Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm kederame reşe(kaderimiz kara)

@karapetunya

Sevgili okurlarım bu kitabin bana kazandığı en güzel şey sizin sevginiz benim ikinci bir ailem var kaderlerim ablalarım abilerim var ve bu o kadar güzel birşey bir kitabın bütün okurlarımı güzel kalp olur arkadaş☺️❤️hepinizi ayrı ayrı kucaklıyorum 🥰 başlayalım ama önce beyeniler gelsin❤️❤️❤️😂

Sen gelmesen de ben beklerim cebimden mi gidiyor sanki .... ömrümden gidiyor ne olacak sanki......

Cemal Süreyya

Kürtçe söz(Ji bo xeyaleki me jiyanek kedand )

(Bir hayal için bir hayat bitirdik)

Berattan

"bazen bazı acıların tarifi yok, şimdi sana gel anlat desem sana yapılanları anlatirsin ...ruhunun yaşadığı kırıklıkları deyil. bana yaşamayı sorma bilmiyorum. Nefes nasıl alınır bilmiyorum mesela bana uyumayı sorma sevgilim .ben deliksiz uykuları unuttum . kaç bahar gördüm unuttum baharda açan çiçekleri. Kaç göz yaşı döktüm sana. Kaç kes Aşık oldum bilmiyorum Güzel olan. Ne Varsa unuttum evin ben sensiz yaşanmayı Bilmiyorum ki Sahi nasıl yaşanıyordu yemekler insanın boğazına dizilirmiydi eskiden bırak yemek yemegı Ben kendimi açliktan öldürmek istiyordum...ölüme giden her yolu denemek istiyorum sensizlik benliğime acı veriyor benliğimi yok ediyor. Ben sevdiği kadını töreler den koruyamamış bir adamım ...engel olamadım ..nasıl olurda. Sen bu kadar acı çekerken. Ben Can vermedim bilmiyorum... Nasıl kıydılar gülden narin güzelliğine Peki ne olacak hayat ikimizle de oynuyor ...

Ben nasıl olurdum ne olurdum. Bilmiyorum bir insanı uçurumdan atmak gibiydi bizim halimiz .. mavi gokyüzünede bakmiyim o zaman evin unut diyorsun unutmak mavi ğök yüzüne bakmamak gibidir.insan nasıl nefes almayı unutsun

umut nedir ben bilmiyorum ki kendimi bir yerden atsam ne oluyor diyorum can korkusu mu, Allah korkusu, mu bilmiyorum.

Ama hiç birşey yokluğun gibi deyil biz ne yaptık evin biz kimin günahına girdik sevmek günahsa evin biz en büyük günahı işledik ben razıyım günahıma ama sen unutmayı ögren bu acıyla yaşanmıyor evin .

Berat sevdiği kafını düğünde görmüştü

" dünya mi yıkılırdı evin biz kavussaydik ..."

halay da serhat,in eline girmişti evin beraber halay çekiyorlardı ..

Zeynep zorla götürmüştü. Amcasının kızını “millet çift görsün demişti “

Serhat la evin çiftmiydi o da bilmiyordu . Düğün salonu,nun kapısının önünde içeri geçmek isteyen berat,in ayakları durdu dünya mi durmuştu umrumda olmaz zoruna gitti. Kıskandı.öfkesi onu yedi bitirdi ama yapacak hiç bir şeyi yoktu amcasının oğluydu nişanlısıydi Beratın ayakları geri geri gitti arkasını dönecegi sırada xebat görüp durdurdu.”gelsene abimleri görmeden mi gideceksin “değip salonun içine kadar götürmüştü evin le göz göze geldiler evin utandı başını eğdi serhat da evinin de beratin da hiç bir suçu yoktu peki suçlu kimdi ...

coğrafya kader değildir aile insanın kaderdir .onların payına acı düşmüştü *

"ben isterdim payıma sen düş kalbimin rıski sen ol

Başımı alıp gitsem nereye gidicem ben gidersem evin ne yapar onun kaçacak yeri de Yok haksızlık olmaz mı o zaman Düğün de gözlerime bir kere baksın istedim ama bakmadı Bir not yazdım. düğünün salonu,nun arkadaşında beklecem lavoboya giderken eline sıkıştırdım kimse görmeden. O an gittim bekleyeme başladım yarım saat geçti gelmedi bekledim

olsun beklerdim onu beklemek bile güzeldi acılarıma rağmen .. geldi ikimiz sustuk bir süre sessizliği bozan ben oldum " sana nasıl. kıydılar"

'evin konuşmadı gözlerime bakamıyordu sanki suçlu gibi utanıyordu

kaldır. Başıni sana bunu yapanların başı dik sen eğme başını başına kurban olurum "

