Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@karla_yazar

- Günayyyydııınn canım ailem ailemmmm.


&: Günaydın.


Kahvaltı sofrasına oturdum ve tabağıma yiyecek bir şeyler koymaya başladım. Bir yandan da Lodos abiye bugünü anlatmaya başladım. Dün şirkete gitmemi gerektirecek bir durum olmadığı için evden çalışmıştım. Ama dün aklıma düşen bir soru vardı ve bunu babamla konuşmam gerekiyordu. Hızlıca yemeğimi yedim.


- Baba seninle bir şey konuşabilir miyiz?


M: Tabi bebeğim. Gel salona geçelim.


Salona geçip yerleştik.


- Baba bizim karıştığımızı nasıl öğrendiniz?


M: Aslında o olayda sana anlatmamız gereken bazı şeyler var.


《 Flaşback başlıyor 》


Korkmaz ailesinin çocukların karıştığını öğrendiği gün


Herkes salonda oturmuş ailecek keyif yaparken sadece Ezgi evde yoktu. Her ne kadar anne babaları olsalarda Melih ve Defne bile bu durumdan memnundu. Çünkü Ezgi onlara yapmadığını bırakmamış, canlarından bezdirmişti.


Kapının çalmasıyla herkesin odağı kapı olmuştu. Kapıyı açan hizmetli elinde bir zarfla geri dönmüş ve zarfı Melih'e uzatmıştı.


Hizmetli: Efendim kapıda sadece bu vardı. Üzerinde adınız yazıyor.


Melih: Tamam sen gidebilirsin.


Herkes Melih'e merakla bakıyordu. Kim evlerine gizemli bir zarf gönderirdi ki. Melih zarfı açıp sesli bir şekilde okumaya başladı.


Sevgili dostum Melih.


Ya da doğruyu söyleyeyim biricik düşmanım Melih.


Hah sen bir salaksın Korkmaz.


Bana yaptıklarının cezasını çekmeyeceğini mi sandın?


Doğrusunu söylemek gerekirse beklediğimden daha güzel işledi planım. İstersen sana planımı anlatayım.


1. Adım: Uygun anı kolla. En çok istediğin şey bir kız evlattı ve oldu da.


2. Adım: Kızını senin elinden aldım.


3. Adım: Geri verdim. Ama küçük bir dalavereyle.


4. Adım: Sana verdiğim kız biraz büyüyünce sizi kötü olarak tanıtıp size karşı cephe almasını sağladım.


5. Adım: Çocuklarını değiştirdiğim diğer ailenin kızına tepkisi. O sürpriz olsun.


6. Adım: Bu mektubu yollamak şimdi Dna testi yapıp dediklerimin doğru olduğunu göreceksin.


7. Adım: Kızını yanına alacaksın.


Gerisi sürprizzzzz


Sen kızını tanıyamadın ve tanıyanı da hayatından attın.


Bunu ben hesaplamamıştım. Sen elime koz verdin.


O senden daha akıllıydı.


Görüşeceğiz Korkmaz. Cezan daha bitmedi.


Melih okuduklarıyla yıkıldı.


Defne kendine lanet etti. Biricik kızının kaçırıldıktan sonra değiştirildiğini nasıl fark etmemişti nasıl anneydi o.


Sarp


Lodos


Rüzgar


Selim


Atilla


Ve hiç bir şeyden haberi olmayan Efe


《 Flaşback bitti 》


Bu duyduklarına inanamadım. Bu düşmanlık neydi ki?


- Kim yapmış bunu ve ona ne yaptınız da ceza verme gereği duydu.


M: Ortağımızdı. Ama bir ihaleyi almamızla onu dolaylı olarak batırmışız. Sonra o toparlandı ama bize düşman oldu.


- Peki. Diğer kaybettiğiniz kişi kimdi?


M: En büyük abiniz.


- Ama Sarp burada.


Melih bey anlatırken gelen diğer aile üyelerine dönüp Sarp'a baktım.


- Benim karıştığımı nasıl anladın?


