@karla_yazar
|
Abim bir evin önünde durdu ve indik. Eve doğru ilerlemeye başladık. Evin kapısına gelince zile bastı. Kapıyı abim yaşlarında bir abi açtı. X: Hoş geldin kardeşim. Sizde hoş geldiniz çocuklar. U: Hoş bulduk Koray. K: Hadi geçin. U: İkizler bu tek arkadaşım Koray. Sürpriz burada. - Abi ney ney hadi gösterin biz bütün gün çok merak ettik. U: Tamam hadi salona geçin oturun getireyim. Koray bana bir kahve yap. K: Emredersiniz paşam. Koray abinin bu dediğine kıkırdadım. Sonra abim diğer odaya geçti bende evi incelemeye başladım. Sade bir düzeni olan müstakil bir evdi. Sonra abim delikli iki koli getirdi. U: Açın bakalım. Atilla bir koliyi ben bir koliyi açtım içinden çok tatlı köpekler çıktı. Köpekleri görünce aklım anılarıma gitti. Hızla köpeklerden uzaklaştım. Uraz'dan Berfu köpeklere kısa bir süre baktı ve hemen geri çekildi, köpeklerden uzaklaştı. Sırtını duvara yaslayıp sayıklamaya başladı. B: Bırak gitsin nolur bırak. Bunları duyunca bize anlattığı anıları geldi aklıma. - Berfum sakin ol bak köpeklere bir şey yapmayacağız. Hem onların biri senin biri Atilla'nın. Korkma bebeğim. Yanına gidip sıkıca sarıldım. İtmeye kalktı ama bırakmadım. - Korkma abim geçti artık. Yok onlar bak ben yanındayım. Kafasını yavaşça kaldırdı bir süre sonra. B: Aa..abi. - Bebeğim. Buradayım ben bak köpekler iyi senin onlara bir şey yapmayacak kimse. B: Ge..gerçekten mi? - Gerçekten bak biri senin bir Atilla'nın inanıyorum ben siz çok iyi bakacaksınız onlara. Sen köpek istiyorsun diye aldım. Bize anlattın ya onun için bebeğim. Hadi ağlama da gel köpeğine bir isim bulalım. Biraz bana baktı sonra hızlıca boynuma sarıldı. B: Abim.. Canım abim.. Seni çok seviyorum kahramanım. - Bebeğim, can parçam, birtanem. Bende seni çok seviyorum. A: Aaa Berfu ağlama ikizim. Ayrıca kıskanıyorum ben bana da sarılın kardeş sarılmasııı. Diyip üstümüze atladı. Ona da sarıldık. - Hadi bakalım ikizler köpeklerinize isim bulun. İkisi de kopkelein başına geçti. Dişi olanını Berfu, erkek olanını Atilla sahiplendi. B: Abi rengi çok güzel. Pastel koysam olur mu ismini? - Olur tabi bebeğim. A: Abi ben ne koysam? Loki nasıl? - Olur koçum. Çocuklar isimleri koyduktan sonra onlar için önceden aldığım köpek çantaları verdim onlara. Biraz daha oturup kalktık. Köpekleri çantaların içine yerleştirdikten sonra evden çıktık. Arabaya yerleştikten sonra bir petshopdan gerekli olan malzemeleri aldıktan sonra eve doğru sürmeye başladım. - Nasıl çocuklar beğendiniz mi sürprizlerimi? &: Evettt çokkk. Eve geldiğimizde Sarp ve Rüzgar hala eve gelmemişti. Melih bey telefonla konuşuyor, Defne hanım dergi inceliyordu. Selim ise Efe ile boyama yapıyordu. Lodos ise ortalıkta yoktu. Berfu hemen benim yanağımı öpüp Selim'le Efe'nin yanına gitti. B: Selim bak abim bize ne aldı. S: Çok tatlılar Berfu. Ömürleri uzun olsun. B: Yaa teşekkür ederim. Efe sen de sevmek ister misin? E: Abla ısırır. B: Isırmaz ablam. Bak çok tatlı. Efe yine de uzak durunca Berfu bana döndü. B: Abi hadi gel odada yer yapalım. Atilla sende gel sonra senin odana da yer yaparız beraber. A: Evet hadi gidelim ikiz. - Oo beni hemen unuttunuz. B: Seni unutmak ne mümkün kahramanım. Berfu'nun bu dediğiyle içim sıcacık oldu. Meleğim benim. Kalbi güzelim. Gidip ikisinin de saçlarını öptüm. Siz çıkın üzerinizi değiştirin ben geliyorum. Onlar yukarı çıkınca Selim'le Efe'nin yanına gittim. - Benim yakışıklı kardeşlerim napıyor bakalım. E: Abi en çok ben yakışıklıyım dimi? - Evet abim en yakışıklısı sensin bu evin. Efe hemen bana sarıldı. E: Abi bak ben araba boyuyorum nasıl olmuş beğendin mi? - Çok beğendim canım. E: Abi bana bunun kendi kendine gideninden alır mısın? - Alırım tabi abim. Bak aklıma ne geldi. Hafta sonu dışarı çıkalım mı abilerin