“Gel gidelim kimse olmasın kimsenin bizi tanımadığı bir dünya kurarız olmaz mı”

Evin gözleri dolu dolu "son bir kez sarılalım mı berat ..... "dedi

Bebek benim kaderim

Onu kendime çekip sıkı sıkıya sarıldım anlatsın yaşadıklarını istedim gerçi anlatsa ne yapacaktim ki ... onu kendime çektim sarıldım. Bu sarılma bir fedaydı ,yarım kalan bir sevdanın vedasıydı

(. Zevaca be dil wek ezabe kebreyi) .... (Gönülsüz yapılan evlilik kabir azabı gibidir derler )

Evin yüzüme bakıp seni sevmek benim kaderim berat seni uzaktan sevmek benim kaderim...

Bana kilometre,lerce hasret kalmak senin kaderin ..

"bundan sonra yasiyacaklarimiz kimin kaderi .başını kaldır eğme , dedim

"bana kızgın değilmisin,,"dedince içim yandı bogazıma bir yumru oturdu yutkunamadım

"asla kızmadım niye kızayım sana en masum olan sensin en çok yananda sensin."

" kendine iyi bak Berat benim için mutlu ol "dedi. .. onsuz mutluluk diliyordu bana oysa ben onsuz bırak mutluluğu yaşamak istemiyordum

hiç aglamadi yüzümü baktı izledi yüzümü ellerini yüzüme getirip iki elinin arasına aldı alınlarımız birbirine değdi anlama değen anlın da adım yazılı olsun isterdim kaderim o olsun isterdim ama kader değil insanlar bunu çok görmüşlerdi bize sonra nasip kader deyip vicdanlarını susturuyorlardı bende yüzünü kalbime resmeder, gibi izledim,

"gitmem gerek" dedi

bende elini tuttum" bırakma elimi evin,im beraber yaşıyamadik beraber ölelim olmaz mı"

",olmaz ben senin ölümüne razı olamam. Seni yakmam "dedi .

kaderimize kara kalemle gökkuşağı çizmek düştü ...

arkasını döndü gitti ....bu gidiş bir bitmişti..biz. Bitmiştik ayaklarım beni taşımadı duvarın dibine çöküp ağladım ve kadar orda kaldım. Bilmiyorum. Aklım başıma geldiği zaman eve doğru yürüdüm odama çıkıp gözlerimi kapattım açılmasın istedim bir daha .... "

Yazardan

düğün gittikten sonra

Evin yıkılmıştı sevdasına veda etti çok masum sevmişlerdi beklediği her an daha çok sevmişti kavuşmak için sevmisti.

 

Ama paylarına ayrılık düştü. ağlayıp sızlanıp son anlarını bu şekilde geçirmek istemiyordu sadece sarılmıştı evin sesizce feda etti içinde ki çığlıkları kimse duymuyordu oysa evin bas bas çığlık atmıştı aşkım çığlığıydı bu bir sevdanın cenazesiydi matem vardı ama kimse bilmiyor görmüyordu Rezeranlar kendi konaklarına geldiler evin,Nin telefonuna bir sonra msj geldi kim gece gece mesaj atmıştı evin eline aldığı telefondan gelen mesaja baktı

 

" merhaba evin nasılsın ben Ömer filizin kuzeni "

" merhaba gecenin bu saatinde ne oldu Ömer kötü birşey yok deyilmi .

"yok yok ama roni ile konuşmak istiyorum yüz yüze. Yarın döneceğinizi söyledi filiz"

" Evet .. ne yapmamı istiyorsun hem kardeşimle ne konuşacaksın uzak dur kendim için susarım ama kardeşim için herşeyi yaparim.."

" önemli bir konu da konuşmak istiyorum ...”

."tamam bizimkiler uyuyor yakalanırsan hırsız var diye bağırırım "

"tamam sorun yok...

"roni terasta bahçenin arka kapısını acacagim senin için gidebilirsen git gidemessen şansına küs ...."

Ömer den….

