Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@karamelek

(İstanbul)

 

(2000 yılı)

"Gece gece oğlumuzu bu yağmurda onlara mı bırakacağız?" Dedi kadın adam sert bir sesle "bunu konuştuk uzatmayalım güzelim" kadın ağlamamak için kendini sıktı. "Ama onlar oğlumuza zarar verecek" adam yutkundu biliyordu karısı haklıydı oğluna zarar verilecekti.

 

"Yeter bırak şuraya" dedi sert bir sesle. Kadın 2 gün önce doğurduğu bebeği acılar içinde otobüs durağın yanına bıraktı son kere çocuğuna baktı kadın ve gitti

 

(2019)

sabah olmuştu güneş yeni yeni doğmaya başladı.

 

Hemen aşağı seslendim "zarife abla bana kahvemi getir" zarife abladan ses yoktu. Hemen aşağı indim masanın üstünde bir kağıt vardı. Kağıdı elime aldım okumaya başladım "Savaş bey kusura bakmayın daha da sizle kalamam herşey için teşekkür ederim bana baya iyiliğiniz dokundu size böyle veda etmek istemezdim ama hoşçakalın"

 

O an içimden bir parçanın eksildiğini hissettim. Zarife abla ben yurttan bir aileye gidip oradaki olaylardan kaçarken bana yardımcı olmuştu. O bu evin hizmetlisi değil ben ablamdı en önemlisi tek güvendiğim sığınaktı.

 

Kapı çalmasıyla sinirli bir sesle "kimse yok mu? evde ben mi açım kapıyı?" Diye bağırmaya başladım. Hizmetli kızın sesini duydum "hemen bakıyorum Savaş bey" dedi ve gidip kapıyı açtı.

 

İçeri giren Melis'di. Melis gelip yanıma oturdu. "Yine ne oldu hayatım" Melis'e kağıdı verdim. "Zarife abla da beni bırakıp gitti" Melis kağıdı okudu. "Tamam yeter boşver ben senin yanındayım bunu asla unutma ben seni ölsem de bırakmam"

 

Artık kimseye inanasım yoktu. Ama Melis liseden beri beni asla bırakmayan biriydi. Ne zaman ona ihtiyacım olsa her zaman yanımdaydı.

 

Melis çekinerek "Savaş'ım sana bişi diyecem" Melis kolay kolay bana birşey demekten çekinmezdi. Melis'e baktım "ne oldu güzelim" Melis ayağa kalktı. "Savaş bugün onları gördüm beni tuttular seni beklediklerini söylediler"

 

O an sinirden delirebilirdim. "Nerdeler oruspu çocukları söylediler mi sana güzelim?" Melis bana bişi olmasından korksa da biliyorum ki asla beni tutmazdı bilirdi ben hiç kimseden kaçmam

 

"Her zamanki yerde bekliyorlarmış ama Rüzgargili de getirmeni istediler" Melis'in başına ufak bir öpücük bıraktım "sen beni bekle ben işi çözüp geliyorum" dedim Melis korkuyla kafasını tamam anlamında salladı. Silahımı belime taktım gelmeleri için Rüzgargile yazdım. Tam evden çıkacakken Melis bana sarıldı. "Seni çok seviyorum bunu unutma" dedi bende sarılmasına karşılık verdim "bende seni" diyip çıktım.

 

Ben gittiğimde Rüzgar ve diğerleri de oradaydı. Güldüm selam verdim hepsine Barış selamımı aldı "kardeşim bunlar Melis'e bişi yapmamış değil mi?" Durdum "yapamazlar haa yaparlarsa o zaman cezasını öderler" o an önümüzde 4-5 araba geldi.

 

Arabalardan birinden bir tane adam indi. "Şerefsiz yine karşılaştık" ben de gülümsedim "karşılaştık Kartal" benim onlarda adım şerefsizdi. Hemen tiktak konuştu "soytarı da burdaymış" Barış dişlerini sıktı "burdayım merak etme seni tek bırakmam" dedi

 

Bizim tiktaka öyle dememizin nedeni birini öldürmeden önce"tiktak tiktak" diye diye öldürür.

 

Topçu yine elindeki 3 topla oynamaya başladı. "Timur öleceksin" Timur hafifçe gülümsedi. "Öldürmeye gücün yetiyorsa öldür"

 

Keser hepsine nefretle bakmaya başladı. Yusuf ordan atladı"keser ne oldu karın gibi bizi de mi keseceksin"

 

(2 yıl önce)

(Yazarın anlatımıyla)

Keser kızıyla oğluyla oyun oynadı. Kızı yorgunluktan uyuya kaldı. Oğlunun da gözleri hafif hafif kapanmaya başlamıştı. Keser gülerek kızının saçını koklayıp öptü. Oğlunu da yatağına uzandırdı onunda saçından öptü ve kokladı.

