Yeni Üyelik
2.
Bölüm

İşew şewa bazık jıkestiyayı(bu gece kanadı kırıkların gecesi

@karapetunya

Şarkı azad bedran .paytexta evine ..dinleyin okurken.. benden size gelsin❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹

(Ya ez dereng hatim ya ji tü zu cuKey dile zeman nexazi em hew bibinin)

(Ya ben geç geldim,.ya sen erken gittin ,yada zamanın gönlü birbirimizigörmemizi istemiyor)

Evin,,den

"Gözlerimi açtığımda oda da yanlızdım başımda Keskin bir ağrı vardı.rüya olsun istedim yada kabus sonra bir filim şeridi gibi çekti herşey gözümün önünden sol gözümden bir Damla yaş aktı.

ruhum sızladı sanki herşeyin sonuna geldim dünya durdu gibi benim için başka hayat kalmamışta son günmüş gibi

acıdan hissizleştim sanki karanlık bir boşlukta gibiydim ne yapacaktım nasıl olacaktı bilmiyorum gücüm yoktu.elimdeki yüzüğe baktım kurtelesi duruyordu daha , ben nişanlanmıştım artık bunun bir kabus falan olmasını diledim insanın kalbi acır mıydı benim ki çok acıyordu... içi yanıyor kalbimin ...kalp kaldı mı ki bende bilmiyorum şuan tek dileğim Burda can vermek

Yüzüğü çıkarıp duvara attım içimden çığlık atmak geldi ,bağırmak istedim sesim kısıtlana kadar bağırıp ağlamak istedim..

ama duyan biri olur diye yapamıyordum

Buna bile hakkım yokmuş hissediyorum

Allahım sana inancım sonsuz ama dayanamıyorum ben yapamam olmaz yani yapamam ben düşününce bile kaldıramayan kalbim uyuşsun atmasın istedim Allahım ne olursun al canımı şuan gerisine dayanacak gücüm yok berat,sız nasıl olurum nasıl yaşarım bilmiyorum “

 

Yazardan

*kadın buydu işte sorsan herkes iyi ama lafta gerçekte insanlar kendi çıkarları söz konusu olduğunda şeytanla anlaşma bile yapar. Herkes hesabına geldiği kadar iyidir kendi doğrusunu size dayattığında görmeniz lazım nasıl ne kadar iyi olduğunu, kimse iyi değildir aslında hesabına geldiği için sakindir sessizdir …

Sahi ne olacaktı Berat bu kadar kalbinde yer edinmişken ikisine yazık edilmemişmiydi

ya berat ne yapsın kendini hangi yola vursun da sevdasını söksün içinden varmıydı böyle bir yol varsa niye kimse bulamamıştı.

 

Bulan varsa söylesin …..

 

Daha haberi yoktu beratın olunca geç olacaktı işte Berat ta evin,de imkamsızllardı artık …

evin,in acısı kor olmuştu onu yakıyordu...

evin çaresizce yatağında olanları düşüyordu.ağlıyordu ama gözünden yaş gelmiyordu çünkü ağlayan gözleri deyil kalbiydi kalp ağlayınca kimse görmezdi Kalbinin içi açıyordu fizikler ve ruhsal olarak kalbi sanki sökülüyordu ..

"ya berat duysa "dedi

* yüzüne bakabilirmiydi ki

evin ne yapmıştı da sevdasının yüzüne bakamiyacak duruma gelmişti.hirsizlik yapmıştı birini mi vurmuştu kimin hakkı na girmişti de utanıyordu.bu coğrafyada sevda utanılacak birşeydi ayıptı .....

saklanması gereken gizlenmesi gereken bir sır gibi halbuki sevdadan utanmak çok saçma deyilmiydi ama evine göre öyle deyildi ayıptı çünkü evin bu şekilde yetiştirilmişti ,,,

