Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@karla_yazar

Bugün büyükler gidiyor açıkçası rahatladım. Çünkü sıcak kanlı insanlar ve ben onların yanında rahat olamıyorum. Atilla ile bugün okul alışverişine gideceğiz malum 3 gün kaldı. Açıkçası okula gidesim yok ama mecburiyet işte naparsın. Kahvaltımı yaptıktan sonra Lodos abiyle iş hakkında konuşmaya başladık Atilla kahvaltıyapana kadar. İçimden böyle diyeceğim çünkü benden büyük alışınca yüzüne de söylerim umarım. Önceki ailede abimle aramızın nasıl güzel! olduğu malum zaten bu yüzden temkinli olmak istiyorum ama onlara tabiki şans vereceğim. Atilla kahvaltı edince dışarı çıkacaktık ki Efe de gelmek istediğini söyledi. Bizde Efe'yi de yanımıza aldık. Annemin uzunnnn öğütlerinden sonra evden çıkabildik. Şoför abi bizi Avm ye bırakınca bir kıyafet mağazasına girdik önce. Bana göre okul forması aldık.Sonra bir kırtasiyeye girip okul malzemeleri aldık. Ayrıca Efe'ye boyama kitabı ve okuma kitapları aldık. Sonra ben odam için bir kaç şey almak istediğimi söyleyince başka bir mağazadan renkli çerçeveler, Led ışıklar, gece lambası vb. bir kaç eşya aldıktan sonra eve döndük. Araflara söz verdiğim için anneme haber verip tekrar evden çıktım ve ilk karşılaştığımız parka gittim. Hepsinin bir bankta oturup beni beklediğini görünce kendimi onlara karşı çok mahçup hissettim.


- Özür dilerim geciktim. Alışverişe gitmiştik de.


O: Boşver kanka ne olacak? Neler aldın kız? Doğru söyle çikolata zulası yaptın değil mi?


- Yok okul için.


O: Tüh be neyse gel ben sana bu işin püf noktalarını anlatayım. Bak seni ne kadar sevdiğimi anla herkese yapmam yani.


- Teşekkür ederim.


E: Teşekkür etmeni gerektirecek bir şey yok biz arkadaşız. Hem sen mu şebeği boş ver de anlat bakalım o kriz geçirdiğin günden sonra iyi misin? Tekrar öyle bir şey oldu mu?


- Hayır olmadı ve iyiyim. Sizede çok teşekkür ederim zahmet verdim.


A: O nasıl söz. Biz senin arkadaşınız. Bir daha böyle şey duymayalım. Ee ne yapıyoruz?


O: Lunapark lunaparka gidelim mi?


E: Berfu da isterse neden olmasın.


- Olabilir benim için farketmez ama Oğuz baya istiyor gidelim mi?


A: Hadi kalkın o zaman.


Hep beraber lunaparka geldik. Çok renkli ve kocamandı.


O: Hadi Berfu gel çarpışan arabalara binelim.


Oğuz'u onaylayıp çarpışan arabalara bindik.


- Oğuz atlı karıncaya da binelim mi?


O: Sen istersin de binmez miyiz biricik kankam.


Atlı karıncaya zorla Araf ve Emir'i de bindirdik. Koca cüsseleriyle çok komik gözüküyorlardı. Biz Oğuz ile onlara gülerken onlar somurtmakla meşgullerdi. Bir sürü oyuncağa bindikten sonra yorulduğumuz için bir restoranda döner yedik. Sonra parka doğru ilerlemeye başladık. Yol üzerindeki bir marketten gazoz, bisküvi, çikolata vb. şeyler aldıktan sonra masalı bir banka oturduk. Bir yandan atıştırmalık yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Çok keyifli zaman geçirdik. Parkta biraz daha zaman geçirdikten sonra yorgun bir şekilde eve geldim. Yorgun olmama rağmen çok mutluyum çünkü benim arkadaşlarım vardı. Kapı açılınca hızlıca içeri girdim. Herkese hızlı bir merhaba değip Atilla'yı çekiştirmeye çalıştım. Bakın çalıştım diyorum.


A: Ne oldu güzelim iyi misin?


- İyiyim muhteşemim çok mutluyum hadi yukarı gel. Çabuk çabuk.


A: Tamam tamam sakin.


Atilla da ayağa kalkınca merdivenlere doğru koşmaya başladım tabi Atilla da arkamdan annemin koşmayın uyarılarını dikkate almadan koşmaya devam ettim sonunda odama ulaşınca hemen yatağa oturup Atilla'yı da yanıma çektim.


- Atilla bugün lunaparka gittik biliyor musun? Bir gün senle de gidelim mi? Hem Efe'yi de alırız.


A: Hayır! Efe'yi almayalım en çok onunla ilgileniyorsun o zaman.


Atilla'nın cümlesinin başlarında kaslarım çatılsa da sonunda gülümsemiştim. Demekki tek kıskanan ben değilmişim diye düşündüm.


A: Sen beni ne zaman kıskandın ki?


