Selam.

Beste' nın anlamıyla

Umay gitmişti. Artık hep bir yanımız eksikti. Zaten en çok sevdiğimiz dostluklar ya çok uzaktadır ya da artık sadece mazi de kalan bir kişidir. Yada yüzünü görmek bile istemezsin. Beraber Dünya turuna çıkarız dediğin kişiyi gördüğünde yolunu değiştirirsin. Ben ilk defa bu yazlıkta , görünce yolunu değistirecek dostluklar edinmedim. Evet belki Umay ile görüşemiyoruz ama yine de bu dostluk mazi de de kalmış olmıycak. Birden odama biri girdi. Tabii ki de Alper. Bir türlü kapı çalmayı öğrenemedi. Sanki kapısız köyden geldi.

Alper - Beste ' m canım kuzenim bir tneciğim. Bak sana ne getirdim

Beste- Hayırdır senin işin düşmese ban böyle yapmazsın kafana bal kabağımı düştü? ( Elma az kalır.)

Alper- Ben senden bir şey istiyceğim ama kızma tamam mı ?

Beste- Kendin kızacağım bir şey de sen yine de şöyle bir anlat ağzında ki baklayı

Alper- Şey sen bir oyun çevirsende sanki Ekin ile tesadüf karşılaşmış gibi yapsak nasıl olur?

Beste- Senin derdin anlaşıldı. Sen Ekin' i bizim kafeye çağır. Akşam kafe kaoandıktan sonra . Siz içeri girersiniz ben kapıyı kilitlerim.

( Yazar : Öyle demek kolay birde sen yaşa bakalım.) Alper' e tamam falan dedim ama benim derdim zaten çok. Yağız ile tam olara 1 haftadır küstük. Umay gitti bizim iletişim bitti. Öküz bir özür diler insan . Olay şöyle oldu. Şimdi bu öküzle ( Yağızdan bahsediyor.) Umay ' ı hava limanına bıraktıktan sonra kafeye gidelim dedik. Zaten yakındı. Kafeye gittik. Garsona dedi ki bu hanzo ( Kaba anlamına geliyor.) " Bayan pardon hanımefendi ve bana birer latte" Pardon! Bayan ne demek ya . Birde latte ne benim latte içmedigimi biliyor. Birde üstüne kafeden çıktıktan sonra beni itti ve yere düştüm. Bu ne be. Zaten bu aralar çok garip davranıyor. Yüzüme bakmamalar. Ayrıca bu çocuk iki gün önce bana aşık aşık bakıyordu. Şimdi yüzüme bakmıyor .

Gelecek bölümde neler olucak neler. Yani ben bile neler yazacağım diye kendi kendime söyleniyorum. Bu arada bölüm başlığı ne olsun ? Ben bulanadım. Byyyyyyyyyyy. :)