@karanligin._yildiz
|
Talya,bilincini kaybetmişti ama buna rağmen gözleri açıktı. Gözlerini beyaz kaplamıştı. Esil , yardım çığlıkları atarak ağlıyordu, çok korkuyordu, bunun normal bir durum olmadığının o da farkındaydı. Esil'in annesi hemen gelmiş ve o da korkuyla ağlamaya başlamıştı. Esil annesinden Canber'i aramasını istedi. Annesi hızla telefonu almış ve hemen Canber'i aramıştı. Esil , annesi telefonda Canber'le telaş ve korku içerisinde konuşan annesine bakmış sonra da Talya'ya bakmıştı ama Talya ölü gibiydi , Esil endişe içinde kızın nabzını kontrol etmiş ve nefes aldığından emin olmuştu. Annesi , Esil'e Canber'in birkaç dakikaya burada olacağını ve sakin olmasını söylüyordu ama kendisi de sakin değildi, korkuyordu. Biricik kız kardeşinin evladına bir şey olmasından çok korkuyordu. Talya içten içe hassas bir kızdı bunu Esil'de biliyordu. Esil daha fazla dayanamamış , Talya'nın soğuk ve titremeye devam eden bedenine kollarını sıkıca sarmıştı , amacı kuzeninin üşümemesi, sakinleşmesi gerektiğiydi. Kızın , Tezyesi, annesi , babası ve ablasının lanetten haberi vardı ama bu kadar erken vuracağını bilmiyorlardı, kızın teyzesi elinde telefonla çıkıp gitmiş ve hemen Talya'nın annesi , biricik kız kardeşini aramış , olanları anlatmıştı. Esil, Talya'nın zarif , soğuk ve titreyen bedenine sarılı halde titrek bir sesle "Merak etme iyi olacaksın , herşey geçecek. Dayan , dayan lütfen. Bilirsin ben sana kıyamam hiç kuzen." Demiş ve şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. İlk kez bu kadar çok ağlıyordu, ilk kez böyle ağlıyordu. Esil her zaman sert bir çocuk olmuştu, duygularını belli etmezdi , hissettirir ama açık vermezdi. Uzunca bir süre sonra Canber nihayetinde gelmişti, Esil hızlı hızlı, titreyen ve ağlamaklı sesle "Canber yardım et. Senin yapabileceğin bir şeyler vardır mutlaka. Lütfen kurtar Talya'yı." Demiş ve kuzeninin karnına başını yaslayıp , ağlamaya başlamıştı. Canber hızla başını sallayıp, derin bir nefes almış , Esil'e "Sakin ol, düzelecek. Bir tanıdığıdım var, çok yakın bir arkadaşım. O anlar böyle bir durumda ne yapılacağını." Dedi ve hemen telefonunu çıkarmış , dediği arkadaşını aramıştı. Telefon açıldığında hemen arkadaşına durumdan bahsetmişti. "Tamam, ben seni almaya geliyorum."Diyerek telefonu kapatmış, Esil'e ve annesine doğru "Onu buraya getirmem gerekiyor. Telefon üzerinden halledilecek bir durum değilmiş, o yüzden ben şimdi Nara'yı almaya gidiyorum. Sizde sakin olun , Esil sende kızı sıcak tut, öyle dedi arkadaşım Nara." Diyerek hemen çıkmış ve arkadaşı Nara'yı almaya gitmişti. Esil'in annesi sessizce yeğeninin yanına gitmiş ve elini tutmuştu. Kendi kızı gibi baktığı, kız kardeşiyle büyüttüğü manevi kızına bakıyordu. Öz kızı değildi belki ama bu yine de onu durdurmamış ve yeğeni gibi görmek yerine öz kızı olarak görmeye devam etmişti. Esil , annesine herşey'in iyi olacağını, odasına gidip dinlenmesini söylemişti. Esil'in annesi oğlunun dediğini yapmış ve gitmişti. Esil , annesi gittikten sonra kuzeninin haline bakmış, daha çok ağlamıştı bu sefer sessizce ağlıyordu. En acı veren şey sessizce ağlamak, sessiz ağlamak ruhu öldürür , kalpte büyük yaralar bırakırdı. Etrafınızda ki insanlara dikkat edin, çoğu yetişkin ama içinde birer kırgın bir çocuk var. Esil, ne kadar sert ve duygusuz görünsede aslında o da bir çocuk ve duyguları olan biriydi. Esil, babasız bir çocuktu, annesine düşkün ama bir o kadar da kırgındı. Tek tutunduğu kişi iki kız kardeş olan Daria ve Talya'ydı, onlarda olmasa tamamen yalnız hissedecekti ve Esil yalnızlığı sevse bile kuzenleri olmadan yapamazdı. En çok Talya'ya düşkündü , en çok Talya'yla uğraşırdı, önceliğini hep Talya'ya vermişti. Esil , sessizce kuzeninin karnına yaslı bir şekilde "Beni bırakma Tay. Ben sensiz eksik kalırım , en çok sensin Tay. En çok sensin beni hayata bağlayan." Demiş ve sessizce ağlamaya devam etmişti. Esil ne kadar süredir öylece sessiz bir şekilde ağlamıştı bilmiyordu , aradan yirmi dakika geçmiş ve sonunda Canber , arkadaşı Nara'yı getirmişti. Nara , hemen Talya'nın durumunu kontrol etmiş ve başını iki yana sallayarak durumun ciddiyetini belirtmişti. Esil , kendini zor tutuyordu, bir an önce kuzeni kendine gelsin , iyileşsin istiyordu. Nara "Durumu kritik. Ona ilaç yapmam gerekiyor ve bu yapacağım ilaç hiçbir yerde bulunmuyor, bu özel bir ilaç. Bu ilaç lanetin ilacı,kan'ı lanetli kişi dışında başka biri içerse lanetlenir ve o kişiye zehir olur. Kan'ı lanetli içerse ona şifa olur, acıyı hafifletir ve ölümünü geciktirir." Demiş ve Canber hemen " Ne laneti? Ne diyorsun sen? O iyi olacak , ölmeyecek." Demişti , Esil ise sinirle Nara'ya bakıyor , ne dediğini anlamaya çalışıyordu. Esil , kuzeni Talya'ya bakmaya başlamıştı.kendisinden geçmişti, kendinde değildi, gözü kuzeninden başkasını görmüyor, kuzeninin nefes alıp vermesinden başka hiçbir şey duymuyordu. Esil en sonunda sinirle "şuan sırası değil Canber. İhtiyacı olan malzemeleri al ve gel. Yeter ki Talya iyi olsun. Ona bir şey olursa kendimi affetmem. Buna sebep olan herkesi öldürürüm." Demişti, söylediklerinden ciddiydi , asla emin olmadan konuşmaz , tutamayacağı, yapamayacağı sözler söylemezdi bunu herkes bilirdi, Canber'de bilirdi. Bilirdi çünkü Canber, çocukken yanlışlıkla Talya'ya zarar vermişti, Talya'nın kalbini kırmıştı. Bunun üzerine Esil , Canber'i dövmekten beter etmişti. Haklıydı da Canber bunun farkındaydı, Canber'in bir ailesi yoktu. Tek ailesi arkadaşları Esil, Talya, Daria ve Havin , onlardan başka kimsesi yoktu şimdi ise yakın zamanda Nara ile tanışmışlardı. Canber , hemen Esil'in dediğini yapmış ve gereken malzemeleri alıp gelmişti. Nara, hemen ilacı yapmaya başlamıştı , Talya'nın bedeni gittikçe daha çok soğuyordu. Esil ise tek dayanağı, tek düşkün olduğu kuzeni Talya'ya daha sıkı sarılmış ve üzerini örtmüştü. Kuzeni ısınmalıydı, yaşamalıydı, iyi olmalıydı yoksa Esil, dediğini yapacak ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan öldürecekti. Nara ,ilacı hazırlamış ve Talya'ya içereceği sırada Esil , Nara'nın elindeki ilacı almış , kuzenine kendi elleriyle içirmişti. Kuzenine kendisi dışında başka birinin dokunmasına izin vermezdi. Güvenmiyordu kimseye, Canber'e bile. Çünkü Talya, temastan nefret ederdi , sevmezdi başka birinin ona sarılmasını. Talya, o günden sonra Canber'e bile kendisine sarılmasını istemiyordu. Haklıydı çünkü Canber hem kalbini kırmıştı hemde göle düşürüp boğulmasına sebep olmuştu , Talya'yı o gün Esil kurtarmıştı ve Canber ilk kez Talya'nın kalbini kırmıştı. Esil ise o gün ilk ve son kez Canber'i dövmekten beter hale getirmişti. Esil, kuzeni Talya için herşey'i göze alırdı. İlaç etkisini göstermeye başlamıştı. Talya'nın soğuk bedeni yavaş yavaş ısınıyor ve titremesi hafifliyordu , gözleri kendine gelmiş ve kapanmıştı. Şuan kuzeni Talya, riski atlatmış ve iyiydi. Esil , kuzeninin sadece bedenen iyi olduğunu biliyordu ama ruhen hiç iyi değildi , kalbi acıyordu, boğuluyordu, Esil bunun farkındaydı o yüzden kuzeni Talya'ya daha çok hassastı. Canber , Esil'i kendisine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı , aralarında ki dostluk bir nebze olsun azalmamıştı, birbirlerinden hiç kopmamıştı. Esil, Canber'e güveniyordu ama kuzeni Talya'ya çok yaklaşmasına izin vermiyordu, korkuyordu , kuzeninin canı tekrar yanacak diye , kalbi tekrar kırılacak diye çok korkuyordu. Esil ve Canber, Nara'ya dönmüş ve teşekkürlerini dilemişti, Canber, Nara ile birlikte evden çıkmış ve kendi evlerine gitmişlerdi. Esil'in annesi gelmiş, Talya'yı kontrol etmişti, yeğeninin iyi olduğunu görünce içi rahatlamış ve başında bir süre nöbet tutmuştu. Esil ise kuzeni ayıldığında yemesi için mutfakta ona hafif yemekler hazırlıyordu. Esil, mutfakta ki işini bitirmiş ve Talya'nın yanına gelmişti, annesine gidebileceğini ve yemek yemesini söylemişti. Esil annesine ayrı, kuzenine ayrı yemek yapmıştı. Esil'in annesi oğlunun dediğini yapmış ve gitmişti. Oğlunun kendisine kırgın olduğunu biliyordu. Oğlu haklıydı, babasının ölümüne sebep olmuştu. Annesi yüzünden babasını kaybetmişti , Esil hiçbir zaman annesini affetmemişti ama yalnızda bırakmamış ve ona bakmıştı. Sonunda Talya kendine gelmeye başladığını gören Esil , büyük bir buruk mutlulukla , heyecanla beklemeye başlamıştı. Sonunda gözlerini açan ama henüz tamamen kendine gelmemiş kuzenini izliyordu. Gözlerimi sonunda açmıştım , bir süre bulanık görmüş sonra netleşmişti. Karşımda Esil vardı , gözleri yorgun ve ağlamış duruyordu. "Ne o buğday? Beni mi özledin?" Demiştim şakayla, biliyordum bana ne zaman bir şey olsa hep ilk yanımda olan Esil'di , benim için birçok şey yapardı ve hasta olduğum zamanlar başımda nöbet tutardı. Titrek bir sesle "seni çok özledim Tay. İyi misin?" Dedi, başımı olumlu anlamda sallayıp "Ben gayet iyiyim Buğday, asıl kendine bak harabe gibi görünüyorsun." Demiştim . Esil burukça gülümsemiş ve bana aniden sarılmıştı. Kesik , kesik alıp verdiği nefesten sessizce