Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@karamelek

"Arkadaşlar Melis, Çınar,Olga ve Savaş hesabı açıldı takip ederseniz sevinirim"

"Instagram: @savasyildirim02 - @cinarkaya02 - @meliss01633 - @21_olga_yilmaz - @cerenbati22 - @hayaliyazar24 "

 

Eve gelir gelmez Soytarı odasına geçti. Ben koltuğa oturup bugün olanları düşünüyordum. Melis yanıma geldi. "Ben duşa gircem sende gireceksen sana da suyunu ve kıyafetlerini hazirlim" Melis'e içten bir gülümsemeyle "gerek yok güzelim ben hallederim" dedim. Melis ayağa kalktı yanağıma bir öpücük kondurdu ve çıktı.

Kendime oturmuş bilgisayardan bugün ki olayları araştırırken Soytarı yanıma oturdu. "Napıyon?" bilgisayardan gözümü ayırmadan "olaylara bakıyorum" Soytarı duraksadı "boş bir tuzak işte ne uzattın" gözümü bilgisayardan ayırıp Soytarı'ya baktım. "Bu normal bir tuzak değildi. Soytarı sinirle"içimizde hain mi var diyorsun?" O dakka duraksadım "ne diyordum ben? Cidden içimiz de hain mi var? Saçmalık"

Kendime gelerek "o anlamda demedim" Soytarı "onu bunu boşver biz asıl olayı unuttuk" dedi birden ona anlamayan gözlerle baktım. "Ne olayı?" Soytarı gülerek "Rüzgar ve Yiğit'i unuttuk" gülerek "doğru arayalım gelsinler" dedim.

Hemen Rüzgar'ı aradım telefon 3. çalmasında açıldı. "Kardeşim biz Türkiye'ye geldik haberin olsun" Rüzgar duraksadı "gelmeseydiniz olum yada haber vermeseydiniz" o an Yiğit'in sesini duyduk "kardeşim boşverin o şuan tripli" diyip güldü ve devam etti "konum atın gelelim" kapatıp konumu attım.

Melis aşağa indi. Beni öpüp karşımızda ki küçük koltuğa oturdu. "Kahve içer misiniz yapım mi?" Soytarı hemen atladı "birazdan yap" Melis şaşırarak Soytarı'ya baktı "yine mi kız geliyor? ben açık diyim sakın ve sakın bu eve kız getirme Sevgilim var" Soytarı ve beni gülme tuttu.

Melis çok kıskanç biriydi. Beni en ufacık şeyden bile kıskanırdı ve Soytarı'nın kız çevresi çok olduğu için fazla onla Melis'in yanında olmadan çıkmamı istemezdi. Melis sinirle "ne gülüyorsunuz ben ciddiydim" ben gülerek"tamam güzelim ciddisinde kız gelmiyor merak etme" Melis bana baktı"kim geliyor o zaman?" Kapı çalınca"git bak kim geldi" dedim.

Melis kalkıp kapıyı açtı. Karşısında Yiğit ve Rüzgar'ı görünce bembeyaz oldu. Önce Rüzgar ardından Yiğit girdi. Melis yanımıza geldi. "Bı kaç bulaşık kaldı onları yıkim en iyisi" diyip çıktı. İkisiyle de selamlaştıktan sonra ayağa kalktım" ben bir dakikalık işim var geliyorum" diyip çıktım.

Mutfağa girdiğimde evin kapısı açıldı 2 dakika sonra da gülme sesleri gelmeye başladı. "Kim geldi?" diye bağırdım. Cevap alamadım ardından Melis'e döndüm "ne oldu sana?" Melis duraksadı "bişi olmadı" Melis'e iyice yaklaştığım sırada içeriye Çınar girdi. "Çınar çıksana" Çınar dolaba doğru gitti "abi merak etme bakmıyorum siz istediğinizi yapın "

Sinirle Çınar'a baktım "Çınar sana diyorum çık bişi konuşuyoruz" Çınar hiç umursamadan "abi dolap da soğuk bişiler var mı? İçim yandı" sınırlı bir şekilde sabır çektiğim sırada Çınar gülerek "abi çok sinirlisin böyle olmuyor yenge korkacak en son senden" diyip dolaptan suyu aldı çıktı.

