Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@karla_yazar

Yazar'dan


Kardeşler harap olmuştu. Çok korkuyorlardı Uraz'a bir şey olacak diye. Müşaade odasından çıkan doktorla tüm dikkatler onun üzerinde toplanmıştı. Doktor bu meraklı ve korku dolu gözlerle ne diyeceğini bilemedi.


D: Öncelikle sakin olun lütfen gençler. Beyefendi neyiniz oluyor?


S: Abimiz. Lütfen bir şey söyleyin iyi mi?


D: Tam olarak bir şey demek zor ancak şuan durumu stabil. Bir süre vücudu dinlenmeli. Vücudu çok fazla kasılmış. Sakinleştirici verdik ancak konu neyse onu çok sinirlendirmiş. Bir saat gençsin vücudu gevşemezse tekrar sakinleştirici vereceğiz. Ne zaman kendine gelir bilemiyorum. Odaya alınacak ancak durumu 24 saat içinde düzelmeye başlamazsa yoğun bakıma alacağız. Kalbi çok zorlanır çünkü. Başka bir sorunuz yoksa ben gidiyorum birazdan odaya alırlar beyefendiyi.


Kardeşler yalnızca başlarını sallamakla yetindiler.


B: Sa..sarp. Abimize bir..şey o..olmaz de..mi?


Sarp ne diyeceğini bilemedi kendi de bilmiyordu ki


S: Umarım..


Sarp derin bir nefes aldı ne yapacağını hiç bilmiyordu. Ama o da çok korkuyordu abisine bir şey olmasından.


Hemşireler sedyeyle Uraz'ı çıkardı. Berfu, Atilla ve Selim abilerini görür görmez kalakaldılar. Sarp, Rüzgar ve Lodos ise kardeşlerini mi teselli etsin kendilerini mi bilemediler. Berfu ayakta duramadı daha fazla.


B: Abi. Abim.. ABİİİ!!


Atilla sımsıkı sarıldı diğer yarısına. Bir süre ağladıktan sonra Berfu bir anda duruldu. Atilla buna çok şaşkındı. Niye bir anda böyle olmuştu ki? Berfu'dan ayrılıp yüzüne baktı. Gözleri kapalıydı. Kalbi sıkıştı o an.


A: Berfu? İkiz iyi misin bir şey de Berfu? Abi. Abi Berfu'ya bir şey oldu.


Kardeşler hemen Berfu'nun etrafında toplandı.


L: Selim doktor, hemşire falan çağır.


Selim hemen ayağa kalkıp doktor aramaya başladı. Bir süre sonra doktor ve hemşire ile geri döndü. Doktor Berfu'yu getirdikleri sedyeye yatırdı ve kontrol etti. Üzüntüden bayıldığını yarım saate uyanacağını söyledi. Berfu da Uraz'ın kaldığı odanın yanındaki odaya alındı.


Berfu bir yanda Uraz bir yanda yatarken kardeşler çaresizdi. Sarp ne yapacağını bilmedi. O sırada Emre Sarp'a yaklaştı.


E: Beyefendi arayabileceğiniz birileri var mı?


Sarp dedesini aramak istedi her seferinde olduğu gibi onlara kol kanat gersin, "her şey düzelecek ben yanındayım desin istedi."


S: Dedemi aramalıyım ancak o Antalya da gelmesi biraz sürer. Çocukları ve kendimi tek başıma toplayabilir miyim bilmiyorum.


E: Yakın arkadaşınız falan yok mu Uraz bey evdeki durumun pek iç açıcı olmadığını söyledi ancak şu durumda bile mi gelmezler.


S: Berfu'ya gelirler fakat abime değil.


Konuşmaya şahit olan Atilla abisinin arkadaşı Koray'ı aramayı düşündü. Bunca senedir abisini hastanedeyken bile onunla arkadaşsa şu anda da geleceğini düşündü.


A: Abi tanıyor musun bilmiyorum ama Koray abi var abimin arkadaşıymış hemde uzun zamandır belki o gelir.


S: Tamam abim arayacağım sen dert etme iyi olacak abimiz ona bir şey olur mu hiç?


A: O..olmaz dimi?


S: Umarım abim dedemi de arayacağım her şey yoluna girecek.


Atilla sıkıca sarıldı abisine. Sarp anladı kardeşinin halini, çok korktuğunu. Usulca saçlarını öptü, okşadı. Diğer kardeşlerinde gezdirdi gözlerini harap olmuştu hepsi. Sonra Emre'ye döndü.


S: Abimin telefonu sizde mi?


E: Evet buyrun.


Diyip telefonu uzattı. Sarp telefonu alıp Koray ismini buldu. İyi ki abisi böyle durumlar için kaydederken yanına parantez içinde isimleri de yazıyordu. Telefon bir kaç çalmadan sonra açıldı.


K: Efendim kardeşim.


S: Merhaba ben Sarp kardeşiyim.


K: Merhaba Sarp Uraz sizden çok bahsediyor ismen tanıyorum sizi. Uraz nerede? Sen niye onun telefonundan arıyorsun?


S: Abim kriz geçirdi. Durumu şuan stabil bekliyoruz ancak biraz ciddi...


Sarp daha sözünü tamamlamadan Koray cevap verdi.


K: Hangi hastane ben hemen geliyorum.


S: Özel Işık Hastanesi.


