Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@karanlikruhu

Akşam olmuştu odadan çıkıp albayın odasına gittim kapıyı çalıp içeri girdim biraz ilerleyip tam karşısında durdum asker selamı verdim.

"Yüzbaşı Safir Yaman Komutanım !" Arkası dönük olan albay benim sesimle bana döndü beni görünce gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Beni çağırmışsınız komutanım" dediğimde başını salladı.

"Evet safir seninle konuşmamız gerek geç otur şöyle" dedi hemen önümdeki koltuğu göstererek

Başımı salladım geçip oturdum. Kendi sandalyesine oturduktan sonra bana baktı.

"Öncelikle safir herşey için teşekkür ederim sana" dediğinde anlam veremeyerek yüzüne baktım.

"Bu yaşında yüzbaşı rütbesini almayı hakedicek kadar iyiydin ve bunu bir kadın olarak yapmış olman daha ayrı gurur verici" dediğinde başımı salladım "Sağolun komutanım" dediğimde gülümsedi konuşmaya devam etti.

"Sanırım bu seninle son görevimizdi" dediğinde şaşkınlıkla "Nasıl yani ?" dedim anlamamıştım nasıl son görevimizdi ?

"Hakkari'ye sınırdaki askeriye'ye gidiyorsun safir

Ben eminim neresi olursa olsun görevini her zaman layığıyla yapıcağına eminim ama tayinin oraya atandı safir yüzbaşım" dediğinde şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum.

"Ama timim" diyebildim sadece şaşkınlığımı atamıyordum. "Merak etme o senin Özel timin tabiki seninle olucaklar onların bundan haberi var zaten sana bizzat ben söylemek istedim" dediğinde rahatlamıştım çünkü yerin bir önemi yoktu dediği gibi neresi olursa olsun ben görevimi layığıyla yapıcağıma zamanında yemin etmiştim ve bu yeminim ölene kadar benimle,

Korktuğum tek nokta timimdi onlarda benimleyse hiç önemi yoktu.

"Bu gece hazırlan sabah erkenden yola çıkın safir yüzbaşım" dediğinde ayağa kalktım başımı salladım"Emredersiniz komutanım" dedim ayağa kalkıp yanıma geldi sarıldı, sarıldım

Geri çekilip yüzüme baktı.

"Orda daha iyi olucağına eminim yüzbaşım" dediğinde başımı salladım "buna emin olabilirsiniz komutanım" dediğimde başını salladı tekrar selam verip dönüp odadan çıktım.

Kapıyı arkamdan kapattım anda karşımda duran beşliyi, timimi gördüm.

Bartu, Uraz, Pamir, Alp, Tolga

Benim her daim yanımda olan o adamlar. Benim timim

Bartu bana sırıtarak bakıyordu ona bakınca gülümsemeden duramıyordum. Ona bakıp gülümsedim. Gülerek tim'e birşey söyledi Bartu ama ben bu mesafeden dediğini duymadım hemen ardından uraz'da birşey söyledi ama Bartu onu umursamayarak kollarını iki yana açtı bana bakıp güldüm hızlıca yanına gidip sarıldım

Hayretle konuştu.

"Lan ! Valla beklemiyordum kızarsınız sanmıştım komutanım" dediğinde gülerek geri çekildim.

"Bartu şuan görevde değiliz eğitimde de değiliz. Ama kızmamı istiyorsan seve seve" dediğimde korkuyla başını iki yana salladı "yok komutanım yok böyle iyi" dediğinde güldüm geri çekildim. Ellerimi arkada birleştirdim benim elimi arkada birleştirmemle hepsi hazır ola geçti.

"Hepiniz odama !" Dedim aralarından geçip ilerlerken Bartu'nun dediğini duydum.

"Şu duygu değişimini nasıl başarıyor ya" diye söylendi ardından hepsi arkamdan gelmeye başladı.

Odama girip kendi sandalyemin olduğu tarafa geçtim. Ardımdan gelen timde kapıyı kapatıp yan yana dizildiler. Önlerine geçip ellerimi arkada birleştirdim onlarda hazır ol vaziyetindeydi.

"Burdaki görevimiz bitmiş duyduğuma göre doğrumudur !?" Dediğimde hepsi bir anda konuştu. "Doğrudur komutanım!" Dediler

Hepsine tek tek baktım.

"Kovulduk mu burdan asker !?" Dedim bartuya bakarak yine kendini tutamayıp güldü.