Yaşadığı coğrafya ve adet gelecek görenekler bunu gerektiyordu .kime göre neye göre adet gelenek ve görenekler vardı

herkesin adeti kendi hesabı deyilmiydi hesabına gelmeyen kişi ayıptır sus der ses etme der işin içinden çıkardı

kadın kadının kurdu olmamalı yurdu olmalı en çok kadın kadının kurduydu....

bu coğrafyada kadın acı demekti çile demekti ama en çokta kadınlar yapardı herşeyi bizim zamanımızda böyle miydi şöylemiydi diye diye konuşurlar ben yaşadım başkası yaşamasın diyen o kadar az kişi vardı ki …

Evin çalan kapıya bakmadı bile

kapı sesiyle gelen Zeynepti durumunu merak etmiş,daha doğrusu serhat göndermiş nasıl diye merak etmişti.kendisi gelemediği için kardeşini göndermiş çok istediği bir şeyi yapacağına söz verip ikna etmişti.

serhat avluda oturmuş sigara içiyordu içine sinmeyen birşeyler vardı.vardı ama neydi

Hersey oldu bittiye gelmişti o kadar hızlı olmuştu ki evinle yüz yüze gelip doğru düzgün konuşamamışlardı gerçi evin serhatla konuşmazdı hiç belki kaçmak ,utanmak yerine konuşsaydı böyle olmazdı..

zeynep evinle konuşmuş” durumum iyi”diyince eve gelmiş abisinin içini rahatlatacak kelimeleri söyleyip kardeşleri ila kaldığı odaya gitmişti..,

serhat bütün gece oturmuş bir yanı deli gibi mutlu bir yanı hüzünlü ama niye hüzünlü bir yanı onu çözemiyordu kafasında oturmayan şeyler vardı her sorduğunda annesi bir klıf bulmuştu..

odasına geçti üstünü değiştirdi gözü yüzük parmağına takıldı buruk bir tebessüm etti.sevdigini almıştı sonunda değmişti bunca yıla kavuşuyordu ama sevdiği onu sevmiyordu ki sabah ezanı okundu serhat kalkıp sabah namazını kıldı.sonra tekrar uyudu genelde

serhat namazını camide kılardı evdeyse camiye giderdi namaz kılmaya

Şehmus hoca çok severdi onu oğlu gibi görürdü karısı Halime hanım Şehmus hocaya evin,in Serhat,ı istemediğini söylemiş çünkü daha önce bu konu açılmış evin de söylemişti abisi olarak gördüğünü

Şehmus hoca serhati öğlen namazı için camide görünce sevindi hayırlı olsun "oğlum

Allah gönüle göre versin inşallah" dedi.serhat çok mutlu oldu iyi dilekleri için "amin" dedi.

sehmus hoca namazdan sonra "serhat oğlum bı dur hele gel de konuşalım biraz" serhat da karşına oturmuş onu dinlemeye başladı.

Konuya nerden ve nasıl başlayacağını bilmiyordu söyleyecekleri normal şeyler değildi sonuçta…

"Ben seni bilirim içinide bilirim seni çok severim bir oğul gibi. .mutlu olmanı çok isterim zorla da güzellik olmaz"

demişti .serhat kaşları çatılmış şok olmuş hocayı diliyor lafını bölmek istemiyor ama duydukları şeyler çok ağırdı düşüncesi bile kalbinin orda yerince yangına dönüşmüştü…

"hocam bir yanlışın var sanırım ben evinle zorla nişanlanmadım beni bilmezmisin bırak amcamın kızını evliya kızı olsa zorla güzellik mi olur hocam

evin de bende istedik zorla bir durum söz konusu bile deyil hem amcam kızına kıyar mi

diyip kırgın bir şekilde güldü hocaya

"oğlum ben öyle duymadım sen evinle mi konuştun" dedi

“Sen kimle konuştun da bu kadar kesin konuşuyorsun bilirim sen kesin emin olmadan bir şey söylemezsin “

“Benim neyin nerden öğrendiğim değil gerçekler senin bildiğin gibi değil oğul “

deyince

serhat durdu düşündü belkide en zor imtihan Serhatın dı sevdiği onu sevmiyordu onunla evlenilsin diye zorlanmıştı ..evinle hiç konuşmamıştı çünkü amcasının kızı hep ondan kaçıyordu yüzünü bile görmüyordu ki nasıl konuşsun nişan oldu bittiye gelmisti.serhat hangi ara konuşsun.