K: Tamam. Bir şeye ihtiyacınız var mı diğer kardeşlerin nasıl?


S: Açıkçası kötü. Herkes bir yerde harap oldular. Çok korkuyorlardı keza bende farklı değilim. Sizi de bunun için aramıştım yardımcı olur musunuz bana diye?


K: Tabiki Sarp Uraz benim kardeşim. Siz de onun herşeyisiniz. Hemen geliyorum. Yemek yediniz mi?


S: Hayır ben aç değilim ama çocuklara iyi olur.


K: Olmaz öyle şey sonra Uraz uyanınca bu sefer beni hastanelik eder. İlk göz ağrıma iyi bakamamışsın diye. En geç 15 dakikaya oradayım. Görüşürüz.


S: Görüşürüz abi.


Sarp telefonu kapattıktan sonra Emre'ye döndü.


S: Geliyor. Sizin de işiniz vardır kusura bakmayın çok meşgul ettik sizi de.


E: Ne demek rica ederim. Beyefendi gelsin sonrasında giderim. Dedenizi aramayacak mısınız?


Sarp onaylayıp derin bir nefes alarak kendi telefonunu aldı. Dedesinin isminin üzerine gelince bir süre bekleyip aramayı başlattı. Bir kaç çalıştan sonra açılan telefonla eli ayağına dolandı.


A: Sarp nasılsın torunum?


S: Ee dede sana bir şey söylemem lazım.


A: Hayırdır inşallah Sarp'ım. Uraz'ım bugün karakola gidecekti. Kim yapmış onu mu öğrendiniz de söyleyeceksiniz?


S: Yok dede şuan o en son derdimiz. Dede abim karakola gidince..


A: Ee söylesene Sarp bir şey mi oldu Uraz'a iyi değil mi?


S: Kriz ge..geçirmiş.. Ye..yetişeme..dim dede... Hastanedeyiz biz. 24 saate u..yanmaz..sa.. Yo...yoğun bakıma alacaklar. Dede o..ona bir şey olmaz di..mi.. ??


Ali Rıza bey duyduklarıyla kala kaldı. Kısa bir süre sonra silkelenip kendine geldi. Şuan torunlarının yanında olmalıydı. Uraz'a torunlarına destek olmalıydı. Hızlıca ayaklandı.


A: Ben hemen geliyorum Sarp. Bir kaç saate yanınızdayım. Her şey iyi olacak hemen geliyorum tamam mı? Hadi hoşçakalın.


Hemen kapattı telefonu Ali Rıza.


A: HATUNNN?


M: Ali iyi misin ne oldu niye bağırıyorsun?


A: Münevver Uraz'ı hastaneye kaldırmışlar ben İstanbul'a gidiyorum. Uraz eve çıkınca sen de gelir bakarsın, ilgilenirsin ama şimdi benim gitmem lazım Sarp'ın sesi çok kötü gelirdu. Sarp böyle işe diğerlerini düşünmek dahi istemiyorum.


M: Tamam ama beni merakta bırakmayın nolursunuz.


A: Tamam.


Ali Rıza hemen İstanbul'a bir uçak bileti aldı. En erken iki buçuk saate vardı. Yanına hiç bir şey almadan hava alanına gitti.


Yaklaşık 20-25 dakikaya hastaneye gelen Koray danışmadan Uraz'ın yerini öğrendiği gibi asansöre koştu. Asansöre binip kısa süre sonra indi ve koşturarak danışmadaki görevlinin söylediği 1094 numaralı odayı aramaya koyuldu. Ararken gördüğü Atilla ile hemen ona ilerledi.


K: ATİLLA! İyi misin?


A: Değilim, değiliz. Berfu abimi öyle görünce bayıldı. O da yan odada şimdilerde uyanır.


S: Merhaba Sarp ben.


K: Merhaba Sarp. Atilla sen ikizinin yanına gir de uyanınca korkmasın.


A: Peki.


Atilla gidince Koray Sarp'dan olanları dinlemeye başladı. Daha sonra getirdiği yemekleri hepsine verip yemelerini yoksa Uraz'ın çok kızacağını söyledi. Güç bela bir kaç lokma bir şey yemeleri için ikna etti. Daha sonra Berfu'nun bulunduğu odaya girdi Atilla ile ilgilenirken yavaş yavaş uyanan Berfu ile dikkatini ona verdi. Atilla ikizine yaklaşıp elini tuttu. Berfu uyanınca yatağa oturdu. Berfu abisini hatırlayınca Atilla onu sakinleşmek çalıştı en sonunda durulan Berfu Atilla'ya sıkıca sarıldı. İkisininde buna çok ihtiyacı vardı. Berfu'nun ısrarları üzerine koridora çıktı. Uraz da bir değişiklik olmadığını öğrenince koltuklara oturup o da beklemeye başladı. Koray Berfu'nun korkmaması için yemeği Atilla aracılığıyla verdi. Zorlukla onu da ikna etti. O sırada koridorda görün

en doktorla ona odaklandılar. Uraz'ı kontrol edeceğini açıklayan doktorla beklemeye başladılar. 10 dakika sonra çıkan doktorla iyi haber almak istiyordu hepsi.


D: Maalesef herhangi bir değişiklik yok tekrar sakinleştirici verdik.


Doktoru onaylayıp beklemeye başladılar...


Loading...
0%