Kalabalığın olduğu sokağa bakıyordu pencerem,
Sessizce dışarıyı izliyordum.
Olup biteni, gelip geçeni,
Karanlık çökmek üzereydi.
İnsanların telaşlı yetişme çabaları,
Kimi evine gidip kalabalık sofralara oturdu,
Sıcak gülümseme, ağız dolus kahkaha sesleri;
Kimileri bomboş masalara oturup,
Bir kap çorbanın dahi olmadığı masalarda.
Günün nasıl geçti diye soranı olmayan
Yalnız insanlar da vardı.
Bazen yalnızlık üşütür insanı,
Tek başına çaresiz hissettiğin zamanlarda,
Yorganın altına girer,
Yalnızlıktan üşümüş yüreğini ısıtırsın.
Karanlık çöker üstüne,
Sessizlik yalnızlığına dost,
Her köşede bir hatıra,
Her gölgede bir kayıp.
İçsel bir fırtına,
Düşlerin peşinden sürüklenirken,
Bir umut ışığı ararsın,
Belki de yeni bir başlangıç,
Belki de kalabalıkta kaybolmuş bir ses...