"Yok komutanım Allah korusun" dediğinde başımı salladım.

"Aynen öyle Bartu...ciddiyetini tebrik etmek gerek" dediğimde yüzündeki gülümsemeyi silip "sağolun komutanım!" Dedi. Asla anlamadığım bir enerjisi vardı zaten olur olmadık anlarda hemde "Hızlıca hazırlanın sabah erkenden yola çıkıyoruz öğlen saatlerinde Hakkaride oluruz" hepsi aynı anda "Emredersiniz komutanım!" Dediğinde başını salladım.

"çıkabilirsiniz!" Dedim ve dönüp kendi sandalyeme oturdum, onlarda çıktılar odadan.


__________________________♠______________________


Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkmış dediğim gibi öğlen saatlerinde Hakkari'ye varmıştık.

Arabadan inip kenarda bütün timin inmesini bekledim. Üzerimizdeki sivil kıyafetler onca insanın arasında olmak tuhaf hissettirmişti açıkçası, uzun zaman sonra böyle olmak insan içinde olmak garipti. Tabi ki uzun görevlere daha önce de gitmiştim ama iki yıl ilk defa ama değerdi toplanan bilgilere o itlerin ölümüne değerdi. Zaten o göreve isteyerek gitmiştim.

"Komutanım direkt askeriye'yemi gidiyoruz ?" Diyen urazla düşüncelerimden sıyrılıp uraza döndüm.

"Şöyle Uraz size seçenek sunuyorum. Lojman mı ev mi ?" Sorumla hepsi birden "Tabiki ev" dediğinde güldüm.

"O zaman şöyle yapıyoruz. Siz beşiniz bir evde kalmaya razımısınız?" Sorumla biraz fikir ayrılığına düşselerde kabul ettiler.

"O zaman ev ama isterseniz kendinize burda bir ev bulabilirsiniz o süre zarfında birlikte kalabilirsiniz " dediğimle kabul ettiler.

Onlara kalıcakları evin adresini verip gönderdikten sonra kendim albayın önceden benim için ayarladığı eve gitmek için bir taksi bulup bindim.

"Nereye gidiyoruz abla ?" Diyen şoföre durup baktım.

Ablamı ? O kadar yaşlımı duruyorum ?

Adamın kibarlıktan dediğini bile bile abla demesine takılmıştım cidden...

Adresi verdikten sonra eve doğru gitmeye başladık.

"Buraya gelme sebebin nedir buralar pek tercih edilen yerler değildir?" Diyen şoföre baktım.

Bu her taksicinin huyu sanırım binen müşteriyle sohbet etmek

"İş için abi" dedim kısaca, önündeki dikiz aynasından bana baktı "ne işi kızım buralarda ? Ne iş yapıyorsun ?" Dediğinde baktığı dikiz aynasında bende ona baktım. "Asker" dediğimde güldü

"Sen mi kızım ?" Dedi dalga geçercesine, al sonra neden sinirleniyorum bu ülkede böyle insanlar olursa

Başımı salladım "Evet abi" dedim gülerek konuştu.

"Kızım zor olur napacaksın sen yol yakınken dön sen" dediğinde anlamayarak baktım. Adrese vardığımızda durdu dikiz aynasından bana baktı.

Bende ona baktım "sağol abi ücretim ne kadar ?" Diye sorduğumda parayı söyledi cüzdanımdan çıkarıp parasını verdim. Arabadan inerken durdum adama baktım.

"Bu arada sağol abi tanıştığıma memnun oldum. Ben yüzbaşı safir yaman" dediğimde yüzüme o saklayamadığı şaşkınlığıyla baktı.

Böyle bu düşüncelere sahip insanları böyle şaşırtmak çok hoşuma gidiyordu.

Önümdeki apartman'a baktım adreste 5. Kat yazıyordu. Apartmana girdim asansör olmadığı görünce olduğum yerde kaldım.

" Lan sekiz katlı yerde neden bir asansör yok !" Söylene söylene yukarı çıkmaya başladım iki kat çıktıktan sonra gelen teyzeyle durdum.

Geçsin diye beklerken o da durdu.

" Buyur kızım kime bakmıştın ?" Dediğinde derin bir nefes alıp konuştum "Kimseye bakmadım buraya taşındım" dediğimde başını salladı.

