Darbe: Yüze vurur ifadeyi ya, hani...! Zor gelir denilen noktada: Kaçış yolu yoktur; yönünü belirlemediğim hiçbir alan yoktur, henüz elimde... Yüzleşme; Acıdır ne dense; yapılsa hakkımdır demek var, ancak? De, sevmeler yasak bana... Demek istediğim ne varsa; göze güzel gözükür, cezbeder insanlığı değil mi? Herşeye inat: İstesin diye veya istenmesin diye; isteyenin ruhu kinle dolsun, öfke salsın diyedir herşey... Sunum: Bunu gerektirir: Belki amaç; Kendini açmak olmalı, hayata karşı sanki...! Tanrım bana versin: Ya da vermek zorunda diyen; herkes onun için çabalamayı, ogrense çok güzel olur... Ama nerede; çalışmak yerine, hemen ağzıma düşsün diyor bu millet... Bende bazı konularda; öyle yapmışımdır, ceremesini çekiyorum... Ama niye zamanında; kin ile hareket ettim, bilmem de? Bu günümü, kötü hale ben getirdim... İhtiyar oldum: Diyerek; bu andan, elini eteğini çekmemek gerek... Tanrım dert verip de; derman aratmasın, tanrım dert vermesin derler... De hayat; üstüne gider, insanoğlunun iyice... Bu da; perçini diyerek, ama?! İnsanlık; anlar mi, bilinmez! El Cek tabip: Demek gibi herşey; her an ölmek mi, tek ana odaklanmak mi desek?! Hayat: Hazen değil çoğu zaman; renk sunmaz insanlığa, herşey beyazdır... Biz değiştiririz, anlayabilene... Şu bu o olayların: Anlamlandırılamadıgı gibi;yanarımn mucizeleri, onlarda gizli asıl... Sahi Bugün dünya üstünde: Biz Türklerin; bir kez daha, bizde buradayız size karşı dururuz dediğimiz günlerden... Deniz Ustu Koprudur: Hey yavrum hey; okyanus seni yutmaz, sonuçta... De ben delinin biriyim; deli kuvveti var bende, beni bizi yıkamazsın demişiz... Bir kez daha; son kez, çünkü? Özgür bağımsız; Türkiye Cumhuriyetiyiz, teşekkürler Atatürk! Bize: Ala Geyik Destanı; seni korur herşeyden, kendi benliginden bile taki... kırmızı halı serdiğin için, düşmanlarımızı dize getirdiğin için, Sen ve arkadaşların, iyi ki varmış... Edalı Gelin: gibi; naz yapıp, salınma korkma...! Üç kelimemden biri de; iyi ki var oldu bazı kişilerin sayesinde, olmaya da devam edecek... Obur Dunya: Da, tek değilsin!... Vefasız yar diye; yetiştirmez kendini kimse, ama? Yer zaman olay üçgeni; bu hale getirir onu, sahi... Kendiliğinden gelen; vurdum duymazlıkta var, ama o ayrı bir mesele?! De dönmem o diyarlara; donemem o ana, çünkü! Canımı daha fazla yakamam; yakandan da uzaklaşmalıyım diyen, kaç kişi vardır... De Nem Kaldi Felek Benim: diyerek; hayatla kavgası olaylar, birbirine girdi.. Sen ne yaptın? Emrine amade bu yürek; ne istersen, beklersen yapar da! Babamın bir lafı var; istek ve beklenti için, imkan ve karşılık gerek... Doğru, bence de... Delikanli Sevdasi: diyerek yaradana aşığım; dünyevi olgularını, karşılayacak güce kendini hazırlamaya çalışıyorum da... Azcık aş için; arşı zorlarsan olmaz ki, değil mi ama? Ogluma: Kızıma; en iyiyi, en kötüyü öğretmek öğretsin isterdim... Küçücük bir veya binlerce kıza kadar ki... Bu güne kadar, o kadar çok duyuldu... Bu haberler; sen sen ol, aklını fikrini dirayetını kullan denmiş... De bekle beni; kötüyü senin için gizleyeceğin diyemedik, bazen iyiye daha çabuk ulaşması gerekirdi kişinin... Ana gibi yar; Badat gibi diyar olmaz denir, ancak! Analar canından; çok sevilir mi, sözde öyledir ama? Özde, bilinmez... Hayat galesinde: Zorluklar yüzünden; anana patlarşin ama? O; ağzını bile açmaz, evladın kalbini kırmak istemez... Peki biz, ona iyi davranıyor muyuz? Hayır, ışte bu! Bekle Beni; elveda listesi olsun, günah çıkartma... Af dileme; siz siz olun, af dileyecek şeyler yapmayın... Oluşmasın hayatımızda, izin vermeyin... Peynir Gemisi; deyişi bana; aile geçimini anımsatır da, iyi mi olur sonu kötü mü bilemem!? mühür koyup, yemin içmek gerek... Ben bir şey; görmedim duymadım, bilmiyorum diyerek! Sakallı dedem: Öyle biriydi; kendine göre, doğru bildiğizle yaşadı bu süresini... Bence zamanlara göre, en iyisini yaptı... İnsanoğlunu anlamak için; biraz çabalamak