunun der hayat!... Kibar olmalısın der insanoğluna, hayat!... İncele hayatı ayak uydur ona dedim kendine der dünya ki; bende öyle dedim kendine, yazarın yazım tarzına alışmam gerekti ancak!... İyiki tanımışım; iyi ki var sağ olsun, yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam etsin ki bizde okuyalım!... Can canan arar ya hani; akın almaz duygular ben buradayım der, niyetim bir iki çizik atmak!... Ardın öte der hayat neden; rüzgar beni milyonluk yazar yapsa, şuan tek yaptığım yazmak!... Karşılık olmamalı hayatta; ağlanacak hal olmasaydı keşke, derleme bir hayat bu sonuçta!... Sona yakınsa başlangıcına bak; arz etmek asrın sonucu biriktirmek eğer; ben köşeme çekilsen ya!... Sura üfleme olmasın; henüz doyamadım oğul evlat olsan ya bana derler, nefsi müdafa ederek!... Nefes olsana bize derler; unutmayalım seni, bize umut olmaya devam et derler!... Rüzgar seni hatırlatır derler; canına can feda diyemedim neden, aklıma geldin duramadım yerimde!... Nefrette özleme dahil oldu neden; hayat seni benden aldı, özür dilerim dese ya hayat!... Gidenlerimiz için; zerre oraya yanına gelecek ama, ben sabırsız bir kişiliğim!... Kan damlasına kadar unutmayacağım galiba; anlatabildim mi gidenleri acaba, nereye gitsem her zaman yanımdasınız bunu unutmayın!... Kusur yoktur hayatta der dünya; uzvu kaybeder gibi insanlar yok sayılıyor bu dünyada, susuz kal diyor hayat dünyaya!... Uzlaşmak zor değil uyut kendini diyor hayat dünyaya; rüzgar eser ben unuturmuyum diyor hayat dünyaya, aksak kalma diyor hayat insanoğluna!... Bakış açısı önemli diyor hayat dünyaya; aklım sende kalır diyor hayat dünyaya acaba, kımılda biraz canlan biraz der hayat dünyaya!... Merhamet duyulması unutuldu neden; asla olmaz dediklerimiz oldu neden, akıl kalp savaşırken dünya durur mu limit sorulur ancak!... İnsani taraf unutulur mu; canı arar mı kişi acaba, amaç unutulur mu dünyaya gelirken!... Buhar olur uçulup gidilir mi acaba; artık yeter denir mi hayata, rüzgar beni daha iyi günlere götürse diyordur kişi!... Özü nedir insanoğlunun der hayat; zulme gelir günler hayatta, üstünlük taslar hayat dünyaya!... Rest çekersin kişilere hayat; çaba çok önemli hayatta o yüzden karşıya bakmaz kişi, kurtarmaz seni der an hayata!... Dileme dersin hayat; istekli olma anda der hayat insanoğluna, lüzum görünmek gerek dedi hayatta dünya!... Ele verme beni der kişi hayatta; risk dersin anın içinde hayata iğnele der olgular, sen iyiyi seç der hayat!... Mümkün müdür yaşama odaklanmak der insanoğlu hayata; aktı bitti de zamana der hayat, limit gelir hayattan der dünya!... Kan ve gül der hayat dünyaya; anlık odaklanmak olmalı der hayat, nefes alır deLazım olan der hayat insana!... Arşınla der hayat insana; rengini bul der hayat insana, siyamder hayat insana!... İzlem der hayat insana; yaz der hayat insana, asrın der hayat insana!... Hedef der hayat insana; kiyafet der hayat insana, ıssız der hayat insana!... Yakamoz der hayat insana; iftira der hayat insana, leylak der hayat insana!... Arz et der hayat insana; rastgele der hayat insana, ıssız bırakma der hayat insana!... Sahalara in der hayat insana; istemi der hayat insana, yollarını açarım der hayat insana!... Al bayrak der hayat insana; hengame der hayat insana, kalem der hayat insana!... Elimi tut der hayat insana; leylası ol vatanın der hayat insana, eninde sonunda özgürlüğe bulanacak der hayat insana!... Bana el ver der hayat insana; eda der hayat insana, kırılan şeyleri toparla der hayat insana!... Limit der hayat insana; ileri görüşlü der hayat insana, gerileme der hayat insana!... Etki et der hayat insana; can ol der hayat insana, ezgi ol dillerde der hayat insana!... Jest der hayat insana; uslu dur der hayat insana, şura der hayat insana!... Taraf der hayat insana; salık ver der hayat insana, as bayrakları der hayat insana!... Mira der hayat insana ikra der hayat insana; yakıl yıkıl der hayat insana, baba der hayat insana!... Eli ol der hayat insana; kahretme der hayat insana, lokal der hayat insana!... Evini tarumar olma der hayat insana; mahkum kalma der hayat insana, etkin kal der hayat insana!... Kaybetme der hayat insana; elde edilen şey ol der hayat insana, lazım olan ol der hayat insana!... Edin der hayat insana; mutlu ol der hayat insana, ayağa kalk der hayat insana!... Savrulan olma der hayat insana; ilet der hayat insana, son olmamalı der hayat insana!... Ortanca der hayat insana; rüzgar eser der hayat insana, ufukta der hayat insana!... Leyla der hayat insana; uğurla der hayat insana, rastgele der hayat insana!... Mest olunur der hayat insana; ukal der hayat insana, yaz der hayat insana!... Az çok der hayat insana; zanlı der hayat insana, linç der hayat insana!... Arşın der hayat insana; reklam der hayat insana, ıssız kalma der hayat insana!... Bana ver der hayat insana; istekli ol der hayat insana, tavla der hayat insana!... Temiz ol der hayat insana; iflah bul der hayat insana, rica der hayat insana!... Üstün gel der hayat insana; zanlı der hayat insana, garp der hayat insana!...