Melis gülerek"haklı Savaş bey en son korkacam senden" diyip kalan bulaşıkları yıkamaya başladı. İki elimle tezgahı tuttum. Arsız bir sırıtışla "Melis güzelim hazır başbaşayız" Melis sözümü bitirmeme izin vermemek için kendini çekmeye çalıştı. Daha da yakınlaştım "kaçamazsın bunu unutma" dedim nefesimi boynunda hissetmeye başladım. Tam öpecekken içeri Yiğit girdi.

Yiğit, Melis ve bana bakıp hiç bişi demeden mutfaktan çıktı. Soytarı gülerek "hadi ama aşık kuşlar bı çıkın o mutfaktan" Melis'in yanağından öptüm "ben halledecem merak etme" diyip çıktım.

Hemen Yiğit'in yanına geldim "kardeşim kusura bakma bizi öyle gördüğün için" Yiğit omzuma dokundu "asıl siz kusura bakmayın bilmiyordum mutfakta olduğunu su alacaktım" güldüm "hakkını helal et" Yiğit gülerek "helal olsun hadi içeri gidelim" dedi.

İçeri girdiğimizde Melis kahveleri dağıtıyordu. Çınar "yenge keşke Savaş abininkine biraz tuz atsaydın" Arda gülerek "çıkar tuz az kalır bence biraz kimyon da döksün" Çınar gülerek "birazda bul biber ve kekik" Rüzgar güldü "siz açıktınız mı?" Melis gülerek "ne zaman doydular ki?" Çınar yalandan kırılmış gibi yaptı "çok ayıp şuan çok alındım artık günde 7 kere değil 6 kere yiyecem" soytarı kahkaha boğuldu artık "ya ölürsen çok az değil mi?"

Çınar Arda'ya döndü "sence de çok az değil mi?" Arda gülmesini bastırarak "en iyisi o kadar düşürme ölürsün falan maazAllah" Çınar Melis'e döndü"dua et kardeşlerime onlar için yemeğimi azaltmıyorum" o an yiğit'le bakışıp güldük. Biraz daha eğlendikten sonra Yiğit ve Rüzgar gitti.

(1saat sonra)

Biz bilgisayadan Kartal'ın yerini araştırırken Rüzgar aradı. "Efendim kardeşim" Rüzgar hemen konuştu "kardeşim işin yoksa bir yere gitmeni isteyecem" bilgisayarı kapattım "tabi kardeşim nereye?" Rüzgar sustu sonra devam etti "yeğenim yani Hayal onun bir arkadaşı var onu rahatsız eden biri var oraya gitmeni isteyecem kendine göre uyar agam" gülerek "anladım agam nasıl istersen" diyip kapattım. kapatır kapatmaz Rüzgar konumunu attı.

Çınar'a baktım sinirle bilgisayarla uğraşıyordu. "Çınar hazırlan çıkacaz" Çınar hemen ayağa kalktı "emredersin abi" diyip dışarı çıktı Arda bana baktı "gelim mi abi ister misin?" Arda ve Çınar benim için yerleri çok ayrıydı. Ne kadar yanlış yapsam da beni yargılamadan dediklerimi yapardı. Bir kere uyarırlardı ben bildiğim yoldan gidersem onlarda o yolu doğru seçer benle beraber gelirlerdi.

Arda'ya içten bir gülümsemeyle "gerek yok kardeşim zaten Çınar da araba da bekleyecek beni" Arda ikinciyi demedi "sen nasıl istersen öyle olsun abi" dedi. Soytarı içeri girdi "bir yere mi gidiyorsun?" Soytarıya baktım "ufak bir işim var benle Çınar oraya gidecez" Soytarı hemen endişeyle "bı sıkıntı varsa bende gelim" güldüm "yok kardeşim" Soytarı başıyla onayladı. Melis'e sarılıp üzerime gömleğimi giyip arabaya bindim.

İstediğimiz yere gelmiştik. Adamın düzgün biri olmadığı kapıda ki korumalardan belliydi. Adamlar hemen silahları çekti yanımıza geldi. "Ne oluyor?" Çınar bana baktı bende Çınar'a döndüm aşağı indim. Aşağa iner inmez kafama silah tutuldu. O an sinirle Çınar bir anda arabadan indi bana silah tutana silah çekti.

