Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm (renge mırıne tüneye )(ölümün rengi yok)

@karapetunya

Ne çıkar yanımda olmasan kalbim senden ibaret deyil mi. Uzaktan sevmek zor demişsin etme sevdam görmeden sevmek ibadet deyil mi.

Cemal Süreyya..

 

"Dibejin ki evin xelasdibe ma derdu eşa evine ked xelasdibe ji xere diben meşi birkiye )

 

(Derler ki aşk biter, aşk,in derdi ve acısı biter mi ? Unuttuk diyorlar Kendilerine )

Evin gözlerini Gözlerini açtı evin açmamak için dua etti. Oysa evin ölmek istemişti

"sadece ölmek istedim birsey istemedim.

allah,ım onu bile beceremedim...ölüm bile kendini bana çok gördü.. kalbim parçalara ayrılmış gibi nefes almak bile zor geliyordu.."

*ama nefes anlıyordu ölümü başaramamıştı. İçinde ki korku onu yiyip bitirdi ..

Boşluk ve tükenmişlikle aktı gözyaşları

şimdi ne olacaktı asıl kıyamet şimdi kopacakti amcası kapıyı açtı usulca amcasının gözlerine baktı

Ahmet rezeranın gözleri doldu baktı çok severdi evini en çok onu severdi evin sessiz sedasız zararsızdı boğasına dizilen düğümle

" evinam niye yaptın amcam canın bu kadar mı kıymetsiz canın dedi bana deseydin amcam ben gerekirse senin için canımı verirdim"

*evin ağladı amcası kızar bağırır diye düşünmüştü.bana amcası kıyamamıştı

Başını eğdi gider tarafa daha fazla bakamadı amcasının gözlerine bakamıyordu Ahmet yavaşça yaklaştı ve evinin elini tuttu

 

" herseyden haberim var merak etme kimse duymadı yengem ve roni tek biliyor korkma kimse bilmeyecek ama sana birşey sormak istiyorum yangenin senle berat,tan haberi varmıydı "

evin sustu zor çıkan sesi ile”amca yengemin bir suçu yok ne olur ona kızma "dedi

“Yok kızmam ama sende büyük yanlış yaptın bunu bil” değip çıktı

 

amcası çok iyiydi ama sinirlenince ne yaptığını ne dediğini bilmiyordu...

 

İçinden dua etmişti Dila,nın parmağı olmasın diye ama evin yengeme kızma demişti, haberi vardı üstelik o yapmıştı aralarını demek ki hatun hanımın dediği doğru karısı yiyeni ni amcanın gelini olduğunu bildiği halde kardeşi ile arasını yapmıştı

öfkeyle hastaneden çıktı eve gidip karısına hesap soracaktı arabayla son hız la eve geldi kapıyı kırar gibi çaldı Dila kapıya koştu açtı "ne var Ahmet ne oldu sabah kalktm yoktun" Ahmet karısinın yüzune tokat attı..*Dila şok icinde yere düştü

Ahmet karısını yerde sürükler gibi içeri koymak için kolundan tutmuştu karisi ne olduğunu anlamamıştı ağlıyordu*

 

" Ahmet dur ne olur"

“Lan ne Ahmet dur lan sen ne yaptığının farkında mısın nelere sebep olduğunu

 

*Ahmet karısını yerden kaldırdı

duvara fırlattı yüzüne tokat atıp saçından tuttu neden yaptın lan yiyenime. neden yaptın sen bile bile yiyenimin aklına girdin it kardeşin için kandırdın

Dila o an anladı Ahmet,in herşeyden haberi olduğu Dila yanmıştı

"ben birşey yapmadım onlar konuşuyorlardı. "

diye bağırıyordu ama burnundan solan adam bunu duyunca daha da delirdi.