 

 

 

 

Asla; aşka, inancım kalmadı... Şimşekleri, üzerime çekemem... Kaldığı yer neresi, olguların? Oyum oyum oyulduk lafı; geri dönsün bir daha, ne olursa olsun... Yaktı beni bu hayat, nedendir deme?! Ulufe gelir gibidir, herşeye rağmen... Nasır tutarsan; nasip derim, herşeye rağmen... Belini çekerler; gelenek diye seni yok ederler, haberin olmaz... İlgilerin; üstlerinden gitmesinden, korkuyorlar... Rant yaşamları olmuş; kararlılar bitirecekler, birilerini... Var yoktu savaşının, çıkmasını sağladılar... Ar damarı çatlamış derler; onlar yüzünden, haklı olarak... Rizik kimin, ben verdim ya derler... Mustara almış gibi, misal... Islak, falakaya yatmak gibi... Şıgıl ardına geç koru kendini derler: Irlayan kim var acaba; mesut değilim, neden mi dünya dönemiyor günler içinde... Beliren gelecek, ne?... İstekli ol, bir yeniliğe... Renklerini, soldurtma de... Yıkım olma, yetini kullan... Oku derler ya; işte yap, feyz al... Kullandırtma kendini; dur de, sınırını çiz... Mısrak ol, seni küçümseyene... Irgat olmak için, gelmedim de... Şenlik var diyenlere, yıkımı göster... Islak zemin deme; yaşa, mistik bir efsane gibi yaşam... Sonuçta, kabul edene ki... Bir varmışım bir yokmusun şarkısını, yapmak istedim... Ama tamamını bulamadım, taki aşk oyunu zamanı gibi... Benim için; aşk yok zaten, oyunda? Dünya yaşamında olupta: Alışamanak gibi; ışte öyle böyle geçecek günler ışte, kabul ev etme fark ettirmeden... Şakrak bir kişisin sen, yaşlar niye?! Aklın; anlara takılırsa, doğumu koru... Herkes kötü olsa; sen onlara inat, iyilik yolundan ayrılma... Mutluluk hapı demişlerdi; bir zamanlar, zamanlara yaymak yanlıştı... Ağlar seni bekler yani; doğrudur neden de, o halde... Pespembe değil ya, bunu hatırlatma dediler... Dayım haklılar; seni de kullandım ya, hakkını helal et ne olur ki? Binbir kişi doğar; bir kişiden, bu topraklarda... Sağ olsun, var olsun askerlerimize... Askeri kurguyu: dünyanın mizacı ile yazan bir yazar oldum; sağ olsun var olsun yazmaya, bana da yaşa demeye devam etsin... Çünkü hayat: Yaşanmaz anlarla doldu sayesinde; hem şükür, hemde keşke diyorum... Anlıyorum bir şeyleri, devam etsin yaşamaya o da... El mahkum, demeseydin... Mest olmadığını, belli etseydim... İrdele bir şeyleri, ikilemden daha iyi de!... Rest çek, ilk kez... Ben buradayım der... Emir tanıdığım: Tanımaktan gurur duyduğum şahsına münhasır kişi; ailemin içi neyse bu sefer, ileriki yıllarda diyeyim kütüğünü ki... Yazan kalemlerde var: Emir gibi adamları; adam gibi adamları iyi ki diyorum, tanımışım yazarımı... Ağla yüreğim; bu sefer, herkes duyar... Hınç dolma diyemez, kimse... Hiçliğı yıkmak isterler sadece; hayata iyiliği sokmana hayır demezler, umarım... Mert kişi arıyorlardır, sonuçta... Ehlibeyt kişiler yok; ama torunları var derler, ama insanlığı unuturlar... Tahammül etme; itiraz et derler haklı olarak, dünyada yapamayanlar olarak... Pazara değil, mezara giderim senle denirse? Saru, neden şimdi derdi! Engeller neden burada, dediğin an... Saru: Elinden tutar gel aşalım der; yapmak yapmamak sana kalmış, son ne olacak bilemezsin ama? Olgulara karşı gelirsin dedi Saru... Perişan olma; savaş güçlen der karakter, haklı... Herbir olgu, pespembe değildir ki... Emme tulumba derler hakkıdır; emilen duygular vardır dünyada insanlar için, yazar bunları bilerek yazmış...

 

 

 

 

Kaşlar karası der hayat insana aslı der hayat insana; lazım mısın der hayat insana, emin ol der hayat insana!... Menfaat der hayat insana; dert deva olsun der hayat insana, emin adım at der hayat insana!... Mest olacak mısın der hayat insana; eninde sonunda der hayat insana, dağılma der hayat insana!... İrade beyanı der hayat insana; mahkum der hayat insana, masum der hayat insana!... İkaz et der hayat insana; nasip et der hayat insana, azıcık der hayat insana!... Zanlı der hayat insana; linç yeme der hayat insana, ısrar eder hayat insana!... Yandık der hayat insana; andık der insan hayata, rastlantı der hayat insana!... Bırak der hayat insana; uyut der hayat insana, yutma der hayat insana!... Uzmanlaş der hayat insana; rastgele der hayat insana, can der hayat insana!... Anlık der hayat insana; nasip der hayat insana, ısrar eder hayat insana!... Merak etme der hayat, insana!...

Loading...
0%