ve ablan da gelir. Hep beraber gezeriz. E: Tamam hadi gidelim. - Şimdi değil paşam hafta sonu. E: O ne zaman abi? Abin sana kurban olsun. Ellerinin 6 parmağını açtım. - Bak paşam hava her kararıp herkes uyuduğunda 1 parmak kapat tüm parmakların bitince gideceğiz tamam mı? E: Tamam. Abi baksana ben Abimden daha güzel boyamışım dimi? - Evet paşam. Sonra Efe tekrar boyamasına döndüğünde Selim'e döndüm. - Sen nasılsın abim. Günün nasıldı? S: İyiyim abi. Gün normaldi işte. - Dersler veya başka bir konuda yardıma ihtiyacın var mı? S: Yok abi bir sorun olursa söylerim. - Aferin sana. Hadi ben gidiyim çocukların yanına. S: Tamam abi. Sonra çocukların yanına çıktım. Kapının önüne geldiğimde seslerini duydum. B: Atilla abim muhteşem biri. A: Biliyorum keşke diyorum bunlar olmadan normal kardeşler olsaydı. Örneğin biz seninle hep yanyana olsaydık. B: Atilla geçmişi bırakalım artık. Ben sizinle memnunum. Ama abimin hayatını ben mi mahvettim diye düşünüyorum. Atilla o çok iyi böyle bebek gibi yanaklarını mıncırarak sevesim var. Hemen kapıyı açıp içeri girdim. - Kusura bakmayın kulak misafiri oldum ama onun dışında demek mıncırarak sevmek ha. Benim gibi kocaman bir adamı ha. Seni gıdıklamaz mıyım ben şimdi. Hızlıca yanına gidip gıdıklamaya başladım. B: Yaaa abi bı..bırak. Onu bırakıp sıkıca sarıldım. - Benim hayatımı mahvetmedin güzelim. Aksine hayatıma renk katan gökkuşağımsın Alkım'ım. Görünen kısmınla muhteşem bir güzelliğin var ama morun ötesi ve kırmızının ötesinde ise olağanüstüsün, göz kamaştırıyor, içime işliyorsun. Narin ama bir o kadar da güçlü kar tanemsin. Sözlerimden sonra Berfu bana sıkıca sarıldı. B: Seni çok seviyorum abim. A: Bende bende beni unuttunuz. Hayin ikiz 9 ay sadece be vardım. Abimleri buldun benim gibi bir yakışıklıyı unuttun. Biz seninle yemeğimizi, suyumuzu paylaşıp yemedik mi? Atilla'nın bu dediğine ikimizde kahkaha attık. B: Aaa senin hiç unutur muyum ikizim. Tabi daha fasulye kadarken ne kadar yiyecektik sanki. A: Yaa ikiz sen benim ciddiye almıyorsun. B: Hiç öyle şey yapar mıyım ikiz. - Neyse çocuklar hadi köpeklerinize yer yapalım. &: Tamam abi. Sonra yer ayarlamaya başladık. 1 saatin sonunda iki köpeğin de yerlerini ayarlamış, çocuklar köpeklerle oynamaya dalmışlardı. Bende diğer çocuklar ile de zaman geçirmek istediğim için aşağıya indim. Sarp ve Rüzgar gelmiş aşağıda oturuyordu ama Lodos hala ortalıkta yoktu. Salona girdim ve Defne hanım ve Melih beyi görmezden gelip Sarp ile Selim'in ortasına oturdum. - Napıyorsunuz bakalım? Selim: Oturuyoruz abi ne yapalım. Siz ne yaptınız bitirdiniz mi? - Evet. Sarp sen nasılsın abim, günün nasıl geçti? Yoruldun mu çok? S: Sağol abi iyiyim. Biraz yoğundu ama alıştım artık. - Aferim koçum. Çok yorma kendini değmez iş bu. Lodos nerede bu arada? S: Başı ağrıyordu abi erken geldi o yüzden. Odasında gittim ama iyi durmuyordu. Bir şeyler atıştırdı sonra da ağrı kesici içti. - Oğlum niye bana söylemiyorsunuz ben bakarım şimdi ona. Koşa koşa yukarı çıktım. Hızlıca Lodos'un odasına gittim. Kapının önüne gelince hızlıca açtım. Lodos yatakta uzanmıştı. Ben kapıyı açınca irkilip hemen ayaklandı. L: Abi ne oldu? - Asıl sana ne oldu? Başın ağrıyormuş bana niye söylemedin? L: Şey abi. - Ne abi koçum. Siz ne zamandır benden bir şey saklıyorsunuz. Şimdi hemen yat yatağına geliyorum ben. Hemen banyoya gidip ilk yardım setinin içinden ateş ölçeri aldım ve Lodos'un yanına döndüm. Ateşini ölçtüm ama ateşi yoktu. Ateş ölçeri komidinin üzerine bırakıp Lodos'un başını yastıkta n kaldırıp dizime koydum ve başına masaj yapmaya başladım. L: Abi yorulmasaydın. - Ne yorulması Lodos ben sizi canımdan çok seviyorum senin canın yanarken boş duramam. Sonra saçlarından öpüp masaj yapmaya devam ettim. |
0% |