" Buralara he ne için kızım buralara sürükledin kendini" dediğinde bıkkınlıkla konuştum.

" Ben askerim abla yüzbaşıyım işim için geldim"

Dediğimde şaşkınlıkla konuştu

" AA sendemi kızım ?" Dediğinde ben şaşırdım. Başka biridemi vardı "Burda bir asker daha yaşıyor o da yüzbaşıymış şaşırdım " dedi ve birşey dememe izin vermeden gitti.

Kim bu yüzbaşı ah teyze ya böyle bir merakta bırakıp gidilirmi ?

Daha fazla beklemeyerek yukarı çıkmaya devam ettim.

Sonunda 5 katı çıktıktan sonra anahtarla kapıyı açtım içeri girdim. Evde mobilyalar vardı zaten bir benim eşyalarımdı. Kapıyı kapatıp içeri girdim yatak odasını bulup bavulu yatağın üzerine bıraktım açıp dolaba yerleştirdim.

Herşey bittikten sonra oturma odasına geçip oturdum. Teyzenin dedigi yüzbaşı aklıma takılmıştı.

Kimdi acaba ? Büyük ihtimalle aynı askeriye'deydik.


_________________________♠_______________________


Askeriye'ye girdiğimde etrafa bakındım. Ardından tam karşıda olan timime baktım yanlarına gittim.

" Ee söyleyin bakalım ilk izlenim nasıl ?" Dediğimde konuşan Pamir oldu " komutanım buranın bir yüzbaşı safir'e ihtiyacı var onun dışında oldukça iyi " dediğinde gülümsedim.

" O da var artık Pamir. Gidelim bakalım görelim albayı" dediğimde önden ben arkamdan tim olucak şekilde askeriye'ye girdik. Bir çok askerin gözü üzerimizdeydi.

Albayın odasına gelince kapıyı çalıp içeri girdim.

Ardımdan timim girdi önde ben arkamda timim yan yana dizildi.

Asker selamı verdim albay'a " Yüzbaşı Safir yaman komutanım !" Dediğimde vay be dercesine başını salladı bana baktı.

" Tahminimden oldukça gençsin bu yaşta binbaşı mı oldun sen ?" Dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım. Binbaşı ?

"Binbaşı değil komutanım yüzbaşı" dediğimde güldü başını iki yana salladı

"Sen Safir yaman değilmisin ?" Diye sorduğunda başımı evet dercesine salladım " Ee tamam işte. Yeni rütben herkese hayırlı olsun binbaşı Safir yaman " dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım.

Binbaşı....binbaşı Safir yaman...

" Sağolun komutanım" dedim sadece hala şaşkınlıkla bakıyordum. Geldiğim ilk anda böyle bir haber almak oldukça güzel ve gurur vericiydi.

Buraya bir yüzbaşı olarak değil binbaşı olarak girmiştim bile...

"Arkadakiler o çok bahsedilen o övdüğün timin sanırım... hayalet..." Dediğinde gururla dönüp timime baktım ardından albaya döndüm.

"Öyle komutanım her daim yanımda olan timim"

Dediğimde bana baktı.

" Valla inkar edemicem senden çok bahsettiler çok gurur duydum seninle" dediğinde başımı salladım " sağolun komutanım"

"Ama şöyle yapıcaz timine" dediğinde hemen başımı dikleştirdim. "Timime hiçbirsey yapılmıcak. Ne bir kişi alınıcak ne bir kişi değiştirilicek !" Dediğimde güldü. " Sakin binbaşım...birisini almıyoruz ama birisini ekliyoruz" dediğinde anlamayarak baktım.

" Nasıl yani ?" Dediğimde ayağa kalkıp gelip tam karşıma geçti.

" Timine birini eklemek istiyorum. Kendisi yüzbaşımız madem senin bu kadar şanın var onu senin timine eklemekten gurur duyarım "

Dediğinde başımı salladım "senin timinde olucak bir yüzbaşı senin emrin altında binbaşım" dedi

Ardından kapı açıldı içeri birisi girdi tam yanımda durdu ve o ses duyuldu.

" Araz Vural emret komutanım !" Dediğinde hem duyduğum sese hemde söylenen isme inanamayarak yanıma döndüm.

O an göz göze geldiğim adama şok icinde baktım.

O tam ka

rşımda duruyordu iki yıl önce beni düğün günümüzde terk eden Araz Vural şuan tam yanımdaydı.

Loading...
0%