Selam yeni bölüm geldi.

Çok korkuyorduk. Cemre ile Mete ye ne olmuştu. O sesler ne idi? Gene belamızı aramış ve bulmuştuk. Onlara bir şey olursa ne yapacaktık? Peki ailelerimiz ? Ağlamaklı oldum.

Çağrı - Abi koskoca okul nereden bulucaz onları?

Kaan- Ayrılalım daha çab-

Ben - Çabuk gebeririz.

Sibel- Doğru söylüyo.

Kaan- ne yapıcaz o zaman?

Böyle konuştu tek tek sınıfları dolaştık. En sonunda kitap deposuna baktık ve ikisi de orada yatıyordu. Hemen yanlarına gittik. Kimi arayacağımızı biliyorduk. Ebru ablayı aradık. Ebru abla Cemre nin ablasıydı. Başımız belaya girse hemen onu çağırırdık. Çünkü kendisi reşitti. Hukuk fakültesi okuyordu. Ebru ablayı aradık ve hemen hastaneye götürdük. Cemre nın kolunda kırık . Mete nin ise boynunda hafif bir incelme varmış. Bu olaylar olurken abim aradı. Bizi sordu. Bende kısa süreliğine Ebru abla da kalacağımızı söyledim. Onunda bu belaya bulaşmasını istemiyordum. Telefonu kapattıktan sonra bir yabancı geldi ve bana bir zarf verdi. Zarfı açtım ve okudum. Yazanlar;

Eğer gerçeği öğrenmek istiyorsan saat 03.00 da çamlıktaki parkın oraya tek başına gel.

​​​​​​

​​​​​​Bu zarf bir işaret miydi bilmiyorum ama bu gerçeği öğrenmeliydim...

Evet bir bölümün daha sonuna geldik Umarım beğenirsiniz . Byyyyyyyyyyy. :)