"lan ne demek konuşuyorlardı bilmiyormusun lan abimler duysa kıyamet kopar lannnn bu ihanet lan ihanet git evin,in haline bak ne halde allahsız sen bilmiyormusun başka çıkışı

Yok abim,in inadını biliyorsun amcası,nin oğlu istediği kızı kimseye vermezler lan bilmez misin seni affetmicem kadın"

Dila yerdeyken Ahmet elini duvara vurdu ard arda kirmak için parçalamak.için sanki vuruyordu*

" Ahmet dur yeter "

diyip ayağa kalktı ..var gücüyle onu yere itti ... Ahmet sesi çıktığı kadar bağırdı bu kadını ne yapsındı yerde Dila acı bir çığlıkla Bağırdı bu çığlık can acısı deyil feryatti

"bebeğim "dedi karnını tuttu

Gözyaşları ve acı içinde

Ahmet şok oldu şaşkınlık içinde “lan ne bebeği “

Dila nın bacak arasındaki kanı fark etti..

Dila "bırakma beni" diye *çığlık attı feryat etti

bebeğim gitme ne olur beni bırakma ben seni çok bekledim beni bırakma hayirrrr olmaz olamaz Allah'ım olmaz "

 

özel hastaneye gittigi için. hemşire aramıştı onu sabah erkenden uyanıp gitmişti hocasının haberi olmasın

“Boşuna umutlanmasın “demişti

 

dolu dolu umutlarla doktoruna gitmişti ve hamile olduğunu öğrenmişti hocasıyla bu bebeği çok istiyorlardı

Ahmet ,çocukları çok sever kendi çocuğunun katili olmuştu belki karısını dinleseydi böyle olmayacaktı Ahmet şok içinde dilaya baktı önünde diz çöktü kucağına almak için eğildi Dila bağırdı "dokunma" dedi kendi kalktı yürümeye çalıştı yer ayağının altından kaydı sanki gerisi karanlık gözünü açtığında bir hastane odasındaydı

 

Ahmet onu da arkadaşının özel hastanesine getirmişti getirdiginde bebeğin öldüğü söylemisti doktor Ahmet koridorda dizinin üstünde çökmüş ağlıyordu.karısının yüzüne nasıl bakacaktı.dogmamis bebeğinin canına almıştı bunun yükü ile yaşanırmıydı .

Ahmet ne yapacağını bilemedi kaç saatır

Yaşadıkları ona çok fazla gelmişti yere çöküp ağladı çaresizlik buydu işte gideni gerigetiremiyor insan

hatun hanım Ahmet,i aradı

ama duymadı boşluğa dalmış bakıyordu canı acıyordu Ahmet'in eşinin yaptığı yanlıştı onun yaptığı yanlış bile değildi

Dönüşü yoktu bunun

cana kıymaktı ne kadar zaman geçti bilmiyordu doktor çıktı” Ahmet bey annenın hayatı tehlikesi yok ama bebeği kaybettik geldiğinde zaten ölmüştü “

 

Ahmet ağladı" bebeğim terk etti bizi “

 

ben sebep oldum diyemedi oda ya gitmek.istedi ama gidemedi karısına ne diyecekti ki sebebi ne olursa olsun ne diyecekti Dila tek başına oda da canı yana yana ağladı bebeği onu bırakmıştı kocası yapmıştı ama ne olursa olsun bunu kimsenin yanına bırakmıcakti bebeğine sebep olanlara hesab soracaktı

 

Ahmet içeri girdi dila yüzünü çevirdi "git burdan sen hangi yüzle geliyorsun yüzüme hala nasıl bakabiliyorsun oysa ben sen yüzüme bakamassin demiştim o kadar bile adam deyilmissin seni ölsem affetmicem "

Ahmet "ben üzgünüm bilmiyordum benim de evladım gitti "

“Daha gelişine bile sevimedim ben onun “

“Bende olanları duyunca deli ye döndüm ama yapmamam gerekiyordu “

 

“Bana el kaldırdın yetmedi bebeğimi öldürdün senin yüzünden bizi bıraktı”

 

“Bu güne kadar sana tek ters Bırsey dedım mi baban evin için aradığında demedim mi bu işe girmeyin demedim mi abimler izin vermez serhatla evini herkes biliyor demedim mi olmaz demedim mi kızın aklı karışmasın mutsuz olmasın lan senin haberin varmı o kız kendine neler yaptı “

“Git burdan” dedi Dila

 