S: Ben değil. Benden büyük bir abimiz daha var. O sen doğunca babam içeride annemin yanında olduğu için hemşire ona göstermişti sizi. O da ikinizi de koklayıp öptü. Yeni doğmuştunuz kan içindeydiniz ama umursamamıştı. Sen odaya gelince yine koklayıp öptü ama seni öpünce hemen annemlere dönüp "Bu bebek benim kardeşim değil." dedi. Ama çocuk dedi herkes inanmadı kimse. Ama o kendini paraladı. İspatlamak için. Yapamayınca da Ezgi'yi görünce, duyunca sinirlenmeye başladı. Önüne gelen herkesten çıkarmaya başlıyordu. Biz çocuklar hariç tabi. "Bulacağım kardeşimi o değil benim prensesim" diyip duruyordu. En sonunda krizler geçirmeye başladı. Annemle babamda onu deli hastanesine kapattı. Görüşe gitseler de görüşmedi onlarla. Annem ve babamın sorumluluğunda olduğu için kimse çıkaramıyor onu. Seni bulduğumuzu bilmiyor. Oradan çıkmayacağı için daha kötü olurdu. Ki biz daha sana tam alışamadık. Ona daha fazla zarar veremeyiz.


Duyduklarım ile ağzım bir karış açıldı. Hemen ayağı kalkıp Sarp'ın yanına gittim.


- Doğru mu bu dediklerin.


S: Bak burada en günahsız Efe. Efe'nin üzerine yemin ederim doğru istersen senin onu uzaktan görmeni sağlayabilirim.


- Tamam. Kabul.


Anne babama dönüp konuşmaya başladım.


- Ben kararımı verene kadar bana yaklaşmayın.


Odada düşünüp durmaktan kafayı yiyeceğim. Kime güvenebilirkm ki. Hemen koşturarak aşağıya indim. Herkes aşağıda oturuyordu.


- Sarp bana kanıt göster. Hemen!


S: Tamam sakin ol. Sen git üzerine bir şeyler giy. Bende hazırlanayım sana onu göstereceğim. Aranızdaki benzerlik azımsanmayacak kadar büyük.


- Tamam 5 dakikaya aşağıda ol. Ben zaten üzerimi değiştirip geldim.


Sarp yukarı çıkınca annem ve babam hariç herkese dönüp konuşmaya başladım.


- Başka kim onun hakkında bir şey biliyor?


L: Ben anlatayım;


Adı Uraz


29 yaşında


Siz doğduğunuz da 12-13 yaşlarındaydı.


Hastaneye yatırıldığı da ise 15 yaşına girmesine 2,5 ay kadar vardı. Doğum günü 12 Aralık. Eylülün 3 ünde yatmıştı.


Efe onu hiç görmedi. Efe'yi biliyor ama annemler görüştürmeye hiç götürmedi.


Atilla hastaneye yaptığından beri sadece doğum gününde görebiliyor.


Biz sık sık gidiyoruz. Ama reşit olmadan önce bizimde sadece doğum günlerimizde gitmemize iznimiz vardı.


Annemlere daha çok sinir oldum. Eğer bunlar doğruysa elimden çekecekleri var.


- Hazırsan gidelim Sarp.


S: Tamam meleğim.


Annemlere sinirli bir bakış atıp kapıya ilerledim.


Yolda aklıma gelenlerle tedirginliğim level atladı.


- Sarp ya inanmazsa. Ya beni istemezse.


S: Berfu abim senin için canını verir. Sen öl de ölür o sana. Bir kere 16 yıl önce burnuna gelen kokuyu alsın. Seni bir daha kimse ondan ayıramaz o zaman küçük bir çocuktu. Ama artık biri öyle bir şey yapmaya kalksın. Bu dünyayı yıkar kimseyi sağ çıkarmaz. Dışarıya serttir. Ama sana asla. Rahat ol tamam mı?


Başımla onayladım.


Yaklaşık 1 saat gittikten sonra sıkılıp Sarp'a döndüm.


- Bir saattir yoldayız fizana mı kapattınız bu adamı?


S: Asla güzelim. Biz elimizde öyle bir imkan olsa onu başımızın tacı ederdik. Ama annemler Ezgi'ye zarar verir diye ve biz habire onu ziyarete gitmeyelim diye onu Sakarya'daki bir yere kapattılar.


- Ne kadar daha var?


S: 45 dk 1 saat kadar yol durumuna göre değişiyor.


- Anladım. Evde odası falan var mı?


S: Senin odanın yanında ki oda. Kapıyı açmayı denemedin mi hiç kapısı kilitli.


- Hayır mecbur kalmadıkça hiç birinizin odasına girmedim. Atilla ve Efe hariç.


S: Bundan sonra istediğin zaman gelebilirsin.


- Hiiii Sarppp.


S: Ne oldu meleğim.


- Ben güzel miyim? Güzel gözüküyor muyum? Beni beğenir mi ki? Bir dükkanda dur elbise alalım. Böyle süslü falan. Beğenmeyecek beni..


