Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.BÖLÜM

@karamelek

"Arkadaşlar Olga, savaş, Çınar , Melis ve Ebru'ya parodi hesap açılmıştır takip ederseniz sevinirim"

 

"Instagram: @savasyildirim02 - @21_olga_yilmaz - @cinarkaya02 - @ebruyildirim268 - @meliss01633 @cerenbati01 - @hayaliyazar24"

 

Gördüğüm kabusla yerimden sıçradım. Melis hafifçe gözlerini açtı "iyi misin hayatım?" Dedi yanındaki komodinin üzerinden 1 bardak su alıp bana uzattı "iç bitanem" başımı salladım. Suyu içerken yatakta Ebru'nun olmadığını farkettim. Korkuyla yataktan kalktım Melis kolumdan tuttu. "Savaş nereye?" Eğilip saçını öptüm "geliyorum sen yat" diyip odadan çıktım.

 

Aşağa indiğimde mutfaktan ses geldiğini duydum. Hemen içeri girdim Çınar elinde çekirdekle Ebru'ya bakıyordu "cidden hiç sevgilin olmadı mı?" Diye sordu. Kapının açılma sesi gelince ikisiyle de göz göze geldim. Çınar hemen ayağa kalktı "hoşgeldin abim" etrafa baktım masanın üzerinde çekirdek, cips, kola ne ararsan vardı. Çınar'a bakınca Çınar masayı işaret etti "buyur abim" başımla onayladım. Sandalyeyi çekip oturdum.

 

Arda eve yeni geliyordu. Hiç bir yere gitmeden mutfağa girerken Çınar Arda'ya el kol işareti yaptı tam Arda hemen çıkarken "gel abim gel" dedim Arda Çınar'a tip tip bakmaya başladı. Elindeki poşeti aldım Çınar'ın yüzünde korku vardı. İçini açtım iyice baktım.

 

İçinde sadece çikolata, çerez falan vardı. İkisine de göz gezdirdim Arda oldukça sakindi. Çınar ise sakin olmaya çalışıyordu sanki içinden başka bişi çıkmasını bekliyormuş da çıkmayınca rahatlamış gibi bı yüz ifadesi vardı.

 

Ebru bana baktı. Çekinerek "Savaş abi Melis abla uyandı mı?" Diye sordu. Nazik bir şekilde "güzelim bilmiyorum en son uyumasını söylemiştim" Ebru başını salladı.

 

İçeri Melis girdi. Melis'i görür görmez ayağa kalktım "hoşgeldin gülüm" Melis sıcak bir gülümsemeyle "hoşbuldum aşkım" dedi Ebru'nun yanına gitti sarıldı "günaydın güzelim" Ebru da sarılmasına karşılık verdi "günaydın"

 

Melis bize baktı "niye hepiniz buraya toplandınız?" Çınar hemen atladı "Katerina'yı konuşuyorduk" Melis'in gözlerindeki kıskançlığı görebiliyordum ve ne olursa olsun bunun ucu bana dokunacaktı. Melis kıskandığını belli etmemek için çekmeceden bardağı aldı. İçine şu koydu. İçerken Çınar'a döndü "Katerina kim?"

 

Çınar gülmeye başladı. O an yandığımı hissettim. Çınar söze girdi "Katerina uff bir biçim su Savaş abiye alacaz" öldürücü bakışlarla Çınar'a baktım. Çınar daha da gevezelik peşindeydi. Melis bana sinirli bir şekilde baktı. Tam açıklama yapacakken telefonum çaldı.

 

Melis daha da sinirlenmeye başladı. Telefonu çıkartım sinirli bir şekilde "kesin Katerina'n arıyor dimi?" Duraksadı ve devam etti "sen de haklısın Rus tabi git ona" diyip çıktı. Sinirden Çınar'ı öldürmemek için kendini zor tuttum. Melis'in arkasından gittim "güzelim senden başka kimseyi istemem yanımda ben sana kavuşmak için neler yaptım tamam şuana göre küçük ama o zamanlar bana göre büyüktü" Melis gözlerimin içine baktı "sen aynı Savaş mısın?"

 

O an duraksadım "gerçekten ben eski Savaş mıyım?" Diye düşünmeye başladım.