Dila onu affedermiydi Allah bilir ama tek bildiği herkese hesap soracaktı zamani gelince… Dila nın annesi aradı düştüm dedi bebeyimizi kaybettik dedi.annesi babası hemen geldiler hastaneye Ahmet o sırada evini hastaneden alıp eve götürdü

Ahmet dağılmıştı ...roni amcasına sordu ama ne diyecekti ki bebeğimi öldürdüm mü diyecekti" Dila hamileymiş" bebeğimiz öldü "dedi herkes şok oldu "dila, yengemin yanına gidelim o zaman dedi Roni

 

"hatun hanım "evet" desede

 

Ahmet biliyordu karısı onları görmek ismezdi."ailesi var yenge ben gidecem sizede haber veririm "deyip konağa bıraktı onları Mehmet bey kızını görünce yanına gitti evin direk odaya yürüdü ona kıyanları af edecek deyildi ne onu ne annesini ne suçu vardı

sevmişti ama en çok masumlar kurban edilir deyil mi ...

 

Botan ağa

Zeliha hanım ve serhat konağa geldiler evini görmek için

serhatin sevdası yüzünü görse iyi olduğunu görse yeterliydi ona roni kapıyı açtı "hoşgeldiniz "

"hoşbulduk yiyenim evin gelinim nerde"" dedi Botan ağa ."yatıyor amca"

" haber veresin hele kızım “

“tamam amca siz buyrun babamlar içeride “şark odasına çektiler hatun hanım la

 

Zeliha hanım sohbet ettiler

iki elti yakında dünür olacaklardi keyifleri yerinde birinin damadı diyenin gelini istedigi gibiydi.

Daha yeni evin canına kıymamışmıydı

Unutulmuş gibi hatun hanım saklamak için çaba sarf ediyordu roni hala olanların etkisindeydi sesi çıkmıyordu

Çok ağır şeyler yaşamıştı ablası

roni ablasının yanına geldi "amcamlar gelmiş seni çağırıyorlar abla amcam gelsin göreyim" dedi

 

Evin ses etmedi kalktı yerinden üstüne siyah bir elbise giydi yüzü solmuş gözleri yorgundu aynadan kendine baktı bilirmisiniz ruhu ölen insan nasıl olur du evinde öyleydi işte ..

Botan ağa çağırmıştı.. biliyordu oğlu evini çok seviyor ..

o yüzden çağırmış gelsin demisti serhat görsün sevdasını

 

evin bir kukla gibi herkes istediği yere çekiyordu onu yatağın kenarına oturdu

" istemiyorum gitmek kimseyi görmek istemiyorum “

roni "ablacım biliyorum zor ama ne yapacaz.bilmiyorum belli serhat abi de merak etmiş bayramdan bayrama gelen adam bir günde iki defa geldi dedi"..

 

sabah gelmisti bir bahane bulmuştu xezal yadesini görmeye gelmişti ama asıl merak ettiği evindi roni bunu anladığı için ablam iyi olacak demişti.

serhat çok haddinde bir gençti mesafeliydi

herkese çok saygılı nerde nasil davranmasi gerektiği iyi bilirdi.gelmezdi çok amcası gile o evde 3 genç kız vardı

Onun yaşıtı erkek yoktu girip çıksa millet dedikodu çıkarırdı..

 

arada yadeleri xezal hanımı görmeye gelirdi o sırada evini de görürdü tabi

 

xezal yade gülerek "serhatemi ogul hele diyesin bugün bu etti iki niye geldin onu diyesin demişti "

herkes güldü serhat yüzünü yere eydi

“yade senin için geldim “. Dedi yadesi “(de her kurre kere )git ordan eşşegin oğlu)”

xezal yade aşiretin en asil kadınıydı ve en çok sevilen sayılan hanım ağasıydı biraz gençlere küfür ederdi

Onu kızdırdıklarında

ama herkes onun söylediğine bırak kızmayı gülerdi öyle güzel dilliydi ama bu o kadar otoriter bir kadındı.evin odaya geldi serhat başını kaldırdı evin solgun yüzüyle "hoşgeldiniz "diyip amcası ve yengesinin elini öptü serhata "hoşgeldin" yaptı.yüzüne baktı serhat ama evin hiç başını kaldırmadı bir kere.