Konaklarının önüne geldim bir süre durdum evde duramadım hali gözümün önüne gelince önce Ali itini sonra kendimi parçalamak istiyorum Sinirden elim ayağım titriyordu sanki ne yapsam faydasız gibi gelirdi onu çok merak ediyordum saat Gece yarısını çoktan geçmişti evlerine bu şekilde girmem hiç doğru değildi ama doğrudan kapıyı çalıp giremeyeğime göre mecbur eve arka kapıdan girdim kapı zaten açıktı ileride sağda merdivenler vardı terasa doğru çıktım sessizce merdivenlerin başında durdum bir süre yüzünü aya dönmüş sigara içen bir

Turna gözlü güzeli izledim kalbim heyecandan yerinden çıkacak gibi atıyordu kendime kızıp sakin olmam gerektiğini hatırlattım onu izledim bir süre adım attım beni fark ettiği gibi korku ile bağıracak gibi oldu elimi ağzına kapattım bağırması diye tam o sırada nasıl oldu bilmiyorum kafama sert cisim çarptı anlık baş dönmesi acı yaşadım kendimi toparladım benim olduğumu görünce sakinleşti.

hemen konuşmak

istiyordum çünkü karşımdaki bu inatçı cadı beni dinleyece benzemiyordu benimle konuşmamak için elinden geleni yapıyordu..

Hem kafamı kırmıştı cadı gibi bir kız karşımdaydı bu hali bana o kadar tatlı geliyordu benimle her kavga ettiğinde önü öperek susturmak istiyordum kırdığı kafamdan kanların geldini görünce far görmüş tavşan gibi korkmuştu

hem pansuman yapıyordu hemde git diye kızıyordu.

güldüm be ona “kanımı akıttın benim evlenmek zorundasın “diyince bir kuş gibi çarptı kalbi eli ayağı titredi.kacacak yer arıyor gibi baktı etrafına bu aksam yaşadıklarımız şeyler sanki daha önceden yaşanmış gibi ruhum yabancılaşöadı yıllardır bu kızı bekliyordum ..ve gelmişti bir süre konustuk tabi kafamı kırınca olaylar beklemedigim gibi gelişti daha asıl anlacaklarımı söyleyenme

miştim bir daha ki sefere konuşmak için elini ağzını kapatmam gerekiyordu sanırım yada beni dinlemeyi onu öperek susturmayı öğretecektim .

evin msj attı babası uyanmıştı git demişti gitmeden önce güzel gözlerine bakıp “beni gördüklerinde duyduklarınla yargılama turna “deyip çıktım eve geldim. üzerimi deyistirmedim roni,nin kokusu sinmisti sarılmıştım ona kokusu tarif edilir mi bilmiyorum ama cennettin kokusunu duymadan bilmeden cennet kokusunu gibi deriz ya öyle birşeydi. yatağıma girip uyumak istedim gözlerim kapattım

Güzel narin yüzü canlandı.gözlerimde ne yapacaktim bu kızla hem belki hoşlantidir hissettigim dediğimde iç sesim “daha önce çok hoşlandigin kız olmuştu bu hoşlantı deyil “demişti .farklıydı bu sefer ödüm kopuyordu beni yanlış anlıyacak diye onu ne kadar düşündüm bilmiyorum en son hatırladığım şey sabah olmak üzereydi.bütün bu şehirden gidecekti.iki gündür gördüğüm kız gidiyor diye bu şehir anlamsızlaşır mi?

" Mardin güzelse sebebi sensin turna” .üzerimi giyip odadan çıktım şirkete gitmem lazimdi.kafam dağılır belki biraz düşünmeyi bırakırım hem belki bir daha görmeyecegim kız için aşk acısını cekicem saçmalık diyen aklımın kalbim biliyordu unutamayacağını peki nasıl olacaktı ki bundan sonra

 

Mardin'e turna gelmişti şimdi gidiyordu.sanki hep burdaymis giderse anlamsızlaşır.

yolda aklıma gelen fikirle amcamlarım evine doğru sürdüm Araba,yi filiz ve xebati alıp bir bahane. İle belki bir kes daha görürdüm belki kalbim kafesinden çıkacak gibi çarpıyordu ben onu görmeden nasıl dayanacaktim bilmiyorum

Yazardan

roni akşam Ömer gidince elini kalbine götürdü kalbi duracaktı bu adam onun dengesini alt üst ediyordu.ömerin sarılışı ve onun peşini bırakmayışı o kadar çok hoşuna gidiyordu ki aklina kalbine zarardı ama kendine dilani sevdiğini hatırlattı.ne kadar aklı yanlış olduğunu söylese bile kalbi Ömer için atıyordu roni inatla unutmak istiyordu sanki sarılmamışlardı gibi aklımdan atmaya çalışıyordu ama ömerin kokusu sarılışı aklını karıştırıyordu kendi içinde verdiği savaşa kalbi galip çıkmıştı ve roni artık biliyordu aşık olmuştu ömere uyumak için yatağına geçtiği zaman Sabah ezanı okudu namazını kıldı öyle yattı.