 

Derya içeri girdi. Keser'e baktı "sen çok yoruluyorsun hem iş hem çocuklar bı de üstüne ben varım" Keser güldü. "Güzelim sen beni yormazsın merak etme" diyip anlını öptü.

 

1 saat sonra

keser'in telefonu çaldı. Arayan Baran'dı. "Noldu Baran'ım?" Baran yutkundu "bize acil gelsene çocukları alıp" keser gülerek "tamam" dedi çocuklar da uyanmıştı.

 

Keser Derya'ya sarıldı. "Beraber gidelim mi Baran'ın oraya?" Derya gözlerini hafifçe kapatmıştı "çok uykum var ama" Keser belinden sarıldı öptü "tamam o zaman ben çocukları alır götürürüm sende uyu" Derya keserin dudağından öptü "tamam yakışıklım" diyip odaya geçti.

 

Keser çocukların yanına gitti "hadi gelin Baran amcanıza götürim sizi" Poyraz hemen ayağa kalktı "olur baba hemen hazırlanıyorum ben" Eylül kollarını göğsünde bağlamış şekilde"gelmeyecem ben benim uykum var" Keser Eylül'ü sımsıkı öptü. "Güzelim ama amcan çağırdı" Eylül omzunu bir yukarı bir aşağı indirdi. "İstemiyorum ben annemle kalacam"

 

Keser güldü "tamam koş annenin yanına o zaman onla uyu" Eylül hemen yataktan kalktı koştu. Poyraz 5 dakika sonra gelmişti. Keser oğlunu kucağına aldı "aslanım benim gel gidiyorux" diyip evden çıkardı.

 

Eylül keser'in spor odasına girdi. Orda kendi kendine oynamaya başladı.

...

Derya kapının sesiyle telefonu aldı. Caner'i aradı telefon 2. Çalmasında açıldı. Karşıdan "alo efendim yenge" sesi geldi Derya gülerek "gel Keser çocuklarla beraber size gelecek yalnızım bu gece" dedi Caner "geliyorum bebeğim bekle beni" dedi kapattı.

 

30 dakika sonra

 

kapı çaldı. Derya hemen üstüne hırkasını aldı ve kapıyı açtı. Karşısında Caner'i görünce güldü. Hemen hırkayı koltuğun üstüne attı. Üstünde dekolteli bir tane elbise vardı.

 

Caner hemen Derya'ya sarıldı öpmeye başladı "çok özledim seni Derya" Derya güldü "az kaldı boşanacam zaten ondan" Caner bir anda durdu "korkmuyor musun bize birşey yapmasından?" Derya geri Caner'in dudağından öptü "o bana kıyamaz beni çok seviyor"

 

Caner bir yandan pişmandı kardeşine bunu yapmaktan ama diğer yandan kendini alı koyamıyordu.

 

Birden spor odasından ses geldi. "Anne susadım" Derya Eylül'ün seslenmesiyle kendini geri çekti "Eylül de burda" dedi Caner daha çok kendine çekti "bişi olmaz"

...

Kesergil çok güzel bir parti vermişlerdi. Ama Poyraz yorulduğu için eve dönmek zorundalardı. Zaten o da bir an önce dönüp Derya ve Eylül'e kavuşmak istiyordu.

 

Derya'yı aradı ama telefonu kimse açmadı. Telaşla tekrar aradı yine açılmadı. Arabanın arka koltuğuna Poyraz'ı koydu ve şoför koltuğuna binip gaza bastı.

...

Derya ve Caner odaya geçtiler. Eylül'e bakmamıştı Derya artık çocuklardan yorulmuştu kendine vakit ayırmak istiyordu.

 

Evin kapısı açıldı. Eylül'ün çığlıklarıyla keser Poyraz'ı koltuğa koydu ve Eylül'ün yanına koştu.

 

Eylül'ü mutfakta ayağını kesmiş bir şekilde buldu.

Yatak odasından gülme seslerinin geldiğini duydu.

 

Eylül'ün ayağını orda ki bezle sardı. Hemen Eylül'ü Poyraz'ın yanına koydu ve yatak odasına gitti.

 

Kapıyı açınca Caner ve Derya'yı yatakta çıplak bir şekilde gördü. Caner keser'i görür görmez kendini Deryadan çekti. "Keser kardeşim açıklayabilirim" dedi

 

Keser hiç dinlemeden belindeki çakıyla Caner'in babalığını aldı. Ardından Derya'ya döndü. Derya korkuyla "aşkım açıklamama izin ver" dedi çarşafı kendine sarıp Keser sinirle "Eylül'ü senin yanına bıraktım sen burda oruspuluk yapıyorsun ne veremedim sana ki beni aldattın?" Derya sustu bişi demedi.

 

Keser bağırmaya başladı "konuş sana soruyorum ne veremedim sana para? mutluluk? güç? Hangisini veremedim" dedi saçından tutarak "özür dilerim bırak beni" Keser hayatında ilk defa bir kadını bu kadar öldürmek istiyordu ve bunu da yapacaktı.