gerek, sonuçta... Bizi biraz zorlasa da: İmkansızı başarmamızı istedi; bir baba, bir büyük olarak başımızda... İyisini başardı: Mekânı cennet olsun; koltuğu peygamberimize, yakın olsun... Berbadi: diyemeden 10000000 milyon; olay geliyor başına, o yüzden deliliği! yalnızlık; yalnızca, ölümle yaşam arasındaki ince çizgi... Kalabalık bu dünyada; tek ayrıcalık olsa gerek, de... Sakin redetme: olur mu; dünyada tek ve ulaşılmaz olursun, o zaman ışte!? Yanarım günahlarınla; kimin günahı, kimin sevabı belli olmuyor... Sanki doğruluk kadar; bilimsellik yok onda, neden? Kimse bir sebep bulup; sonuç bu diyemez, ne için! Ayrılık sebebi; bulamadım diye mi, hiç sanmam?! Sağlık; hastalık olur, sen den bilinir(sorulur)... Bu da; başına kalkıkan, bir olay olur... Pazarına zeval vermesin; Allah derler ya, ha ışte o haldeyim...! Ne eksik ne yanlış taki; bu da mı başına gelecekti, denilen noktaya kadar?! Kendince yada milletçe bir ayrıldık... Velevki herkes; ayriyete gidecek, ebedi yerde buluşacağız... Bindik bir alamede gidiyoruz kıyamete demek; dünyevi kıyamet sürse de, ahiret kıyameti sana yakındır umarım diyerek! Ömür; kısım kısım olsa, bulunup toplanır gibidir hayat...! Bizi sizi onu; Kerkük'e yollamaya, cesaret edemeyecekleri içindir... Ziller çalınana kadar; hayat iyisiyle kötüsüyle, devam edecek... Aşk çiçekleri; yinede açmaya devam edecek, herşeye rağmen... Hem maddi hem manevi dünyada; kişilerin dertleri tasaları, bu dünyevi alanda bitse... Benim Ülkem; tanıdığım tanımadığım kişilerdir, sanki!? Vatan kavramı yokmuş gibi; davranmanın sebebi var, çünkü? De; kokoş manevi dünyada, bitmez... Annem herşeyin; en iyisi orada var, herşey daha iyi dedikçe... Kokoş dünya diyesi var benliğinin: Birde Huri Nuri meselesi var; tabi beni yargilarsananız, sizin bileceğiniz iş ama olsun! Yolum gurbete düştü diyerek; ne bugüne, ne yarına odaklanmak istemiyorum... Hayat acımasız sonuçta: Ölen yiten kişiler; eksilen olgular varken, hayatımızda... Kumrular gibi, geçinip giderdik oysa... Beni: Beğenmiyor musun deneyecek kadar; konular çok, bir o kadar az... Bir avuç, insanız şurada... Aşk acı sever demenin: Bir yolu; bu dünyaya gelmemiz, değil mi herşeyin sonu? Ya kötü, ya iyi ortası yok burada...! Ben sadece: Deşer geçer diyerek; değilde bir ana, odaklanmak istiyorum... Sonuçta iç sesimin kaderimin dönüm noktasının; yol arkadaşımın, Ögretmenler günüydü... Ben unuttum! Yol ararken; kendimi İstiklâl ortasında, bulmak isterim... Neden ıstiklâl derseniz? Son sahnemdi orası benim, neden istemeyin! Sakın dönme dese, hakkıdır da... Kandırman lazım diye; kendime inandırdim, bazı şeyleri... İşte ben hudey hudey diyerek; seni sadece öğretmen olarak, yol gösterici olarak görmüyorum... Sıhat afiyet ferahlık veren; olarak da, görüyorum... Bunu sana gösterebiliyor muyum, bilemem!? Fizik tedavi uzmanı gününü, unutmayacağım... Misal 15 sene sonra ben diyerek; nöbetçi aşk, yani (Dükkan) var burada diyerek!? Ah, ki ah! Toz: Toz duman olmuş; hayatım var mı diyordum, ben? Hayır, neden daha önce görmedim Marmaris hanımı! Yazar yanlış anlamasın dibe batmış demiyorum... Ölümsüz dünya istemiştik; sen insanların sağlığı ile için için uğraşarak, onlara yardım ediyorsun... Allah yar ve yardımcınız olsun, dua ile bağlayıp yüce yolunda ilerlerim... Gününde yapamadığın; olgular varsa, ki ben? Birgün sonrasında yapmayı, daha uygun görürüm.. Kıpır Kıpır: O kız hayatında; tek doğruyu umut yapmış, aydınlığa ilerliyor... Kıpır Kıpır iken hayatı; önce kanser olduğunu öğreniyor, sonrasında? De Sah olmak için; cabalamak gerek, misal? Olumsuz olayları; olumlu yapmak gibi, de. Direniyorum yokluğuna derken; aile kavramının gereğini duyuyor, Halbuki ben? Bu güçte dev gibi; yüreklerin tek başına herkese yettiğini söyledim, de! . Mat görünen bir günü; beyaz yürüyüşle aydınlatıyorlar, misal!.. Çığ Gibi: Sana bana ona herkese; çığ gibi gelen şey, Marmaris Hanıma iğne bile batırmadı... Çığ gibi neydi onu hikayeden okuyun... De: 25 11 kadınlara yönelik şiddete hayır günü; sen kaslarını iyileştiriyorsun, vücut geliştiriciler de, onları güçlendiriyor... Herkes kendini koruyabilse, şahsen herşey daha iyi olur da... Sarkı sözü; gösterge oldu, sayende... İki eli boş kaderim dediğim gibi; astık kestik, kurtulamıyoruz... Kader: Hikayelere dön; hayatın kara yüzünü, hatırla dedi... Yazarım teşekkürler; bu noktayı tekrar ettiğinŞık insanlar: Ben neyim ki; kimlere kimlere ellerimi uzatanıyorum diyerek, adnan babayı dinliyor yazıyordum... Orümcek ağı gibi; sana bana ona sarsın da, herkes kinlenmesin... İnsanlık için, aynı yolda ilerlemesi gerek... Yaşamayı beceremeyen ben de; bir adım atmak gelmeli içinden... Kahvem ile, kıyameti beklerken... Ufkumu açmam gerekirdi; bir anda, bir yazarla karşılaştım... Rüya olmayacak; kadar gerçek beklentileri vardı, hayatta... Umutlu ol dedi, bana hediye de verdi... Nerede o yoğurttun bolluğu derseniz, beğeniler ve görünme sayısı derim... Tuttu dileğim; iyi insanlarla karşılaştım, sağ olsun... Ufku açık olsun ki; yazmaya devam etsin... Hile; kin yok olsun dedi, galiba... Ay bana şans getirsin istedi... Yaşanabilir bir an diledi... Anlatmaktan çok, anlamayı görev bildi... Tükenmemek için; tutundu herşeye, iyi ki karşılaşmışım onunla derken... Benim içimden gelmiyor... Sen ben o için, engelliler günü olduğunu bildirmek... Sahi, herkes engel adayı... Aklına, Meral Semra geldi... Kuruntu yapacağımı bile bile: Bana mesaj atmayı kes dedi; o gün bu gündür 3 senedir, ne ediyorsun ne diyorsun hayatta diye sormadı bile...! De şarkılar seni söyler, haklı olarak! İnsanlar geldi: Bunu şunu yaptı; bunu şunu istedi diyemiyorum bile, neden? Sar beni... Herşey daha iyiye gitsin... Gün an yıl olsun; sizi bizi onu kurtarsın, korusun kolla herkesi diyerek! Ne diyorsun: Eyvah eyvallah diye; sayıklar yüreğin, o an yaşam süren uzasın... Onunla birlikte; daha fazla anın olsun istersin, yada? Bir danem: Olsa da olur olmasa da diyerek: Kendinden vazgeçip; bütün zamanın ona yazılsın istersin, çok mu... Cok yorgunum; İllâ sen dediğin, kişiler vardır... illaki zülfün yokluğundan diyerek; kişileri özlersin ya, kişiler üzgünlükte yok olabilmek istesin... Cünkü: Hoş geldin diyeceğim; kişi varlık kalmadı, hoş ister mi? Yapabilir miyim, bilmem ileride... Hasretle beklediğim kişi; varlık giden kimse olmasın da, benden uzaklaşsada olur... Uzvunun onu hatırlatmaması için: Elinden geleni yaparsın; bir tek şu kaldı diyebileceğim, birşey kalmamalı geride... Onümüze bakalım; yolumuzu seçelim, ölüme daha hızla gidelim de... Gel Yanıma Pazar Eyle: De şu sen eksiksin lafını duymayalım; tamam olmak için, yolu çizelim... Sağda solda; önde arkada, evimiz olsun... Kişiler; nesneler yönlerde, bizi beklesin.... Hal Hal: Meleklerin; yolun sonunu gösterirmiş ya, hani... Suskunluk: Tam da o noktada sen; en güzelsin diyerek, insan ayırmıyorlar yukarıda... Ömrüm: Yucelik kullukta; Sen şu bu o yerlerde,iyi ol da demeyip...Hızlı; günaydın dedirttiyor, kişilere... Güneş tarafından: Onu bunu şunu ters yönde algılayıp; kötü yöne sarpar, canavar olabiliyorlar.. Gamzedeyim Deva Bulamam: De diğer iyilerin; yeniden dünya kurmalarını engelleyenlerın, yeri yurdu olmamalı... Herkes Gibisin: Küçücüğun herşeyim: Dünyamızı elimizden alamayacak kimse; sen yada o kişisi, ah... Karabağ: Bilerek; kalpten kalbe dudağa, söz geçiremez öyleyse? (Rezil Dede) :Aşk şimdi diyerek: Bir anımı söylemek isterim; sahi! Maria'yı gördüğümde; söz geçirdim mi, dudağına kalbime... Hayır! Cünkü; senden üstündü,dil ırk ayrımı vardı...Ulaşılmaz gözüküyordu gözüne, ancak? O da; türk usulü pitlendi, anladın fark yokmuş... Sen de Başını Alıp Gitme: De; seni özleyen biri var, lafı geçer mi kalbe... Bakayım; yol yön karıştırmadın, neden? Cünkü; yol, bir değil midir? Su an Maria yerine koyduğum, Milana Ahu var ulaşılmaz!... Ancak; bir o kadar yakın, ailesi