boynuma sarılır bir şekilde ağladığını anlamıştım. Bir süre daha sessizce öyle durmuş , bana "Sana kendi ellerimle yemek yaptım Tay. Hemen geliyorum." Diyerek hızla odadan çıkmıştı. Bilincim kapandığında gördüğüm şeyleri düşünmemeye çalışarak başımı iki yana sallamıştım. Derin derin nefes alıp, sakinleşmeye çalışıyordum. Kapı açılmış , içeri Esil girmişti. Neşeyle karışık bir acıyla " Bak , kendi ellerimle yaptım. Şifa, şifa . Bana kurban ol sen." Demişti , gülerek "Hani ben midilli sen Tay'dın? Haksızlık etme Buğday." Demiştim gülerek, Esil "Hayda, sen hâlâ orada mı kaldın? Geçtik biz oraları , boşver." Demiş ,yemeği kendi elleriyle yedirmeye başlamıştı bir yandan da bana komik hikayeler anlatıyor , espriler yapıyordu ve bu beni güldürüyordu , ben her güldüğümde Esil , sadece bana bakıyor ve ağzımda ki yemeği bitirmemi bekliyordu. Yemeğimi en sonunda bitirmiştim, Esil "Ben bunları mutfağa götürüp, temizleyim. Sende güzelce üzerini değiştirip dinlenmene bak, ben hemen geliyorum." Diyerek odadan çıkmıştı. Yataktan çıkmış ve ayakta durmaya çalışıyordum, zarzor yürüyerek üzerime giyeceklerimi almış ve üzerimi değiştirmeye başlamıştım. En sonunda üzerimi değiştirmiş, yatağıma geri dönmüştüm. Bir süre sonra teyzem gelmiş ve benim nasıl olduğumu sorarak iyi olup olmadığımı kontrol etmişti. Hemen ardından Esil gelmiş ve teyzeme mesafeli bir şekilde "anne odana git. Ben burada Talya'yla ilgilenirim. Senin bol bol dinlenmen lazım." Dedi, Teyzem bunun üzerine "Hayır, söylemem gereken ve anlatmam gereken önemli şeyler var." Demişti, Esil ise sabrını koruyarak mesafeli bir şekilde " Hayır, anne. Ne anlatacaksan daha sonra anlatabilirsin. Şuan Talya iyi değil, kendine yeni geldi. Akıl bulandırmak yerine gidip dinlen." Dedi . Teyzem Esil'i görmezden gelmiş ve hemen konuya girmişti " Kızım senin kanın lanetli. Lanetin son varisisin, bu yüzden bunları yaşıyorsun. Benim sürem doldu bugün veya yarın bir şekilde ölücem. Eğer Lanete sebep olan kişiyi ve Büyük Cadı'yı bulup öldürmezsen bu devam edecek. Onları bulman lazım ve Vera bunu onunla yapman gerekiyor. Şimdi gidiyorum ve dinlen" Demiş çıkmıştı. Esil ile birlikte donakalmış teyzemin dediklerini düşünüyorduk. Esil " bosver annemin dediklerini, daha sonra düşünürsün hadi kapat gözlerini bak ben buradayım. " Diyerek ışığı kapatmış ve gece lambasını açmıştı. Başımı iki yana sallayarak "Korkuyorum." Demiştim. Esil ise yanıma oturmuş, ben buradayım dercesine bana bakıyor, ve başını sallamıştı. Uyumadığımı gören Esil uyumam için herşeyi yapmıştı ama olmamıştı şimdi ise saçımı okşayarak çocukluk anılarımızı anlatıyordu. Bir süre sonra bilincim tekrar kapanmaya başlamıştı ve Esil " hadi ,uyu. Ben buradayım. Korkma" Demişti. Sonunda ise bilincim tamamen kapanmış ve kendimi karanlığın kucağına bırakmıştım. Bölüm sonuuu ~ Bölüm ve kitap hakkında yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum. Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzereee ~ |
0% |