Bogazına oturan yumru ile yutkunmaya çalıştı

sehmus hoca "serhat oğlum ben seni bilirim yapmayacağını da bilirim ben duyduklarını söylüyorum çok üzüldüm ikiniz için " dedi.

serhat da onu başı ile onayladı biliyordu onun iyiliği için konuştuğunu bunu Şehmus hoca değil başkası söyleseydi kıyamet kopardı serhat elinde büyümüş sayılırdı .

eve doğru gelirken düşündü avluya girdi gecip sedire oturdu ciğerlerine yetmeyen birkaç derin nefes aldı ..

 

Zeliha hanim oğlunun en sevdiği yemeği yapıyordu içli köfte öğlenden başlamış zira her yaptığında bir sürü yapardı

Serhat bol bol yesin diye

ilk göz ağrısıydı serhat bir gün kalbini kırmamıştı annesinin

Oğlunun düşünceli ve sıkıntılı olduğunu gören Zeliha hanım

“Serhatım sen seversin diye içli köfte yaparım oğul “

serhat acı bir nefes verdi Zeliha hanımın karşısına oturdu nasıl denir ki o da pek bilmiyordu zor bir durumdu bogazını temizleyip

"daye evin beni istemiyormu dünde hali hal deyildi" dedi

annesi oğluna baktı ne diyecekti evet seni istemiyor mu diyecekti.

zeliha hanım biliyordu evin,in istemedigini bu konu hep vardı ve kadınlar bazen sordugunda evin benim abim gibidir diyip kestirip atıyordu.

zeliha hanım bunu duyordu ama duymamazlıktan geliyordu.

biliyordu oğlu evine sevdalı gözünden anlardı oğlunun sevdasını düşüncelerinden sıyrıldı ve güldü

"oğlum nerden çıktı bu şimdi zorla güzellik mi olur

millet bizi kıskandığı için dedikodu yapıyorlar "dedi

“Ana senin dedi kodu yapıyor dediğin kişi Allah yolunda olan biri dedikodu ile işi Olmaz “

Serhat çözemiyordu kafasında oturmayan şeyler vardı her sorduğunda annesi bir kılıf buldu

Serhat “Bilmiyorum ana bilmiyorum ne yapacağımı bilmiyorum

evinle konuşmak isterim bu konuyu “

“oğlum delirdin mi kıza bunu dersen onu istemediğini nişanı bozmak istediğini anlar ayıptır serhat” dedi Zeliha hanım amacı oğlunu durdurmakta

serhat ses çıkarmadı ne düşününecegini bilmiyordu.evinin telefonu yoktu ki arasın konuşsun olsa da ne diyecekti ki sen zorla mı nişanlandın diyecekti.

Zeliha hanım evin,i çok severdi ogluda seviyordu “zamanla evin,de serhat,i severdi hem biz severek mi evlendik “dedi içinden yarın Zeynep,in nişanı vardı onunda hazırlığı vardı.

daha diger konakta evin hala yatakta kalkamıyordu takati yoktu ruhunu yormuşlardı.

halası melike hanım odanın kapısını çalmadan usulca içeri girdi evin uyuyorsa uyanmasın diye

" (evinami (de rabe le büke iro rojate u serhatemini rabe” )

 

“(kalk evinim bugün senle serhatin günü )"dedi heycanli bir sesle

Melike hanım iki yiyenini çok severdi.duydugunda havalara uçmuştu. Evin,halasının gözlerine baktı ve ağladı halası şok oldu ne olduğunu anlamadı ama ne oluyorsa hiç iyi şeyler değildi. Evine kucağına çekti ve sarıldı