- Ben onu dışımdan mı söyledim.


A: Evet hadi söyle ne zaman kimden kıskandın?


- Ee şey ben su evet su susadım ben su içip geleyim.


Diye saçmalayarak hızla odadan kaçtım.


Yazardan


Atilla ve Berfu hariç herkes aşağıda otururken merdivenlerden gelen gürültü ile dikkatlerini oraya verdiler. Nefes nefese içeri giren kızıyla endişelenmeye başlamıştı Defne.


D: Kızım ne oldu? Niye böyle koşuyorsun. Atilla'ya mı bir şey oldu.


- Yok anne. Ama size söylemiştim ya kıskanma olayı. Onu öğrendi anne beni sakla sakla çok utanıyorum görmesin beni. Yurt dışına kaçacağım.


Salondaki herkes kahkahalara boğuldu. Ama Sarp merak etmişti. Berfu'nun neden Atilla'yı kıskandığını çok merak etmişti.


S: Bu kıskanma olayı ne?


Defne tam anlatacakken Berfu ortaya atladı.


B: Şey ne kıskanması ya yanlış anlamışsın sen değil mi annecim.


Dedi. Defne onayladı. Ama Sarp çok merak etmişti. Bunu mutlaka öğrenmesi gerektiği aklına yazdı. Berfu ve Efe yatmaya gidince Sarp babasına mesaj attı.


Baba çalışma odasına gelmelisin bir şey konuşmam lazım kimseye çaktırma.


Melih ve Sarp çalışma odasında buluştuktan sonra Melih Sarp'ın konuşmasını büyük bir merakla beklerken Sarp bunu nasıl söyleyeceğini planlamaya çalışıyordu.


S: Baba anlatıcam ama sakin olmalısın tamam mı? Berfu korkmasın. Zaten bizden hala çekiniyor geçen ki krizi hatırla. Bu krizler ona zarar veriyor. O krizden sonra gece ateşi çıktı. Biz annemle düşürdük biraz kendine gelince bizi başında gördüğüne çok şaşırdı daha önce kimsenin ona bakmadığını söyledi. Benim kardeşimi üzmüşler Baba sonra ben bekledim başında ama bir kaç saat sonra ateşi tekrar yükseldi bende onu duşa soktum. O sırada kıyafeti zaten inceydi üstüne yapışınca vücudundaki yaralar belli oldu bende üzerini çıkarıp baktım. Baba Berfu ağır bir şekilde şiddet görmüş.


M: Ne!! Benim meleğime bunu kim yaptı?


S: Bilmiyorum. Ama Berfu'ya da sormak istemiyorum bize güvenmiyor zaten bir de hasta halinden yararlanmış gibi olmasın.


M: Geçen ki olayda Atilla'nın bir şeyler bildiğini düşündük ya belki bunu da biliyordur.


S: Olabilir ama soramayız. Henüz erken. Ben sadece haberin olsun diye söyledim bir şey çaktırma kimseye.


M: Tamam oğlum.


Melih'le Sarp'ın bu konuşmasından bir süre sonra herkes odalarına dağıldı ve kendileri derin uykunun kollarına bıraktılar.


_Zaman atlaması_


Berfu Alkım'dan


Bugün okullar açılıyor. Okul üniformamı giydim ve aşağı iniyorum. Araflarla aynı okuldayız bu harika. Yemek odasına girdiğimde herkesin masada olduğunu gördüm. Atilla'yı ve Efe'yi öpüp sandalyeme oturdum. Kahvaltıdan sonra bizi Lodos abi bırakacakmış tabi bugün işe de başladım kahvaltıdan önce işle ilgili yapmam gerekenleri yaptım.


-Ben doydum ikiz senden doyduysan çıkalım.


A: Doydum ikiz.


- Lodos abi çıkalım mı?


L: Tabi ber.. Ne abi mi? Abi ben ben mi? Kim ben...


Veee bayılan bir Lodos Korkmaz...


Şoför abinin kullandığı arabadan indikten sonra okula doğru yürümeye başladık. Sabahki olayda tatlıya bağlandı. Bayılan Lodos abinin üzerine Sarp bir sürahi soğuk su döktü. Annemle konuşurlarken duyduğuma ise daha çok şaşırdım. Beni kıskanmış. "Benim ayperimin gönlünü çaldı. Bunu hakketti. Bak gör sen hamileyken nasılsa aramız öyle olacak. En çok ben seveceğim onu." Dedi. Sonrasında babam en sağlıklısının şoför abinin bizi okula bırakması olduğunu söyledi. Amcamın okulu olduğundan olsa gerek. Herkes bir bana bir Atilla'ya bakıyor. Ben her ne kadar utansam da Atilla tuttuğu elimi hafifçe sıkarak rahat olmamı yanımda olduğunu söyledi. Babam aynı sınıfta olduğumuzu söylediği için direkt sınıfa geçtik. Cam kenarından 4. sıraya oturduk. Önümüzdeki çocuklar bize döndüler.


