Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Acı'nın Ölümü

@karanligin._yildiz

Aradan geçen uzun saatler sonra Esil ve Talya endişeye kapılmıştı çünkü Esil'in annesi , Talya'nın Teyzesi hâlâ geri dönmemişti. Nereden bilebilirlerdi ki ? Esil'in annesini , Talya Teyzesini kaybettiğini. Hera, dostunu kurtaramamış ve öylece acı içerisinde cansız bedene bakıyordu, farkında değildi, bilmediği bir sürü şey vardı. Onlardan biri ise öldüğü dostunun bir gün geri döneceği. Hera , dostunu geri götürmesi gerekiyordu fakat varisle karşı karşıya dâhi gelmemeliydi, bu onun en zorlu anlarından biriydi, ne yapacağını bilmiyordu , nasıl yapacağını da bilmiyordu. Tek derdi dostunun kaybıydı. Bundan sonra yolunda tek başına ilerleyecekti, çaresi kalmamıştı fakat çareler hiçbir zaman tükenmezdi, çareyi aldığın nefeste bile , içtiğin suda bile bulabilirdiniz.


Hera, son kez dostuna bakmış ve derin nefes alarak dostunu olması gereken , ait olduğu yere götürebilmek için harekete geçmişti. Kalp krizi süsü vermiş ve normal insanların dikkatini çekmemek için bu süsü vermişti. Yeğeni yerine koyduğu Esil'in sıradan bir kalp krizi olmadığının farkında olacağını biliyordu , varis Talya'nın ise kafasının karışık olduğunu, ileride başına nelerin geleceğini biliyordu ama susmak zorundaydı, elinden sadece izlemekten başka seçeneği yoktu. Kurduğu oyuna uymak zorundaydı, yaptığı plan işlemek zorundaydı. Bu lanet'in yok olabilmesi için kendisini bile yakabilirdi.


Geçen dakikalar sonrası , kameraların görmediği yere gizlice dostunu öpüp "Belki bir gün başka bir hayatta , başka hayatlarda , farklı bedenlerde yine birlikte oluruz? Belki oyunum bitecek ve bende biticem, bilemeyiz ama lütfen olduğun yerde beni yalnız bırakma, sen benim tek dostumsun , tek dayanağımsın, sensiz yarım kalırım. Sana söz veriyorum, her gün senin yanına gelicem." Ve dostunun cansız bedenini bırakıp geri adımlarla yavaş yavaş gözden kaybolmuştu. Evine geri dönerken arada düşmüş, arada bir ağacın altına çöküp ağlamıştı ama sonunda evine varmıştı, işte o andan itibaren dostuna mektuplar , notlar yazmaya başlamış ve fotoğrafını evinin her bir köşesine koymuştu, dostunun gerçekleştiremediği hayalleri gerçekleştireceğine söz vermişti.


"Esil" diyerek sessizce fısıldamıştım, gücüm kalmamıştı, bünyem kaldıramıyordu , Teyzemin aksine güçlü değildim. Aklım Teyzemde kalmıştı, saatler geçmişti ama gelmemişti, bir kez daha "Esil" demiştim bu sefer sesim güçlü çıkmıştı. Cam kenarında duran Esil ise benim varlığımı daha yeni fark etmiş gibi "Özür dilerim, duymamışım Tay." Demişti.


"Sorun değil, iyi misin?"


"İyi olduğumu sanmıyorum Tay." Söyleyecek hiçbir şeyim kalmamıştı. Sadece Esil'le birlikte düşünüyorduk. Teyzemin yerinde olsam nereye giderdim? Gerçi Teyzem gizemli bir kadındı, nereye gideceğini kimse bilemezdi ama en basitinden parka gitmiştir belki? yada orman yolda yürüyüşe çıkmıştır? "Esil, dışarı çıkıp, Teyzemin gitme olasılığı yüksek yerlere baksak olmaz mı?" Gözlerimi bir ümitle dalgın olan Esil'e bakıyordum fakat o bana gülümseyerek " E hadi kalkalım o zaman, emir büyük yerden." Diyerek ayaklanmıştık, çıkışa geldiğimizde önceliği bana verip, elleri belinde hafif eğilerek "Güzellik tanrıçası önden buyursunlar." Gülümseyerek yanından geçtiğimde bir adım geride hemen yanımda ilerliyorduk.


Gidebileceği her yere bakmıştık ama bulamamıştık, şansımızı bu sefer gidebileceği en uzak noktalarda kullanmaya karar vermiştik. İleriden sola döndükten sonra kameraların görmediği noktada ağacın önünde yatan kadını fark ettiğimde hemen Esil'i durdurmuş ve kadının bulunduğu noktayı işaret etmiştim.

"Esil, bakalım." Diyerek çoktandır durmuş olan arabadan inmiş, aceleci adımlarla kadının yanına doğru adımlamaya başlamıştım. Kadının yanına vardığım an eğilip bakmıştım ki bu kadının Teyzem olduğunu görmüştüm. "Esil!" Diye bağırmış cansız bir şekilde yatan Teyzemi kontrol ediyordum. Esil hemen anca park ettiği arabasından inip koşarak yanıma gelmişti , hiçbir şey demeden yanıma konumlanmış, annesinin cansız bedenine kaskatı bir şekilde izlemeye başlamıştı. "Esil, kendine gel!" Diyordum ama kendinde değildi, Esil , bugün ilk kez yıkılmıştı. Hiç solmayan çocuk , solmuştu. Gözlerinin içinde parlayan çocukluğu solmuştu, gözlerinde ki ışıltı gitmişti. Esil gözünden akan yaşla birlikte, annesini kucağına almış ve arabasına götürmüştü "Talya, annemin yanında dur. Lütfen korkma, herşey düzelecek. Bakma bana öyle , dayanamam." Demişti, lafını ikiletmeden Teyzemin yanına geçmiş, hastaneye gidiyorduk.