 

Uzun bir sessizlikten sonra Melis'e döndüm. "Niye öyle bişi dedin?" Diye sordum Melis tekrardan gözlerini gözlerime dikti. "Biraz düşün, belki aklındaki sorular yüzündendir" dedi ve ardından ayağa kalktı. "Bence sen iyice düşün" tam giderken bana döndü "bu arada Katerina diye biri varsa seni de onu da parçalarım bunu bilmiş ol" diyip çıktı.

 

Ne yapacağımı bilmiyorum bir yanım Melis hain mi? diye düşünüyor ama diğer yanım en güçlü basan tarafım onun bana bunu yapmayacağını biliyor. Hem yapmak istese 5 yıl önce yapardı.

 

Yada 2 yıl önce yapardı. Sadece ben ve Melis oradaydık kimse yoktu isteseydi beni o sırla bitirebilir ama bunu yapmıyor. Melis benim sığındığımda yıkılmayacak tek limanım bunu biliyorum.

 

Soytarı yanıma geldi "oooo kardeşim erken uyanmışsın" başımı salladım "aynen kardeşim de sen nerdeydin?" Çapkın bir gülümsemeyle "bı arkadaşlaydım gece onda kaldım" Soytarı bizim grubun en çapkın kişilerinden biridir. Gülerek"o arkadaşın kız mı?" Diye sordum Soytar'ı sırıtarak "bildiğin soruları sorma istersen?" Dedi

 

Telefonum tekrar çaldı. Cebimden telefonu çıkardım arayan Rüzgar'dı. Normalde beni bu saatte aramazdı. Telefonu açtım kulağıma koydum. Soytarı bana merakla baktı. Bilmiyorum işareti yaptım. Karşıdan "alo" dedi geldi bende karşılık verdim "efendim kardeşim" Rüzgar telaşla "kardeşim ben şuan şehir dışındayım senden bı ricam var" şaşırmıştım hem giderken bana bişi demedi hem de benden bir ricası var tuhaf Rüzgar normalde kendi işini kendisi halletmeyi severdi.

 

"Tabi kardeşim dinliyorum seni " dedim Rüzgar yutkundu bir süre sustu "kardeşim" dedi ve devamını getirdi "kardeşim Can'ın kuzeni Serkan Hayal'i istiyor" o an sinir tepeme çıktı "tamam kardeşim o iş bende sen merak etme" diyip kapattım soytarı bana baktı. "İşim var" diyip çıktım.

 

Çınar ve Arda'nın yanına geldim. Yanlarında Ebru da vardı gözüm Ebru'ya kaydı "güzelim bize iki dakka müsade eder misin?" Ebru ayağa kalktı "tabi" diyip çıktı.

 

Arda sinirli olduğumu anlayınca "ne oldu abim?" Diye sordu Çınar gülerek "kesin Melis yenge siktiri bastı o yüzden bu kadar sinirli" Çınar'a öldürücü bir bakış attıktan sonra Arda Çınar'ı dürttü "sus olum iki dakka" ikisine baktıktan sonra "sizden bişi isteyecem" Çınar hemen ciddi oldu "ne abim?"

 

Arda da aynı şekilde "ne oldu abim? hemen söyle halledim" ikisinin de omzuna dokundum "sakin olun size anlatacam" ikisi de ses çıkarmadan pür dikkat beni dinliyorlardı. "Serkan diye bir lavuk var. Can'ın kuzeni bu iki kuzen de her bok var kadın, @y@şturucu, silah , tec@vüz yani aklınızın alabileceği herşey var" dedim

 

Çınar ve Arda'nın en nefret ettiği şey bir kadına,çocuğa dokunulması. Aynı şekilde ben de sevmiyorum belki de bizi birbirimize bağlayan şey ortak yönlerimizdir. Çınar söze atladı "abi öldürecek miyiz?" Arda Çınar'a baktı sonra bana döndü "abi ne yapmamızı istersin"

 

bi süre düşündükten sonra ikisine baktım "öldürecez ama zamanı var" Çınar Arda'ya göre daha deli doluydu. Hemen parlıyordu ama bu huyunu bı yandan seviyordum çünkü lise zamanlarımda bende böyleydim.