" kim seni üzdü kecami hele söyleyesin serhat mi birsey dedi yoksa Nişan aceleye geldi diye mi üzülüyorsun "

evin susuyordu ne diyecekti ki hangi birini anlatacaktı.evin birşey demiyordu diye kendi kendine ne olduğunu bulmak için sesli düşüyordu aslında karşına geçti oturdu

" (ez metatemi tü kecamin Ka beji cibiye negri u beje” )

“(ben senin halanim sende benim göz yaşlarını sil ve anlat bana )"dedi

evin bunu bekliyormuş gibi ağlayarak anlatmaya başladı ...halası şok olmuş dinliyordu ne olacaktı şimdi bir yandan evin bir yandan

serhat kimin hayatini karartacakti ne yapacakti ne yapabilirdi ki olmuş la ölmüşe kim çare bulmuştu ..

Yıllardır Botan ağa evin, benim gelinim diye herkese duyuruyordu şimdi nişan olmuş bitmiş millete ne derlerdi. İki kardeş birbirine girerdi botan ağa ve

Mehmet Ağa zaten anlaşamıyordu .bide bu durum olsa

Botan ağa demişti kardeşine "evin,i vermesen benim senin gibi kardeşim yok" demişti.zamaninda evin çok güzeldi akıllıydı botan ağa evin yabancıya vermek istemiyordu

melike hanım caresiz düşündü olacaklari evin,e kıyamazdı

sildi gözyaşlarını öptü kokladı evin halasına sıkı sıkı sarıldı.ihtiyacı olan anne sevgisini halası veriyordu ona şimdi halası evlenene kadar anne gibiydi yiyenlerine çok severdi hepsini hala da öyle çok sever. hepsinin hayatını karartmişlardı .odadan çıkacağı sırada

"sen biraz dinlen güzel kızım ben ananla konusacam" dedi hatun hanım mutfaktaydı yanına gitti.hesap soracaktı biliyordu abisi kızı için böyle demezdi ama yengesi yapardı gerçi Mehmet ağa kendini kötü yapmazdı ne yapsa hatun hanım yapardı

Hatun hanım kendi istekleri dışında başkasının duydugusunu umursamazdı .

Mutfaktan içeri girdiğinde hemen söze girdi

“nasil yaparsın dedi yazık deyil mi günah deyil mi

Allah'tan da mi korkmadın “dedi bağırdı

hatun hanım açtı ağzını yumdu gözünü.

“evini kıskanıyorsun kendi kızını verecektin yoksa nişanı boz kendi kızını ver ben iyi olanı yaptım olması gerekeni yaptım kızıma serhat gibisi layık o da benim gibi olmayacak izin vermeyecem “

dedi sanki iyi birşey yapmış gibi zerre pişman deyildi.

“kızımda alışacak amcasının oğludur yakındır istediği zaman babasının evine gelir amcası yengesi onu çok seviyor serhat da benim oğlum gibi “

melike hanım şaşkınlık içinde yengesini dinliyordu.roni ve

Dilan içeri girdi dilanin aklı Ömer de kalmıştı roni,ye onu anlatıyordu.roni göz devirdi ona .o sırada iki kadın konuşmasına ara vermiş susmuşlardı.kizlar mutfağa girince işlere yardım ettiler hayırlı olsuna geleceklerdi . akrabalar

evin hasta denilmişti

“nazar oldu kızım gece burnu kanadi bayıldı milletin pis gözü çıksın"

dedi hatun hanım.cay ve tatlı servisi yapıldı

akrabalardan bir kadın

“serhat çok iyi bir deli kanlı herkes onu çok seviyor evin öyle maşallah dedi çok yakıştılar “dedi kime göre yakışmışlardı serhata göre

evin yanına en çok yakışandı. Evin,e göre berat yanında olmalıydı,misafirler gitmiş dağılmış ortalığı topladı kızlar yarın nişan vardı.roni ablasının yanına gitti.ablası gözlerini kaçırdı kimseyi görmek istemiyordu ablasına sarıldı sessizce öyle kaldılar bir süre ablası ağladı o da ağladı.