Hastaneye vardığımızda herşey için çok geçti, artık Teyzem aramızda yoktu. Esil ve ben birbirimize sarılmış ağlarken bundan sonra nasıl devam edebileceğimizi düşünüyorduk çünkü Teyzem bizi bir sürü belirsizliklerin arasında bırakmıştı.


Bugün Teyzemin son günüydü, bugün Teyzemi mezarına gömecektik. Annem, ablam.. hepimiz buradaydık, Esil annesini gömerken elleri titriyordu, gözlerinin ışığı sönmüştü. Annem feryatlar içinde kardeşinin mezarının başında çökmüş ağlıyordu, ablam ise göz yaşları içerisinde annemi teselli etmeye çalışıyordu. Ben ise kendimde değildim, üzerimde acımı katlayan bir acı daha vardı. Yok ediyordu , yok oluyordum. Teyzemsiz ne yapacağımı bilmiyordum. Annemle birlikte büyütmüştü beni, Teyzem benim manevi annemdi , annem yokken hep yanımda olurdu , her zaman beni korurdu, beni öz evladından ayrı tutmazdı. " Beni de gömün Teyzemin yanına" diyemedim öylece kalakaldım. Hocanın duaları eşliğinde cenaze sona ermiş, bir süre öyle durmuş ve sonra da kaldığımız yere devam etmiştik. Zaten hep öyle olmaz mı?..


2 ay geçti aradan fakat sanki bugünmüş gibi bir ağırlık var üzerimde , kuzenim Esil toparlamıştı bana hep "ölenle ölünmez ama öleni ruhunla yaşatırsan o hiçbir zaman ölmemiş olur. Eminim ki bir gün başka hayatta yine birlikte olacağız." Belki de haklıydı fakat ben bir insanı bu kadar kısa sürede atlatıp , yoluma devam edemezdim. Belki belli etmezdim ama içimde yaşattığım acılar, kablimde ve aklımda tuttuğum anıların hepsi duruyordu , eski ben kalmamıştı ama eski benden geriye içimde bir çocuk kalmıştı, benim çocukluğum kalmıştı. Hiç unutamadığım ama unutmak istediğim günler bile kalmıştı aklımın bir köşesinde. Hiçbir zaman bu kadar bitmemiştim. Üzerimde ki lanetle ne kadar yaşayabilirim onu bile bilmiyorum, ne yapabilirim onu da bilmiyorum. Ben hep belirsizlik içerisinde kalmıştım. Hep kendimi kalabalıktan ayrı bir köşede tutardım ama bazen kalabalıktan sıyrılmazdım çünkü yalnızken delirdiğimi düşünürdüm, arkadaşlarımın yanında iyiymiş gibi davranırdım ama aksi hiçbir zaman iyi olmamıştım. Esil ve Havin varken huzurlu ve iyi hissediyordum, yanımda iyi ki varlarmış, olmasaydılar ben , ben olmazdım. Şuan ki ben eski ben'e göre daha güçlü ama benimde zayıf noktalarım var Esil ve Havin onlar olmadan hiçbir şey başaramam.


"Hoop! Dalmışsın yine uzak sular altına. Ne düşünüyorsun bakalım?" Dedi Arkamdan omuzlarıma tutunmuş olan Esil. "Hiçbir şey düşünmüyordum." Kesinlikle bana inanmamıştı, kaşlarını kaldırmış suratını komik bir ifadeye bürünüp "Bak bakalım gözümün içine, yer mi yazıyor mu?" Başımı iki yana sallayarak "Cık. Yemezmişsin."


"Eee tabii , muhteşem ötesi bir adamım ben. Yalanın kokusunu iki metre öteden alırım."


"Hıhı aynen, sen ne zaman geldin?" Dediğim sırada daha fırından henüz yeni çıkardığım kurabiyelerden birine dokunacakken klasik anne edasıyla eline vurduğum sırada " Yeni geldim. Bir tane kurabiyenden alsam uzaylıya dönüşmezsin ya?" Kaşlarımı kaldırıp "Sonra da "Ay yandım, ay bittim , ay piştim " diyip bayılma sakın." Alnıma hemencecik öpücük kondurmuş "Söz. Tadına bakıcam sadece güzellik tanrıça'm benim." Gülümseyerek tabak çıkarmış ve yaptığım yemeklerden ve tatlıdan koymuştum " Afiyet olsun civciv." Diyerek kendime de tabak çıkarmış Esil'in aynılarından kendimede koymuştum. Birlikte yemeklerimizi bitirdikten sonra bahçeye çıkmış oyunlar oynamış ve bol bol esprili sohbetler etmiştik . Hava kararmıştı ama içeriye geçme gibi bir niyetimiz yoktu çünkü bu gece hava sıcak olduğundan bahçede çadırda uyuyacaktık. "Hava karardı bence uyuyalım artık. Sabaha enerjik olmam lazım çünkü sinir etmem gereken ve belamı vermesi gereken bir tanrıçam var." Gülerek başımı iki yana sallayarak bende peşinden çadırıma geçmiştim.


"iyi geceler tanrıçam."


"İyi geceler civciv."


~Bölüm sonuuu ~

Kitap ve Bölüm hakkında fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın


Görüşmek üzereee ~~ 🫶🏻


Loading...
0%