 

Serhat,ın içinde bir cam kırıldı sanki üzüldü . Baksaydı da serhat güzel yüzünü görseydi hasret kalmıştı kara sevdasının yüzüne çay içip gittiler xezal yade namazi kılmak için oturdu

"evin ibrik getir hele keccamin ..amacı evinle konuşmaktı. Su dolu ibrigi yadesi ne uzattı

( dıl zora akıl dibi evinami )(kalp aklı yener evin,im )

Ses etmedi evin

Yade xezalın gözleri doldu “sanma ki seni anlamam duymam en çok ben anlarım en çok senin sesiz çığlıklarını haykırışların kulağımı değil kalbimi deliyor “

 

evin ağladı için için ağladı zordu çok zordu yılların buruşturdugu elleri ile evinin ellerini tuttu

“Zordur çok zordur bilirim ama yapacak birsey yoktur bazen bile bile insan ateşe atar kendini onu da bilirim ama ölmüşla ölmüşe çare yoktur serhattan kuşkum olsa seni ben vermezdim ama seni çok sever be güzel kızım amcanın oğlu biliyordun bu günün gelip çatacağını ah be kızım ah “dedi xezal yade kadar kimse anlamazdı belki evini

Evin “yade niye kimse birşey yapmadı benim için ben bu kadar deyersizmiyim sığmıyorum ne yere ne göğe içim yanıyor ben serhat,ı sevmiyorum ki istemiyorum alışamam

Nereye gideyim ben ne yapıyım yaşamıyorum.yaşamakta istemiyorum.. yatamıyorum ruhum kanıyor sanki

Biri boynuma Uygan dolamiş sıkıyor.. “

“yadesi kecami sen dedin tamam annen geldi babana dedi kızım “

 

evin tamam demiş miydi ki bu evlilik için bak evet demişsin diyor yadesi

 

“Hayır yade ben öyle birşey demedim”

“Ah hatun ah “dedi

“yade Öleyim yadem öldürün beni ben yapamıyorum siz yapın dedi”

 

Kalktı gitti odasına yası vardı ruhu ölmüştü sevdası yarımdı

 

Aradan bir ay geçmişti evin her gece ağlıyordu..ne sabahı sabahtı ne gecesi geceydi.. alışırsın demişlerdi ..

 

Alışmadı.. dağılmıştı yüzü çökmüştü .. gözaltlari siyahlaşmıştı berat ,i düşündükce onsuz yapamam diyip ölmek istiyordu.. ölüm de eline geçmiyordu...evin her gece kabus görüyordu ...biri ona gel bu uçurumdan atla dese giderdi... ölüm daha güzeldi..onun için babası be annesiyle hiç konuşmadı. sanki yoklardı evin için ..oturdukları oda da

Bile oturmuyordu.yedikleri sofraya oturup yemek yemiyordu..evin onları silmişti çünkü onlar

Evin ,e kıymışlardı...

 

berat her gece bağ evinde sabahlıyordu içince acısı azalır sanıyordu o

Zaman da azalmıyordu ..

 

aksine heryeri herşeyi yakıp kıymak istiyordu.. ne bir ay,i Ömür geçsin ...unuturmu sevdasını berat evin,i unutmazdı evin,de berat,i unutmazdi..yazık değilmiydi .. serhat bir yandan ne olduğu anlamaya çalışıyordu..

 

Öğrenince dünyasi yıkılacaktı..

 

Dila toparlanmış kocasının neden onu dövdüğü öğrenmiş ve intikam olacaktı hatun hanımdan onun yüzünden evladı kaybetmişti.o da onu evlatlariyla sinıyacaktı.evin biraz daha toparlanmamış ama hala ölü gibi dolaşıyor odadan hiç çıkmıyordu serhat annesine evinle konuşmak istediğini söylemiş ve bunun için ona telefon almak istediğini söylemişti o alsa kimse birşey diyemezdi sonuçta

 

nişanlısı almış.serhat aldığı tefonunu konağa götürdü amacı evini görmekti ama evin yüzüne bakmamıştı

 

serhat" bir sorun mu var evin benden hep kaçıyordun hala kaçıyorsun"

 

evin sustu "yok "dedi

 

serhat üstüne gitmemişti yengesi ondan çok utandığını söylemişti neyse ben gideyim diyip baktı evinin gözlerine hasretti bu gözlere özlem.