"abla dedi eğer bir çözüm olsaydı elimden geleni yapar bulurdum

".canimi verirdim senin için" dedi zamanı gelince canından deyil hayatından vazgeçekti ablasi için .

Dilan içeri yanlarına geldi evin abla oturan kalkan sızden bahsediyor..yengem hasta olduğunu söyledi “dedi

"evin evet hastayım “dedi sadece ruhum hasta oldu dermani berattı” demek isterdi ama sustu.dilan iyi kızdı ama annesi duysa herkes duyardı ve kopacak kıyametin önüne kimse geçemezdi.rezil olurlardı ayıp olurdu kimsenin yüzüne bakamazlardı annelerine göre böyleydi.roni konuyu dağıtmak için Dilan hanım varmı dedikodu

Dilan Musa amcanin oğlu Ömer' dedi evin dinledi sadece Dilan Ömer'im de Ömer'im dedi Ama Ömer bana bakmaz “

dedi çok yakışıklı alt dudağını büzdü yüzünü ekşikti Dilan

"aman dilan sende uçan kuşa aşık oluyorsun" dedi roni

Dilan güldü "ne yapiyim hepsi çok yakışıklı benim suçum deyil "

hem ben uzaktan seviyorum ne olmuş sanki .

“Roni bin kalbim olsa birini

Ömer gibi adamlara vermem “

dedi

Dilan “ oha yuh Roni “

Roni “ ne ohası be pis zampara sapık gibi kimseyi boş geçmiyormuş “

Evin “belki yakışıklı diye kızlar onu rahat bırakmıyor olamaz mı”

Dilan “abla konuş ya sanki Ömer ellerinde çiçekler Roni hanımın kapısına dayanmış da o bakmıyor “

Roni” bakmam tabi ne işim olur onunla”

Büyük konuşmuştu Roni

Dilan “keşke yarın yine nişana gelseler” dedi

roni “onu görmedim ama cemal yakişili ve efendi “dedi

Dilan güldü" cemal kimseyi beğenmiyor hem ben şerefsiz seviyorum" dedi

roni kuzeni ile nasıl arkadaşlık yapıyordu o da bilmiyordu ama onu çok seviyordu ikisi zıt kutuplar gibiydi ve hep

yanyanaydılar.

 

Berattan …,.

İstanbuldan döndüğümde babam beni arabayla aldı bağ evinde Gittik direk hiç anlamadım ama birşeyler olmuş her ne olduysa hayra alamet değildi

Hal hatır dışında konuşmadı pek bende sabırla bana vereceğini kötü haberi bekledim ..

İçimdeki sıkıntıya bir anlam veremesemde

Biliyordum birşeyler olmuş babamın da hareketlerine bakınca emin oldum

Bağ evinde durduk aç olup olmadığımı sordu aç değilim dedim oysa iki gündür yemek yemiyordum boğazıma takılıyordu

Sanki

Biran önce konuya girsin diye bekledim

Sıkıntılı bir kaç nefes verdi belliki söyleyemiyordu

Konuş baba ne oldu dedim hafıf sinirli ve yüksek çıkan sesimle

“Oğul mehmetin kızı evini amca oğluna verdiler “dedi

Anladığım tek cümle buydu gerisi uğultu gibi geliyordu kulağıma gerçekliğini anlamak için bir kaç saniye bekledim

Bekledim ki babam yanlış anladın yok öyle bir şey desin ama demedi

Duyduğum cümle bütün hayatıma bedenime o kadar agir geldi

ki konuşmadım ilk ,

sonra yüreğime saplandı sanki bir kızgın demir parçası

Gözlerimin dolduğunu akan gözyaşlarımdan anladım lan bunu kim yaptı lan evin nerde nasıl yaptılar

Allahın belaları deyip bağırdım izin vermem deyince babam

“ne yapacaksın Berat delirme konu kan davasına kadar gider Çocuk oyuncağı mı bu “ deyince

hepten delirdim önüme gelen ne varsa devirdim lan allahsızlar bizim hayatımız oyuncak mi sevdamız oyun mu ki oynadınız

