Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@karamel_makiyatou

Demir ile beraber okula gitmiştik. O yürüyor ve ben koşuyordum. Bu çocuğun bir ayarı varsa namerdim. "Demir!" Adını söylediğimde durdu. Bende onun yanına geçtim ve durdum. Nefes nefese kalmıştım, zorlukla yutkundum. "Biraz yavaş yürü. Yalvarırım yavaş yürü!" Dedim. Sadece güldü.

 

"Hangi sınıftaydık, Demir?"

 

"12-A, üçüncü kat."

 

"Tamam. Ben sınıfa gidiyorum. Bay!" Dedim ve merdivenlere hızlıca koşarak yöneldim. Sınıfa gittim ve boş olan tek sıraya oturdum.

 

"Hey! Orası Demir'in sırası." Söyleyen kişi yüzde yüz egoistti. Ego tavan be kardeşim!

 

"O şu anda olanları idrak etmeye çalışıyor." Yalan değildi. Doğruydu.

 

"Az önce ne oldu Ya?" Demir bu soru ile içeri girdi ve yanıma oturdu. "Seninle çok işim var Ada. Bi' de oda arkadaşı olacağız." Hadi be! Yalnız kalsam olmuyor muydu?

 

Sedef Hanımmmm!!!!!

 

"Ben seni istemiyorum!" Diye sızlandım. Hayır ya, o Meraklı Melahat'e benziyordu. Benim her eşyam karıştırır düzenimi bozar, altüst ederdi.

 

"Ben sanki sana bayılıyorum." Dedi ve göz devirerek az önce bana bakan kıza baktı. Ona gülümsüyordu. Kız ona hayranlıkla bakıyordu.

 

Demir'in yüzüne elimi koydum. "Benim olduğum ortamda... lütfen!" Elimi çekti.

 

"Çokta fifi! O senin yengen!" Bu sefer ben göz devirdim. Tekrar ona baktım ve elimi ondan kurtardım.

 

"Çokta fifi!" Dedim onu taklit ederek. Demir ile çok eğleneceğiz!

 

Tam cevap verecekken kapıya baktı ve yüzü düştü. Kapıya baktığımda biri içeri girmişti. Hemen arkamızdaki sıraya oturdu. Demir öfkelenmişti. Derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalıştı.

 

*

 

Dersler bitmişti ve öğle arasına girmiştik. Herkes teker teker kafeye indi. Demir tüm eşyalarını toplayıp çantasını sandalyeye koyduktan sonra tam gidecekti ki durdu ve bana baktı, "Gelecek misin?"

 

"Hayır."

 

"Gelecek misin?"

 

"Hayır."

 

"Gelecek misin?" Dedi. Be yaşıyor bu çocuk? Elimin tersini alnına koydum ve ateşi var mı yok mu diye baktım. Elim onun alnında iken cevap verdim.

 

"Hayır." Elimi indirdi ve gitti.

 

Sanırım herkes gitmişti. Biri gelip yanıma oturdu. Demir'in öfke ve nefret ile baktığı çocuk... "Selam! Ben Oğuz." Dedi.

 

"Ada." Diye yanıtladım onu.

 

"Demir'in öz kardeşisin ha? İkizin berede diye sormayacağım, istersen sen anlatırsın." Dedi. Bu tavrı hoşuma gitmişti.

 

"Anlatmak istemiyorum." Bana baktı. Bir şey sormamı bekliyor gibiydi. Yüzü kusursuzdu. Büyüleyiciydi... "Demir neden sana öyle baktı?" Sordum. Aklımdaki o soruyu sordum. Gülümsedi. Gözlerimin içine baktı. Mavi gözleri çok güzeldi.

 

"Aslına bakarsan çok uzun bir konu."

 

"Anladım..." diye mırıldandım. Onu tekrar incelemeye başladım. Yapılıydı. Teni beyaz ve pürüzsüz isi. Saçları gür ama kısaydı ve koyu kumral.

 

"Bir sorun mu var Ada?" Bana merakla bakıyordu. Ağzımdan istemsizce o on üç harflik kelime çıktı.

 

"Büyüleyicisin..." bana şaşkın bir şekilde baktı.

 

"Büyüleyici olan sensin Ada." Şimdi şoka giren kişi bendim. Bana biraz yaklaştı ve dudağımın kenarını hafif bir şekilde öptü. Yüzüme halen yakındı ve mavileri kehribarlarıma bakıyordu.

 

 

 

 

Loading...
0%