Vardı içinde

 

evin yüzüne bakmadı yine çok üzüldü serhat,

hiç mi insan bakmazdı başunu kaldırmazdı.razıydı her şeye yeter ki sevdası yanında olsun

evin çok istemişti telefonu olsun zamanında beratla konuşmak için telefonu vardı ama sevdiği yoktu serhat almıştı yakışmazdı nişanlısının aldığı telefondan sevdiği ile konusmak.

 

mardinde düğün vardı hepsi gideceklerdi

 

Ömer'in amca oğlu Murat 4 yıl dir Zaza aşiretinin kızı olan mesessa yi seviyordu bütün aşiret biliyordu aşklarını erkek olunca kimse bir şey demiyordu tabi kız da karşı tarafın kizi kendi kızları değildi birşey olmazdı

 

menessa’nın artık umudu yoktu kaç defa istemek için haber göndermişler ama Zaza aşireti biz dışarı kız vermiyoruz gelmesinler diyordu Murat ta bu sevdadan vazgeç miyordu ...

 

Artık kimse inanmıyordu ne kız evleniyordu ne de murat menessa her gelen görücüye istemiyorum diyince babası kıyamayıp vermiyordu.

Biliyordu kızının gönlü Demirhan aşiretinin Mustafa ağanın oğlunda ama kızı haddinde olduğu için birşey demiyordu birgün babasına laf getirmemişti severken bunu yapmak kolay deyildi

 

Murat’ın annesi havin hanım ne kadar desede “aşiretimizin bir sürü kızları var oğlum”

murat istemiyordu en son

Şehmus ağa aradı “biz oturmaya geliyoruz “ değip kapatmıştı misafir kabul etmeyecek halleri yoktu ya

 

Şehmus ağa Musa ağar Mehmet ve Botan ağayi alip xebatta,murat , Ömer,,Bawer,cemal,, filiz ,hiwda, Helin,hanım ,avzem hanım,xezal yade hatun hanım gittiler... içeri ellerindeki 10 tane baklava ve kola mutfak tarafına bıraktı gençler Murat,in elinde çiçek vardı sevdiği kıza uzattı..

Menessa dolu gözlerle murat,a baktı bu günü 4 yıldır bekliyorlardı..erkekler kadınlar ayrı oturdular verirlermiydi onlar da bilmiyordu ama Şehmus ağa ,ben gelinimi almadan gitmem demişti...Zaza aşiretinin büyükleri de gelmisti baya kalabalıktı odalar ..messanin dedesi...

 

"Bilirsin Şehmus ağa biz dışarı kız vermeyiz ama hoş gelmişsiniz hep birlikte oturup bir yemek yemiş oluruz"dedi bu yani vermiyoruz demek ti ama Demirhanlar tam aşiret paket gelmişlerdi

Şehmus ağa "siz kızı vermeden sizin bir bardak suyunuzu bile içmem "

Demişti..

*Zaza aşireti severdi demirhanları köklü ve sevilen bir aşiretti.:

 

İki büyük aşiret toplandı...bu iki genç için Mahmut Ağa biliyordu kızının gönlü var ama aşiretlerinin kuralıda vardı...

 

Messanin dedesi kadir ağa güldü "yaşlı kurt" dedi

 

Şehmus ağada güldü.." gel şu gençlerin gönlü olsun kadir ağa inat etme "

 

Birden xebat "valla vermeseniz bu sefer kaçıracağız "dedi "

Messanin 8 tane abisi vardı ..messanin büyük abisi elini belinde ki silahı çıkarmak için uzattı

 

"Tekrar et bakiyim "dedi

Elini silahına götürmüştü çok sinir olmuştu bu şekilde emrivaki yapmalarına

Kadar ağa bağırdı"kerim terbiyesiz büyüklerinin yanında bu ne cürret biz daha ölmedik "dedi

 

Şehmus ağa aradığında

"Mahmut Ağa biz geliyoruz kapına geleni kovmassınya"

 

Mahmut ağada estağfurullah ağam başım üstüne buyrun "

demişti mecbur..