Biz neyiz canımız değil mi ben veririrm umurumda değil rezillik mi çıksın onlar başlattı gerekirse kaçardık

Onlar bize saygı duydular mı ki biz duyalım

Babam evin “evet demiş “ diyince kan beynime sıçradı yalan biliyorum yalan

O it oğlu it Serhatı sağ bırakmıcam ilk ondan başlıcam

“Yeter lan yeter otur kanımızı kuruturlar yeter bacında yanlarında ne hakkın var Berat bacının evliliği de biter bilmez gibi konuşma amcasının oğlu istediği kız başka birine verildiği nerde görülmüş”

Babamın dedikleri ile haklıydı ama bizimde suçumuz yoktu izin vermicektim yinede. Kapıya doğru adımladıgımı gören babam arkadan bana sarıldı

“Ne olur oğlum dur ocağımıza ateş düşürme “

Babamın dediği ile ona yüzümü döndüm aklıma beni apar topar İstanbul’a gönderdikleri geldi parmağımı ona doğrulttum “siz bilerek yaptınız beni bilerek gönderdiniz hiç birinizi af etmicem “

Babam başını eğdi “Berat benden sonra sensın oğlum burda olsaydın durmazdın biliyorum”

 

Çaresizlik ve geç kalmışlıkla babama baktım “hayatım boyunca af etmicem hepinizi Allah a havale ediyorum “Dedim

Nasıl yapardı bunu gitmemiş olsaydım ölümüne bile olsa izin vermezdim kendime ne kadar bela okudum bilmiyorum arabama binip gaza bastım bastıkça daha çok bastım arabanın kaza yapmasını istedim o an ama evinle konuşmam

lazım şu onu bu cehannem den kurtarmam gerekiyordu suan kimse umurumda değildi ablamı aradım evinle konuşmasam oraya gideceğimi söyledim bana müsait bir zaman bulup arıcayagını söyledi ..

Mardinin kalesine sürdüm en yüksek yerinden mardıne baktım mezar olsun istedim o an bana Mardin sevdiği kadını koruyamamiş bir şerefsizdim ama yaşadığımız şey bize ağırdı haksızlıktı

Zalimlikti bu ulan yaptınızın Allah katında yeri varmıdır bizi diri gömmüşlerdi

Yazardan ….

olaylar karışmış berat öğrenmişti ortalığı yıkmıştı

nasil yaparlardı.evin,ne bunu nasıl kıymışlardı güzelim kıza .

Mardin manzarasına baktı arabasının önüne çöküp çocuklar gibi ağladı. Evinin başı daha çok belaya girmesin diye gitmedi ama bu evin gel derse duracağı anlamına gelmiyordu sonu ölüm de olsa giderdi.

Berat sabaha karşı eve geldi adasına geçti. babasi aradı açmamıştı defalarca konuşmak için odasına gitti oğlu çocuk gibi dizini kendine çekmiş kül olan ruhunu can cekişini dinliyordu.

babasi "berat konuşalım "dedi.

berat konuşmak için çok geç "benim evin,i kurtarmam lazım" dedi babası "oğlum sen ne sanıyorsun zaten vermezlerdi bunu herkes biliyor kimse evin,i isteme cesaretinde bulamazdı

sen istedin diye bende bir umut aradım belki verirler dedim ama kısmet nasip değilmiş

artık o nişanlı bir kız başkasının namusuna bakmak sana yakışmaz topla kendini ablan o ailenin gelini bir yanlış hareketinde ablanın hayatı kararır hem evin de artık amcasının gelini araya ölüm girse bu iş dönmez evinin namusunu düşünüyorsan uzak dur "

berat inanmayan gözlerle babasına baktı

"bizim ne suçumuz vardı peki bunun hesabını kim verecek yazik deyil mi

bize niye bu sonu bize reva gördünüz babası derin bir nefes aldı

"bazı günahların suçlusu olmaz "dedi töre dedi adet usul dedi yazılı olmayan

kurallar bir kızı amcası isterse kimse o kızı isteyemezmiş peki kimse kıza sen istiyorsun diye soruyormuydu .