Okan: Merhaba ben amcanın 3. çocuğu Okan.


- Memnun oldum.


O: Bende. Naber Ati.


A: İyi ne olsun. Bugün Lodos abimin bayılması dışında.


O: Niye bayıldı lan?


- Şey ben ona abi dedim de sanırım o yüzden.


Benim cümlemden sonra Okan' ın yeri göğü inletecek şekilde gülmesiyle sınıftaki herkesin odak noktası olduk. Bunun üzerine Atilla'ya daha çok yaklaştım. Atilla da bunu fırsat bilip bana sarıldı. Pis fırsatçı. İlk ders biyoloji. Klasik tanışma, tatil vb. sorulardan sonra hoca bizi serbest bıraktı. Ders bittikten sonra Atilla'ya lavaboya gideceğimi söyledim. Lavabonun yerini Atilla'dan öğrendikten sonra sınıftan çıktım. Ellerimi yıkarken kızlı süsler geldi. O kadar süslenmişler ki sanki galaya geliyorlar. Neyse belki öyle insanlar değildir. Ön yargı kötüdür. Kızlı süslerden biri ağzını yaya yaya konuşmaya başladı.


X: Sen kimsin de okulun sahipleriyle konuşuyorsun?


- Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum.


Y: Onlardan uzak duracaksın.


- Ya he he. Şurada bir yüzünüzü yıkayın da yüz yüze konuşalım araya vasıta sokmayın.


X: Ne diyorsun sen be.


- Eben. Neyse benim işim var sizinle uğraşamam hadi eyvallah.


X: Gidemezsin. Önce bize açıkla ve bir daha Atilla ve Okan kuzenlere yaklaşmayacaksın.


Onları umursamayıp yanlarından geçecekken birinin kolumu tutmasıyla bir krizin yaklaştığını ve sakinleşmem gerektiği aklıma düştü. Hızlıca beni tutan kızı itip lavabodan çıktım. Sınıfa Atilla'nın yanına vardığımda koşarak Atilla'ya sarıldım.


A: İkiz ne oldu iyi misin?


- Atilla dokundu dokundu bana. Korkuyorum.


Diye fısıldadım kulağına.


A: Sakin ol ikiz. Ben yanındayım.


Atilla ile bir süre öyle kaldıktan sonra ayrıldık daha iyi olduğumu hissediyorum.


Eve geldiğimizde kapıyı açan ablaya selam verip odalarımıza çıktık ve üzerimize değiştirdik. Salona indiğimizde kimse yoktu. Atilla oyun oynarken bende uykum geldiği için odama çıkıp yatağa yattım.


Yazardan 


Kimsenin aklına o gelmemişti. Çünkü çoğu onu yoksaydı. Bazılarının ise hiç haberi olmadı.


O.. Tüm oyunun kaderini değiştirecektir.


Haldun. İflasından Melih'in sorumlu olduğuna inandı ve Melih'in de hayatını karartmaya karar verdi. Melih'in en çok istediği şeydi kız evlat. Hiç bir evladını birbirinden ayırt etmezdi fakat bir hikaye duymuştu Melih.


Yeni evlenmiş olan iki genç kendi evlerine geldikten sonra bir anlaşma yaparlar. İlk bir hafta kimseye kapıyı açmayacak ve sadece birbirlerine zaman ayıracaklardır. Evlendikten iki gün sonra damadın ailesi gelir. Damat kapıyı açacakken eşiyle yaptıkları konuşmayı hatırlar ve içinden bir özür dileyerek kapıdan uzaklaşır ve ailesine kapıyı açmaz. Ertesi gün gelinin ailesi gelir. Gelin eşiyle yaptıkları anlaşmayı hatırlar içinden bir özür dileyerek kapıdan uzaklaşır. Ama daha iki adım atamadan bundan pişman olur. Hemen kapıyı açar ve ailesini buyur eder. Eşinden de özür dileyerek onları geri çeviremediğini söyler. Yıllar yılları kovalar çiftin iki erkek çocuğundan sonra bir kız çocuğu olur. Adam büyük bir kutlama yapar. Eşi kutlamadan sonra adama sorar.


- Diğer çocuklarımızda böyle bir kutlama yapmadın. Fakat kızımız da yaptın. Neden?


Adam cevap verir


- Evlendiğimiz de yaptığımız anlaşmada sen aileni geri çeviremedin fakat ben çevirdim. Bundan yıllar sonra da bana kapıyı açacak olan kızımdır.


Melih bu hikayeden sonra çok istemiştir bir kızı olsun. Haldun da bunu bildi

ği için o günün gelmesini beklemiştir. Berfu Alkım doğduğunda sadece O kokusunu solumuştur. Sonrasında Haldun bebekleri değiştirmiştir. Bundan yaklaşık 16 yıl sonra Korkmaz malikanesine isimsiz bir mektup gelir. Tahmin ettiğiniz gibi Haldun'dandır. Ama O herşeyin farkında idi zaten. Ama..


Loading...
0%