*Kadir ağa anlamıştı xebat şaka yapıyor ama abisi Kerim patlayacak yer arıyordu pek bunu anlamamıştı

 

"Oğlum kaçırmaya elleride tatlı ve çiçekle mi gelirler belliki oğlumuz dedesi gibi şakaci "deyip güldü..murat sinirden kıpkırmızı olmuştu yapacakları tek hareket bütün hayatlarını etkilerdi Demirhan gençleri o yüzden ellerini silaha atmamıştı ...

 

Bawer"xebat Allah vekil eve gidersek murat bizi öldürür.."dedi

Ömer "Cemal abi biz bunları Murat , abinin gazabından koruyalım direk bizim çiftlik evine gidelim belli bu kızı alacaz bugün mangal yakarız"

"Mardin'de et bırakmadın Ömer” deyip güldü cemal

 

*Xebat,az kala Murat'ı öbür tarafa gönderiyordu neyseki saatler sonra Zaza aşireti pes etmiş ,,murat kızı almıştı...

Tencerede kahveler yapıldı..murat tuzlu kahvesini keyifle içti söz kesildi düğün belirlendi...15 gün sonra onların düğünü vardı... Gençler direk çiftlik evine gitti ..tabi xabat murat,in gazabindan kurtulamadı,,*

Murat "Ulan it 8 tane abisinin içinde kaçıracaz demek nedir lan gereksiz kızın aşireti hepsi orda lan “diyip ensesine vurdu..

 

Ömer "abi o deyilde adam silahına elini atınca sinirlerim tavan yaptı senin için durduk yoksa kıyamet kopardı "

 

"Biliyorum ömerim biliyorum gereksiz herşeyi mahf ediyordu az kala" dedi Murat

"Neyseki kazasız belasız aldık yengeyle kavuştunuz çok korkuyordum bu evlenmez diye neyse ki şükür kör Topal demeden verdiler kızı abime"

sıra bizde"deyip güldü bawer

 

Murat “lan benim nerem gör topal”

 

Xebat “şimdi Murat abi Bawer abim kendine aynada bakınca seni kör topal görmesi normal “dedi kahkaha attı hepsi

 

Bawer Ellerini saçlarından geçirip “e tabi oğlum ne sandım bu sülalede benden uzun tek kişi bu Ömer it,i “dedi

Cemal "murat,a mi kör Topal diyorsun adam Mardin'in en önemli iş adamlarindan yakışıklı boylu poslu sadece biraz ayakları büyük dedi"

Murat "keyfimi bozamazsınız çok mutluyum oğlum 4 yıldır istediğim kızı dedem sayesinde verdiler.."

 

Ömer"biz de işte bu mutlu günü kutlamak için mangal yapicaz bide dansöz çağırdık akşam gelir "dedi

 

Cemal dudaklarini birbirine bastırdı gülmemek için"Ömer sadece bir tane olmaz "dedi

Bawer de “Ömer gece burda kalırlar mı “dedi

Murat "Allah'ın cezaları menassa duysa kıyamet kopar lan cemal sende mi lan hadi bu şerefsizler yaptı sen bunlara ayak mı uyduruyorsun"

 

Bawer " cık cık cık dilini damağına vurdu haviflanarak “Murat Murat şimdiden seni kaybettik merhum murat Demirhanı nasıl bilirdiniz "deyince

 

Hep bir ağızdan "hanım köylüydü hanımından ödü kopardı"dediler gece yarısına kadar onunla ugrastilar ..

Demirhanlar büyük bir aşiretti zamanında 4 bir yana dağılmıştı Irak Suriye de bile bir Sürü akrabaları vardı

 

mehmet ağanın babasi toprakları için Urfa'ya taşınmıştı orda kurmuşlardı düzenlerini

Mardinlilerdi ama Urfa'da yaşıyorlardı. Babalardan dolayı soyisimleri değişmişti..