ona ulaşamıyor... Misal: Görelim bakalım; neler olacak, kim bilir? Meraklı: Dahası: En mükemmel misafirimi kaybetmeden; kıymeti anlaşılmaz ya, asıl hikaye orada değildir... Eminim de: Ben milana ile tanışmadan önce; milena diye birine tutulmuştum, her tutunma? Sevme: Tutulmalar gibi: Kısa sürer bilirsin; karakter değilde, yazarı ile anlaşamadık... Anlatsam: Duymadı dilim; milana için, o yüzden lal olacaktı... Eğri Eğri Doğru Doğru Eğri Büğrü Ama Yine De Doğru: Sahte hayatta: Gerçekliği aramaya döndüm; rus kızlarını kültürlerini severim, iyi ki buldum onu... Vur Ha Vur: Herşey sensin diyebilirim de: Sen benimle gönül eğlendirmiyorsun ya; diye hayır asla, isyan bayraklarını onun sayesinde açtım... Gücenecekler gücensin: Biz güçleniyoruz; sesim olduğun için, sağ olsun... Benim yerime; bağırdığı için, teşekkür ederim... Çay Elinden Öteye: Anlat; güzel mi oralar diyebildiğim için, sesini duyduğum için sağ ol... Ben Bilirim: Ozgür hür olabilmek: Anka olmaktan geçiyorsa; kişi, kendi cumhuriyetini kendi kurabilir... Alya bunu yapmaya çalıştı; başardı mı, kendimiz görün!? Sahi beni ona çeken; ailesine karşı dik olmasıydı, hem gerçek hemde üvey ailesine karşı. Estergon Kalesi: . De aile ikilemim: Halen geçmedi; son aşk olarak, güçlü yanları olan karakterleri seçiyorum... Destina korçan bunlardan birkaçı... Yazarı bana kendisini sevdirdi: herşeye rağmen dik durmayı; telafisi olmayan yollarda bile, kendi yolunu çizebildiğini gösterdi... Diğer hikayelerine; aşk ile, geri dönülecektir... Bir Bahar Akşamı: Olmaz deme; herşey düzelir, misal ilgaz ateş... Namı diyar: iç sesim; biz onunla bir süredir, ayrı düşmüştük... Gerek: iş okul hayat üçgeninde; görmeyen göz ferahlattır dedim, ama? Oyle olmamış, neyse ki... Gülme Ha Gülme: Ah be kardeşim diyerek; sarıldık yine, görmeyen gönül katlanamadı yokluğa da... Geri kabul etti: Kabul günü ilan ediyorum; sonsuzluğun içinde, gerekli bazen. Nazar Eyle Nazar Eyle: .. Olmak olmamak mi bütün mesele bu: Denilen noktada; eylülle o günlerden birinde, tanıştım... Yine aile demişken: eylül bir başına idi; uçurtmasını kendi yapıyordu, oğlu içinde... Oğlu demişken; kendi nilüferinde, hüma olmak isterken! Asıl olayı, siz okuyun.. Hey Koca Topçu : Yazarın: Hüması; uçurtma avcısı, nasıl olmuş? Onu görüp, anlayın... Demek istediğim, kaçış yolu bulmalı kişi... Ne zarar vermeli ne zarar görmeli; mutlu mesut yaşayabilmeli, umut etmeli ya da? eylül bu anlarda; beni buldu, karma olarak... Kendimi; Onun yerinde buldum, sahi umut mutluluk yolu arıyordum... Eylül pek umutlu olmasa da, hayatından.. Gönül Dağı: . Abileri onu koruyup; kolladılar keyfi kederi ile yolun sonunda aşkı bulurlar, umarım derken? Eylül kendini sevmeyi saymayı bırakmıştı: baran yüzünden; nilüfer hüma, anka dedim... Siz okur öğrenirsiniz, nedenini? Kalk Gidelim Küheylan: D ünyada birçok kişi; çok sayıda olay yaşıyor, sonuçta... Bunların sonucu çıktı, varlıklar... Lambaya Püf De! :Ben bilmem demeyip; herşeyde sözümüz olsun,ıstemem... Yıllar yılı; yüzün gülmedi diyenlere gelsin, bir bildirge... Keşke olmasın dediğimiz: Ne varsa olmuş; lütfen olsun dediğimiz, ne varsa kadere bırakılmış durumda... O yüzden: Koy ver sen; dokuz sekiz ile oyna, hayatın olgularına çirkin olaylarına karşı... Sen dönmeden: Uyumam ben demek için; gecenin gündüze geçmesi gibi, olurdu herşey... Elbette bir an; seni beni düşünecek, ama nerede? Galakside: Bol yer var nasıl olsa diyor iç sesim; mümkün değil olmaz diye bir şey yoktur, o yüzden... Ben kimin diye; zamanın olmayacak, bunun yanında yalnız... Sahi: Baha öyle hissediyordu; anası babası onu bırakıp gitmişti, diğer dünyaya... Beni de; yanınızda götürün diyemezdi, o da askerdi sonuçta... Herşeye rağmen; ayakta tutuyordu kendini, vatanı için bu gerekliydi... De; aile kavramı yine değişecekti, ama? Bu seferde; sensiz kaldım ben diyeceği kocası, yanında yoktu... Herkes veryansını eder ya! Bende veryansını