S: Hayır güzelim o seni her halinle beğenir. O seni ilk doğduğunda kanlı haldeyken bile öptü kokladı.


- Yaaa.


S: Bakıyorum düştünüz küçük hanım.


- Ne düşmesi canım. Küpemi düşürmüştüm de ona bakmak için.


Bunun üzerine Sarp kahkaha attı. Vay canına gülebiliyormuş. Bende de biricik arkadaşlarıma bakayım bari.


WhatsApp konuşması


3 prens 1 prenses


Napıyorsunuz?


Emir:


Napalım biricik kız kankamız için okul değiştirdik ama kankamız okulu asmış.


Oğuz:


Aynen. Bir dahakine haber ver beraber asalım olmaz böyle ayrı gayrı.


Araf:


Saçmalama lan ciddiyetsiz. Bir sorun mu var Berfu neden okula gelmedin?


Ailemi yeni yeni tanıdığımı biliyorsunuz. Yeni bir şey öğrendim. Doğru mu tam emin değilim. Doğruysa anlatırım. Onun için Sakarya'ya gidiyorum.


Oğuz:


Aaa bensiz okulu astığın yetmiyormuş gibi bir de gezmeye mi gidiyorsun bacım.


Hayır tabiki gerçekten önemli bir işim var.


Oğuz:


Benimle yaramazlık sözü verirsen affederim.


Yaramazlık mı ama ya o zaman ailem beni istemezse.


Oğuz:


Annemlere söylerim, seni nüfuslarına alırlar. Hakket bacım olursun. Kız kardeşi ile övünen biri de çatlar artık.


Araf:


Sus lan. Boş yapma. Sende buna bakma Berfu. Darılacak bir durum yok. Sana şaka yapıyor. Ama zil çaldı biz sınıfa gidiyoruz. Okuldan sonra konuşalım olur mu?


Emir:


Ne zaman ihtiyacın olursa buradayız Berfu. Hadi bay bay.


WhatsApp konuşması sonu 


S: Gelmek üzereyiz.


- Tamam. Ayyy çok heyecanlıyım.


Sarp arabayı park ettikten sonra indik. Binanın içine girince Sarp bana lobide oturmamı görevliler ile konuşacağını söyleyip gitti. Ama ben yerimde duramadım için bir o yana bir bu yana gidip duruyorum. 10 dakika sonra Sarp geldi.


S: Gel hadi bizi bekliyor.


- Ta..Tamam.


Bir kaç kat merdiven çıktıktan sonra bir koridor da yürümeye başladık. Bir odanın önünde durdu Sarp.


S: Korkma sakin ol tamam mı?


Kapıyı tıklayıp yavaşça açtı.


S: Abi. Ben geldim.


U: Hoş geldin. Diğerleri yok mu?


S: Hayır bu sefer ki geliş niyetimiz ziyaret değil.


Adama baktığımda cidden çok benziyoruz.


U: Hayırdır?


S: Abi sen haklıydın. Çocukları değiştirmişler. Gerçek kız kardeşimizi bulduk bir süre önce.


U: YALAN YALAN SENDE MI SARP? BENI YİNE KANDIRIYORSUNUZ.


Sarp bağırılmasına fobim olduğu için bana baktı. Ama ilk defa birinden rahatsız değilim.Yavaşça ona ilerledim.


- Beni kokumdan tanımışsın. Kanlı iken beğenmişsin bu yüzden her halinle beğenir seni o dedi Sarp. Dna testi yapıldı. Ben kimseye dokunmuyorum biliyor musun? Bir kere sana sarılabilir miyim? Sen karar ver kardeşin olup olmadığıma. Eğer değilsin dersen gideceğim. Söz veriyorum.


Yavaşça ona ilerleyip bir kaç adım önünde durdum. Bana baktı bir süre gözlerime baktı sanki derinlerde bir şey ararcasına. Sonra yavaşça yaklaştı bana burnunu önce saçlarıma değdirdi. Biraz uzaklaştı gözlerime baktı yine sanki emin olmak istiyordu. Sonra benim boyuma eğilip sarıldı. Kokladı ki bende onun kokusunu çektim içime gerçekten çok güzel kokuyordu. Biraz uzaklaştı, yine baktı bana sonra hızla sarıldı.


U: Kardeşim. Bir tanem. Herşeyim. Kıymetlim. Çok özledim seni çok. Vallahi inanmadım hiç onlara sen değildin o bebek biliyordum ben.