 

Keser o anlık sinirle kadının karnına da 2 tane bıçağı vurdu. Ve çocukları alıp o evden gitti.

...

O olaydan sonra tüm grupları ikiye ayrılmıştı bir taraf keser'i tutmuştu. Bir tarafta Caner'i. Caner'i tutan taraf diğer taraftan intikam almak istiyordu.

 

(Olay günü)

Keser silahı çıkardı hiç umursamadan Yusuf'a sıktı. O an her iki tarafta birbirine sıkıyordu. Piçler adam çağırdı ve bizi aldırttılar.

...

Uyandığımda yanımda bizim grup vardı. İçeriye topçu girdi. "Size bir sürprizim var" dedi nefretle ona bakıyorduk hepimiz. Hepimize bakıp kahkaha attı "getirin eğlence başlasın" diye bağırdı.

 

İçeriye hepimizin ailelerini getirdi. Hepisi bağırmaya başladı. Benim sadece kaybedeceğim tek bir kişi vardı orda Melis ve Buket

 

Onlara birşey olmasını kendime yediremem...

 

Benim ağzımdan tek bir laf çıktı Kartal'a "onlara birşey olursa seni buraya gömerim bunun da sözünü verebilirim ha unutma ben hiç bir sözümü tutamamazlık yapmam"

 

Tiktak Eyüp'e yaklaştı "Eyüp ölme vaktin geldi" Eyüp başını daha da dikleştirdi "öldür lan" diye bağırdı. Tiktak eline silahı aldı "tik-tak tik-tak" dediği an kafasına sıktı. Bora "Eyüp diye bağırdı" Barboros "seni kendi elimle öldürecem tiktak bunu unutma" diye bağırdı.

 

Tahir gelip tam Kuzey'in önünde durdu. Bir Motorcu'ya bir de Buğra'ya baktı. Kuzey'in kafasına silahı tuttu. Buğra bağırmaya başladı "kardeşimi bırak lan öldürürüm seni burda" diye Tahir zevkle "koskoca Buğra bana mı yalvarıyor" dedi

 

Kuzey kinle "abi bırak öldürsün namusuz bu bana acıyıp bırakırsa benim için ölümden daha beter olur" sonra yutkundu "SIK LAN" diye bağırdı buğra orda sustu. Tahir son kere hepimize baktı. Kuzey'in kafasındaki silahı ateşledi.

 

Toplamda 27 kişiyi öldürdüler. Bunların cesetlerine hiç bir şekilde ulaşama. Eylül ve poyraz şuan nerde bilmiyoruz.

 

Kurtulduğumuzda Buğra'nın öfkeyle "bunlara yemin ediyorum bunları bizden başka kimse öldürmeyecek en azından Tahir'i" dedi

 

(Günümüz)

O olaydan 5 yıl geçti. Kimse kimseyle konuşmamıştı. Türkiye'ye dönecektik odamın kapısı açıldı içeri giren Soytarıydı. "Melis hazır seni bekliyor" ben son kere odamın camından baktım dışarı. Türkiye'ye gitmek istediğimden emin değildim ama işlerim oradaydı.

 

"Tamam kardeşim sen çık bende geliyorum" dedim soytarı başını salladı sonra da çıktı odadan. Hemen üstüme beyaz bir t-shirt ve altıma da siyah bir pantolon giydim. Hemen aşağı indim.

 

Melis beni görünce ayağı kalktı "günaydın hayatım" diyip yanağımdan öptü. Gülümseyip Melis'in kurduğu sofraya oturdum. Hemen yemeğimizi yedik ve kalktık.

 

Eve son kere baktım yanıma iş için kullandığım bilgisayarı ve her zaman yanımdan ayırmadığım silahımı aldım "ben hazırım" dedim soytarı eve baktı "bende" dedi gülerek Melis ikimize de bakıp güldü "ayyy siz çok duygusalsınız" dedi

 

Ben hemen Melis'in belini kavradım "hanfendi bura bizi tüm dertlerden kurtardı unutma" dedim içeri Çınar ve Arda girdi "abi biz hazırız arabayı da hazırladık" dedi Çınar.

 

Çınar ve Arda sokakta kalmışlardı. Aileleri var da hırsızlık falan yaptırıp para kazandırıyor.

 

Hepimiz arabaya bindik ve son kere veda ettik bu ülkeye. Bu ülkede bir sürü iş yaptım; bazen çok güzel gitti bazen ise berbat giden işlerim de oldu ama çoğunlukla güzel işler yakalandım burda.

 

"Ayyy çok heyecanlıyım ilk defa bir erkeğin ağzından hikaye yazdım ilk bölüm biraz sıkıcı olabilir ama diğer bölümler çok güze olacak buna emin olabilirsiniz sizleri çok seviyorum "

 

"Instagram: @cerenbati01 takip ederseniz sevinirim şimdiden teşekkürler "

 

Loading...
0%