"O silahı abimin kafasından indirmek için 10 saniyen var yoksa o kafanı burda yerinden uçururum" diğer adamlar hepsi Çınar'a silah tuttu. Sinirle "kardeşime bişi olursa burda ne sizi yaşatırım ne de o sahibinizi" içerden biri geldi. "Beyaz sizi içeri bekliyor ama yanlız sen girecekmişsin" dedi bana bakarak ve devam etti "silahları indirin eğer birşey olursa haber veririm" diyip çıktı. Hepsi silahları indirmeye başladı. Ben Çınar'a baktım "geç arabaya" Çınar sözümü ikiletmeden arabaya geçti.

Çınar arabaya geçtikten sonra adamlara son kere baktım ve içeri girdim. Karşımda oturan kişiye baktım "Beyaz sen misin?" Karşımdaki koltuğu işaret etti "geç otur" kafamı sallayıp oturdum. Adamlarından biri yanımıza geldi "efendim ne istersiniz?" Beyaz bana baktı "sade türk kahvesi alim ben" dedim Beyaz "her zamankinden" dedi adamı kafasını salladı ve gitti.

Beyaz bana baktı. "Ne işin var burda?" Oturuşumu düzelttim "Damla" dediğim anda Beyaz daha dik oturdu nefretle bana baktı "Damla ne alaka?" Dedi sert bir sesle "Damla'dan uzak duracaksın yoksa sonuçlarına katlanırsın" Beyaz bana kinle bakarak "kimsin sen benim Damlamla beni ayırmak istiyorsun?" İçeceklerimiz geldi. Bir yudum kahvemden aldım "ben Savaş Yıldırım namı değer Şerefsiz"

Beyaz ayağa kalktı ardından bende ayağa kalktım. Elini uzattı "bende Beyaz" elini sıkıca sıktım "sana açıkça söylüyorum Damla'dan uzak dur" Beyaz güldü "kabul ama şartım var" sinirle ona baktım "ne şartı?" Güldü "ortağım olmanı istiyorum" tam konuşacakken Beyaz'ın adamlarından biri geldi.

"Abi kız geldi" dedi Beyaz sinirle adama baktı. "Götürün odaya" sinirle Beyaz'a baktım "hop ne kızı lan" dedim yüksek sesle Beyaz güldü "bişi yok merak etme ortağım" gözlerim de kin vardı. "Kızı getir" Beyaz sözümü ikiletmeden "kızı getirin" adamlardan biri çıktı.

Sinirle "kadın ticareti mi yapıyon lan sen?" Diye sordum Beyaz ciddi bir şekilde "tam olarak öyle değil kimsesiz kızlar erkekler geliyor bizde onları burda yetiştiriyor ajan yada adamlarımız yapıyoruz" kendimi sıktım "sakın bir daha kızları böyle birşey de kullanma yoksa o kafanı vücudundan uçururum" Beyaz kafasını salladı "tamam nasıl istersen" tuhaf "bu adam benim niye her dediğimi kabul ediyor çıkarı ne?" Diye düşündüm

Adamlar kızı getirdi. Karşımdaki kız çocuğuna bakınca kendi geçmişim aklıma geldi. Sinirle adamın yakasına yapıştım "bu kızı mı ajan yapacaksınız lan?" Adam Beyaz'a baktı beyaz adamın kafasına sıktı "hallettim ben ortak" sinirle ona baktım sonra kıza döndüm "yaşın kaç senin?" Kız korkuyla sustu. Nazikçe sorumu tekrarladım "yaşın kaç senin?" Kız masumca bana baktı. "O-on yedi" öldürecek gibi Beyaz'a baktım "çocuklardan uzak durun" Beyaz başını salladı "tamam"

Kıza döndüm "ismin ne?" Kız bana bakılı kaldı "E-Ebru" gülerek "korkma güzelim benden sakın" Ebru korkarak başını salladı. Beyaz'a dışarı işaret ettim "iki dakika konuşalım mı" Beyaz "tamam" diyip çıktı benden peşinden çıktım.

"Ebru benle kalacak tabi o da isterse" Beyaz şaşırarak baktı "ne istiyorsun o kızdan yoksa düşündüğüm şey mi?" Diyip mal mal gülmeye başladı. Sinirle kafayı gömdüm "bak sana ilk ve son kere diyorum kadına kıza en ufacık bir işinde kullanırsan seni ben öldürürüm bu arada o kızı kızım olarak alcam senin gibi pislik için kullanmayacam" Beyaz gülerek burnunu tuttu "güzel kanıyor ama" dedi. Sinirle içeri geçerken Beyaz arkamdan "ortağım olursa hemen bırakırım kızları" sinirle "tamam" dedim mecburdum kızları kurtarmam lazımdı.