cumhuriyet kadınları gibi: Dik gösterge gibi; aile olmayı başardığı için, aris cumhuriyeti yazarına teşekkür ederim... Onlar yanlış biliyor; çık gez gözlem yap, insanlara açıkla... Yağmur: seni beni onu esir almasın; parçala kendini, nereye kadar... Kırık kalpler durağı: Sen dur sen geç diyemeyeceğine göre; bekle gelecek zamanı dedi kenan doğulu, bende onu listeme aldım... İyi yaptım umarım, sahi? Yokluğunda diyebileceğim: Anlar olur; hem özlem, özenti üzüntü her şeyi anlatır... Meraklı ışte: Ne olacak; o bu şu günü nasıl geçiriyor, iyi mi demekten kendimi alamadım? Hızlı ol uzaklaş; oradan diyemedim, iç sesimi dinleseydim... Bir tanemle; nasıl ayrıldığımı hatırlar, bir duraklardin... Sevme değil mi bu; kısıtlama mi bilemiyorum! Sende başını alıp gitme ne olursun demedim; neden hasret kokar, her an giden kim varsa... Hemde sustum: Ne oldu kabullendi; benden uzaklaştı diyorlar, oh çekiyorlardır... Sahi ömürlük değilmi bunlar; herşey görüp çekilmiyor mu, geçiştirilen duygu durum olmuyor muydu? Kazman gereken: Ne varsa; önce görülür, bu ne dersen? Ozanın ömrü derim; benim kalbim sıkışırken, onlara ses edememem... Sayesinde kelimeden tiks indim...

Belli değil; belli olur mu, bilmem! Kaçmak çözümse; kalmak, beklemek ne? Aydınlatılmak gerek sonuçta, anlamak değil... Sinir testi gerek, insanoğluna birgünden... Sağ çıkıyor mu, bilmek gerek... Aklanmak mı asla; bu yaptığım, timur olmak istememek... Timur aramak? Mısralar boşuna, zamanla yapışmıyor da... Ağlamak çözüm mü; dert mi, bilinmez birgünden... Zamana atlayabilmek, gerek... Kirli hayatta; temiz çıkmak gerek, bu zorunlu... Çok az zamanın kalmış gibi, davranacaksın hayatta... Oldum olası; şarkıları sever, sayarım... Çık karşıma der, dururum kişiye... Sözlerde gerçeklik vardır; ilişkiye başlarım, belki der dururum... Ufuk mu; o ne, o kim der dururum... Nereye bakarsan bak; karanlıktı, kan için kal savaş... Bir çocuk sevdim; uzaklardan der gibi, şu an... Binbir sorun varken; hemde aile birey ilişkileri kayıpken, bir sen çık... Birsen ol; hayat kurtar, devam etsin yaşam davan... Utku sen misin; ben mi, kişi aranır mi o anda... Lime lime olur halen; sevgi sözü eder miyim, acaba... Direnç; güçten mi gelir, güçsüz olmaktan mı? Um bul, buldumcuk olma... Merak butonu açıldı, bende... Ne zaman şarkıları tekrar, zorunluyacagın acaba... Fısıltı senfonisi dermiş gibi, fısıltıya mahkum olduk... Iska ıskartaya çıkmak gibi, bu yaşama alışmak ilişki kurabilmek... Resmi bir bildirge olsa; bu şu olaydan dolayı, yaşamı bırakabilir miydin? Terle kan dök; yinede yenil, olur mu böyle birşey! Islak kal: Islık çal; neden buradayım diye, duyan vardır galiba... Nevri döner ya, kişi ne yapacağını bilemez! Asılan ben olacağım diyerek, bekleyeceğim zamanının geçmesini... Vicdan azapta gerek, deme... Vuslat yaşayamayacağını bil, bu dönemde... Zamanla tekrar düşman olma, dur bekle... Olduk olmadık zamanda, yeter deme... Bağırma sesinin var olduğunu, bilmemeli bu dönemde... Lüküs hayat değil, bu... An belli, kanma... Kalma; yürümeye çalış, belli olmalı herşey... Alkan aklan; yeter kanın fazla durmaz, sonuçta... Niyaz etme, terk etme beni... Korkma bekle; gerçek yüzü güzeldir belki, nereden belli... O zaman; kötü olacağım, değil mi yani? Nutuk çek kendine; çekinmem olmasın, hayatın olgularına karşı... Uslan, karşı çık... Yeter: Kin neymiş öğrenme; hayatta sadace, yaşama... Mekan; benim nerede olduğum değil, sonuçta... Anlat mı derler, ahlar mı belli değil... Hiyanet sen misin, ben mi diye sorma... Resmet hayatı yaşa, gör denir... Mahru da; öyle yapıyordu, hikayeyi siz okuyun... Devam edin; hayattan uzakta, kurgularla ki... Umutla, ufku görmek gerek ki... Herbir hikayede; bu olması gerekir, yazarlara teşekkür ederim... Bana aileyi, tekrar tekrar hatırlattığı için... Esti rüzgar; hangi yöne gitmem gerekir, bilmeliyim... Cocuk yada genç umurunda, olmamalı... Herbir an benimle, olmalı... Ancak