Berat kalktı yerinden kalktı arkasını dönmeden

“Allah bile sizi affetmicek sevdamızın eli iki Cihanda da yakanizda olacak nasıl bizi yaktınız Allah ta sizi yaksin ...cenhennem bile.az.gelir bu yaptığınıza ""deyip çıktı odadan..

eline aldığı tefonundan ablasının ismine tikladı birkaç calişta açıldı ablası sustu berat sustu... sessizligi bozan berat oldu

"abla nasil "dedi.

ablasi ne diyecekti ki iyi dese berat ne hissederdi hem Berat bu kadar kötüyken o iyi olsa hiç sevilmediğini düşünüp üzülürdü

kötü dese niye üzülürdü"bilmiyorum görmedim"dedi.

Sabah erkenden gelen gidenler eksik olmamıştı evin ruhsuz gibiydi onun zaten ruhu ölmedi mi zaten

aksam yemekleri yapılmış yenilmiş çay ve tatlı servisi yapıldı roni annesine

"ablam yemek yemedi "dedi

annesi “gece uyumadan yine götür " dedi

“Ana ablam iyi değil korkuyorum onun için “

Hatun hanım kızının odasına doğru gitti hızla kapıyı çarptı "sen bizi rezil mi edeceksin “dedi evine doğru

kendine erkekmi seçiyorsun merak etme hepsinde aynı şey var "dedi evin o an ölse onun için daha iyiydi.yerin dibine girdi annesi ne diyordu öyle

“ baban duymasın dedi kalk millet duysa rezil oluruz

serhat duysa seni artık istemez

kimse seni istemez bende seni o Dila, nin kardeşi berata vermem sevda.iki gün sonra biter kalıcı olan huy ve edeptir “...dedievin olsun kimseyle evlenmiyim "dedi.

"tamam amcanda roniyi gelin alır senin yerine onu vermek zorunda kalırız ciwan da istiyor zaten Roni, yi verilmiş bir söz var ve sen ne dersin baban duysa kahrından olur “dedi

senide benide öldürür o Zozan cadısı duysa gelir hayatı zehir eder bize " dedi

"evin olsun ölüm de kabulum" dedi

Hatun hanım "bu leke ile zaten yaşayamazsın "dedi

ne lekesi ne saçmalığı ne yapmıştı ki adı lekenecekmis. amcasının oğlunu istememiş bunun neresi yanlıştı ayıptı.

Günahtı.

Evin ağlayacak zor çıkan sesi ile

“yanlışı ben değil siz yaptınız bir gün ölürsem mezarıma gelmesin kimse hakkım herkese haramdır sen artık benim hiç birşeyimsin ölürüm yinede af etmem bana yaptıklarınızı "

Dedi annesine

"sacindan tuttu sürükledi seni öldürürüm evine vurmaya başladı.. yüzüne vurmuyordu yarın nişan vardı yüzüne birsey olursa

millete ne derdi deyil mi.

 

Roni gelmiş annesinin elinden almıştı ablasını sonra bır sure ablasıyla sarılıp ağladı evin roniye “ben uyumak istiyorum

Deyince Roni çıkmak zorunda kalmıştı

evin sessiz sedasız ağlıyordu odasında sigara üzerine sigara içti.evin sigara içmezdiki arada kızlarla topladı mi bir tane keyfi içerlerdi çok geç olmuştu o bir yandan Berat bir yandan ağlıyordu

Bu acıların son bulması lazımdı yoksa evin her dakka ölüyordu zaten kalktı banyo ya gitti dolabı açtı orda jiletlere gözleri takıldı eline aldı

Bölüm sonu arkadaşlar yorum ve beyeni bekliyorum ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Bunu yaşanmış insanlar olduğu bilmek ne kadar üzücü hepsinin adına çok üzüldüm ❤️‍🩹❤️‍🩹

 

 

 

Loading...
0%