 

mardin Urfa arası uzak oldugu için kinaya gidip orda kalırlardı düğün olduğunda

 

düğün gününe kadar iki gün kalacaklardı Botan ağalar.kendi arabalariyla Mehmet ağalar da kendi arabalarıyla sehmus Ahmet herkes kendi arabasıyla peşpeşe lüks aşiret paket pasatlarla yola çıktılar.evin gelmek istememisti ama annesinin zoruyla geldi

 

roni çocuksu bir sevinçle içinde bilmediği bir heyecanla yola.cikti aynanın karşısına geçti kendine baktı güldü eli kalbine gitti kalbi sıkışıyordu niye bilmiyordu saçma ama sanki gitse kalbini bırakıp gelecekti bu his vardı.

 

roni,her zaman hislerine güvenirdi hiç yanılmamıştı.kendine gelip " roni sakin saçma salak şeyler düşünme" dedi bu kız deliydi kesin insan kendi kendine konusup sonra kızarmıydı

 

roni hep kendi kendine konusup sonra.sacma buldugu şey için kendine kızardı.dilan da. Roni ve evinin olduğu arabaya binmişti Dilan ronin kulağına "çok eğlencez"dedi roni sen olmamışsin bakışı attı ona.

sonunda

 

Mardin'e vardılar bir konakları vardı tabi işlerin bir kısmı burdaydı bir ayakları mardindeydi o yüzden konak almişlardı ama kimse konağa gitmelerine izin vermemişti damat,in evine Mustafa ağanın konağına gittiler.

 

Yade xezal,ı gören herkes çok sevindi genç yaşlı herkes onu çok sever saygı duyardı hele duymasınlar xezal hanimaga kafalarını karardı.akşam için herkes hazırlanmaya başlamıştı ev ana baba günü gibi kimin ne yaptığı belli deyildi

 

roni Dilan evin Rukiye

Zeynep boş bir oda bulup hazırlanmaya başladılar her biri ayrı bi güzel giyinmişti yöresel kıyafetleri çok güzel olmuşlardı Zeynep yeşi,l rojin mavi,Dilan,mor ,evin sarı, roni,nin bordo sarı işlemeliydi güzel fiziği ile ince topuklu ayakkabılari ile makyajini abartmadi saçlarını şekil verip salık bıraktı beyaz tenine gece karasi saçları çok yakışıyordu

 

Dilan roni,ye dönüp "ay roni kimin kalbini ezeceksin bu gece" dedi roni kahkaha attı

 

"ilk senin kafanı ezeyim diyorum gelinmisin bir saatir seni bekliyoruz" dedi

 

Dilan yalandan hayali bir fermuar çekti ağzı dururmuydu ağzı sanki

 

Dilan “o deyilde bizim.sülalenin gen,leri çok iyi dedi "allahtan büyük dede,miz

 

Rukiye “Zeynep yemin ederim Bawer tam senin kalemin ama sen gittin nişanlandın “

 

Zeynep “ yav susun biri duyacak rezil olucaz şimdi “

 

Dilan “dedem güzel Rus biri ile evlenmiş kadın çok güzel büyük dedemiz de yakışıklı olanca sülale şampiyonlar ligi gibi "dedi

 

roni."haklisin savaşta rehin tuttugu kadina aşık olmuş vermem deyip evlenmis" hep beraber güldüler

tabi büyük nenemizde büyük dedemizi görünce ilk görüşte aşık olmuş" dedi Dilan .

 

Roni"Millet dışarda halay çekiyor bizimkiler ancak saçmalasın "

 

Dilan "sen dur yanıma gelip o bunu giymiş bunu yapmış deme sakın" dedi

 

roni güldü "sen gelme ben gelmem" diyip çıktılar kapıdan çıktığı anca halay başında halay çeken genci gördü

. Evet arkadaşlar nasıl buldunuz bölümü yorumlarınızi bekliyrm ilk kitabim olduğu için yorumlarinjz benim için önemli fikrinizi merak ediyorum 🌹❤️🥰🥰🥰🥰🥰

Loading...
0%