bu herbir hikaye; hayat olguları için fazla, yazarın kelimeleri iyi ki görünür oldu... Benim için; kelaminı anladıysan, yansıttı isem? Ne mutlu bana, sağ ol yazarım... Verda gibi; bir hayat yaşamak, istemezdim hayata... Vedanın; vefanın bir yolu var galiba, var olmak gerek sonuçta... Erdi başlangıcı; bana verdi, sonuda hazırladı sonuçta... Raks etti zaman benimle; ah be işte, sonuçta yaşıyorsun... Di'li, geçmiş zamandım ben... Aslında derim; Aslı gibi Kerem'ini bulsam, her zaman der karakter... İyi ki yazmış yazar; devamını siz okuyun, sağ olsun... Var olsun yazarlarım, yaşamış ne var

Karardı bütün dünyam: Denilen noktada; bütün çarklar yerine oturur mu?Bilmem, ancak... Baharat istemedik biz kardeşim: Denildiği noktada hayat bize; kabahatlarınızı yolumuza serer gelemiyorum diyemezsin, herbir olgu için... Seni ayağa kaldırıp sürükler; neden bilinmez, kendini...Suçsuzum ben, denilmesi içindir herşey... Konuş bağır çağır; ali bilmezse veli bilir denilen noktadasın, kendin duy... Her olup biteni; olur olmaz zamanlarda, rüzgar esip seni beni savurmasın... Acı herkeste olur, ancak... Farklı bulur anlamını; talihin böyle benim denir ya hani, aynen öyle... Sonuçta de; bu böyle durumunda, kişi seni bulsun... Kıskaç seni bulur ise; arzu, bütün bedenini sarsın yeter... Güle güle denilmeyecek noktada; sabır çektir, dört bir yana... Kaldık geride; ileri gidemiyoruz, sen ben bizim oğlan... Üç ileri bir geri noktasında; uzağı gözlemek gibi, herşey... De bir gün; senden gelecek herşey, kabulün dersin... Daha sonra: Senden gelecek hayrı; ben istemem kurtlar kuşlar nasiplensin diyerek, depresif bir hâl alır günün... Aman doktor, dememe gerek kalmaz... Cünkü; kendi ninnimi, kendim duydum sonuçta dersin... Hayatta: Neden aramama gerek kalmaz; senden yana olmak için, kendi hayatını bitirebilmek için... Herşeyi yapabilen insanları, kırmamak gerek... Nedendir bilmem; yaramaz dünya bu ya, insanlığı kötüde etkiler iyi de... Buna biz karar veririz, kimse karışamaz da... İlla diyor kişi; varlık nedendir bilinmez, herşeye inat... Ayakta dimdik durdurabilen, ancak? Bir o kadar, alaşağı edebilen kişiler vardır... Dimdik kişilerden biri olan; fatma girik, ahireti bizden daha çok sevdi... Ama, iyi ki tanımışız diyorum... Rasgele geldik bu dünyaya, hatta yönümüz bile belli değildi... Taki seçimlerinizi, biz yapana kadar... De kader yolumuza; o şekilde bağlanırız, zaten... Leyla olmayı dene diyen, bir yan var içimde... Alınan zamanı: Ruhumu bana geri ver; insanı yanım nasıl olduğunu bilmemi sağlayacak, öğretimi bana geri ver... Lal olan yanları kişiler için, tamir etmeliyiz... Bunu bana öğreten bir hikaye oldu; sağ olsun, var olsun yazarım... Kısacası yeni bir pencere açıldı, benim için... Tekrar bunu açan kalemlere, teşekkür ederim... Sen isen; iş farklı, uslanmaz olgular... Seni zorlaşa da, urganlarını aldın bizden... Niyet bu ya: Biz kurtulacaktık; ses oldun bize, sağ ol... Deli divane iyim, bu hayatta... Sizi; bu mutluluğa, ortak ederim dersin... En iyileri kötüleri yaşadık, ama arafta kalan bizi kurtaracaksın... Lila ruhun; bizim bütün grileri, silecek... İnsanlığın, iyilikle buluşmasını izleyecek... Kayıp gitmenizi engelleyecek, onca şeyleri engelleyecek yürek... Numara bu ya; iyiler kötü, kötüler iyi... Ustura: İlmik gibi, şimdi kurtaracak diye... Yorgun, bizi çektin... Ortalık darmadağan ile rıza istemeden bizi kurtaracak, bir yazarsın sağ ol var ol... Niye zilzurna çalarak, ilerlemek istiyorsun... Diyenler var, dersen... Elime iğne iplik alır, kendi yanlışını dilerim dersin... Sisler içinde kaldım, ne yapmalıyım dersen... Limanda; gemiler nasıl yol buluyor, peki derim... İnsanlığı bilmek için, ne yapmalıyım dersen... İgde çekirdeği kadar bile; iyilik bulursan, kâr derim... Şark köşesi seni bulup, beni yönlendir dersem... Aldığım verdiğim, neler olacakki derim... Anladığım ne olacakkı dersen... Anlattığım ne ...

