Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11.bölüm

@karayelataman

bölümden sonra hem Pera karakterimizi görücez Pera AKAY Defnenin kardeşi.

Vee kitabın ikinci kitabını kaldırdım onun yerine tekrardan böyle devam edicemm.


Pera AKAY'dan ( Defnenin kardeşinin ağzından) ;

İlk bakışta aşk mı olur? Olur mu hiç öyle şey? Varmış adostlar ilk bakışta da varmış.

Tam bir İstanbul beyfendisi, aşk neydi onla öğrenmiştim.

Aşk onun gülüşünde saklıydı, aşk oydu.

Aşkın tanımının esrarengiz bir haliydi, centilmenlik akıyordu her yerinden.

Bu aşkımın beyfendisinin tanımı bulunmuyordu.

Ve aşık olmam için sanırım bu yeterliydi, eski aşkları hatırlatıyordu.

Kendi gibiydi şık bir kahverengi takım, hoş bir gülüş, güzel bakan bir çift göz.

Eskileri hatırlatıyor aynı zamanda genç modasına yön veriyordu.

Güzel konuşma tarzı ile konuştuğu kişinin ona dalıp gitmesine daha çok olanak sağlıyordu.

Gözleri takım elbisesi ile ön plana çıkmıştı.

Hafif kumral saçları rüzgar da savrulup duruyordu.

Yanındaki kedinin tüylerini bir yandan okşuyor bir yandan da telefonundan bir şeylere bakıyordu.

Aşk onla hayatıma girmiş ve daha çıkmamak üzere duruyordu.

Aşkın tanımını yapmak istiyordum ama yapamayacağım kadar karmaşık olması beni yoruyordu.

Kalbine daha düzgün tanımadığın birini almak marifet ister ve bu her kişinin harcı değildir.

Bende ki bu gizli sevda belkide onun haberi olmadan sönüp bitticek.

İstanbul beyfendim lütfen beni farket bu sevda boşuna sönüp gitmesin.

İki gözümün çiçeği, bu hissettiklerim sıradan duygular olmamalı.

Bu kadar yakında olup, o kadar uzak olamazsın sen bana.

Sahiden sen niye bana bu kadar uzaksın?

Bu hasret nasıl biter? Ben beklemek isterim senin yolunu.

Sen gelmek ister misin iki gözümün çiçeği?

Haberin var mıydı benim aşkımdan? Benden? Kafamdaki bizden?

Ben sana mı aşığım? Yoksa senin resmine mi?

Bahar geldi memleket ama sen bana daha gelemedim.

Uğruna bir daha aşık olmamaya yemin etmiş olmam fayda etti mi?

Sakladığım resmin küçük kutum da durur hep bakarım.

Peki benim bu aşkıma karşılık senin beni tanımama olasılığın nedir?

Sen hiç sevdin mi? Hic kalbin başkası için attı mı?

Yada aşk senin için bir şey ifade ediyor mu?

Hangi şarkılardan hoşlanırsın?
Hangi yemeği daha çok seversin?
Hangi müziği başa sarıp sarıp dinlersin?
Hangi filmi sıkılmadan izlersin?
Bakmalara doyamadigın biri var mı?

Benim senin hakinda bir çok şey bilip aslında hiç bir şey bilmemem çok garip değil mi?

Aşk denilince insanların aklına 3 harfli bir kelime gelir benim aklıma sen geliyorsun.

Her gün ayni saate o bankta oturup otobüs beklersin saat 08.00-0815 arasın da gelen otobüse binersin.

Her gün o kediyi sever ve gitmeden iki dakika önce mamasını koyarsın.

Bazen telefonundan bir şeylere bakarsın bazen'de gazete okursun.

Bu yılda gazete okuyan sayılı insanlardansın.

Her gün beraber aynı durakta bekleriz otobüs.

Sen gidene kadar beklerim sen gittikten sonra ki otobüse ben binerim.

Uzun zamandır bu böyle devam eder peki sen bu süre boyunca beni fark ettin mi?

Yoksa benim bu sürecim yalan mıydı?
Ya beni fark etmemişsen?

Karalara bağlayan bir adet ben varken sen orda benden habersiz bir şekilde durman komik.

Şu an gelip konuşan kekelerim, gözlerin gözlerime gelse kalbim durur.

Bana aşkın tanımını yapmam için gönderilmiş gibisin.

Kalbimin en büyük eserisin, benim en büyük sanatım.

Ben mi sanatçıyım sen mi sanatkârsın?

Kalbim senin bana verdiğin eserle yeşerdi.

Veya ben senin aşkınla yeşerttim umut dünyamı.

Beni toprağa dikip yavaş yavaş büyütün aşkınla.

Geceleri sobadan çıkan o alevin ışığına dalıp seni düşünerek uykuya daldığım gecelerde birlikte uyumak dileğiyle İstanbul beyfendisi.

Loading...
0%