 

Çınar sinirle "neyi bekliyoruz abi? sıkalım bir tane kafasına bitsin" derin bir iç çektim "keşke herşey o kadar kolay olsa" ikisi de şaşırdı dediğime Arda bana baktı "ne oldu abi?" Hemen kendimi topladım "ama halledecez merak etmeyin onları biz öldürecez" dedim Çınar gülümsedi "biliyorum abim" dedi.

 

Arda düşünceli şekilde "abi bizden ne istiyon?" Derin bir nefes aldım "koruma olmanızı" ikisi de şaşkınlıkla bana baktılar. Hemen Arda kendini toplayıp başını salladı "emredersin abi" Çınar daha da bana bakıyordu. "Kime?" Diye sordu "Rüzgar'ın yeğenine" ikisi de başını onaylama anlamında salladı. "Çıkın hazırlanın şimdi gidiyorsunuz" ikisi de hemen yukarı çıktı.

 

(Yazarın anlatımıyla)

 

Arda ve Çınar sonunda Hayal'in evine doğru yola çıkmışlardı. Arda olacaklardan habersiz kızı araştırıyordu. Çınar bı yola baktı bir de Arda'ya "olum yeter bırak şu telefonu gidince görecez işte kızı" Arda telefonun ekranını kapattı "haklısın da ona göre önlem alacam" Çınar Arda'ya baktı "ne öğrendin?" Arda şaşkın bir şekilde Çınar'a baktı "ne?" Çınar gülerek "Hayal hakkında ne öğrendin?"

 

Arda telefon ekranını geri açtı. "17 yaşındaymış, burda doğmuş, Rüzgar abinin öz yeğeni değilmiş çok sevdiği birinin kızıymış o yüzden onu yeğeni olarak görüyor" Arda sayarken Çınar gülerek sözünü kesti "sevgilisi var mı?" Arda Çınar'a baktı "niye?" Çınar gülmeye devam ederek "abi bu gidişle kıza aşık olacaksın da o yüzden" Arda da güldü "olum abartma sadece önden bir araştırma o kadar" Çınar sırıttı "peki öyle olsun kardeşim"

 

Sonunda eve geldiler. Çınar arabayı park ettikten sonra Arda Hayal'in kapısını çaldı. İçeride ne bir ses vardı ne de kapıyı açan ardı ardına zile baştılar. Daha da kapıyı kimse açmıyordu.

 

Arda daha fazla dayanamadı kapıyı omzuyla kırdı. Hemen içeri girdiler aşağıda kimse yoktu. Her yer dağılmıştı. Arda korkuyla "sen buraya bak ben odaya bakacam" diyip Hayal'in odasına gitti. Odada kimse yoktu.

 

Çınar duşa girdi. Küvetin orda elleri ve üstü kanlı bir kız vardı. Kız Çınar'ı görür görmez bağırdı. Hemen duşa Arda geldi "sakin ol bizi Rüzgar abi gönderdi" o an sadece kızın ağlama sesleri kaplamıştı evi.

 

Çınar kızın yanına gitti "ben Çınar sende Hayal'sin ama benim değil bir arkadaşın hayalisin" Arda gelip Çınar'ın kafasına vurdu "akıllı ol bir kere de" Çınar gülerek "ben ve akıllı olmak imkansız" Arda gülmeye başladı. Hayal ne olduğunu bile anlamadı.

 

Arda hiç bişi demeden kızı kucağına aldı. Kız korkuyla kendini çekmeye çalıştı. Arda kızı daha çok kendine yasladı ve daha sıkı tuttu. Hayal'i yatağına uzandırdı ardından çıktı. Çınar da arkasından aşağı doğru geldi. "Abi napacaz şimdi?" Arda başını ellerinin arasına aldı "bilmiyorum bilmiyorum" diye bağırdı.

 

Artık bu ikilinin yeni bir görevi vardı. Hayal'i o pisliklerden korumak. Arda'nın Çınar'dan apayrı bir görevi daha var ne olursa olsun bu kıza aşık olmamalıydı.

 

"Arkadaşlar nasılsınız iyisinizdir inşallah yeni bölümü sevdin

iz mi"

 

"En sevdiğiniz kişi kim"

 

"En beğendiniz sahne hangisi"

 

Loading...
0%