İçeri girdim "Ebru benimle gelir misin?" Korkuyla baktı bana "sen kimsin?" Güldüm "ben Savaş benden sakın korkma ben sana zarar asla vermem söz veriyorum benle kalmanı istiyorum" Ebru çekinerek "bana bişi mi yapacaksın?" Diye sordu. Elinden tuttum "ailen nerde?" Elini çekti "bilmiyorum" duraksadım "bak benim kızım hiç yok hatta benim çocuğum yok benim kızım olur musun? Benim en çok istediğim şey bir kızım olsun" Ebru biraz duraklasa da etrafına baktıktan sonra kabul etti.

Edeceğine emindim hem burdan kurtulmak için hemde aile sevgisine ihtiyacı olduğu her halinden belliydi. Arabaya geldik Çınar hemen inip kapıyı açtı. Arabaya Ebru'yu bindirdikten sonra kendimde öne bindim. Çınar bı Ebru'ya bir bana baktı "bu kim abi?" Gülerek "kızım" dedim Çınar şaşırsa da Ebru'nun korktuğunu gördükten sonra sustu.

Eve geldiğim de Melis kapıyı açtı bana sıkıca sarıldı. Sanki bir veda gibi korkuyla ona daha sıkı sarıldım "noldu?" Diye sordum "seni özledim" dedi sadece ve çekildi. Kapıda Ebru'yu gördü "bu kim?" Dedi sinirle güldüm "kızımız" dedim Melis ilk dalga geçtiğimi düşünse de ciddi olduğumu görünce "ne kızı?" Diye sordu.

"Anlatırım ama önce içeri geçelim" Melis başını salladı "buyrun içeri" Ebru çekinerek içeri girdi. "Bebeğim ne istersin hemen getirim?" Çınar ellerini göğüsünün üstünde birleştirdi "kıskanıyorum bunu bilin" dedi ikimiz de güldük Melis"ah Çınar ah sen başıma belasın bunu unutma" dedi Çınar güldü "tabiki"

Melis Ebru'nun yanına gitti"istersen gel üstünü değiştir ben sana kıyafet verim " ebru başını salladı ayağa kalktı. İkisi de yukarı gitti.

30 dakika sonra

Merakla yukarı çıktım Ebru'nun odasına kapıyı çaldım Melis sesizce "gir" diye seslendi. İçeri girdiğim de Melis uzanmış Ebru da onun kalbinin üstüne uzanmıstı. Melis Ebru'nun saçını seviyordu. Kapıya yaşlanmış onları izlerken Melis yastığı bana attı Ebru gözlerini açtı. "Savaş abi" dedi uyku sersemiyle gülerek "efendim güzelim" dedim Melis bı bana bı Ebru'ya baktı "Savaş abinle yastık savaşı yapalım mı?" Ebru güldü "olur" dedi.

İkisi bir oldu yastıkları atmaya başladı. En son ikisini de yatağı uzandırdım gıdıklamaya başladım. Melis kendine çekerek beni ortaya aldı. Hemen sarıldı"artık eşitiz ona göre" diyip beni gıdıklamaya başladılar gülerek onlara sarıldım.

kapıda Soytarı, Çınar ve Arda bizi izleyip gülüyorlardı. "Eşek sıpaları gelsenize" diyip onları da yanımıza aldık Çınar gülerek "abi ben hepsini çıkartim mi?" Çınar'a bakıp "niye?" diye sordum daha çok gülerek "ikincisini istiyoruz biz dimi Ardam" Arda da gülerek"aynen Çınar'ım biz bir tane daha istiyoruz" ikisininde kafasına vurdum"siktirin lan" dedim gülerek" Soytarı kalktı "neyse siz başbaşa kalın" diyip 3'ü de çıktı Melis ve ben uzandık Ebru'yu ortamıza aldık Melis başını seviyordu. Bende hikâye anlatıyordum öylece yattı güzelim. Melis beni ve Ebru'yu öpüp gözlerini kapattı.

 

"Sonunda bitti aşırı uzun bölüm oldu"

"En sevdiğiniz kısım hangisiydi"

"Yeni bölümü sevdiniz mi"

 

Loading...
0%