Eda et der hayat, insana!... Nefes ara der hayat, insana!... Geliş der hayata!... Elinden bu gelir der hayat, insana!... Linç yeme der hayat, insana!... Lütuf ol der hayat, insana!... İğrenme benden der hayat, insana!... Perişan olma der hayat, insana!... Silme kendini der hayat, insana!... İkaz et der hayat, insana!... Karma der hayat, insana!... İlerle der hayat, insana!... Yaşamak ne güzel şey der dünya, insana!... Atın üsküdarı geçmesin yeter der hayat, insana!... Tamamlan der hayat, insana!... Rest çeker der hayat, insana!... İstek göster der hayat, insana!... Kısıtlama kendini der dünya, insana!... Dert dinle hayat der insan!... Ulaşmak der hayat, insana!... Ruhunu rahatlat der hayat, insana!... Umut ol der hayat, insana!... Mantıklı der hayat, insana!... Üzülme der hayat, insana!... Zincirlerinden kurtul der hayat, insana!... Kıyar mısın bana de hayat, insana?! Iskarta der hayat, insana!... Zanlı olma der hayat, insana!... Anlık getiri der hayat, insana!... Rahatla der hayat, insana!... Tımarhane der hayat, insana!... Iskala der hayat, insana!... Cehalet olmasın bu cihanda, der insan!... Evrene ışık ol der hayat, insana!... Parayla kendini der hayat, insana!... Sakla kendini der hayat, insana!... İlikle der hayat, insana!... Kor olma der hayat, insana!... Oğul ol der hayat, insana!... Lal olma der hayat, insana!... Olur olmaz zaman der hayat, insana!... Gösteriş der hayat, insana!... İftira der hayat, insana!... Dayak atma der hayat, insana!... Ayık ol der hayat, insana!... Yankı yap der hayat, insana!... Alış der hayat, insana!... Nazlı ol der hayat, insana!... Akışa alış der hayat, insana!... Kıskıvrak yakala der hayat, insana!... Elimden tutulmadı deme hayatta, insan!... Nasır tuttu der hayat, insana!... Gösteri için varım der hayat, insana!... Ebediye doğru der hayat, insana!... Lazım deme bana der hayat, insana!... Söz lütuf gör kendini der hayat, insana!... İris der hayat, insana!... Zamansız der hayat, insana!... Galip gel der hayat, insana!... Ekip kur der hayat, insana!... Lime lime olma der hayat, insana!... Kör olma der hayat, insana!... Ortalıkta kalma der hayat, insana!... Nutuk çekme der hayat, insana!... Ulaştır der hayat, insana!... Şura der hayat, insana!... Açıkla der hayat, insana?! Leyla olma der hayat, insana!... İdame et kendini der hayat, insana!... Mutlaka der hayat, insana!... Varlık yoklukla eş der hayat, insana!... Artık der hayat, insana!... Rahatlama gelmeli der hayat, insana!... Lazım der hayat, insana!... İfa et der hayat, insana!... Kurtar der hayat, insana!... Tasma olma der hayat, insana!... Akın et der hayat, insana!... Temin et der hayat, insana!... Affet der hayat, insana!... Nifak olma der hayat, insana!... Ağır ol der hayat, insana!... Giden gelir der hayat, insana!... Islak kal der hayat, insana!... Resmi gör der hayat, insana!... Işık ol der hayat, insana!... Serme beni der hayat, insana!... İskele kur der hayat, insana!... Nasip der hayat, insana!... Askılı ol der hayat, insana!... Benim bu hayat der dünya, insana!... Emin ol der hayat, insana!... Nefret der hayat, insana!... İmren der hayat, insana!... Mest et der hayat, insana!... Güzel ol der hayat, insana!... Üstün gel der hayat, insana!... Zelve der hayat, insana!... Eğik der hayat, insana!... Limit der hayat, insana!... Hikaye uydurma der hayat, insana!... İkileme der hayat, insana!... Kayma der hayat, insana!... Ad verir hayat, insana!... Yenme der hayat, insana!... Eskime der hayat, insana!... Gazel bulma der hayat, insana!... Üstün gelme der hayat, insana!... Zemheride kalma der hayat, insana!...