"Allah,ım kalbimin yanlışlarından sana sığırın ben bilmiyorum bana ne oluyor aklımdan çıkmıyor kendime sinirleniyorum. Ama onu düşünürken bulunuyorum kendimi kalbime ferahlık ver Yarabbi diye dua etti. "

Rezeranlar Sabah Erkenden uyandılar kahvaltı yapıp burdaki iş leri hal edip gideceklerdi saat 10 gibi kapı çalındı açtı filiz ve Ömer gelmişti xebat gelseydi olmazdı yolda

Ömer onu yol kenarından arabadan atmıştı resmen

filiz" üçümüz gitsek olmaz " demişti arabada Ömer’de xebata acımadan atmıştı

Filiz xebata kareket çekti xebat sinirle Ömer’le filize baktı onu arkalarında bırakmışlardı

*evin onları görünce çok şaşırdı gülümseyerek onları içeri buyur Etti .

İkisi oturma odasına doğru yürüdü selam verip yade xezalın elini öptüler

Filiz "Roni,nin eşyaları kalmıştı onları. Getirecektim kimse yoktu bende Ömer abime söyledim iş,e gideceği sırada onu gördüm beni bıraktı ."

yadesi " birşey olmazdı di kızım zahmet etmeseydiniz hoş gelmişsiniz gecin oturun soluklanın "

Ömer yade,nin elini öptü roni’nin babası işleri için dışarı çıkmıştı annesi yadesi kızlar ve adar vardi.roni şark odasına girdi gördüğü adamla şok oldu ne diyeceğini bilemedi adam ger dakka geliyordu onu görme için

tek kaşını kaldırıp baktı kafası bantlıydı akşam yaşananlar aklına gelince gülmemek için kendini zor tuttu.

Ömer’de hafif güldü onun da aklına dün akşam gelmişti ..

Roni hosgeldin yapıp geçip oturdu bugün eve gidecekti. Ömeri biraz görse iyi olurdu. Çay içtiler Ömer doya doya bakamadığı kıza lavabo nerde diye sorunca

adar

"ben seni götürürüm abi" diyince

" hay ben senin abine "dedi içinden..

adar dönünce " temiz havlu yokmuş diyince roni, fırlar gibi ayaklandı "ben veriyim de geliyim "dedi .

Hızlı hızlı çıktı oda dan heyecandan eli titriyordu .

dolaptan temiz havlu alıp götürdü lavabonun önünde durup kapıyı çaldı bir iki kes ses yoktu

İçerde olup olmadığını anlamak için "havluyu kapıya asıyorum "

*diyince birden kapı açılmasıyla içeri alınması bir oldu heyecan ve korkudan bir tavşan gibi bakan roni Ömer’le kapı arasında kalmıştı eli hala ağzının üzerindeydi

Elini çekince sesizce çemkirdi roni

"ne yaptığını sanıyorsun dün kafanı kırdım yetmedi galiba bir daha kırayım diye mi geldin..."

Ömer yüzünü çok dikkat izliyordu roni ömerin dik dik bakışını görünce Ömer dışında her yere bakıyordu

Ömer alaylı çıkan sesi ile "yok turna yok yetmedi anası satayım bir daha kır diye geldim .."

"o kadar yakındılar ki roni bayılsacaktı heycandan sesizce

“ne istiyorsun"

Ömer bu seferki ses konu sitemli gibiydi.

"bende bilmiyorum sadece seni görmeden duramıyorum ben bilmiyorum bana ne oluyor beni dinlemiyorsun saçma sapan bir durumun içindeyiz benim gözüm sadece seni gördü sadece seni sevdi "

 

"tabi haklısın."

Diyip onu itti *

" her seferinde bir kızla konuşursan aklın gider"

“Benim aklım sana yaklaşınca gidiyor “deyip yaklaştı kokusunu içene çekti sesizce ses etmedi roni ses etse düşecek gibi put gibi duruyordu Ömerin tanımıyla bahar,ın kokusu..vardı turna gözlü kızda hemen kendine geldi roni ömeri itip Çıktı lavabodan

Kendi kendine kızdı yoksa ömerin bu yakınlığı aklını almıştı roni oda’ya geçti babası gelmek üzereydi

birazdan giderlerdi peki ya Ömer dedi kalbi... ne yapabilir di ki nasıl gitmesini engellerdi odaya geçti Ömer roni. Çoktan gelmişti.

"filiz.eee yade ne diyorsun annem çok ısrar etti valla gönül koyar “

yade “dur hele keccamı bakarız ...

Filiz “ya hazır buraya kadar gelmişsiniz beraber gidelim

Ömer planı ayarlamıştı filizde söyledi

❤️ bölüm yeni bitti arkadaşlar yorum ve düşüncelerinizi benimle paylaşın canlar

Loading...
0%