- Biliyorum. Anlattı Sarp.


U: Canım. Kalbim. Güzel gözlüm. Nur yüzlüm.


- Abim.


U: Abi dedi. Sarp bana ne ilaç verdilerse söyle kesmesinler meleğimi can parçamı görüyorum ben.


S: Gerçek o abi.


U: Gerçekten mi? Gerçek misin? Gitme bir daha ne olur.. Hem bırakmam ki bırakmam kaybedemem bir daha seni asla asla bırakmam. Alamazlar seni benden. Kimse alamaz. Vermem vermem.


Yavaşça ayrıldım ondan.


U: Gitme gitme ne olur bunca sene dayandım. Kaybedemem artık seni.


- Şştt sakin ol.


Elinden tutup yatağa ilerledim. Onu yatağa oturup kucağına oturdum.


- Burdayım ben abim. Canım abim. Bırakmayacağım ben seni. Buradan da çıkaracağım. Dimi Sarp git konuş şu görevlilerle annemlerle falan. Abim burada kalmayacak daha fazla onu istemeyen varsa beni de istemez. Git söyle çıkar abimi buradan.


Elimi yavaşça yüzüne götürdüm, yüzünde saçlarında dolaştırdım.


- Bak abi gerçeğim ben artık yanındayım. Seni çok seviyorum abim.


U: Abinim değil mi?


- Abimsin. Abim. Canım abim.


Abime sarılıp o güzel kokusunu içime çekerek gözlerime kapattım.


Sarp'dan


Odadan dışarı çıkınca önce buranın müdürü ile görüşüp abimin çıkması için gerekeni sordum. Annelerin onayı idi tek sorun. Babamı aradım.


M: Efendim oğlum. Ne yaptınız?


S: Burası gayet iyi abim kabul etti Berfu'yu hatta odadan bile kovdular beni. Berfu abim bizimle gelecek burada bir gün daha durmayacak. Onu istemeyen varsa beni de istemiyor sayılır dedi.


M: Ne! Bu kadar çabuk mu?


S: Evet hatta o Efe ve Atilla dışında genellikle bize dokunmayan Berfu var ya abime sarıldı. Kucağına oturdu. Hatta o bağırınca en ufak bir sorun çıkmadı. Gayet iyi aksine ona yaklaştı. Kısaca Uraz abim yoksa Berfu'yu en fazla 18 yaşına kadar evde tutabilirsiniz. Ki o sürede bile yüzünüze bakmaz. Gerçi şuan nasıl davranır bilemem. Bunu kendine yapsaydınız daha kolay affederdi. O derece.


M: Tamam ben hastaneyi arayıp onay vereyim çıkarın Uraz'ı oradan. Odasını falan da temizletelim bari.


S: Tamam bekliyorum. Sen onay ver bende Uraz abimin toplanmasına yardımcı olayım.


M: Tamam.


MmmTelefonu kapattıktan sonra odaya geri döndüm. Berfu abimin kucağında uyuyordu. Abimse onun saçlarını yüzünü seviyor hala gerçek olduğuna inanmaya çalışıyordu.


- Çok güzel değil mi abi?


U: Evet.


- Abi babamla konuştum. Çıkıyorsun.


U: Sağol kardeşim.


- Ne demek abi.


U: Nasıl öğrendiniz?


- Harun diye bir adam eve mektup gönderdi. Babam dolaylı yoldan batmasına neden olmuş o da intikam için yapmış.


U: ŞEREFSİZ. Oh uyanmadı. Bir an unuttum.


- Araba yolculuğu onu yoruyor anlaşılan. Bir de kucağın rahat gelmiş olsa gerek.


Abim bu dediğime tebessüm etti.


U: Aranız nasıl neden sana Sarp diyor.


- Abi özür dilerim. Biz ona ilk başta kötü davrandık biraz özellikle Rüzgar. Lodosla Selim geçen gün özür dilediler. Onlar daha ılımlıydı zaten. Efe ve Atilla ile baştan beri arası iyi. Hatta biliyor musun halamlara bile posta koydu.


Abim bu dediğime şaşırmış gözüküyordu.


U: Halamlara?


- Aynen. Abi bir de sadece babam ve benim bildiğim bir şey daha var.


U: Hayırdır koçum?


- Abi Berfu... şeyy eee..


U: Söylesene oğlum.


- Abi Berfu ağır bir şekilde şiddet görmüş. Bildiğimizi bilmiyor ama.


U: Şi.. şiddet.. Be..benim meleğim...

Loading...
0%