Gökyüzünde hayat var der dünya!... Avı yok sayma der hayat, insanoğluna!... Vicdanla oynama yani; ilkeli ol der hayat, insanoğluna!... Kıskaçlara dikkat et der hayat, insanoğluna!... Uçtu gitti; benim aklım de insanoğlu, hayata!... Şurada şöyle duralım de insanoğlu, hayata!... Küçüldüm değilmi gözünde de hayata, insanoğlu?! Uçurum var aramızda der hayat, insanoğluna!... Çok görme bana de insanoğlu, hayata!... Uçan balon yoktu bende; neden de hayata, insanoğlu?! Kan ve gül deme bana der hayat, insanoğluna!... Kız bana der insanoğlu, hayata!... Izdırap de hayat, insanoğluna!... Zannet hayat güzelleşecek insanoğlu, der dünya!... Hile hurda burada, hayatta der insanoğlu!... Ayak altına alma anı yeter der hayat, insanoğluna!... Yaşam ölüm birdir; bunu unutma der hayat, insanoğluna!... Aktı geçti zaman de dünya, hayata!... Tarumar olma der hayat, insanoğluna!... Tamamen olgunlaş, hayat der insanoğluna!... Alnı pek sırtı ak olsun insanın derler insanlar, hayatta!... Leylekler bizi geleceğe getirdi ama; geçmişimizi unuttuk der insanoğlu, hayata!... İnecek var hakim bey de hayata, insanoğlu!... Mutsuz insanların yeri burası de insanoğlu, hayata!... İtina ile yapılır de hayata, insanoğlu!... Terk edilir, bir durum musun hayat der insanoğlu?! Yaşamla ölüm arasında an yoktur!... Oku öğren hazırlan der hayat, insanoğluna!... Kunduz olma diyordur hayat, insanoğluna!... Tutunama hayatta der dünya, insanoğluna!... Umut, unut ile estir unutma bunu!... Raks etmeyi unutma, insanoğlu der hayat!... Es geç der hayat, insanoğluna!... Seç der hayat, insanoğluna!... İlgilen benimle der hayat, insanoğluna!... Nefret yoktur hayata karşı, insanoğlunun!... Kitaplar yazıldı, bizde okuyalım!... Ütopya oluşturalım kendimize dedi galiba, yazarın?! Baktım gördüm anladım galiba, derim bende yazarına karşı?! Resmi çizdi yazarın, bize de izlemek kaldı!... Açıkçası: İnsanoğlu ben; hayatta yazarlar oluyor galiba, ona hikayesine teşekkür ederim!... İyi ki karşılaşmışım; iyi ki var sağ olsun var olsun, yazmaya yaşamaya yaşatmaya devam etsin ki bizde okuyalım!... Kurulan her şey, bir dakikada yıkılabilir!... Un ufak etmek gerek kendini der hayat, insanoğluna!... Pazarlık payı der hayat, insanoğluna!... Açık ara öndesin der hayat, insanoğluna!... Kırma vazoları insanoğlu der hayat!... Israr etme der hayat, insanoğluna!... Zaman akar su yolunu bulur der hayat, insanoğluna!... İfa edersin der hayat, insanoğluna!... Figüran oldum hayatta der insanoğlu!... İrade sorgulamadı der insanoğlu, hayata!... Rüzgar eser der hayat, insanoğluna!... Uzmanlaştı hayat de insanoğlu!... Zerre bulunmaz hayata, insanoğlu!... Etti geçti de hayat, insanoğlu!... Bakış açısı bu de hayata, insanoğlu!... İlgi gerek bana de hayat, insanoğluna!... Nefes ol de hayata, insanoğlu!... Benliğim hikayelerin yeri; kitap olursa sadece benim olabilirsin yeter, incele hikayeleri bitir, son sözü de hayat yetsin bana!... Nazar etme diyelim yeter hayata, insanoğlu!... Nefes gerek bize de hayata, insanoğlu!... Elinden tut bırakma de hayata, insanoğlu!... Renklerini göster bana de hayata, insanoğlu!... Endemik olayım ben de insanoğlu, hayata!... Değindiği bu de hayata, insanoğlu!... Resimler seni bulsun de hayata, insanoğlu!... Sen ben o desin hayat, dünyaya!... İncele beni dedi hayat, insanoğluna!... Nefes nefese karışır insanoğlu!... Dikkat et der hayat, insanoğluna!... Beşlik çak der hayat, insanoğluna!...